Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2022/475 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/124
KARAR NO: 2022/475
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/03/2020
TEVZİ TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında —– sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava ilk açılışta —–Esasına tevzi edilmiş olup, —- olarak belirlendiğinden bahisle—- tarih ve —- Karar sayılı kararla dava dosyasının görevli ve yetkili —– Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne devredilmesine karar verilmesi ve gönderme kararı mahiyetine işaret edilerek kesin karar olduğundan bahisle — tarihinde kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi verilmek suretiyle —Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dosyanın gönderilmesi üzerine —— tevzi edilen davanın —- tarihinde tensibi yapılarak ek tensip tutanağı düzenlenmek suretiyle —- gününe duruşmanın verildiği ve —–tarihindeki duruşmada:
“…
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– özellikle —– üretimi yapan, ———-faaliyette bulunan, ———-fazla ülkeye ——– bilinirlilikte en ön sıralarda yer alan uluslararası, saygın ve kurumsal bir şirket olduğunu, davalının ise, müvekkil şirkete w————– imalatta kullanılan yan ürünler tedarikini yapan, —– olup, müvekkil ile yıllara yaygın ticari ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirketin dava konusu bu ürünü başka mamullerde de kullanmakla birlikte asıl olarak———- üretiminde kullandığını, müvekkili şirketin hammadde alımlarında da analiz ve denetimde hassasiyet gösteren, sürekli iç denetim mekanizması devrede olan bir işletme olduğunu, bu nedenle kurumsal imajı yüksek, ürünlerinde kalite ve özen konusunda hiçbir şüphe duyulmayan bir şirket haline geldiğini, müvekkil şirketin üretimini gerçekleştirdiği ve yurt içi/yurt dışı satışını yaptığı ——- ile ilgili olarak—– döneminde bir takım şikayetler alınmaya başlandığını, şikayetin mayonezin sıvı olması ve neredeyse su kıvamında bulunmasından kaynaklandığını, sıvılaşma nedeni ile lezzette kayıp, görünüm anlamındaki olumsuzluğun, müşteriler nezdinde toptan mal iadesi ve mal imhası, tüketici nezdinde de sosyal medyada olumsuz reklam ve talep düşüklüğü ile karşılık gördüğünü, şirket imajının zedelendiğini, ciddi oranda pazar kaybı yaşamaya başladığını, —— sorun olmasına rağmen, beraber satışı yapılan —– diğer sosların da satış rakamlarında düşüş yaşandığını, müvekkilinin öncelikle —– bozukluğunun ilk olarak sağlık açısından sakınca yaratıp yaratmadığına yönelik çalışmalar yaptığını ve sağlık için tehlike yaratmadığının tespit edildiğini, akabinde sıvılaşmanın nedenlerinin araştırıldığını, tahlil, analiz ve örneklem üretimler yapıldığını, ayıplı mal üzerinde ve ayıplı mal ile yapılan mayonezler üzerinde tahlil ve analizler yapıldığını, araştırmalar neticesinde—– kaynaklanan bir problem olduğu, davalı şirket tarafından tedariki yapılan ———— ayıplı olduğu, bu ayıp nedeni ile ——– bozukluğu yaşattığı neticesine ulaşıldığını, ayıp ihbarının davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirket ayıp ihbarını aldıktan sonra sorunun nedeninin teknik olarak nasıl izole edileceği konusunda birlikte çalışma yapmayı ve zarar miktarının sigorta şirketinden tazmin edilmesi konusunda birlikte hareket etmeyi teklif ettiğini, bu hususta yazışmalar ve çalışmalar yapıldığını, mahkeme vasıtası ile delil tespiti yapıldığını, ancak laboratuar incelemelerindeki tahlil ve incelemelerin sorunu tespit edebilecek nitelikte olmadığının görüldüğünü, bu konuda, davalı şirket ve yönlendirdikleri sigorta şirketinin müvekkil şirketi oyaladıkları, konu araştırmalarda titiz ve nitelikli çalışmayı yapmadıkları kanaatine vardıklarını, müvekkili şirket tarafından—— —- oluşan iki ayrı arge ekibi kurularak ürün incelenmeye başlandığını, bu raporla neticeye net olarak varıldığını, yapılan görüşme ve araştırmalarda ayıbın davalı firma tarafından zaten bilindiği, zarar gören diğer başka firmaya bu konuda doğrudan/dolaylı zarar giderimi yapıldığı, sadece ——- değil satımı yapılan başka ülkelerde de başka mağdur şirketler olduğu bilgisine ulaşıldığını, akabinde davalı taraftan zarar ihbarına rağmen zararın tazmine yönelik bir çaba olmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşmaya varılamadığını belirterek, tüm bu nedenlerle; öncelikle müvekkili şirketin yaşadığı zarar miktarı, davalı şirketin yabancı menşeili bir şirket olup, mahkemece yüksek miktarda bir tazminat tespiti halinde davalı tarafın ticari unvan değiştirmesi, yeni bir şirket kurmasının muhtemel olması, bu durumunda zararın tazmininin imkansız hale geleceği dikkate alınarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, her bir talep için fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla —–ürünlerin ihbar tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili, iade edilen, imha edilen ve satılmayan —- nedeni ile yoksun kalınan kar için ve ketçap ve benzeri sosların satışına etkisi ve bu nedenden yoksun kalınan kar için fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile bilirkişi tarafından hesaplanan miktara ıslah edilmek üzere şimdilik —– ihbar tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı şirket bünyesinde üretimi gerçekleşen fason yada kendi markaları ile üretilen ——- kaybı için fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile bilirkişi tarafından hesaplanan miktara ıslah edilmek üzere şimdilik —– ihbar tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili, ayıplı mal nedeni ile mayonezlerden kaynaklı olumsuz reklamdan mütevellit doğan zarara (geçmiş dönemde lehe reklamlar için harcanan bedel neticeleri sağlanan yarar pasifize olmuştur) karşılık —-fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile bilirkişi tarafından hesaplanan miktara ıslah edilmek üzere şimdilik —– işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, arge harcamaları (araştırma, analiz ve danışmanlık giderleri) için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile bilirkişi tarafından hesaplanan miktara ıslah edilmek üzere şimdilik —– işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayıplı mal nakliye ve imha giderleri için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile bilirkişi tarafından hesaplanan miktara ıslah edilmek üzere şimdilik —– ihbar tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayıplı mal stoklama maliyeti —- fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile bilirkişi tarafından hesaplanan miktara ıslah edilmek üzere şimdilik —-işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat olarak —– zarar tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı —-vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle Davanın HMK md. 61 “Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir” hükmüne binaen sigorta şirketi —- ihbar edilmesi gerektiğini; davacının, müvekkili tarafından kendisine satılan —– kullanılarak imal edilen mayonezlerin işbu hammadde kaynaklı bozuk olduğundan piyasadan toplandığı iddiasıyla zarar tazmini talebinde bulunduğunu, bunun üzerine ihbar olunan —-dosyası ile tespit yaptırdığını,——– tarihinde mamul ürünlerin bulunduğu davacı adresine gidilerek numune alındığını ve yapılan tetkikte bozulma sebebinin gıda katkı maddesinin olmadığı sonucuna varıldığını, ürünün ayıplı olmadığının anlaşıldığını, açılan davanın dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olduğunu, İİK 258. maddeye göre İhtiyati hacze —— maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilebileceğini, İİK madde—- teminat borcu için takip hususunda HUMK yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur” hükmünü amir olduğunu, ——– da belirtildiği üzere yetkili mahkeme; HMK 17 maddesi uyarınca yetki ——-maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesine —— sözleşmenin ifa yerine göre belirlenmesi gerektiğini, olayda taraflar tacir olup, yetki sözleşmesi olmadığından, ifa yeri ve davalı ikametgahı ———– olduğundan yetkili mahkemenin —— Ticaret Mahkemesi olduğunu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını belirterek, yetki itirazlarının kabulüne ve yetkisiz verilen ihtiyati haciz kararının da kaldırılmasını talep etmiştir
İhbar olunan —–vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili —— Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
——-sayılı kararıyla dosyanın Mahkememize devir olunduğu, Mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
Eldeki dava; “Ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve tazminat ” istemine ilişkindir.
Davalı vekilince yasal süre içerisinde ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu görülmekle yapılan inceleme neticesinde ; Eldeki davanın ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve tazminat davası olduğu, davacı ile davalı tacir olup, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta ticari satıma ilişkin ayıp hükümleri uygulanması gerektiği, davanın niteliği gereğince kesin yetki söz konusu olmadığı gibi uyuşmazlıkta BK’nun 89.maddesinin de uygulanma şartları mevcut olmadığı, uyuşmazlıkta HMK ‘ nın 6.maddesi uyarınca genel yetki kurallarının geçerli bulunduğu, davalı şirketin dava tarihi itibariyle adresinin —- olduğu ve ——-adli yargı çevresi içerisinde yer aldığı, bu haliyle mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerektiği hukuki kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya ——–Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 20 maddesi uyarınca mahkememizce verilen yetkisizlik kararının süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi durumunda kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde, dava dosyasının yetkili———- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,… “
şeklinde olup gerekçeli kararı yukarıya aynen aktarılan —- kararla yetkisizlik kararı verilmiş olup süresi içinde İstinaf yoluna başvurulmadan — tarihinde kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak söz konusu dava mahkememizin başlıktaki —– tevzi edilmiştir.
Mahkememize tevzi edilen ve safahatı yukarıda açıklandığı şekilde olan davanın—- tarihinde yapılan tensibi ile tayin edilen —- tarihli duruşmasında alınan beyanlar, birleşen dava hakkındaki veriler ve oluşturulan ara kararlar söz konusu —- tarihli duruşma tutanağına:
“…
Davacı vekili —- davalı vekili —- ihbar olunan vekilleri ——- duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Davalı vekili söz aldı: müvekkil şirketin davacı olduğu itirazın iptaline ilişkin ve——- sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın eldeki bu dava ile birleştirilmesine karar verildi ancak henüz dosyaya gönderilmemiş olabilir, birleştirmeye ilişkin kısa karar örneğini sunuyorum, her iki dava yönünden de önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, dedi.
İbraz edilen söz konusu kısa karar örneği alındı, dosyaya konuldu.
Davacı vekili söz aldı: belirtildiği gibi diğer davanın birleştirilmesine karar verildi, her iki dava yönünden de önceki beyanlarımızı tekrar ederiz ancak hemen belirtmek istiyoruz ki eldeki dava ayıba dayalı maddi ve manevi tazminata ilişkindir, görevli ve yetkili mahkeme ——-sayılı davanın görevsizlikle——- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini istiyoruz, birleşen davanın akibetinin takdirini Mahkemeye bırakıyoruz, görevsizlik kararı verilmemesi ihtimalinde ayıbın muhteviyatı, miktarı, ortaya çıkardığı zararın tespiti yönünden bilirkişi incelemesi talep ediyoruz, dedi.
İhbar olunan vekillerinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, davacı vekilinin görev itirazını kabul etmiyoruz, mahkemeniz görevlidir dediler.
Davalı vekili söz aldı: bize göre yetkisizlik kararına karşı İstinaf yoluna başvurulmamış olması ve görevsizlik kararının da ——kararına dayalı olması nedenleri ile Mahkemeniz görevlidir ancak bu hususun taktirini mahkemeye bırakıyoruz, ayrıca bundan bağımsız olarak her halde birleşen davanın ayrı görülmesini istiyoruz zira birleşen dava karar aşamasında olduğu halde ve eldeki dava ile doğrudan bir ilgisi olmadığı halde birleştirildiği için eldeki bu davaya bağlı olarak yargılaması uzamış olacaktır, dedi.
Dosya incelendi:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Zapta geçen birleştirmeye ilişkin kısa karar örneği ve beyanlar gözetilerek —— sayılı dava dosyasının birleştirme kararıyla birlikte bu dosyaya ulaşmasının beklenmesine,
2-Her iki dava yönünden bundan sonra yapılacak işlemlerin ve zapta geçen beyanlara konu hususların diğer dosya geldikten sonra gelecek duruşmada ele alınmasına,
3-Bu arada bütün ihtimaller yönünden ve dosya disiplini açısından bir eksiklik kalmaması için taraf vekillerine bildirilip dayanılan ve müzekkereye bağlı olan deliller yönünden eksiklik varsa bu sınırlar içinde eksikliğin giderilmesi ve gerekirse müzekkere yazılmasını veya yazılan müzekkere akibetinin sorulması hususlarının sağlanması yönünden; ayrıca dayanılan ihbar ve ihtarların tebliğlerine ilişkin belgelerin örneğinin ibrazı yönünden taraf vekillerine ve ihbar olunan vekillerine gelecek duruşma gününe kadar kesin süre verilmesine aksi halde bu hususlar yönünden dosya kapsamı ile yetinileceğine ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
…”
şeklinde geçirilmiş olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Müteakip duruşma olan —- tarihli duruşma tutanağı ise:
“…
Davacı-davalı vekili —-, davalı-davacı vekili —-Esas sayılı dava yönünden ihbar olunan vekili —- duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Davacı —- vekili tarafından ibraz edilen —- tarihli dilekçe ile yazılı beyanlarda bulunularak müzekkere yazılmasının talep edildiği ve ihtarnamelerle ilgili tebligat parçalarının örneğinin ibraz edildiği, bu dilekçeye göre —- sayılı dosyasına yazılan müzekkereye cevap verildiği ancak —- Sayılı dosyasına yazılan müzekkereye cevap verilmediği anlaşıldı.
İhbar olunan vekili tarafından yazılı beyanları içerir —— tarihli dilekçe ve ekinde tespit rapor örneklerinin ibraz edildiği anlaşıldı.
Davacı — tarafından —- tarihli başka bir dilekçe ile görevli mahkemenin —-olduğu belirtilip buna ilişkin —- kararlarına değinilerek sonuçta görevsizlik kararı verilerek dosyanın—— Mahkemesine gönderilmesinin talep edildiği anlaşıldı.
Davacı —– vekilinden soruldu: zapta geçen dilekçelerimizi ve önceki beyanlarımızı tekrarla birlikte öncelikle görevsizlik kararı verilmesini istiyoruz, bize göre davaların birlikte görülmesi gerektiği için görevsizlik kararının birleşen davayı da kapsaması gerekir dedi.
Davalı-davacı —- vekilinden soruldu: ——– Mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulmadığı için artık bize göre mahkemeniz görevli ve yetkili hale gelmiştir, ayrıca birleşen davamız tekemmül etmiştir, bize göre birleştirme kararı hatalı olmakla birlikte istinaf yolu açık olmadığı için elimiz kolumuz bağlı durumda kalmıştır, esasında her iki davaya konu ürünler farklı olduğu gibi birleşen davamız cari hesaba dayalı itirazın iptaline ilişkin bir dava olup bu nedenle karar aşamasına gelen dosyada mahkemece ürünler üzerinde inceleme dahi yaptırılmamıştır, birleşen davanın tefrik edilerek bağımsız görülmesini istiyoruz, dedi.
—–sayılı dava yönünden ihbar olunan vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, önceki süreçler istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmiştir, bize göre mahkemeniz görevli ve yetkilidir, dosyaya tüm deliller sunulmuştur, tahkikatın tamamlanmasını istiyoruz, dedi.
Dosya incelendi:
GGD:
Birleşen —— Esas sayılı davanın TEFRİKİNE,
oy birliği ile karar verildi. tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
—- Esas sayılı dava yönünden yargılamaya devamla incelenen dosya kapsamına göre Mahkememizin ——–görevli olduğu anlaşıldığından göreve ilişkin dava şartına bağlı olarak yargılamaya son verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yazılacak kararda açıklanacağı üzere:
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli Mahkemenin —– OLDUĞUNA,
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yukarıya aynen aktarılan tutanak içeriğinden de anlaşılacağı üzere birleşen—-dava hakkında tefrik kararı verilmiş olup söz konusu dava tefriken mahkememizin—-Esasına tevzi edilmiş olup bilgi mahiyetinde mahkememizin —–Tefriken Tensip Tutanağı” nın örneği bu dosyaya alınmıştır.
Tefrik sonrası elde kalan ve mahkememizin —- Esas sayılı davanın dava dilekçesi ve safahatı yukarıya aktarılan gerekçeli karar ve ilgili tutanaklara yansıyan şekilde ve yukarıda açıklanan şekilde olup kısaca belirtmek gerekirse dava hakkında öncelikle —– Mahkemesi tarafından —–ticaret mahkemesi kurulmasına bağlı olarak gönderme kararı verilmiş ve İstinaftan geçmeden kesinleşme işlemi yapılarak — Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin —– Esasına tevzi edilmiş ve bu mahkemecede yetkisizlik kararı verilmiş olup İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşen yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememizin bu —- tevzi edilmiştir.
Dava tarihi —- olup gönderme kararına dayanak yapılan —- asliye ticaret mahkemesi kurulmasına ve yargı çevresinin — ilinin mülki sınırları olduğuna ilişkin —— tarihli olup söz konusu kararda, gönderme kararında da belirtildiği gibi — tarihinden itibaren geçerli olduğuna karar verilmiştir.
Davacı vekili mahkememizdeki ilk duruşmada görevsizlik kararı verilerek dosyanın —- gönderilmesini talep etmiş ve bir sonraki duruşma olan —- tarihli duruşmada da bu konuda ibraz ettiği —- tarihli ve:
“…
Dosya No : —–
ÖZÜ : —- sayılı kararında, yargı çevresi belirlemesinin —–tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş olup, halihazırda açılmış davaların —–merkezlerinde yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. O hâlde,——-Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyete geçirildiği —-tarihinden önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile devredilmesi olanaklı değildir.
Buna rağmen huzurda görülmekte olan davada ——– Asliye Hukuk Mahkemesine dosyanın görevsizlik ile iadesi gerekli iken, yetkisiz kararı ile —- Mahkemelerine gönderilmesi ve mevcut durumda—— görülmesi yasaya ve içtihatlara aykırıdır. Davanın görevsizlik ve yetkisizlik kararı ile dosyanın—— Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
İçtihatlar ile ilgili —– Ticaret Mahkemelerinin verdiği görevsizlik kararının gerekçesidir :
—- —– Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosyada, davanın —- Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülerek sonuçlandırılması gerektiğini belirterek, devir kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesini — yargı yeri olarak belirlemiştir. ——
——— uyuşmazlığın giderilmesi istemine ilişkin, başvurusu üzerine;
—-sayılı ilamında; “…Asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığı… asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği…” tespitiyle; devir konusundaki uyuşmazlıkta dosyaları devreden mahkemelerin kesin olarak yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermiştir.
Buna göre somut olayda: —- sayılı kararında, yargı çevresi belirlemesinin ——– tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş olup, halihazırda açılmış davaların il merkezlerinde yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. O hâlde, Mahkememizin faaliyete geçirildiği ——–tarihinden önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile devredilmesi olanaklı değildir. —— dairelerinin kesin kararları arasındaki yargı yerinin belirlenmesine yönelik uyuşmazlığı kesin olarak gideren ——- yukarıda belirtilen kararı dadikkate alınarak dava tarihi itibariyle Mahkememizin görevli olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davanın usulden reddine karar verilmiştir….”
NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle,
Huzurda görülmekte olan davada, —– dosyanın görevsizlik ile iadesi gerekli iken, yetkisiz kararı ile——- Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi ve mevcut durumda Sayın Mahkemenizce görülmesi yasaya ve içtihatlara aykırı olduğu kanaatimizle, davanın görevsizlik ve yetkisizlik kararı ile dosyanın —– Mahkemelerine gönderilmesi bilvekale arz ve talep olunur. —–
Şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dilekçeyi tekrarla görevsizlik kararı verilmesini ve görevsizlik kararının birleşen davayı da kapsamasını talep etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında ———Mahkemelerinin kesinleşen kararlarına bağlı olarak mahkememizin görevli hale geldiğinden bahisle mahkememizin görevli olduğu ileri sürülerek birleşen davanın tefrik edilip bağımsız görülmesini istemiştir.
İhbar olunan vekili kesinleşen kararlara bağlı olarak mahkememizin görevli ve yetkili hale geldiğini ileri sürmüş ve gerekçeli karar yazım aşamasında ibraz ettiği ——-tarihli dilekçe ile de görevsizlik kararı değil yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın buna göre tavzih edilmesi istenmiş ise de dosya bütünlüğü-disiplini-dilekçenin dikkate alındığının belli olması anlayışına bağlı olarak söz konusu ——- tarihli bu dilekçeye de bu şekilde gerekçeli kararda yer verilmesi uygun görülmüş ise de belirtmek gerekmiştir ki karardan sonra verilen ve İstinaf yoluna yönelik böyle bir tavzih talebi yönünden yapılacak bir işlemde söz konusu değildir.
Davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği hususunda ihtilaf olmayıp aydınlatılması gereken mesele —–sayılı kararının derdest davalara etkisinin ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve yukarıya aynen aktarılan —- tarihli dilekçede de yer verilen emsal nitelikli —- kararlarına göre yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların görevsizlik ya da gönderme kararıyla yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığı, —- tarihinden itibaren uygulanmasına ilişkin kararının bu tarihten sonra açılan davalara yönelik olduğunun kabul edilmesi gerektiği, doğal hakimlik ilkesinin de bunu gerektirdiği, davanın —– tarihinde açılmış olması ve yukarıda açıklanan safahatın kamu düzenine ve dava şartına yönelik olup her aşamada mutlaka ve resen gözetilmesi gereken görev kurallarına bir etkisinin olamayacağı, gönderme kararının esasında görevsizlik niteliğinde olduğu halde İstinaftan geçmediği, sonraki sürecin buna göre işleyip bu aşamaya gelindiği, yetkisizlik kararının da İstinafa başvurulmadan kesinleşmiş olması nedeniyle mahkememizi bu konuda bağlayıcı bir —kararının da söz konusu olmaması nedeniyle görev itirazının mahkememizce karara bağlanması gerektiği, ——— kararından ve yeni mahkeme kurulmasından önce açılan davanın görüldüğü —— görevli olduğu, görev kurallarına bağlı olarak bir karar verilmiş olması karşısında karşı görevsizlik kararı verilmesinin hem görev kuralları yönünden, hem olabilecek en çabuk ve pratik yöntemle meselenin aydınlanması yönünden, hem de gönderme kararının dayanağı yönünden ve ayrıca doğal hakimlik ilkesi bakımından karşı görevsizlik kararı verilerek dosyanın —– gönderilmesine karar verilmesi gerektiği; yetki hususunun söz konusu görevli mahkemece aydınlatılması gerektiği, birleşen davanın söz konusu safahatla ve — kararıyla hiçbir ilgisinin bulunmaması ile aynı yargı çevresinde verilen ve İstinafa tabi olmayan birleştirme kararıyla—– birleşen davayı da kapsar şekilde görevsizlik kararı verilmesi ihtimalinde başka usuli sorunların yaşanabilecek olması, —- farklı olması ihtimalinde adli sorunlar yaşanabilecek riski barındırması, esasında davaların bağımsız olması, görev hususunun nihai olarak ve—-denetiminden geçmek suretiyle aydınlatılması sonrasında gerekirse yeniden birleştirme kararı verilebilecek olması hususları birlikte değerlendirildiğinde birleşen davanın tefrik edilmesinin ve görev ihtilafının dışında tutulmasının daha sağlıklı bir yöntem olacağı değerlendirilerek birleşen dava tefrik edilmek suretiyle ve—– Esas sayılı dava yönünden de mahkememizin görevsiz olduğu sonuç ve kanaatine varılarak karşı görevsizlikle dosyanın —— gönderilmesine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli Mahkemenin—— OLDUĞUNA,
4-Dava hakkında daha önceden —-tarafından görevsizlik kararı verildiğinden ve ——– mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın ———– GÖNDERİLMESİNE,
5-Dava hakkında daha önceden —- Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden ve ———- mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli ———- GÖNDERİLMESİNE,
6-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine,
7-HMK’ nın 331/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2022