Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/121 E. 2023/193 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/121 Esas
KARAR NO: 2023/193
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/02/2022
KARAR TARİHİ: 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- ile —–birleştiren ——– yapımı ve işletmesi, —– çerçevesinde, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, davalının sahibi olduğu —– plaka sayılı araç ile müvekkili şirket tarafından işletilen ——— tarihleri arasında geçiş ücretlerini ödemeden ihlalli geçiş yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş (15) günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediğinden bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalı/borçlunun geçiş ücreti ile ceza tutarını ödemediği için davalı aleyhinde——–dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine ve süresi içerisinde dosyaya sunmuş olduğu dilekçe ile icra takibine itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu, davalının icra takibine yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, ve izah edilen sebeplerle; davanın kabulü ile davalı/borçlu tarafından ——– sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı/borçlu aleyhine asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP: Davalı şirket/vekili tarafından 6100 Sayılı HMK’nin 322/1 maddesi atfıyla aynı yasanın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket vekili duruşmada davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş ve talep etmiştir.

DELİLLER:—— Esas sayılı dosyası —— kaydı, Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, — Kayıtları, —–Kayıtları,—– kayıtları, —– Dökümleri, —— Fotoğrafları, Bilirkişi Raporu, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesi gereğince İtirazın İptali, takibin devamı ve tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce taraf teşkili sağlanmış, dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiştir. Ön inceleme duruşmasında taraf vekillerinin beyanına göre tarafların sulh yoluyla çözüme gitmek istememeleri üzerine davaya konu uyuşmazlık belirlenmek suretiyle tahkikata geçilerek tüm deliller toplanmış, incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Karar duruşmasında ise hazır bulunan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesinde;—— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —–yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —–Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.—- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu düzenlemeye göre; takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır.
Olay ve dava tarihinde yürürlükte olan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri hakkındaki kanunun 30/5 maddesinde “4046,3465 ve 3996 kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmü ile aynı kanunun 30/7.maddesinde ‘Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ,ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz’ hükmü bulunmaktadır.
Yapılan yargılama, yukarıda alıntılanan yasal düzenlemeler ve toplanan delillere göre somut olayda öncelikle davanın dayanağı ——– sistemi üzerinden getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından yargılama sırasında dava dilekçesi ıslah edilmiş ve ıslah talebi gereği gerekli usulü işlemler tamamlanmış ve yargılama ıslah talebi doğrultusunda sürüdürülüp tamamlanmıştır. Bu kapsamda davaya konu ihlalli geçişleri yaptığı iddia edilen —– plaka sayılı araçların trafik tescil kayıtları getirtilerek dosya arasına alınmış ve incelenmiştir. Yapılan incelemede araçların ihlalli geçiş tarihlerinde davalı şirket adına kayıtlı oldukları görülmüştür. Yine —– müzekkere yazılarak ihlalli geçişin yapıldığı tarih aralığında davalı şirkete ait araçların —— ürünü bulunup bulunmadığı sorulmuş verilen yanıtta ihlalli geçişin yapıldığı tarih aralığında ilgili araçların — ürünü bulunduğu bildirilerek geçiş bilgilerini yer aldığı banka hesap hareketleri gönderilmiştir. Davalı vekiline ihlalli geçiş yaptığı iddia edilen araçlara ilişkin —- ürünü bulunup bulunmadığı hususunda açıklama yapması ve bağlı bulunduğu bankayı bildirmesi için süre verilmiş ise de bu konuda dosyaya herhangi bir beyan ve talep yansımamıştır. Somut olayda davacı şirketin —— yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini üstlendiği , davacı şirket tarafından, —– Esas sayılı dosyasından, işlettiği tünelden davalı adına kayıtlı araçların —– tarihleri arasında toplam yüz otuz kez ihlalli geçiş yapmaları nedeniyle tahakkuk eden geçiş ücretleri ve 6001 sayılı kanun uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretlerinin dört katı tutarındaki cezaya ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı, takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ilgili kayıt ve belgeler celbedilmiş ve incelenmiştir. Bu minvalde tahkikat işlemi olarak dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için işin niteliği gereği konusunda nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmesine karar verilmiş ve bu minvalde Bilirkişi ——– tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda özetle ve mealen ; Karayollarına ait tüm otoyollarda ve 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollarda 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ve yönetmeliklerde belirtilen şekilde geçiş ücreti ve cezasının tahsil edildiği, 6001 sayılı kanunda geçiş yapan araçlara geçiş sırasında mesaj veya uyarı verme gibi bir mecburiyetin bulunmadığı,—–serbest geçiş sistemi” uygulandığı, bu sistemin ——sistemlerinin bir araya getirildiği bir yöntem olduğu, serbest geçiş sistemi, araçların tek bir noktadan —– geçmesine izin verildiği, Davaya konu —- dosyası ile başlatılan icra takibinde yer alan yazılarak —– plaka sayılı araçların —- tarihleri arasında yer alan ——ihlalli olduğu iddia edilen geçişler incelenip rapor yazıldığı, Davaya konu —- plaka sayılı araçların ücret ödenmeksizin geçiş yaptıklarının iddia edildiği —– tarihleri arasında davalı ———adına kayıtlı olduklarının tespit edildiği, Davacı tarafından, dava dosyasına sunulmuş olan ihlâlli geçiş listesi ile dava dosyasına sunulmuş olan ihlâlli geçiş resimleri bire bir kıyaslanarak —-adet geçişe ait tüm fotoğrafların —- içerisinde dava dosyasına sunulduğunun tespit edildiği, Sayın Mahkemenin —- tarihli duruşmasında —-davalı vekiline —–plakalı araçların —- bulunup bulunmadığı varsa banka ve şube bilgilerinin bildirmesi konusunda 2 hafta kesin süre verilmesine…” karar verilmiş olup davalı vekilinin ilgili araçların—– ürünü olduğuna dair dava dosyasına herhangi bir bilgi veya belge sunmadığı, bu nedenle davaya konu araçların —–üyeliklerinin olmadığının kabul edildiği, —— plaka sayılı araçlar için bildirilen——adet geçişin tamamının “ihlâlli geçiş” olduğu; —- plaka sayılı araca ait —- geçiş için: Genel Toplam: —– olmak üzere Genel Toplam: —- olduğu yönünde tespit, hesap ve görüş bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak rapora karşı herhangi bir beyan ve itiraz öne sürülmemiştir. Öte yandan davaya konu olayda özel işletmeye tabi tünelden geçiş hizmetinin niteliği gereği ‘sürücü belgesi sahibi’ hizmeti alanlar tarafından şartları ve sonuçları önceden bilindiğinden ve/veya nesnel olarak bilindiği kabul edildiğinden otoyol-tünel giriş ve çıkışında sistem tarafından yapılan ücretsiz geçiş yapıldığına dair uyarı ve ödemenin yapılmasına ilişkin bildirim dışında yasal olarak ihlalli geçiş tutanağı veya idari yaptırım karar tutanağı düzenlenerek muhataba ihbar ve tebliğine dair yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Davalı şirketin TTK’nin 16/1 maddesi gereğince tacir sıfatı bulunduğundan, basiretli tacir gibi davranma ve bu kapsamda araçlarına —— ürünü alarak hesabında yeterli para (bakiye) bulundurma ve/veya ihlali geçişten itibaren günün teknolojik imkanlarına göre İnternet ortamında yapılacak basit bir sorguya göre borç tespit edilerek on beş gün içinde ödeme hakkı ve yükümlülüğü de caridir. Bir başka anlatımla sistemin işleyişi ve özelliği gereği hizmetten yararlananların hizmete ilişkin ücreti ödeme yükümlülüğü ve takibi tamamen hizmeti alanlara aittir. —- Filhakika ,olayda davalının ihlalli geçiş tarihlerinde araçlara bağlı ——hesabında yeterli bakiye bulundurmadığı, takibe konu geçişler için ödeme yapılmadığı gibi ihlalli geçişlerden itibaren on beş gün içinde de herhangi bir şekilde ödemenin yapılmadığı da gözetildiğinde davacının geçiş ücretleri ile birlikte dört katı tutarında ceza talebinde bulunmasında ve dolayısıyla takip ve davasında haklı olduğu, davacı tarafın davasını açıklanan deliller ve itiraza uğramayan bilirkişi raporuyla usulüne uygun olarak ispat ettiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Binaenaleyh, dosyaya mübrez bilirkişi raporunun da icra takibiyle uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilmiş ve taleple bağlılık ilkesi, tarafların tacir sıfatına göre faiz tür ve oranı da denetlenip gözetilerek davacının davasının kabulü ile; davalı-borçlunun, —– takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa —– takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nin 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda tazminatın, takip hukuku acısından amacı ışığında yapılan değerlendirmede; davalının itirazının haksızlığına karar verilmesi ve yapılan yargılamaya göre davalının borcunun varlığı ve gerçek miktarını tahkik ve tespit edebilir durumda olduğunun tespit edilmesi nedeniyle dava konusu alacağın muayyen/likid olduğu anlaşılmakla İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan 4.338,10 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen davalı şirket sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ——- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)2004 sayılı İİK’nin 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun ——takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (21.690,50 TL) takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nin 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın (21.690,50 TL) %20’i olan 4.338,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.481,68 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 261,97 TL harcın ve 108,45 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.111,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 261,97 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 170,50 TL posta masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere olmak olmak üzere toplam 2.024,67 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davacı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL maktu/ nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2023