Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/114 E. 2023/99 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/114 Esas
KARAR NO: 2023/99
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 16/02/2022
KARAR TARİHİ: 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.03.2019 tarihinde, müvekkil şirket nezdinde —- numarası ile sigortalı olan —- plakalı araca, davalı muteriz borçlu — sigortalısı olan dava dışı ——- plakalı aracın çarpması sonucu sigortalı araçta hasar meydana geldiğini, —– plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkil şirket tarafından dava dışı sigortalıya arabuluculuk görüşmeleri sonucu hasar sebebiyle toplam —- ödeme yapıldığını, bu ödeme sebebiyle TTK 1472 maddesi gereği müvekkil şirket sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalının sigortalısının kusuruna tekabül eden 13.425,00 TL’nin davalıya rücu edildiğini, bu borcun ödenmesi için —— sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, borçlunun borca itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinini anlaşama şeklinde sonuçlandığını, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru şartının eksiksiz olarak yerine getirilmediğinden davanın reddi gerektiğini, zaman aşımı def’ini ileri sürdüklerini, esasa ilişkin olarak davacı tarafın aracında meydana gelen hasarın onarım bedeline ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, kazadaki kusur oranlarının tespiti gerektiğini, müvekkil şirketin zarardan azami olarak poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların—–sorguları dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyasının —– kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davacı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 13.03.2019 tarihinde — plakalı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan —- plakalı araçların çarpışması sonucu meydana gelen olayda —– plakalı aracın hasara uğrayıp uğramadığı, varsa kusurun kimde olduğu, davacının TTK 1472.maddesi uyarınca halefiyetten kaynaklanan davalıdan alacağı olup olmadığına dair başlatılan takibe davalı tarafından—- esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —- sayılı dosyası değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında, trafik kazasından kaynaklı alacağa ilişkin —— dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, zaman aşımı itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından zaman aşımı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 26/07/2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, —– plaka sayılı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57/a ve 84/h maddelerini ihlal etmesi sebebiyle %75 asli kusurlu olduğu, —– plaka sayılı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/a maddesini ihlal etmesi sebebiyle %25 tali kusurlu olduğu, kaza dolayısıyla —– plakalı araç ile ilgili hasar dosyasında ekspertiz sonucu tanımı yapılan işçilik hizmet ve bedellerinin, değişimi yapılan parça ve ekipmanlar yönünden uyumlu olduğu, davacın haklı görülmesi halinde, hasar karşılığı ödemiş olduğu 53.700,00 TL üzerinden, dava dışı sigortalının %25 kusuru karşılığı olarak ——-anapara üzerinden rücu talebinde bulunabileceği rapor edilmiş olup, davalı tarafça dosyaya sunulan rapora karşı itirazların değerlendirilmesi ve ayrıca raporda faiz yönünden herhangi bir irdeleme yapılmadığı da nazara alınarak bu hususun da irdelenmesi amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, rapora itirazlar irdelenerek görev tanımına göre düzenlenen ek rapora göre, bilirkişilerin kök rapordaki görüş ve kanaatleri ile ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu, davacının davadan önce başvurusuna dair dosyada herhangi bir bil ve belge bulunmadığından işlemiş faiz hesabı yapılmadığı görülmüş, sunulan kök ve ek raporların bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, itibar edilen kusur oranlarına ve hesaplamalara göre davacı yönünden TTK 1472.maddesindeki halefiyet şartlarının gerçekleştiği, her ne kadar davacı tarafça 17.608,90 TL asıl alacak ve 1.029,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.637,94 TL üzerinden takip yapılmış ve 14.239,88 TL asıl alacak üzerinden dava açılmış ise de, davacının tespit edilen alacağının 13.425,00 TL asıl alacak olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı vs bulunmadığı, kaldı ki dava değeri içinde işlemiş faiz talebinin de bulunmadığı, 3095 sayılı kanun gereğince taraflar arasındaki işin ticari iş olması sebebiyle avans faizinin talep edilebilecği tespitiyle beraber, davanın kısmen kabulü ile —— Esas sayılı takip dosyasında toplam 13.425,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, 13.425,00 TL alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında avans faiz uygulanmasına (icra takibindeki taleple bağlı kalınarak) karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalılardan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 13.425,00 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne, davacının teselsül talebi olmadığından tazminatın davalılardan müştereken tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, mahsup talebi ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken 93,19 TL peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu harca bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının—— esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 13.425,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, 13.425,00 TL alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında avans faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 13.425,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 2.685,00 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Gerekçede açıklanan sebeple karar tarihi itibariyle alınması gereken 917,06 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 150,00 TL peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu 93,19 TL’nin toplamını oluşturan 243,19 TL’nin mahsubu ile EKSİK 673,87 TL’nin davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Gerekçede açıklanan sebeple davacı tarafından İcra veznesine ve Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 243,19 TL harç gideri, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 196,55 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.839,74 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 2.669,36 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.240,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 79,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 814,88 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2023