Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/99 E. 2021/755 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/99 Esas
KARAR NO: 2021/755
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/02/2021
KARAR TARİHİ: 18/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı sendikanın —— dairenin alım-satımı için—- yaptıkları, müvekkili firmanın inşaatı tamamlayarak davalıya daireleri teslim ettiği, — olmak üzere iki daire için toplam —- anlaşma yapılmış ise de davalının iki dairenin birleştirilmesini istemiş olduğundan—- tadilat projesi alındığı ve —- ayrıca her iki daire için ekstra maliyet yapıldığından davalılardan ek ücret talep edildiği, davalı sendika da bu talebi kabul ettiği, davalı sendika yetkilisi tapu devri sırasında daire başına — satın aldıklarını kabul ve beyan ettiği, tapu kayıtlarında da satış bedeli olarak bu tutar yer aldığı, akabinde de müvekkili firmanın her iki daire için ayrı ayrı — tutarında fatura kestiği ve beyan ettiği, daireler teslim edildiği, tapu devri yapıldığı, fatura da kesilip davalıya teslim edilmiş olmasına rağmen davalı hem ekstra yapılan maliyet için anlaşılan daire başı — olmak üzere iki daire için toplam — hem de faturada yer alan toplam — ödemediği, bu durum üzerine müvekkili firma bakiye alacağın tahsili için —yevmiye numarası ile ihtarname gönderdiği, ihtarnameyi tebliğ alan davalı sendika süresinde ödeme yapmadığından —- esas sayılı dosya ile takip başlatıldığı davalı tarafından bu takibe itiraz edildiği, yapılan itiraz üzerine arabulucuya başvurulduğu ancak arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığı ileri sürülerek itirazın iptali ile takibin devamı, yapılan haksız itiraz sebebi ile %20 den az olmayacak kadar icra inkar tazminatına hükmedilmesi, Yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususlara ilişkin ispata yarar hiçbir delil sunmadığı, davanın her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikâme edilmiş ise de —”her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları” ticari dava olarak sayıldığı, eldeki olayda davalı müvekkilinin işçi sendikası olduğu, TTK’nın 11. Maddesinde tanımlanman ”Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.” tanımına uymadığı, sendikanın amacının ticari faaliyetler yürütüp gelir sağlamak olmadığı, sendikanın—– ”İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşları,” olarak tanımlandığı, amacının esnaf işletmesi sınırını aşan bir gelir elde etmek olduğundan söz edilemeyeceği, Ticari işletmesi bulunmayan bir tarafa açılmış bulunan icra takibi ve takibe yapılan itirazın iptali davasının ticari iş olarak sayılmasının hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle eldeki dosyaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığı, görev itirazında bulunduğu, HMK’nın 6. Maddesine göre ”Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”. Eldeki olayda dava taşınmazın aynından kaynaklanmadığından ve mülkiyete dair bir tartışma olmadığından gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi yetkili olmadığı, satış vaadi sözleşmesinin şubeyle imzalanmadığı, davalı sendikanın merkez adresinin ——– olduğu, davayı görmeye —- çevresi yetkili olduğu, kabul ettikleri anlamına gelmemek üzere bir an için tarafların tacir olduğu düşünülse dahi, taraflar arasında akdedilmiş bulunan —-‘İşbu sözleşmeden doğacak ihtilafların çözümünde —– Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” ibaresi yer aldığı, davacı tarafın hem davalı müvekkili sendikayı tacir kabul ederek hem yetki sözleşmesine aykırı şekilde açtığı dava usûle aykırı olduğu, davalı müvekkilinin tacir kabul edilmesi hâlinde yetki sözleşmesi gereği —Adliyesi yargı çevresi yetkili olduğu savunularak davanın öncelikle görev ve yetki yönünden reddi ile dosyanın—- Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesi, sayın mahkeme görevli olduğu kanaatinde ise yetki sözleşmesi gereği — Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi, davanın reddi ile davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi, arabuluculuk ve dava vekâlet ücreti başta olmak üzere tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ve ekleri, —- sayılı dosyası, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
——– her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan—- göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. —-maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. —– ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin iptaline ilişkindir. Somut olayda her ne kadar davacı taraf tacir ise de, davalı sendika olup, sendikalar,—– göre tüzel kişiliğe sahip meslek örgütleridir. Bu bakımdan sendikaların kural olarak mesleki amaçlarla hareket ettikleri varsayılmalıdır. Taraflar arasındaki sözleşmede bu amaç dışında başka bir amaçla hareket edildiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, iddianın öne sürülüş biçimi de gözetildiğinde, dava konusu eserin yapılması konusu davalı sendika açısından mesleki faaliyet kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle davanın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmetedir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilir. HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu durumda dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan HMK’ nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin —- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan —-Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına —-, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Yargılama harç ve giderlerinin HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde— Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.18/10/2021