Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/92 E. 2022/118 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/92
KARAR NO: 2022/118
DAVA: Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizi
DAVA TARİHİ: 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile; dilekçede açıklanan taraflar arasındaki ticari ilişkiye bağlı olarak doğan alacak hakkında verilen ve kesin nitelikli olan—- numaralı kararının tenfizine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava açılırken maktu harç yatırılmış olması nedeni ile tensiben oluşturulan ara karar ile davanın yabancı mahkeme ilamının tenfizine yönelik olması karşısında —-düzenlemesi ve — ilişkin tarife hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davanın nispi harca tabi olduğu sonucuna varılarak, —-üzerinden hesaplanan eksik harcın ikmaline yönelik ara karar oluşturulmuş olup, eksik —-tarihli sayman mutemedi alındısı ile ikmal edilmiş olduğu ve fakat zuhulen harcın niteliği kısmında ”İstinaf Karar Harcı” yazılmış olduğu ve bunun işlem hatasına bağlı olduğu, sonuçta harç ikmalinin yapılmış olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde usulüne uygun apostil şerhini haiz yabancı karar aslının sunulmadığı, yabancı mahkeme kararının niteliği itibari ile tanıma ve tenfiz koşullarının oluşmadığı, davacı tarafın davalıdan—– tutarındaki alacağı yönündeki savlarının usule ve yasaya açıkça aykırı olduğu, tenfize konu kararın davalı şirkete tebliğ edilmediği, bunun aksinin davacı tarafça yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davalının savunma hakkına riayet edilmediği, davalı şirketin cari hesaplarına göre davacının davalıya borçlu göründüğü ileri sürülerek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesi istenmiştir.
Yapılan ön inceleme duruşmasında engel bir dava şartı bulunmadığı belirlendikten sonra yapılan ön inceleme sonucu tahkikata geçilmiş olup, temin edilen dosya kapsamına uygun ve Mahkememizce de yeterli görülen— işlem tarihli raporda tenfizi istenen —numaralı dosyasının—-şerhi içermediğine yönelik itiraz yönünden —-Kaldırılmasına İlişkin —– Sözleşmesine taraf olmaması nedeni ile mahkeme ilamına apostil şerhi işlenmesinin mümkün olmaması nedeni ile onanmış örneğinin tercümesinin sunulmuş olmasının raporda belirtilen içtihat ışığında yeterli olduğu, başvuru usulü açısından bir eksiklik taşımadığı, —- Muameleleriyle ilgili ikili sözleşmenin sadece — olduğu, bu sözleşmenin — yalnızca ikamet, seyahat, yargılama usulü konusunda karşılıklılığın kabul edilmiş olduğu, raporda belirtilen—- tarihli içtihada göre de mahkeme kararlarının tenfizi konusunda herhangi bir anlaşma veya fiili uygulamanın bulunmadığının anlaşıldığı, tenfizi istenen kararın münhasır yetkiye girmeyen ticari bir anlaşmazlıkla ilgili olduğu, verilen kararda uyuşmazlığın kesin olarak çözüme kavuşturulduğunun yazılı olduğu, verildiği ülke hukukuna göre şekli anlamda kesinleşen kararların tenfizinin mümkün olduğu; tenfizi istenen kararın ticari bir borcun ifasına yönelik olması nedeni ile kamu düzenine aykırılık ihtimalinin söz konusu olmadığı, tenfizi istenen kararda davalının — aracılığıyla tebliğe rağmen davayı takip etmediğinin yazılı olduğu ancak bu konuda davacı tarafça dosyaya tebliğe ilişkin bir belge sunulmamış olduğu, karşılıklılık esası yönünden yapılacak irdeleme dışında tenfize engel bir durum olmadığı, raporda belirtilen içtihadın— tarihli olması ve geçen uzun süre dikkate alınarak— ayrıca —-uyarınca—- mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda ikili veya çok taraflı bir anlaşma olup olmadığı veyahut fiili uygulamanın bulunup bulunmadığının araştırılmasının ve sonucuna göre yapılacak değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu açıklanmıştır.
Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında 5718 Sayılı Kanunun (MÖHUK) ilgili maddeleri:
”…
İKİNCİ BÖLÜM : YABANCI MAHKEME VE HAKEM KARARLARININ TENFİZİ VE TANINMASI
TENFİZ KARARI
Madde 50 – (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların —— icra olunabilmesi yetkili —- mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.
(2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.
GÖREV VE YETKİ
Madde 51 – (1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir.
(2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin—- yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, — yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse —–mahkemelerinden birinden istenebilir.
TENFİZ İSTEMİ
Madde 52 – (1) Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır:
a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri.
b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti.
c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu.
DİLEKÇEYE EKLENECEK BELGELER
Madde 53 – (1) Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir:
a) Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi.
b) İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi.
TENFİZ ŞARTLARI
Madde 54 – (1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir:
a) — ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette —-mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
b) İlâmın, —mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.
c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı — mahkemesine itiraz etmemiş olması.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Rapor içeriği ve dosya kapsamı gözetilerek tebliğ belgesi yönünden belge örneğinin ibrazı için davacı vekiline süre verilerek— ayrıca — müzekkere yazılmak suretiyle MÖHUK madde 54/1-a uyarınca ülkemiz ile—–arasında mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda ikili veya çok taraflı bir anlaşma olup olmadığı veyahut fiili uygulamanın bulunup bulunmadığının araştırılması yoluna gidilmiş olup, davacı vekili tarafından herhangi bir belge sunulmamıştır.
—-tarihli cevabi yazı ile örneği ekte gönderilen— atıfta bulunularak; ——arasında mahkeme kararlarının tenfizini mümkün kılan bir anlaşma olmadığı, mahkeme kararının verildiği ülke ile — arasında ikili anlaşma mevcut değilse, bu konuda yetkili —-mahkemesinin,—-verilen mahkeme kararının şeriat hukukuna uygun olup olmadığını tespit ettiği; uygun olduğuna dair karar verirse, ilgili mahkemenin söz konusu kararı tenfiz edebildiği; —- uygulanmasının varsa ikili veya çok taraflı adlî yardımlaşma anlaşması esaslarına göre, herhangi bir anlaşma olmaması durumunda ise, karşılıklılık ilkesine göre yapılmakta olduğu … Sonuç olarak, konunun değindiği hukukî durum yukarıda açıklanmış olup, bu çerçevede, yabancı mahkeme ilâmlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilip verilmeyeceği hususunun yargılama yetkisi ve takdir hakkı dahilinde mahkemesine ait olduğu …” şeklinde özetlenebilecek mahiyette açıklamalar yapılmıştır.
——cevabi yazı da aynı mahiyettedir.
Sonuç olarak yukarıya aynen aktarılan yasal düzenlemeler, —- söz konusu —- taraf olmaması, tenfize konu yabancı mahkeme kararının onanmış örneğinin tercümesinin sunulmuş olmasının yeterli olması, ticari ilişkiye bağlı ve münhasır yetki kapsamında olmayan borca ilişkin kararın Kamu düzenini ilgilendirir bir etkisinin söz konusu olmaması, karşılıklılık ilkesi ve fiili durum yönünden yapılan söz konusu araştırmalar ile ulaşılan sonuca göre — açısından — oluşturacak — aykırılığın kriter alınmış olması karşısında tenfize konu karar benzeri bir — kararının da —a uygulanabileceğinin, Kamu düzeni kriteri yönünden bir engelle karşılaşmayacağının öngörülebilir olması ve bu değerlendirmeye bağlı olarak tenfize konu kararın mahiyeti gereği karşılıklılık ilkesi yönünden bir engel olmadığının kabul edilmesinin —-iyi ilişkiler ve hak arama hürriyetinin karşılık bulması açısından daha uygun ve hakkaniyetli yorum olacağı; her ne kadar raporda belirtilen şekilde tebliğ belgesi örneği sunulamamış ise de kararın içeriğine göre davalı tarafa savunma hakkının tanınmış olduğunun anlaşılması, kararın kesin nitelikli karar olduğunun açıkça belirtilmiş olması, esasen cevap dilekçesindeki itirazın karar öncesi savunma hakkının tanınmamasına yönelik olmayıp, kesin kararın tebliğ edilmemesine yönelik olması ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde söz konusu tebliğ belgesi eksikliğinin tenfiz şartlarına halel getirecek boyutta bir etkisinin olmadığı hususları, taraflar arasındaki ticari ilişki, tenfizi talep edilen kararın tercümesi ile onanmış örneği, dosya kapsamına uygun olup Mahkememizce de davanın aydınlatılması yönünden yeterli görülen rapor, karşılık ilkesi yönünden yapılan söz konusu araştırma sonucu, bu araştırma sonucuna bağlı olarak Mahkememizce yapılan söz konusu değerlendirme ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde MÖHUK’ da öngörülen tenfiz şartlarının yerine gelmiş olduğu kanaatine varıldığından sübut bulan davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Son olarak belirtmek gerekir ki dava değeri — olduğundan aşağıdaki hesaplamalarda bu değer esas alınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile —– numaralı kararının tenfizine,
2-Dava değeri üzerinden hesaplanan 57.235,25 TL nispi karar harcından, 59,30 TL peşin harç ile 14.250 TL ikmal edilen harç toplamının mahsubu ile eksik 42.925,95 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere davacı tarafça yapılan toplam 15.417 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için dava değeri üzerinden tarife gereğince hesap ve takdir edilen 58.944 TL nispi avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —-Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022