Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/89 E. 2021/854 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/89
KARAR NO: 2021/854
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 11/02/2021
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve duruşmada imzalı beyanla açıklanan dava dilekçesinde özetle, — —– imzalanmış olan kredi sözleşmesinin kat edilip söz konusu borçlu şirketin ve diğer sorumluların ihtar edilmesine rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine söz konusu şirket ve diğer sorumlular aleyhine —— dosyaları üzerinden icra takibi yapıldığını ancak şirketin hukuka ve usule aykırı şekilde tasfiye olduğunu —– terkin olduğu için alacaklarını tahsil edemedikleri ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu takipler yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı —– tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde yasal düzenleme hatırlatılarak ve davalının yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı —–tebligat yapıldığı halde bu davalı adına gelen olmamış ve cevap verilmemiştir.
Dava tasfiyeye bağlı olarak terkin edilmiş olan —-unvanlı şirket aleyhine ——sayılı dosyaları üzerinden işlem gören her bir icra takibi nedeniyle ihya edilmesinin gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
—–
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, —– bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
Ticaret sicilinin cevabına göre söz konusu şirketin tasfiyeye bağlı olarak —–olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı, şirketin tasfiye memurunun davalı —-olduğu, münferiden temsile yetkili olduğu—- temin edilen nüfus kaydına göre bu şahsın hayatta olduğu belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen——– dosyaları üzerinden işlem gören takiplerin davacı tarafından söz konusu davalı şirketin de yer aldığı takip borçluları aleyhine yürütülen takipler olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin —- tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında takipler olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak —– kayıtlarına yansıdığı; söz konusu takiplerin yürütülmesinin TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için yukarıda belirtilen son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasının ve ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ise de yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı —- yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)—- numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan—–ünvanlı şirketin;
a1) —– takibi yönünden ve takibin infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere—–
a2) —- takibi yönünden ve takibin infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere —- tesciline,
b)Her iki takip yönünden geçerli olmak üzere ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için — tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin —– tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın —– tescil ve ilanına,
2-Harç peşin alındığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına gerek olmadığına,
3-Gerekçede açıklanan nedenlerle:
a)Davalı —– yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
b)Davacı tarafça peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere davacı tarafça toplam — yargılama giderinin davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı vekili yararına tarife gereğince belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
d)Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021