Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/786 E. 2022/617 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/786 Esas
KARAR NO: 2022/617
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/12/2021
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında —— tarihli sözleşmenin mevcut olduğunu, buna göre sözleşmenin konusunun ——kararlaştırılan——— işlemlerinin yapılması olduğunu, davacının bu çerçevede davalıya —— ve bunun karşılığında davalının—-ödeyeceğini, —– davacı tarafından davalı ile anlaşma yapılan —— —– sunulacağını ve davalının bunun karşılığında ödeme yapacağını, ödeme tutarlarının — tarihine kadar olan süre için ———, bu tarihten —- —- olduğunu, davacının, davalının talebi ile ——– —– yaptığını, tüm bu hizmetlerinin karşılığında davalı tarafından ——— ödeme yapıldığını, davalı ile birçok kez iletişime geçilmişse de davalı tarafından makul sürede ödeme yapılmadığını beyan ederek, davanın kabulüne, sözleşme gereği ödenmeyen ——hizmet bedelinin işleyecek mevduat faizi ile birlikte davalı tarafından ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmistir.
Davalı tarafa çıkartılan tebligatın iade dönmesi üzere usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların—– sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davacı şirkete yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi ve sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyeti raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava taraflar arasında akdedildiği belirtilen sözleşme uyarınca tarafların edimlerinin eksiksiz yerine getirip getirmediği ve buna dayalı olarak davacının davalı taraftan —– alacağı olup olmadığına dair alacak davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Dosya, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişi ve sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın ——senesine ait işletme defterlerini hazır bulundurduğu, defterlerin— göre tutulmuş olduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, defterlerin yerinde incelenmesine dair herhangi bir talebi de olmadığı nazara alınarak HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği, — tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve ibraz edilen defterler ışığında, davacı tarafından davalı tarafa — tutarlı fatura düzenlendiği, işletme defteri tek yanlı kayıt usulüne göre gelir ve gider esasına göre tutulduğundan, davacının borç/alacak bakiyesinin görülmediği, davacının, taraflar arasında ——tarihinde bir sözleşme düzenlenmiş olduğunu belirttiği ve delil listesiyle birlikte sözleşme belgesi de ibraz ettiği, sözleşmenin tarafların imzasını taşımadığı, sözleşmenin, dosyaya sunulan hali ile karşı tarafa—– biriyle davalıya ulaştırıldığı, davalının sözleşmeyi bu haliyle onaylamış olduğuna dair bir bilgi ya da belgenin dosyada mevcut olmadığı, bununla birlikte, davacı tarafından delil listesi ekinde sunulan —— görüntülerindeki yazışma bilgileri, davalı tarafından banka ödeme dekontunda —– yapmış olması, davacının davalıya hitaben fatura düzenlemesi ve bunu kayıtlarına geçmesi vb. hususlar birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında sözleşmesel bir ilişkinin kurulmuş olduğu, kanunen yazılı şekle tabi sözleşmelerden de olmadığı kanaatine varıldığı, taraflar arasında bir sözleşmesel ilişki kurulmuş olduğu kanaatine ulaşılmış olmakla birlikte, sözleşmenin içeriğinin, tarafların edim yükümlülüklerinin, sözleşme bedelinin de aydınlığa kavuşması gerektiği ve buna göre davacının var ise alacağının hesaplanması gerektiğinin değerlendirildiği, davacı tarafın, taraflar arasında kabul ve onaylandığını ileri sürdüğü bu sözleşmede belirtilen —- de kendisi tarafından tamamen yapılmış olduğu, buna karşılık toplam ——- ödenmediği iddiasında olduğu, sunulan sözleşmenin imzasız ve karşı tarafça teyidine dair bir bilgi dosyada mevcut olmadığından, kurulmuş olduğu benimsenen hukuksal ilişkinin mahiyet ve bedelinin, bedel karşılığı tüm işin davacı tarafından yapılmış olduğunun, davacının iddia ettiği yönde olduğunun ispatının kendisine düştüğü, yine sunulan faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, davacı tarafından ibraz edilen faturanın yalnız başına alacağı ispata yeterli olmadığı gibi, bakiye alacağın faturada yer alan tutarda olduğu yönünde destekleyici bir delile de rastlanmadığı, taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki kurulduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından iş/hizmet ifasında bulunulduğu kanaat ve tespitine ulaşılmakla birlikte, sözleşme kapsamının ve davacının ileri sürdüğü tüm edimlerini ifa edip etmediğinin, talep hakkı olan alacağın miktarının ispat yükünün davacıda olduğu, dosyada mevcut delillere göre bu konuda kesin ve net bir alacak hesabı yapmanın mümkün olmadığı rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafın sunduğu sözleşme metninde herhangi bir imza ve kaşe bulunmasa da, davalı tarafından yapılan bir kısım ödemeler nazara alındığında, taraflar arasında yazılı olmayan sözleşmesel bir ilişkinin kurulmuş olduğu kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu, bununla birlikte, davacı tarafın sözleşme kapsamının ve davacının ileri sürdüğü tüm edimlerini ifa edip etmediğinin, talep hakkı olan alacağın miktarının ispat yükünün davacıda olduğu, TMK 6. maddesi hükmüne göre davacının ileri sürdüğü iddiaları ve alacağını ispat etmesi gerektiği, davacının, alacağın ispatına yönelik yeterli delilleri sunmadığı, belirtilen nedenlerle herhangi bir tazminat hesabı da yapılamadığı, sunulan rapora tarafların herhangi bir itirazının bulunmadığı anlaşıldığından, davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 196,57 TL harcın mahsubuyla arta kalan 115,87 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca — bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/09/2022