Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/779 E. 2023/392 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/779 Esas
KARAR NO: 2023/392
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/12/2021
KARAR TARİHİ: 29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı —— eşi olan —– dava dışı sürücü —— sevk ve idaresinde bulunan —– ülkesine ait —– plaka sayılı araçta yolcu olarak seyahat ettiğini,03.09.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini, ölen eşinin desteğinden mahrum kalan eş davacıya; davalı ——- Bürosu tarafından 90.000 TL tazminat ödemesi yapıldığını ancak yapılan bu ödemenin davacının destekten mahrum kalma zararını karşılamadığını belirttiğini, davacının desteğinin ölümünden dolayı oluşan ve yargılama sırasında bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek olan mahrumiyet tazminatının davalı sigortacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının sorumluluğunun yabancı ülke —— kart büroları ile yaptığı —— anlaşma çerçevesinde yabancı plakalı araçların —— karıştıkları kazalarda ortaya çıkan zararı kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketleri adına mali sorumluluk sigortası limit ve şartları çerçevesinde karşılamakta olduğunu, davacının tazminat alacağı belirlenebilir olduğundan belirsiz alacak davası olarak- açılamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminat hesabının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarında belirlenen esaslara göre yapılmasının gerektiğini, dava zaman aşımının dolmuş olduğunu, kazada hatır taşıması söz konusu olduğundan %20 hatır taşıması müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini belirtilerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:—— Müdürlüğü yazı cevapları, —— soruşturma sayılı dosyası, aktüerya raporu. ——- soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; ölenin —— ve ——-, müştekinin dosyamız davacısı ——-, suçun taksirle ölüme neden olma, suç tarihinin 15/08/2018 olduğu, kazada ölen ——- kazaya kusuruyla sebebiyet verdiği ve şoför mahallinde bulunduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görüldü.Kusur oranının belirlenmesi ve destekten yoksun kalma tazminat hesabı için trafik bilirkişisi ile aktüerya bilirkişisine tevdii edilen dosyaya ilişkin düzenlenen 29/09/2022 tarihli raporun incelenmesinde; davalının sigortalısı olan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, kazaya sebebiyet veren araçta yolcu olarak yer alan davacının desteği ——- ölümü nedeniyle sigorta şirketi tarafından daha evvel yapılan 97.442,65 TL lik ödeme mahsup edilerek yapılan hesaplamad bakiye 298.164,52 TL olduğunun tespit edildiği görülmüştür.Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 20/03/2023 tarihli ek raporun incelenmesinde; a. Davacı —— ödeme tarihi itibariyle destekten yoksun kalma tazminatının, ——- bakiye yaşam tablosu ve Yargıtay içtihatlarında belirtilen —— tekniği ile yapılan hesaplamada, müterafik kusur indirimsiz tespit edilen tazminattan zararın %71,25, müterafik kusur indirimli zararın ise %89,06 oranının karşılandığı,- —— bakiye yaşam tablosu ve teknik faiz %1,8 oranı kullanılarak yapılan hesaplamada, müterafik kusur indirimsiz zararının %99,28’nin, müterafik kusur indirimli zararının %124,10 oranında karşılandığı,b. Rapor tarihi itibariyle güncel asgari ücretler kullanılarak yapılan hesaplamada;——- bakiye zararının;- ——- bakiye yaşam tablosu ve Yargıtay içtihatlarında belirtilen ——- tekniği ile yapılan hesaplamada, müterafik kusur indirimsiz 442.099,36 TL %20 müterafik kusur indirimli 328.198,23 TL olarak hesaplandığı,——– bakiye yaşam tablosu ve teknik faiz %1,8 oranı kullanılarak yapılan hesaplamada ise, müterafik kusur indirimsiz 141.174,42 TL, müterafik kusur indirimli 87.458,28 TL olarak hesaplandığı,c. Kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçe ölüm teminat limiti 290.000 TL olduğu, ödenen 97.442,65 TL nin mahsubu ile bakiye teminat limiti 192.557,35 TL kaldığı, Teminat limitinin hak sahipleri arasında garameten paylaştırılması halinde ise; ——- bakiye zararının ——- bakiye yaşam tablosu ve Yargıtay kararlarında belirtilen —— tekniği ile yapılan hesaplamada, Müterafik kusur indirimsiz 61.270,04 TL, müterafik kusur indirimli 58.189,74 TL olacağı, ——- bakiye yaşam tablosu ve teknik faiz 961,8 oranı ile yapılan hesaplamada, müterafik kusur indirimsiz 34.902,63 TL, müterafik kusur indirimli 28.180,39 TL olarak hesaplandığı görülmüştür.Davacılar vekili tarafından 12/04/2023 tarihinde ıslah talepli dilekçe sunulduğu görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEREKÇE:Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısı aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı TBK. md. 53/1-3’e dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölenle destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Somut olayda; 03/09/2018 tarihinde sürücü ——- sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kaza yapması üzerine, söz konusu araçta yolcu olarak bulunan ——- vefat ettiği görülmüştür.Davalı vekilinin zamanaşımı itirazına yönelik yapılan incelemede, dava konusu talebin 2918 sayılı Kanunun 109.maddesinin 2.fıkrasının, uyuşmazlığın ceza gerektiren bir fiilden doğması ve Ceza Kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngürmüş olması halinde bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı hüküm altına alındığından ve 5237 Sayılı TCK 85/1 maddesi ve aynı kanunun 66/1. fıkra (d) bendine göre uygulanması gereken 15 yıllık ceza zamanaşımı süresi dolmadan davanın açıldığı dikkate alınarak yerinde olmadığı görülmüştür.Eldeki davada davacının belirsiz tazminat alacağı davasına konu ettiği aracında oluşan hasar bedelinin varlığının ve miktarının belirlenebilmesi, ancak yargılama sırasında delillerin toplanıp değerlendirilmesinden sonra mümkün olabileceğinden davacının iddia ettiği zararın dava tarihi itibariyle miktar ve değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği, davanın niteliğine ve dava dilekçesi içeriğine göre davanın HMK 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. Maddesinde düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.”Somut olayda; davacının poliçe kapsamında ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya başvuru yaptığı ve davalının 17/10/2017 tarihinde kısmi ödeme yaptığı görülmektedir. Bu itibarla; davalının yetersiz olan kısmi ödemeyi yaptığı bu tarihte tüm zarar için mütemerrit olduğu dikkate alınarak 17/10/2017 tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken faiz başlangıç tarihinin hatalı saptandığından kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.—— mahkemece belirlenen faiz başlangıç tarihlerinde bir isabetsizlik bulunmamakla, buna yönelik itirazlar yersizdir. Bununla birlikte, davaya konu traktör kişi adına kayıtlı olup ticari bir araç olmayıp ticari faaliyette bulunulmadığından, yasal faiz işletilmesi yerine avans faizine hükmedilmesi hatalı olup buna yönelik itiraz yerindedir. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; bilirkişi marifetiyle yapılan kusur incelemesinde dava konusu kazada vefat eden sigortalı araç sürücüsü ——- %100 oranında kusurlu olduğu, ——- sayılı kararıyla 2918 sayılı KTK’nın 90. ve 92. maddelerinde “genel şartlara” atıf yapan cümlelerin iptaline karar verilmiş ve bu karar 09/10/2020 tarihli —— yayımlanarak yürürlüğe girmiş olmasıyla birlikte, Yargıtay —— Hukuk Dairesince zarar görenlerin cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatı alacağının hesaplanmasında —— ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi benimsenmiş olup ——- yaşam tablosunun uygulamasından vazgeçilmediği , işbu kabuller esas alınarak aktüerya blirkişisi tarafından düzenlenen ek bilirkişi raporu ile —— yaşam tablosu ve %10 arttırma %10 iskonto uygulanmak suretiyle ve teknik faiz uygulanmaksızın yapılan hesaplama sonucunda davacının 442.099,36 TL destekten yoksun kalma alacağının bulunduğunun tespit edildiği, kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçe ölüm teminat limiti 290.000 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından daha evvel ödenen 97.442,65 TL nin mahsubu ile bakiye teminat limitinin 192.557,35 TL olacağı, teminat limitinin hak sahipleri arasında garameten paylaştırılması halinde ise; ——- bakiye zararının —— bakiye yaşam tablosu ve Yargıtay kararlarında belirtilen —– tekniği ile yapılan hesaplamada 61.270,04 TL olacağı, her ne kadar davalı tarafça müterafik kusur indirimi talep edilmiş ise de müterafik kusurun varlığına dair dosyaya somut bir delil ibraz edilemediği anlaşılmakla davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile kazaya sebebiyet veren aracın hususi araç olduğu da göz önünde bulundurularak, davalı Sigorta şirketi bakımından poliçede belirtilen limitle sınırlı olarak ve kısmi ödeme tarihi olan 06.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 61.270,04 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 61.270,04 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.185,35 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 59,30 TL peşin harç ve 195,00 TL ıslah harcı toplamı olan 4.297,40 TL’den mahsubuyla bakiye 12.780,1‬0 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 195,00 TL ıslah harcı ile yargılama gideri olarak yapılan 2.599,6‬0‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.803,21 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/05/2023