Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/777 Esas
KARAR NO: 2023/724
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/12/2021
KARAR TARİHİ: 30/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçludan alacağının sağlanması amacıyla ——– E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, takip durduktan sonra 04.11.2021 tarihinde bir protokolün imzalandığını, borçlu yanın bu protokole uymayarak ödemeleri yerine getirmediğini yapılan protokolün 3.6 ıncı maddesi gereğince dava açılması zaruretinin hasıl olduğunu, bu nedenle borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, taraflar arasında ticari alım-satım ve hizmet ilişkisinin bulunduğunu, arabuluculuk sürecinin anlaşmama olarak sonuçlandığını, davalı firmaya faturaları daha önce tebliğ ettirmedikleri için takip tarihine kadar işleyen faiz yönünden bir taleplerinin olmadığını asıl alacak olan 129,400, TL üzerinden değerlendirilerek takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile ve feri alacak kalemleri ile birlikte itirazın iptalini talep ettiklerini belirterek fazlaya dair talep ve dava haklarımızın saklı tutulmasına, davanın kabulü ile, davalının ——— E. sayılı dosyadaki itirazlarının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazları nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——– E. sayılı icra dosyasına istinaden karşı taraf ile müvekkili, şirket arasında Avukatlık Kanunu madde 35/A uyarınca ilam niteliğinde belge sıfatına haiz sulh ve ibra protokolünün imzalandoığını, ihtilafa konu icra dosyasındaki itiraza ilişkin olarak taraflar sulh olmuş ve mezkur dosya kapsamında taraflar arasında bir bedel ile mutabık kalındığını, davacı tarafından sulh ve ibra protokolü kapsamında alacağının bulunup bulunmadığının taraflara ait defterlerin incelemesi ile ortaya çıkacağını belirterek fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla haksız ve hukuka davanın reddine, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:——— E. sayılı dosyası, BA BS formları.SMMM uzmanı bilirkişi tarafından ——— Talimat sayılı dosyasına sunulan 01.06.2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; Dosya kapsamı ve tarafların beyanlarından, davalı şirkete yapılan mal ve hizmet satışı ile ilgili bir ihtilafın bulunmadığı, bu durum davacı şirket tarafından davalıya 2020 yılında faturalarda belirtilen tutarda mal ve hizmet satışı yaptığını gösterdiğini,Davalı şirket tarafından, taraflar arasında imzalarımış bulunan 04.11.2021 tarihli Sulh ve İbraname Protokolüne uygun şekilde ödeme yapılmadığından, söz konusu protokolün hükümsüz kaldığı ve davacı/alacaklı şirketin davalı aleyhine itirazın iptali davası açma hakkına sahip olduğunun değerlendirildiği,Davacının incelenen defter kayıtlarına göre; davacı şirketin 2020 yılında davalı şirkete yapmış olduğu mal ve hizmet satış karşılığında düzenlemiş olduğu satış faturalarından kaynaklı toplam 129.480,42 TL tutarında alacağı bulunduğu ve bu tutarın bakiye alacak olarak takip tarihinde ve dava tarihi itibariyle mevcut olduğunun görüldüğü,Davacı şirketin dava dilekçesinde takip tarihine kadar işlemiş faiz talebi bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faizin hesaplanmadığı belirtilmiştir.SMMM uzmanı bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 01.06.2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davalı taraf ticari defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun yapıldığı,Davalı ——– şirketinin 15.04.2021 takip tarihinde davacı ——— Şti.’ne 129,480,42 TL borçlu olduğu ve bu tarih itibari ile davacı ile mutabık oldukları,Davalının 16.11.2021 tarihinde “——- PROTOKOL ÖDEMESİ“ açıklaması ile 7.000,- TL ödediği, 14.12.2021 dava tarihi itibariyle de 122.480,42 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:Dava, ——– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanunun 6. Maddesinde, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir.Yine Türk Ticaret kanununun 83. Maddesinde, Ticari uyuşmazlıklarda mahkemenin yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebileceğini belirtmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi; ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. 2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklindedir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Yasanın üçüncü fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının kesin delillerle ispatlanmamış olması ifadelerine yer verilmiştir..”..Yukarıda belirtilen, kanun maddesine ait gerekçede de açıklandığı üzere, TTK 1530.maddenin konuluş amacına baktığımızda, mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük şirketlere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu, tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmasının söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.Bu sebeple davacının, Mahkemenin olayda TTK’nın 1530.maddesi hükmünü uygulamamış olmasına yönelik istinaf sebebi Dairemizce yerinde görülmemiştir.” ——– Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 129.480,42 TL asıl alacak ve 12.352,97 TL işlemiş faiz yönünden 15.04.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı olarak 02/01/2020 – 25/08/2020 tarihleri arasında ödenmeyen fatura alacağının gösterildiği, davalı tarafından 27.04.2021 tarihinde süresinde verilen itiraz dilekçesi ile borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın bir yıllık yasal hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde 22/7/2020 tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davacı tarafın dava konusu 129.480,42 TLlik alacağının taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna karşın davalı tarafça ticari defter ve kayıtlara işlenmiş ve dosyaya ibraz edilen herhangi bir ödeme belgesinin bulunmadığı görülmüştür.Davalı tarafça 16.11.2021 tarihinde “———- PROTOKOL ÖDEMESİ“ açıklaması ile 7.000,- TL ödeme yaptığı, ancak taraflar arasında akdedilen ve dosyaya ibraz edilen 03.11.2021 tarihli protokolün 3.1 maddesinin “…..Borçlunun——– E. sayılı dosyası kapsamındaki borca ilişkin olarak 15.11.2021 tarihinde 7.000,00 TL ödemesi karşılığında TARAFLAR karşılıklı olarak anlaşmaya varmışlardır.” ibaresine yer verildiği, bu haliyle yapılan ödemenin huzurdaki dava dosyasına dayanak icra takibine ilişkin yapılmadığı anlaşılmakla davacının asıl alacak talebine ilişkin davasında haklı olduğu kanaati ile likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak 129.400,00 TL üzerinden kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun ——– Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 129.400,00 TL’nin % 20 si olan 25.880,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.839,31 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 1.500,66 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 7.338,65 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.500,66 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 2.332,10 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 20.704,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ———Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/10/2023
MADDİ HATANIN DÜZELTİLMESİ
6100 sayılı HMK’nn 304.maddesinde ‘Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” düzenlemesi vardır.
Mahkememizin ——– Esas ——— Karar sayılı ilamının 1. Fıkrasında yer icra dosya bilgilerinin sehven “———- Esas” şeklinde belirtildiği anlaşılmakla mahkememiz ilamının hüküm kısmının 1. Fıkrasında yer alan icra dosya bilgilerinin “———- Esas” şeklinde tashihine hükmün devamının aynı şekilde teselsül ettirilmesine karar verildi.
Dair taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; işbu kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde harç ve masrafları yatırılmak suretiyle mahkememize verilecek dilekçeyle ——— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30.10.2023