Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/774 E. 2022/621 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/774 Esas
KARAR NO: 2022/621
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/12/2021
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– davalıya —– tam zamanında ve gereği gibi ifa edildiğini, verilen hizmete binaen, müvekkili şirket tarafından davalıya —- tarihli,—-faturanın düzenlendiğini fakat davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, söz konusu borcun— ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine—– kapsamında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin —–tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalının, icra ödeme emrine konu borcun asıl tutarını, müvekkili şirketin ———- haricen ödediğini, bu şekilde dosya konusu borcun faizinden, vekâlet ücretinden, ferilerinden, vs. kurtulmak istediğini, davaya konu borcun sadece asıl tutarını ödeyen davalının, icra takibine, borca ve ferilerine itiraz etmesi neticesinde takibin durdurulduğunu, davalı/borçlu şirketin, müvekkili şirketçe kendisine sunulan hizmet sebebiyle olan borç miktarının, davalı şirket adına tanzim ve ibraz edilen ve itiraz edilmeyerek davalı şirketin kayıtlarına alına fatura marifeti olması nedeniyle belirli ve likit bir alacak olduğunu beyan ederek davalının itirazının iptali ile —— dosyasında takibin devamına, müvekkilinin alacağına takip tarihinden itibaren ticari işlere uygulanacak ticari avans faizinin uygulanmasına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle oluşan alacağın müvekkili firma tarafından ödenmedi iddiasını kabul etmediklerini, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, bu ticari ilişki neticesinde cari hesap ilişkisi gerçekleştiğini, müvekkilinin söz konusu cari hesap ilişkisine ait ödemeleri vadesinde, düzenli ve eksiksiz yaptığını, davacının, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi devam ederken, vadesi gelmemiş faturalara ait borçları icra takibine konu yaptığını, müvekkilinin icra ödeme emrine ilişkin tebligatla borçtan haberdar olduğunu, davacının müvekkilini temerrüte düşürmeden yapmış olduğu söz konusu icra takibinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde, müvekkili şirketin asıl alacak tutarını haricen ödediğini ikrar etmesine rağmen, asıl alacak tutarını mahsup etmeden tüm icra dosyası üzerinden davayı ikame ettiğini beyan ederek yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ——dosya arasına alınmıştır.
—- kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—- değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağının mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin—– ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf davacıya borcu olmadığını iddia etmiştir.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği nazara alınarak HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği, —- tarihli rapora göre dosyadaki ——–ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın ticari defterlerinde, davalı yandan takip tarihi olan — alacaklı göründüğü, — tarihinde —- tutarındaki gelen havalenin ticari defterlere işlenmesi sonucu, —- tarihinden itibaren kaydi olarak borç/alacak bakiyesinin kalmadığı rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça, icra dosyasında —- alacak üzerinden takip yapılmış ve bu bedel üzerinden takibin devamına karar verilmesi talepli itirazın iptali davası açılmış ise de, takip tarihinden önce davalı ——- düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, takip tarihi olan — tarihi itibari ile cari hesap alacağının muaccel olmadığı, takip talebine istinaden davalı tarafa tebliğe çıkartılan ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde ibraz edilen ödeme dekontuna göre ise, asıl alacak bedelinin —– ödendiği, ödeme emrinin —- ise yalnızca tebliğ tarihinin bulunduğu, tebliğ saatinin bulunmadığı, bu hali ile tebliğden önce ödemenin yapılmış olduğunun kabul edilmesinin somut olay adaletine ve hakkaniyete uygun olacağı, davacının davalı taraftan cari hesaptan kaynaklı herhangi bir alacağı bulunmadığı, icra dosyasında yasal vekalet ücreti ile takip tarihi itibariyle yapılan dosya masraflarının takip konusu olmadığı, icra dosyasındaki itirazın fatura alacağına yönelik bir itiraz olduğu ve bunun dışında kalan kalemleri kapsamadığı, dolayısı ile bu kalemlerin itirazın iptali davasına da konu edilmemiş olduğu, bu hali ile davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davalı tarafça davacıdan kötü niyet tazminat talebinde bulunulmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 81,62 TL harcın mahsubu 0,92 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.779,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022