Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/77 E. 2021/650 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/77
KARAR NO: 2021/650
DAVA: Ticari Şirket Ortaklığından Çıkarma
DAVA TARİHİ: 05/02/2021
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile —— davalı tarafından kurulduğu ve bu iki ortağın şirketteki paylarının—- ve eşit olduğu— tarihinde vefatı üzerine geriye mirasçı olarak davacıları bıraktığı ve davacıların külli halef sıfatıyla şirket ortağı konumuna geldikleri; ortakların münferiden yetkili olmaları nedeniyle davacıların da halefiyet yoluyla ve el birliği ile mülkiyet hükümlerine göre söz konusu şirketi temsile yetkili oldukları; davalı tarafından davacıların murisi—– aleyhine —— azil için açılan davanın—-dosyası üzerinden işlem gördüğü ve bu dava ile birleşen—- sayılı dosyası üzerinden şirketin fesih ve tasfiyesi davası olduğu ve yine birleştirilen —-sayılı dosyası üzerinden şirket—- tarafından diğer ortak—- davası açıldığı yapılan yargılama sonunda —— sayılı davanın kabulüne ve diğer davaların ise konusuz kalması nedeniyle haklarında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, temyiz üzerine kararın bozulduğu ve aynı mahkemenin —— aldığı ve bu dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda —- davasının kabulüne, diğer davaların reddine karar verildiği ve bu kararın safahattan geçerek kesinleştiği; —- sayılı dosyası üzerinden işlem gören tazminat davası sonunda verilen ve kesinleşen —-sayılı karardan da anlaşılacağı üzere—- söz konusu şirketin menkul mallarını daha düşük değerle kendi hakimiyetinde bulunan başka bir şirkete aktarması nedeniyle açılan tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilerek —- tazminatın tahsiline karar verildiği ve bu kararın da safahattan geçerek kesinleştiği; yine aynı mahiyette başka bir tazminat davasının —- dosyası üzerinden karara bağlandığı ve verilen tazminat kararının kesinleştiği; ayrıca —- sayılı dosya üzerinden görülen dava sonucunda cezalandırılmasına karar verildiği;—- sayılı markayı tek taraflı terkin ettirerek kendisinin hakimiyeti altında olan başka bir ——— olarak tescil ettirdiği ve bu işlemin —- sayılı dosyası üzerinden işlem gören dava sonunda iptaline karar verildiği ve safahattan geçerek kesinleştiği—-davacılar aleyhine açılan ve ——— üzerinden işlem gören dava hakkında fesih ve tasfiyeye ilişkin karara karşı istinaf üzerine —-kararın kaldırılarak davanın reddine karar verildiği ve bu red kararın safahattan geçerek kesinleştiği; bütün bu davalardan da anlaşılacağı üzere davalının şirketi çalışamaz hale düşürdüğü, şirket mallarını düşük değerle sahibi olduğu başka şirkete devrettiği, şirketin hiçbir aktifinin kalmadığı, aksine kamu borçlarının bulunduğu, davalı ortağa ödenecek gerçek pay değerinin bulunmadığı, davalı ortağın şirketin feshini gerektirir haklı nedenlerin ortaya çıkmasında kusurlu davranışlarının etkili olduğunun kesinleşen mahkeme kararları ile tespit edildiği ileri sürülerek davalı —- ortaklığından ——– nedenlerle çıkarılmasına; davalı ortağın çıkma payının davanın açıldığı tarihteki aktif ve pasifleri esas alınarak hesaplanmasına ve şirketin davacı ortaklarla devamına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde — ortaklıktan çıkarma davasını ancak şirketin açabileceği,—- göre de haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın ancak kendisinin şirketten çıkarılmasını talep edebileceği ve bir ortağın başka bir ortağın şirketten çıkarılmasını talep etme yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek öncelikle davacıların aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle—– alınmasının dava şartı olduğu belirtilerek dava şartı yokluğundan ve esas hakkında da haklı sebep bulunmadığı ileri sürülmek suretiyle sonuçta belirtilen sebeplere bağlı olarak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davacılar vekili tarafından ibraz edilen—– tarihli dilekçe ile tarafların şirket paylarının —– eşit olması karşısında ortak sayısı ve pay adedine göre —– görülen üçte iki çoğunluğun sağlanmasının mümkün olmadığı, ———– ortaklardan sadece birisinin iştirakı ile toplanan ——- kanunda aranan nitelikte çoğunluğun sağlanamayacak olması karşısında alınan tek ortak tarafından alınan kararın yok hükmünde olduğunun —- edildiği ve bu nedenlerle iki ortaklı limited şirketlerde—- göre ortaklık kararı alınmasının fiilen mümkün olmadığı ve bu durumda yasadaki boşluğun kanun koyucu yerine geçerek hakim tarafından doldurulması gerektiği, iki ortaklı limited şirketlerde—- göre karar şartı aranması suretiyle hak arama yolunun engellenmemesinin gerektiği ve —aykırı olduğu ileri sürülerek —- maddesi gereğince genel kurul kararı aranmasının iki ortaklı limited şirketler yönünden —- olduğu iddia edilerek — aykırılık ididası yönünden dosyanın —-gönderilmesine karar verilmesi talebinde bulunulmuş olup aynı dilekçe ile ıslah talebinde de bulunulmak suretiyle sonuçta —–düzenlemesi yönünden ileri sürülen boşluğun hakim tarafından doldurulması suretiyle davacılar tarafından haklı nedenlere dayalı olarak davalı ortak hakkında açılan davanın kabulüne ve davalının ortaklıktan çıkarılmasına ve bu talebin kabul edilmemesi halinde ıslah talebinin kabulü ile ——– düzenlemesinde ön görülen haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın şirketin feshini isteyebileceği ve mahkemenin istem yerine davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya uygun düşen başka bir çözüme karar verebileceğine ilişkin düzenlemesi gözetilerek davacıların iradesinin fesih yerine davalı ortağın haklı nedenlerle ortaklıktan çıkarılması olduğundan davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ve davalının davanın açıldığı tarihteki ortaklık payının şirketin aktif ve pasifleri esas alınarak hesaplanmasına ve davalıya ödenmesi karşılığında davalının şirketten çıkarılmasına ve söz konusu şirketin davacı ortaklarla devamına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
—— tarihli duruşmada yapılan irdelemeye bağlı olarak —– iddiası yerinde görülmemiştir. Serbest iradeye dayalı olarak ve kurucu sözleşmenin yapıldığı tarihte geçerli mevzuatı bilecek durumda olan basiretli kurucu irade ve/veya iradelerin tabi olunan statüye uygun olarak hukuk dünyasında açığa çıktığının ve buna değer verilmesi gerektiğinin ileri sürülen meseleden daha öncelikli olması gerektiği ve söz konusu düzenlemede ciddi bir —-aykırılığın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
—- tarihli duruşma tutanağının içeriğine, terditli ıslah talebine ve davalı vekilinin süre talebine bağlı olarak davalı vekiline süre verilerek ön inceleme duruşması —- tarihli bir sonraki duruşmada tamamlanmıştır.
Davalı vekili tarafından söz konusu ıslah dilekçesine karşı ibraz edilen cevap dilekçesinde ortaktan çıkarma davasının münhasıran şirket tarafından açılabileceği ve şirket ortaklarının bireysel olarak böyle bir davayı açma hakkı ve yetkisi bulunmadığı ileri sürülüp davaya karşı sunulan cevap dilekçesindeki diğer savunmalar tekrar edilerek ve davacı tarafın ıslah talebinin şarta bağlı olması nedeniyle de hukuka aykırı olduğu ileri sürülmek suretiyle sonuçta ıslah talebinin ve davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Celp edilen —– göre —- müteşekkil olan şirketin ortaklarından birinin —- olduğu; —- tarihinde vefatı üzerine geriye mirasçı olarak yukarıda karar başlığında belirtilen davacıları bıraktığı belirlenmiştir.
Konu ile ilgili olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddeleri:
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: ŞİRKETİN ORGANLARI
A) GENEL KURUL
I – YETKİLER
Madde 616- (1) Genel kurulun devredilemez yetkileri şunlardır:
a) Şirket sözleşmesinin değiştirilmesi.
b) Müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları.
c) Topluluk denetçisi ile denetçilerin atanmaları ve görevden alınmaları. —–
d) Topluluk yılsonu finansal tabloları ile yıllık faaliyet raporunun onaylanması.
e) Yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi.
f) Müdürlerin ücretlerinin belirlenmesi ve ibraları.
g) Esas sermaye paylarının devirlerinin onaylanması.
h) Bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulması.
ı) Müdürün, şirketin kendi paylarını iktisabı konusunda yetkilendirilmesi veya böyle bir iktisabın onaylanması.
i) Şirketin feshi.
j) Genel kurulun kanun veya şirket sözleşmesi ile yetkilendirildiği ya da müdürlerin genel kurula sunduğu konularda karar verilmesi.
(2) Aşağıda sayılanlar, şirket sözleşmesinde öngörüldükleri takdirde genel kurulun devredilemez yetkileridir:
a) Şirket sözleşmesi uyarınca genel kurulun onayının arandığı hâller ile müdürlerin faaliyetlerinin onaylanması.
b) Önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım haklarının kullanılması hakkında karar verilmesi.
c) Esas sermaye payları üzerinde rehin hakkı kurulmasına ilişkin onayın verilmesi.
d) Yan edim yükümlülükleri hakkında iç yönerge çıkarılması.
e) Şirket sözleşmesinin 613 üncü maddenin dördüncü fıkrası uyarınca ortakların onayını yeterli görmemesi hâlinde, müdürlerin ve ortakların şirkete karşı bağlılık yükümü veya rekabet yasağı ile bağdaşmayan faaliyetlerde bulunabilmelerinin onayı için gereken iznin verilmesi.
f) Bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı şirketten çıkarılması.
(3) Tek ortaklı limited şirketlerde, bu ortak genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek ortağın genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır.
2. ÖNEMLİ KARARLAR
Madde 621- (1) Aşağıdaki genel kurul kararları, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabilir:
a) Şirket işletme konusunun değiştirilmesi.
b) Oyda imtiyazlı esas sermaye paylarının öngörülmesi.
c) Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılması, yasaklanması ya da kolaylaştırılması.
d) Esas sermayenin artırılması.
e) Rüçhan hakkının sınırlandırılması ya da kaldırılması.
f) Şirket merkezinin değiştirilmesi.
g) Müdürlerin ve ortakların, bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyette bulunmalarına genel kurul tarafından onay verilmesi.
h) Bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması.
ı) Şirketin feshi.
(2) Kanunda belli kararların alınabilmesi için ağırlaştırılmış nisap aranıyorsa, bu nisabı daha da ağırlaştıracak şirket sözleşmesi hükümleri, ancak şirket sözleşmesinde öngörülecek çoğunlukla kabul edilebilir.
(3) —Bir ortağın şirketten çıkarılma sebeplerinin sonradan şirket sözleşmesine konulabilmesine dair sözleşme değişikliği, şirket sermayesini temsil eden tüm ortakların genel kurul toplantısında oy birliği ile karar almasıyla mümkündür.
C) ÇIKMA VE ÇIKARILMA
I – GENEL OLARAK
Madde 638- (1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.
III – ÇIKARMA
Madde 640- (1) Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir.
(2) Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.
(3) Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.
—-
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Tüm dosya kapsamına ve yukarıya aynen aktarılan konuya ilişkin yasal düzenlemelere bağlı olarak öncelikle davacıların aktif husumet ehliyetinin irdelenmesi gerekmiştir.
Hem ilk dava ve hem de ıslahlı dava nihayetinde mirasçı olarak ortak haline gelen davacılar tarafından davalı ortağın şirketten çıkarılmasına yönelik olup şirket adına açılan bir dava söz konusu değildir.
Yukarıya aynen alınan yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere——– gereği böyle bir davayı her ortak kendisinin çıkması için açabilir veya —— dayalı olarak şirket tarafından açılabilir. Bir ortağın başka bir ortağın şirketten çıkarılmasını dava etmesi mümkün olmayıp böyle bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Esasen bu hususlar taraflar arasında ihtilaflı da değildir. Davacı taraf bu nedenle—–iddiasında bulunarak yasalarda bu konuda boşluk olduğunu ileri sürerek yasa koyucu gibi hakim tarafından boşluğun doldurulması istenmiştir.
Söz konusu yasal düzenlemeler karşısında davacıların böyle bir davayı açmakta aktif husumet ehliyetine sahip olmadıkları ve bu yönden dava şartı eksikliği bulunduğu sonucuna varılmış olup yasal düzenlemelerin bütünlüğü, farklı ihtimallerin şirketin devamlılığı esasına göre yasa koyucu tarafından yukarıya aktarılan maddelerde ön görülen şekilde karşılanmasının tercih edilmiş olması, nihayetinde şirketin kurucu belgesinin serbest iradeye dayalı olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yasa koyucu yerine doldurulması gereken bir boşluk da bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından her halde gözetilme önceliğine sahip aktif husumet ehliyetinin bu özelliğine bağlı olarak ve ıslah talebinin açıklanan şekline göre sonuçta ıslahın geçerli olup olmadığı tartışmasına gerek görülmeyerek ve ayrıca şirket adına açılan bir dava söz konusu olmadığı için genel kurul kararına yönelik dava şartı irdelemesine girmeyerek aktif husumet ehliyetine bağlı olarak ıslahlı davanın reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Islahlı davanın aktif husumet ehliyeti yokluğuna bağlı olarak ve dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Maktu karar harcı peşin olarak yatırılmış olduğundan bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Artan avansın ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021