Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/762 E. 2022/500 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/762
KARAR NO: 2022/500
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 09/12/2021
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle müvekkilinin, —– ünvanlı şirket aleyhine açılan hizmet tespitine ilişkin davanın——üzerinden işlem gördüğü, dava sırasında söz konusu şirketin terkin edilmiş olduğunun öğrenildiği, bunun üzerine şirketin ihyası için dava açmak üzere mehil verildiği ileri sürülerek söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı——- vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde yasal düzenleme hatırlatılarak ve davalının yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Diğer davalı-tasfiye memuru vekili tarafından ibraz edilen ve duruşmada tekrar edilen cevap dilekçesinde tasfiye işlemlerinin tam olarak yerine getirilmiş olduğu, ihya talep eden kişinin geçerli bir yararının bulunması gerektiği, tasfiyenin üzerinden —–geçtikten sonra açılan davanın usulden reddedilmesi gerektiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Dava tasfiyeye bağlı olarak terkin edilmiş olan —- ünvanlı şirketin —–davası yönünden ihyasının gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
Ticaret sicilinin cevabına göre söz konusu şirketin tasfiyeye bağlı olarak —- tarihinde terkin edildiği, şirketin adresinin —– olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı; şirketin tasfiye memurunun davalı —- olduğu belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen —– sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından açılan hizmet tespitine ilişkin dava olduğu ve söz konusu şirketin ihyası için ——- tarihli tensip tutanağında yer alan ara karar ile süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ——- yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu ——- sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ——– tescilinin zorunlu hale geldiği; başka bir davaya dayalı olarak dava açılmış olması nedeni ile davanın 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı, TTK. geçici madde 7 düzenlemesi ve diğer dava birlikte değerlendirildiğinde hak düşürücü süre itirazının yerinde olmadığı, bu yönden ihyaya engel bir durum olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi yönünden söz konusu davalı-son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasının ve ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru olarak—— tarafından yapılması uygun görülmüş olup, yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı—- yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)—–numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan —-şirketin —–kaydının, —- Esas sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere —–yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru davalı —– tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın ———-ve ilanına,
2-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı ticaret sicil müdürlüğünün yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına ve sonuçta:
a) Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalı tasfiye memuru ———- alınarak Hazineye gelir kaydına,
b) Davacı tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere davacı tarafça yapılan toplam 197 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru——- alınarak davacıya verilmesine,
c) Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 5.100,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalı tasfiye memuru —— alınarak davacıya verilmesine,
d) davalılar tarafından yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca karar verilmesine yer olmadığına,
3-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin ve davalı-tasfiye memuru —— vekilinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——— Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2022