Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/75 E. 2023/187 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/280 Esas
KARAR NO : 2023/217

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı—– kimlik numaralı —— müvekkil şirketten ——poliçe numaralı sertifikası ile özel sağlık sigortalısı olduğunu, şahsın aynı zamanda davalı sigorta şirketi nezdinde de aynı süre için teminat sağlayan geçerli bir sağlık sigortası poliçesinin de mevcut olduğunu, sigortalının 20.06.2015 tarihinde düşme sonucu sağ ayak bileğinin burkulduğunu ve sol el birinci parmak abduksiyon zorlanması sebebiyle muhtelif tarihlerde tedavi gördüğünü, söz konusu tedaviler nedeniyle toplamda 13.873,28 TL tutarında teşhis ve tedavi gideri ödendiğini, poliçelerin eki olan Sağlık Sigortası Genel Şartları’nın 12 numaralı maddesi gereğince, tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde, bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılması gerektiğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1467. Maddesinin a fıkrası bağlamında, 1466. madde’ye göre diğer sigorta şirketinin çifte sigortaya muvafakat ettiğinden bahisle teşhis ve tedavi giderleri için sorumluluğunun doğduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete rücu talebini içerir ve müvekkili şirketçe ödenmiş olan miktarın %50 sine denk gelen kısım olan 6.936,64 TL’nin ödenmesi için yazılı başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketinden ise davacı müvekkili şirkete herhangi bir yazılı cevap verilmediğini, bunu üzerine tarafımızca —–Esas sayılı ve 9.936,64 TL tutarlı takip başlatılmış olduğunu, davalı borçlu şirket söz konusu takibe itiraz ettiğini, bunun üzerine dava şartı arabuluculuk müessesine başvurulduğunu, burada da yapılan toplantılarda herhangi bir sonuç elde edilemediğini, görüşmeleri esnasında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalının hangi şartlarda kendilerince sigortalandığını ve teminatların miktarlarının da bildirilmediğinden huzurdaki itirazın iptali davasınının ikame edilmek zarureti hasıl olduğu beyan edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– için düzenlenen ——numaralı 01.12.2014-01.12.2015 vadeli sağlık poliçesi bulunduğunu, dava dilekçesinde bahsedilen riziko ile ilgili olarak ödeme yapıldığını, kaza sonucu —– Hastanesinden tedavi ile provizyon sonrası hastaneye ödeme yapıldığını, mükerrer olup olmadığını incelenmesi gerektiğini, müşterek sigorta hükümlerinin uygulama alanı bulunmadığını, müşterek sigorta aynı süre ve aynı rizikolara karşı olduğunu, poliçelerin aynı olmadığından sorumluluğu bulunmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER:
—–Esas sayılı dosyası, Sigorta şirketleri ile —– Hastanesi ve——- Hastanesine yazılan müzekkere cevapları, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava,—–İcra Dairesinin —— Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı ve kök ve ek bilirkişi raporları bir arada değerlendirildiğinde; Davacı ——tarafından Sigortalı—–poliçe sertifika nolu 01.01.2015 başlangıç 01.01.2016 bitiş tarihli —- Sertifikası ile sigortalı olduğu, ilk sigortalanma tarihinin 31.12.2002 olduğu, sigortalının aynı zamanda —–sigorta şirketi nezdinde de aynı süre için teminat sağlayan geçerli ——poliçe nolu 01.12.2014 başlangıç 01.12.2015 bitiş tarihli —— poliçesinin daha mevcut olduğu, ——kayıtlarında söz konusu poliçenin yenilemesi olan 01.12.2015 başlangıç 01.12.2016 bitiş tarihli poliçesi de görülmekte olup, Poliçe üzerinde “——-“ ifadelerinin görüldüğü, söz konusu her iki poliçenin de yatarak ve ayakta, diğer paket /yurtdışı, /tüm dünya/tüm —–olduğu, dava konusu poliçelerin her ikisinin de sigortalıdaki rahatsızlık tarihini kapsadığı, her iki poliçenin de AYAKTA ve YATARAK tedavi teminatlarını verdiği, —— sigorta şirketi nezdinde de aynı süre için teminat sağlayan geçerli —— poliçe nolu 01.12.2014 başlangıç 01.12.2015 bitiş tarihli sağlık Grup Sigorta poliçesinde RAHİM, HASTALIKLARI KONTROL KOMPLİKASYON TEDAVİ HARİÇ olduğu, bu nedenle——Hastanesi, 24.10.2015 günü sol labıal bartholin absesi marsupyalizasyonu için —–Anonim Şirketi’ne 27.10.2015 tarih ve —— numaralı 3.068,03 TL. Lik faturanın ——Poliçe şartlarında hariç tutulan rahatsızlık sonucu yapılan sağlık harcaması olması nedeni ile anılan bu ödemenin müşterek sigorta mevzuatına uymadığı, diğer iki faturanın 20.06.2015 tarihindeki düşme için yapılan muayene ve tetkik ve operasyon giderleri olduğu ve müşterek sigorta mevzuatına Uyduğu görülmekte olup MÜŞTEREK SİGORTA kapsamına girdiği bu durumda TTK 1465-1466-1467 maddelerinin uygulama alanının oluştuğu, bu durumda Davac—— Şirketinin Sağlık harcamalarının toplamı olan 1.746,27+ 9.058,98=10.805,25 TL nin, her iki Sigorta Şirketinin Sağlık Poliçe Teminat Limitinin aynı olması ve söz konusu sağlık harcamasına neden olan rahatsızlığın her iki sigorta şirketinde de istisna edilen haller dışında olması nedeni ile %50 lik kısmı olan 5.402,62 TL’nin Davalı—— ödenmesi gerektiği, davalı tarafın sigortalıya ödediği bedel için davacı sigorta şirketinden talepte bulunmadığı, huzurda açılan dava ile de mahsup talebinde bulunulmadığı, haliyle ödediğini iddia ettiği bedelin artık işbu davanın konusu olmadığı anlaşılmakla tüm açıklamalar kapsamında davacının davasında haklı olduğu kanaati ile likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kısmen kabulüne, reddedilen kısım bakımından davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiği için lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun —— Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 5.402,62 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 5.402,62 TL’nin % 20 si olan 1.080,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 369,05 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 83,72 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 285,33 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 83,72 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 2.335,2‬0 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 5.402,62 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda; kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.