Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/740 E. 2022/852 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/740 Esas
KARAR NO : 2022/852

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—— numaralı ——poliçesi ile sigortalı —– plakalı aracın sürücüsünün ve ruhsat sahibinin ——- olduğunu, 16.07.2021 tarihinde %100 kusurlu olarak müvekkili —— plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu hasar sebebi ile müvekkilune ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın, orijinal ve hatasız bir araç olduğunu, mevcut kaza sebebiyle işlem gördüğünü, aracın görmüş olduğu işlem sebebiyle ikinci el piyasa rayiç değerinde ciddi bir düşüş yaşanacağının kaçınılmaz olduğunu, zararın giderilmesi için öncelikle sigorta firmasına müracaat edildiğini ve beraber sonuç çıkmayınca gerek davalı sigorta firması (sigorta firması için zorunlu) gerekse de davalı şahıs (şahıs için ihtiyari) yönünden arabulucuya başvurulduğunu, arabulucu sürecinde anlaşmaya varılamadığını, müvekkilinin zararlarından dolayı davalıların müştereken, müteselsilen mesuliyeti olduğunu, hesaplama yapılırken 09.10.2020 tarihinde resmi gazetede yayınlanan —– Esas——Karar sayılı 17.07.2020 tarihli kararının dikkate alınarak müvekkilinin gerçek zararının tespiti ve ödenmesi gerektiğini, ayrıca, arabuluculuk sürecinde ——desteği alındığını, ——değer kaybı rapor ücreti başlığı altında toplam 295,00 TL ödeme yapıldığını, iş bu bedelin de yargılama gideri olarak istenmesi zaruretinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle ileride talep artırım dilekçesi ile artırılmak üzere şimdilik; 10,00 TL maddi tazminatın (değer kaybı bedelinin) kaza tarihi olan 16.07.2021’den itibaren işleyecek ticari reeskont avans faizi ile, yargılama gideri (295,00 TL değer kaybı rapor ücreti de dahil olmak üzere) ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken, müteselsilen tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; Değer kaybı hesaplamasının —— genel şartlarına göre yapılması gerektiğini, 20.03.2020 tarihli ve 31074 sayılı Resmi Gazete ile değiştirilen 14 Mayıs 2015 tarihli 29355 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolları Motorlu Araçlar —— Genel Şartları nazara alındığında; 01.04.2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olan yeni Genel Şartların değer kaybı hesaplamasına esas alınması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını,——sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, sigorta kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olacağını, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Davalı —— 12.04.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında alınan beyanında; Davacı ile anlaştıkları bir husus olmadığını, yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, sulh ve arabuluculuğun bu aşamada mümkün olmadığını, kaza sırasında —— plakalı aracı kendisinin kullandığını—— tünel girişinde bayram trafiği olması sebebi ile trafik bir anda durunca davacıya ait aracı isteği dışında arkadan tamponuna çarpmış bulunduğunu, aracının ortalama 30 km olduğunu, zaman olarak gündüz vakti olduğunu, herhangi bir yağmur vesaire kötü hava koşulu olmadığını, kazadan sonra diğer araçta bulunanlar ile birlikte dinlenme tesisine kadar arkalı önlü gittiklerini, orada çay içip muhabbet ettiklerini, kaza tutanağını tuttuklarını, dava öncesindeki görüşmelerde 70-80 bin TL civarında bir bedel talep edildiğini, ancak araçta varsa değer kaybının bu kadar olamayacağı, şeklinde beyanda bulunmuştur.Davacı vekili 12/08/2022 tarihli talep arttırım dilekçesinde özetle; Davalı—— Şirketi için maddi tazminat talebini (değer kaybı bedeli) 6.480,79 TL’ye, davalı ——için ise maddi tazminat talebini (değer kaybı bedeli) 22.000,00 TL’ye çıkartarak söz konusu miktarların kaza tarihi olan 16.07.2021’den itibaren işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——Noterler Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——-bilirkişi heyeti kök raporu ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 16.07.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan, diğer davalı —–sevk ve idaresindeki —– plakalı araç ile—— plakalı aracın çarpışması sonucu, kusur oranlarına göre davacıya ait olan ——plakalı araçta hasar ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı ve değer kaybı rapor ücreti yönünden HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davasıdır.Dosya,——bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 22/04/2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, —– plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 15.12.2020/2021 vadeli,——- nolu trafik poliçesi ile sigortalandığı,—— plakalı araç sürücüsü davalı —— 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/4-c ve 84/d maddelerini ihlal etmesi sebebiyle %100 oranında asli kusurlu olduğu, —— plakalı araç sürücüsü davacının kusurunun bulunmadığı, —–plakalı araç için kaza sonrası parça değişimi, tamir ve işçiliklere ilişkin düzenlenen ——raporunun meydana gelen kaza, hasar ve işlemler yönünden uygun olduğu,—— plaka sayılı araçta trafik kazası neticesinde meydana gelen hasar miktarının (işçilik+boya işçiliği+değişen parça) 36.519,21 TL olduğu, değer kaybı yönünden, 01.04.2020 tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde 31074 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan hesaplama formülü ve ——- 09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan iptal kararına göre yapılan değerlendirmede, 2022 Nisan ayı itibarıyla ——–plaka sayılı araçta kaza sonrası oluşan araç değer kaybının 30.000,00 TL, 2021 Temmuz ayı itibarıyla —— plaka sayılı araçta kaza sonrası oluşan araç değer kaybının 22.000,00 TL olabileceği rapor edilmiş olup, rapaora itirazların değerlendirilmesi amacıyla dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edildiği, sunulan ilk ek rapora göre bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin kök rapordaki ile aynı olduğu görülmüştür.Davacı vekili, bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda 12.08.2022 tarihli talep artırım dilekçesi değer kaybına ilişkin taleplerini davalı sigorta şirketi yönünden 6.480,79 TL’ye, davalı ——yönünden 22.000,00 TL ‘ye çıkarmıştır. Her ne kadar dava ıslah edilmiş ise de, aynı zamanda davalı tarafça rapora itiraz edildiği ve sunulan ek rapora göre itirazların ve ödemelere ilişkin beyanların ayrıntılı irdelenmediği anlaşılmakla, kök ve ek rapora itiraz dilekçesi doğrultusunda, ek rapor alınması için dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, itirazlar irdelenerek sunulan bilirkişi 2. ek raporuna göre, —— iptal kararı doğrultusunda değer kaybının 22.000,00 TL, 31074 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğe göre 51.300,00 TL olduğu, sigorta teminatının 43.000,00 TL olduğu, 36.519,21 TL hasar bedelinin düşülmesiyle 6.480,79 TL davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğu rapor edilmiştir.
Dava konusu araçta kaza tarihinden önce herhangi bir hasar yok ise; aracın kazasız piyasa rayici belirlenip buna göre hasarlı hali arasındaki fark değer kaybı kabul edilmelidir.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, değer kaybı hesabına yönelik olarak ——– iptal kararı doğrultusunda yapılan hesaplamanın ve hasar tespiti yönünden diğer hesaplamaların hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
——karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 65.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç minibüs olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça ticari faiz talebinde bulunulmuş ise de, kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, yine her ne kadar her iki davalı yönünden kaza tarihinden, itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davalı—– yönünden kaza tarihinde temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmekle birlikte, davalı sigorta şirketi yönünden 27.10.2021 ödeme tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş, yine davacı tarafça —– ücretinin yargılama gideri olarak hesaplanması talep edilmiş ve dosyada ——ücretine yönelik masraf yönünden makbuz sunulduğundan, —— ücreti yargılama giderlerinden sayılmış ve davanın kabulüne, toplam 22.000,00 TL değer kaybı bedelinden; 22.000,00 TL’nin davalı—— yönünden 16.07.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin bahse konu 22.000,00 TL bedelin 6.480,79 TL’si ile sınırlı, müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, davalı sigorta şirketi yönünden 27.10.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam 22.000,00 TL değer kaybı bedelinden; 22.000,00 TL’nin davalı ——-yönünden 16.07.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin bahse konu 22.000,00 TL bedelin 6.480,79 TL’si ile sınırlı, müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, davalı sigorta şirketi yönünden 27.10.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.502,82 harçtan peşin alınan 59,30 TL ve 376,00 TL ıslah hacının toplamını oluşturan 435,30 TL’nin mahsubu bakiye 1.067,52 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan, peşin alınan 59,30 TL ve 376,00 TL ıslah hacının toplamını oluşturan 435,30 TL harç gideri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 251,40 TL posta masrafı ve 295,00 TL ——–ücreti olmak üzere toplam 4.581,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —— vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —— yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.