Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/719 E. 2022/82 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/719
KARAR NO: 2022/82
DAVA: Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ: 24/12/2014
TEVZİ TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında ——– sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile müvekkilinin —- olduğu, —- mal varlığına el konularak—- kararı ile iflasına karar verildiği, anılan kararın kesinleştiği ileri sürülerek, —- tanınması ve tenfizine karar verilmesi talep ve dava edilmiş olup —- sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda — Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de—- görev yönünden bozulması üzerine —— tarihinde verilen——sayılı görevsizlik kararının onanmak suretiyle kesinleşmesi üzerine dosya mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde —-Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu ileri sürülerek yetki itirazında bulunulmak suretiyle davacının—- hiçbir mal varlığına sahip olmadığı için —mevzuatı gereğince hakkında iflas kararı verilebildiği halde —- böyle bir yasal sistem bulunmadığından söz konusu ilamın tanınmasının mümkün olmadığı, davacının müvekkiline borcu olduğu ve bu nedenle davacı aleyhine —- sayılı icra dosyası üzerinden takip yapıldığı, söz konusu takibin kesinleştiği, davacı tarafın davayı açmada kötü niyetli olduğu, takip nedeniyle haciz konulan ve cevap dilekçesinde bilgileri verilen taşınmazların iştirak halinde mülkiyete tabi olması nedeniyle —- sayılı dosyası üzerinden izale-i şuyu davası açma izni alındığı ve buna dayalı olarak açılan ve —— sayılı dosyası üzerinden işlem gören izale-i şuyu davasında da — ileri sürüldüğü ancak mahkemece söz konusu yabancı mahkeme —– kararına itibar edilmediği için davacının bu kez eldeki bu dava yoluna kötü niyetli olarak başvurduğu ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Mahkememize tevzi üzerine davanın niteliğine ve basit yargılama usulüne tabi olmasına bağlı olarak tayin edilen tahkikat duruşmasında alınan beyanın ve yetki itirazı hakkında oluşturulan ara kararın mahiyeti gözetilerek duruşma tutanağının gerekli kısımlarının buraya aynen alınması uygun görülmüş olup —-tarihli duruşma tutanağı:

Belirli gün ve saatte celse açıldı.
Davacı —–duruşmaya katıldı., başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya devam olundu.
Tebligatların yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldı.
Davalı vekilinin — üzerinden mazeret bildirdiği ve yeni duruşma gün ve saatini —-öğreneceğini belirttiği ayrıca dosya kapsamı yönünden beyanlarda da bulunarak yokluğunda davanın reddine karar verilmesini de talep ettiği anlaşıldı.
Davacı vekilinden soruldu; önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, müvekkilim—– tacirdir, mazerete bir diyeceğimiz yoktur, davanın kabulüne karar verilmesini istiyoruz, davalı müvekkil aleyhine —- dosyası üzerinden yapılan takibin alacaklısıdır, dedi.
Dosya incelendi.
GGD:
1-Davalı vekilinin mazeret talebinin içeriği, davanın açılış tarihi, bütün taraflarca da hedef sürenin paylaşılan sorumluluğu, davalı tarafın bütün savunmalarını yapmış olması, davacı vekilinin zapta geçen beyanı ve dosya kapsamı gözetilerek talik nedeni olmamak, vekil-müvekkil ilişkisi yönünden bir anlam içermek üzere davalı vekilinin mazeretinin kabulüne,
2-İşlem sonucu—–üzerinden öğrenileceğinden bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Her ne kadar dava tahkikat aşamasında ise de cevap dilekçesinde yetki itirazı olduğu halde bu hususun karara bağlanmadığı anlaşılmakla yetki itirazı yönünden soruldu;
Davacı vekili: müvekkilimin — sabit ikatmegahı olmayıp yetki itirazı usulüne uygun değildir, kanuna göre —-Mahkemeleri de yetkilidir, yetki itirazını kabul etmiyoruz, dedi.
Dosya incelendi.
GGD.
1—– düzenlemesi, dosya kapsamına göre davalının adresinin—-olarak bildirilmiş olması, mernis adresinin ise —olması ve yetki itirazında ikamet veya sakin olunan yer değil de yasa gereği yetkili — tercih edilmiş olması ve fakat yasaya göre ——- de yetkili olması karşısında yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine,
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Dosya incelendi. Davanın aydınlandığı, tahkikatı gerektirir bir husus kalmadığı anlaşıldığından tahkikatın bittiği bildirilerek son beyanlar soruldu:
Davacı vekili: talebimiz gibi karar verilsin dedi.
Dosya incelendi. Yargılamanın bittiği bildirildi.
—-
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Her ne kadar söz konusu —–sayılı dosya üzerinden esas hakkında kabul kararı verilmiş ise de yetki itirazı yönünden bir değerlendirme olmaması, yukarıda açıklanan safahata bağlı olarak görev yönünden davanın mahkememize tevzi edilmiş olması hususları birlikte değerlendirilerek yetki itirazının karara bağlanması gerekmiş olup yukarıya aynen alınan tutanak içeriğinde yer alan ara karar gerekçesine bağlı olarak sonuçta yetki itirazı reddedilmiştir.
Söz konusu —Karar sayılı karar gerekçesinde de yer verilerek açıklandığı üzere temin edilen raporda özellikle — düzenleme tarihli belge içeriğinden —– kaldırıldığı sonucuna varıldığı, tanınması istenen iflas kararının prosedörü tamamlanarak ortadan kaldırıldığı; —— kapsamında olmak üzere davacının tacir olmadığı,— vatandaşlıktan çıktığı, — tacir olmadığı, davacının şartları bulunmakta ise — iflasını isteyebileceği, müflisin— mallarının —- masasına giremeyeceği, müflisin —- malları üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanamayacağı, müflise karşı başlamış takiplerin durmayacağı, müflisin — iflas ettirilebileceği ya da ——tarafından müflisin alacakları için—- sayılı kararına göre de —– ilişkin olduğu, iflas gibi toplu cebri icra ve tasfiye yönteminin —— yetkisi kapsamında bulunduğu ve kamu düzenine ilişkin şart yönünden dava konusu iflas kararının tanınması ve tenfizi isteminin yasal koşullarının oluşmadığı açıklanmıştır.
Rapora itirazlar yerine görülmemiştir.
Her ne kadar söz konusu —–sayılı kararın gerekçesinde bilirkişi raporuna itibar edilmediği açıklanarak esas hakkında davanın kabulüne karar verilmiş ise de yukarıya özetlenen rapor içeriğine, gerekçesine, davanın safahatına bağlı olarak görev kuralları doğrultusunda işin mahkememize intikal etmiş olmasına, davanın niteliğine yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin yasal düzenlemelere, iflasla ilgili yasal düzenlemelere ve — mahiyete nazaran söz konusu kararın isabetli olmadığı ve dosya kapsamı ile yasal dayanaklara uygun olup mahkememizce de yeterli görülerek değer verilen rapora, bilirkişinin ulaştığı ve isabetli görülen kanaatine ve tüm dosya kapsamına kamu düzenine ilişkin şart yerine gelmediğinden subut bulmayan davanın reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Maktu karar harcında peşin harcın mahsubu ile eksik 55,50 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve giderin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 5.100 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 57,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda daha önceki—-süreci nedeniyle gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2022