Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/692 Esas
KARAR NO: 2023/241
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVANIN AÇILDIĞI TARİH : 24/02/2021
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ:10/11/2021
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
——– Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzii edilen ve yukarıda bildirilen sırasına kaydedilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, ——– Sayılı dosyası ile davalı aleyhineyürüttükleri 6.506,11 TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz edildiğini, borca itirazının haksız olduğunu, borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, davacı şirket ile davalı arasında —–sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlandığını, bu sözleşmeiçerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, davalı ve davacı şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemeleri hususlarının belirtildiğini, davacı şirketin, davalı ile aralarındaki——-sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini, yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kestiğini, buna karşılık davalının, davalı şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, fatura değerlerinin toplamı 6.506,11 TL olarak hesaplandığını beyan ederek haklı davanın kabulüne, borçlunun———-takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibindevamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 6.048,79 TL tutarlı faturaların borçlusunun müvekkil şirket olduğunu veödenmediği iddiasıyla 17.02.2020 tarihli ihtarname keşide ettiğini, müvekkil şirketçe keşide edilen 20.02.2020 tarihli cevabi ihtarnamede davacının keşide ettiği 17.02.2020 tarihli ihtarnamede faturalara ilişkin bir bilgibulunmadığını, aksine davacının müvekkil şirkete ——- bedelli fatura borcu bulunduğunu, fatura alacağının kesinleştiğini, ancak ödeme yapılmadığını, davacı tarafa——– yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamede ——- bulunan müvekkil şirkete ait —- 13.06.2018 tarihinde davacıya teslim edildiğini, ancak taşıma sırasında kaybolduğunu, ardından davacı tarafından sistem üzerinden kayıp olarak sonuçlandırıldığını, bunun müvekkil şirkete bildirildiğini, —— taşıma esnasında kaybolması neticesinde sözleşmenin—— fatura tanzim edilip davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacı tarafından ilgili fatura tutarının müvekkil şirkete ödenmediğini, tebliğin üzerinden 5 ay geçmesinin ardından ——- fatura davacı tarafından tanzim edilip müvekkile tebliğ edildiğini, davacı taraf haksız ve mesnetsiz olarak müvekkil şirkete 6.048,79 TL tutarlı fatura tanzim ettiğini ancak ne ihtarname ekinde ne de dava dilekçelerinde bu faturayı sunmadıklarını, davacı şirketin sistemlerinin fatura bazlı olmadığı ve cari üzerinden tahsilat yapıldığı belirtildiğini ve hiçbir şekilde bu faturanın müvekkil şirkete gönderilmediğini, konu faturalar hakkında davacı tarafından ——- dosyası icra takibi başlatıldığını, icra takibinin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde müvekkil şirketin itiraz ettiğini, —– her türlü ihtilafın vuku bulması halinde ——– Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılındığını, davacının icra takibini —-Mahkemelerinde başlatması ve buna istinaden itirazın iptalinin ———- Mahkemelerinde ikame etmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacının itirazın iptali ve icra-inkâr tazminatı talebinin yetkisizlik sebebiyle usulden ve esastan reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı olarak hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAFAHAT
——–Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine dair; “1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ——– Adliyesi Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,” karar verildiği ve dosyanın kesinleşerek mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Deliller
Tarafların —— sorguları dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyasının —– kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi, sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi ve taşımacılık alanında uzman bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davalı tarafça —– esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —– takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında taşımacılık işine dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin——–esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, taşımacılık alanında uzman bilirkişi, sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmesine dair ara karar oluşturulmuş ve dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, heyetteki mali müşavir bilirkişinin bilirkişilik görevinden çekilmiş olmasına bağlı olarak, 05.07.2022 tarihli celsede, heyete yeni bir mali müşavir bilirkişi atanmasına karar verilerek dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 18.10.2022 tarihli rapora göre, dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın adresinin —— olduğu ve defterlerinin incelenemediği, davaya konu yurtiçi gerçekleşen bu taşımacılığın ——- eşya sözleşmesi kapsamında bir taşımacılık olduğu, davacı ——şirketinin göndericisinde 13.06.2018 tarihinde teslim aldığı kargoyu alıcısına teslim edemediğinden kargonun kayıp olduğunun anlaşıldığı, davalı göndericinin ——teslimi sırasında ——- içeriği ve kıymetini beyan etmediği için kayıp olan gönderinin içerik değerinin tespit etmenin mümkün olmadığı, davalı tarafından davaya konu kayıp ürün için dava dosyasına herhangi bir ürün faturası sunmadığı, kayıp ürün için davacı taşıma şirketine —— fatura düzenlediği, TTK madde 882 hükmüne göre, taşıyıcının sınırlı sorumluluk tazmin tutarının 5.275,97 TL olarak hesaplandığı, kayıp ürün için davalı tarafın talebinin mi ——— uygulanacağının takdirinin Mahkemede olduğu, davacı tarafından davalı adına yürütülen cari hesap muavin defter kayıtlarına göre, davacı tarafından, davalı tarafa—— yıllarından toplam 105.941,98 TL tutarlı satış yapıldığı, bu süreçte davalından 106.072,67 TL ödeme aldığı, davalının 6 adet 2.107,67 TL tutarlı iade faturasını davalı alacağına kayıt edildiği ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olan davalının——- tutarlı iade faturasına dikkate alınmadan; davalının, davacıya ———- fazladan ödeme yapılığı, eş deyişle takibe konu edilen 6.506,11 TL tutarlı fatura borcunun bulunmadığı, davacının sunduğu ve usule uygun olduğu belirlenen defter ve kayıtlara göre, davacı nezdinde davalının borçlu olmadığı, bu nedenlerle huzurdaki davada davacının, icra takibi konusu yaptığı alacağının mevcut delillerle ispat edilemediği rapor edilmiş olup, davacı tarafça dosyaya sunulan rapora karşı itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, itirazlar irdelenerek sunulan ek raporda, davacı nezdinde davalının borçlu olmadığı rapor edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeni rapor/ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça, icra dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davası açılmış ise de, davacı tarafın davalı taraftan taşıma ilişkisinden kaynaklı fatura alacağından doğan bir alacağının bulunmadığı, davacının, alacağının ispatına ilişkin olarak tevsik edici herhangi bir belge sunmadığı, netice itibariyle davacı tarafın davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.Öte yandan İİK 67/2. maddesindeki şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67/2. maddesindeki şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 78,58 TL harcın mahsubuyla bakiye 101,32 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.506,11 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/03/2023