Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/690 E. 2022/597 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/690
KARAR NO:2022/597

DAVA :Öz Sermayeye Esas Değer Tespiti
DAVA TARİHİ:22/10/2021
KARAR TARİHİ:14/09/2022
Mahkememizin— Esas sayılı dosyası üzerinden— tarihinde yanlışlıkla değişik iş kaydı üzerinden işlem gören talebin esas defteri kaydı üzerinden işlem görmesini sağlayacak şekilde tevzi hatasına bağlı olarak verilen — Karar sayılı kararı ile değişik iş kaydı kapatılarak esas kayıt düzeni üzerinden tevziye tabi tutulması için —bürosuna gönderilmesine ilişkin karara bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen ve bilgileri yukarıda belirtilen şekilde olan davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçede özetle— iştiraki olduğu — ayni sermaye olarak faydalanma ve kullanma hakkı devredilecek ve dökümü dava dilekçesinde yapılmış olan taşınmazların ne kadarlık ayni sermayeye denk geldiğinin tespiti yönünden söz konusu taşınmazların faydalanma ve kullanma haklarının ayrı ayrı — yıllık, –yıllık ve — yıllık sürelerle ne kadarlık ayni sermayeye denk geldiğinin belirlenmesi yönünden bilirkişiler marifetiyle değer tespiti yapılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Dava TTK’nin 343. Maddesi uyarınca şirkete ayni sermaye olarak konulacak taşınmazların değerinin tespitine ilişkindir.İlgili TTK Maddeleri:
” Madde 342- (1) Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.
(2) 128 inci madde hükmü saklıdır.
Madde 343- (1) Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile — karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir. ”
şeklinde düzenlemeler içermektedir.
Talebe konu gayrimenkullerin tapu kayıtları temin edilip deliller toplandıktan sonra davacı vekilinin—işlem tarihli dilekçe ve ekleri de incelendikten sonra — tarihli tensip ara kararı doğrultusunda — oluşan bilirkişi heyeti tarafından ilgili taşınmazlar üzerinde inceleme yapmak suretiyle düzenlenen dosya kapsamına, söz konusu yasal düzenlemeye uygun ve Mahkememizce de yeterli görülen— sayfalık raporda taşınmazların rayiç değerleri, faydalanma ve kullanma haklarının ayrı ayrı –yıllık, — yıllık ve — yıllık sürelerdeki değerleri belirlenerek ayrıntılı bir şekilde tablo halinde gösterilmiştir.Raporun davacı vekiline tebliği üzerine davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile söz konusu rapora bir itirazlar olmadığı belirtilerek söz konusu rapor doğrultusunda karar verilmesi talep edilmiştir.
Talebin hasımsız niteliği, yukarıya aynen alınan ilgili yasal düzenlemeler, temin edilen rapor, rapora itiraz edilmemiş olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde talep yerinde görülerek bu doğrultuda işlem yapılmış olup tüm dosya kapsamına nazaran talebin söz konusu rapor doğrultusunda sübuta erdiği sonucuna varıldığından bu doğrultuda davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuş olup, taşınmaz sayısı ile tapu bilgileri ve verilerin çokluğu nedeni ile düzgün ve okunaklı bir şekilde gerekçeli karara aktarılıp sığdırılması mümkün olmadığından hüküm kısmında bu ihtiyacı karşılamak üzere söz konusu rapor hüküm kısmındaki şekilde özgülenerek kararın eki haline getirilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davanın bilirkişiler — tarafından heyet olarak düzenlenmiş olan —sayfalık rapor doğrultusunda KABULÜ ile;
raporda belirtilen unsurların rayiç değerinin raporda belirtilen şekilde olduğunun tespiti ile söz konusu raporun buna göre onaylanmasına,
II-Söz konusu raporun kararın eki sayılmasına,
III-Tapu kaydında tahdit olan taşınmazlar yönünden olmak üzere sonuçta ilgili taşınmaz yönünden tapu kaydı üzerindeki ipotek, haciz ve tedbirlerin kaldırılması halinde ayni sermayeye konu olabileceğine,
IV-Peşin harçlar alınması gereken harçları karşıladığından bu konuda başkaca karar verilmesine yer olmadığına,
V-Talebin hasımsız niteliğine bağlı olarak harç ve giderin talep eden taraf üzerinde bırakılmasına; aynı nedenle davacı vekili yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
VI-Artan avansın davacı tarafa iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda TTK. Madde 343 gereği kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.