Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/687 E. 2023/625 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/687 Esas
KARAR NO 2023/625
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/11/2021
KARAR TARİHİ: 02/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVAVCI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE;

Davacı şirketin, ——- Organizasyonu işler alanında faaliyet gösterdiğini, 2017 yılında, “—– Merkezi’nde, 24-25-26 Mayıs 2017 tarihleri arasında düzenlenen “———– Fuarı” organizasyonunu gerçekleştirdiğini, davalı tarafın, fuar katılımcılarından olup, davacı şirket ile davalı arasında fuara katılım esaslarını ve fuara katılım bedeli ile ödeme biçimini düzenleyen 27.02.2017 tarihli sözleşme imzaladığını, anılan sözleşmeye istinaden davalı şirket adına 2 adet fatura tanzim edilerek kendilerine teslim edildiğini, davalı tarafın ——— sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı davacı şirket alacağını ödemediğini, davacı şirketçe talep edilen sözleşme bedeli ödenmediğinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı taraf borca itiraz ettiğinden, icra takibinin durduğunu, davalı ile ödeme hususunda görüşme yapıldığını ve davalı tarafın indirim ile ödeme yönündeki talebinin davacı şirketçe, kabul edilerek mutabık kalınan hususları içeren protokol 02/07/2021 tarihinde, e imza ile imzalandığını, 02/07/2021 tarihinde imzalanan protokol koşulları, tamamı ile davalının ödeme güçlüğünün dikkate alınması sonucunda davacı şirketçe kabul edilmiş olup, protokol hükümlerince ödeme yapılmaması halinde, hukuki sürecin devam edeceği de aynı protokol ile hüküm altına alındığını, davalı tarafın bu protokolde taahhütte bulunduğu ödemeleri de gerçekleştirmemesi ve şifahi görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine, taraflarınca zorunlu dava şartı olarak arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve——– ve ——– arabuluculuk numaralı görüşmelerin de anlaşmama olarak sonuçlanması üzerine taraflarınca işbu davanın açılması gereği hasıl olduğunu beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın asıl alacak 251.533,14 TL ve ferileri için iptali ile takibin devamına, alacağın likit olması ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine, itiraza konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı taraf usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLER:
———– İcra Dairesinin ———- esas ve ——- esas sayılı dosyaları, bilirkişi raporu ,SMM uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 30.06.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin incelenen defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların dosyaya ibraz edilmediği, davacı tarafın incelenen kayıtlarına göre, davacı tarafından davalı adına yürütülen cari hesap muavin defter kayıtlarına göre, davalı şirkete 1 adet 22.300 Euro karşılığı 83.344,79 TL tutarlı, 1 adet 818,65 TL tutarlı faturalar düzenlediği, bu süreçte davalı taraftan herhangi bir ödeme alınmadığı ve 05.06.2017 tarihi itibariyle davalıdan 83.344,79 TL karşılığı (22.300 Euro) ve 818,65 TL olmak üzere toplam 84.163,44 TL alacaklı olduğu, dava konusu alacağın, 1 adet 22.300 Euro (83.344,49 TL) tutarlı ve 1 adet 818,65 TL tutarlı faturalara ilişkin olduğu, 1 adet 22.300 Euro ( 83.344,49 TL) tutarlı faturanın davalı tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine 2017 yılı BA formun ile bildirimde bulunulduğu, fatura içeriği malların davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, dosya kapsamında davalı şirket tarafından faturanın iade edildiğine veya fatura içeriği malların teslim alınmadığına ilişkin somut belgenin bulunmadığı, dava konusu alacağı oluşturan, 1 adet 818,65 TL tutarlı fatura tutarı 5.000 TL’nin altında olduğundan, davalı tarafından vergi dairesine 2017 yılı BA formun ile bildirim yükümlüğünün bulunmadığı belirtilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE
Davalı tarafından ——— İcra Dairesinin——– esas ve ——– esas sayılı dosyalarına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
TBK madde 99 hükmü; “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir.Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” şeklindedir. Yine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ise; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır “… Somut olayda alacaklının takip talebinde, asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi, Türk Lirası’na çevirerek istediği, bu haliyle, seçimlik hakkını TL yönünde kullandığı anlaşılmakta olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.Somut olayda, alacaklının takip talebinde, asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi yabancı para olarak (USD) belirttiği, ancak talebinde yabancı para alacağını takip tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığına çevirip ihtarname giderini de eklemek suretiyle 45.577,42-TL alacağın avans faiziyle ödenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Alacaklının takip talebinde, döviz cinsi alacağını, takip tarihindeki kur üzerinden TL karşılığını açıkça talep ettiği yazılı olduğuna göre artık TBK m.99’da düzenlenen seçimlik hakkını takip tarihindeki kur üzerinden kullandığını ve takip tarihindeki TL karşılığını talep ettiğininin kabulü gerekir.İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da söz konusudur.Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, iş bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalı adına 22.300 Euro ve 818,65 TL bedelli fatura düzenlendiği, işbu faturaların davacı taraf defterlerinde ve 22.300 Euro’luk faturanın da davalının BA formlarında kayıtlı olduğu, bu haliyle faturaya konu malların davalı tarafa tesliminin ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği , taraflar arasında akdedilen 02.07.2021 tarihli “UZLAŞMA TUTANAĞIDIR” başlıklı protokol ile de huzurdaki davaya dayanak icra dosyalarına konu borcun davalı tarafça kabul edildiği, yargılama sırasında davalı tarafça işbu protokole yönelik herhangi bir itiraz beyanının sunulmadığı görülmüştür.Yabancı para üzerinden düzenlenen faturanın davalı taraf kayıtlarında yer alması ile artık taraflar arasında yabancı para üzerinden satım akdi kurulduğunun kabulü gerekeceği, kaldıki taraflar arasında düzenlenen 27.02.2017 tarihli “ALAN KİRALAMA FORMU” içeriğinde de sözleşme bedelinin yabancı para üzerinden kararlaştırıldığı, işbu formun not kısmında “Faturalar, belirtilen ödeme tarihlerinde EURO olarak ödenecektir. Ödemenin TL( Türk Lİrası) olarak yapılmasının tercih edildiği durumlarda, EURO miktar, fuar sonrası düzenlenecek olan 26 Mayıs 2017 tarihinde ———– Döviz satış kuru üzerinden TL’ye (Türk Lirasına) çevrilecek ve faturalandırılacaktır. Yapılan ödeme ile bu şekilde TL (Türk Lirası) olarak hesap edilen fatura tutarı arasında fark oluşması durumunda, ilgili taraf aradaki farkı fatura tarihinden itibaren 10 gün içerisinde kapatacaktır.” ibaresine yer verildiği görülmüştür.Mezkur Alan Kiralama Formunda her ne kadar “Faturalar, belirtilen ödeme tarihlerinde EURO olarak ödenecektir.” ibaresine yer verilmiş ise de takibin TL cinsinden başlatıldığı göz önünde bulundurulduğunda TBK 99 maddesi gereği davacının seçimlik hakkını takip tarihindeki Türk Parası yönünden kullanmış olduğunun kabulü gerekeceği, bu haliyle TBK’nın 99/2 maddesi gereği taraflar arasında yazılı kurulduğu anlaşılan akitten kaynaklı borcun ödeme günündeki rayiç üzerinden ödenmesi gerektiği, davanın harca esas değerinin TL cinsinden olduğu ve takip talebindeki alacağın TL ye çevrilmek sureti ile talep edildiği de gözetilerek, takip tarihindeki Euro kuru esas alınarak yapılan hesaplamada alacağın (22300×4,67=) 104.141‬,00 TL olarak hesaplandığı ancak ———- İcra Dairesinin ——— esas sayılı takipteki talebin 82.341,20 TL asıl alacak ve 5.850,74 TL işlemiş faiz olması ve her ne kadar dava taraflar arasındaki protokolde belirlenen bedel harca esas değer olarak gösterilmiş ise de itirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle iş bu miktarla bağlı kalınarak davanın her iki icra takip dosyasına konu asıl alacak ve işlemiş faiz bakımından kabulüne bakiye kısım bakımdan hukuki yarar yokluğundan reddine, alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
——— İcra Dairesinin——– esas ve ——– esas sayılı dosyalarına konu alacak kalemleri bakımından;
1-Davanın——— İcra Dairesinin ——- esas bakımından KABULÜ ile davalı borçlunun icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 82.341,20 TL asıl alacak ve 5850,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.191,94 TL üzerinden takibin aynen devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 88.191,94 TL’nin % 20 si olan 17.638,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davanın ———– İcra Dairesinin ——– esas bakımından KABULÜ ile davalı borçlunun icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 818,65 TL asıl alacak ve 56,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 875,07 TL üzerinden takibin aynen devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 875,07 TL’nin % 20 si olan 175,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Dava dilekçesine konu bakiye alacak bedeli bakımından hukuki yarar yokluğundan davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.084,16 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 3.854,60 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 2.229,56‬ TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 3.854,60 TL peşin harç ve yargılama gideri olarak yapılan 1.628,1‬0 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-11,13.maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1320 TL nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———– Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.