Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/660 E. 2022/449 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/660 Esas
KARAR NO : 2022/449

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın, müvekkili ile gerçekleştirmiş olduğu —– müvekkile borçlandığını ———– bedelli senedi düzenleyerek müvekkiline teslim ettiğini, bu nedenle müvekkili tarafından —– düzenleme tarihli——– senede ilişkin genel haciz yoluyla icra takibinde bulunulduğunu, müvekkili tarafından, ——-numaralı dosyası ile davalı ile dava dışı —–aleyhine genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı taraf ve dava dışı ———- imzaya, borca ve borcun fer’ilerine itiraz ettiğini beyan ederek ———Esas numaralı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, dava konusu değerin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın —– ödeme tarihli ——ödeme tarihli bono için——– numaralı dosyası ile takibe başladığını, akabinde müvekkilinin bono üzerinde bulunan imzaya itiraz ettiğini ve anlaşmazlığın ———— dosyasında görülmeye başladığını, müvekkilinin ayrıca bono üzerindeki — istinaden——— dosyası ile şikayetçi olduğunu, daha sonra taraflar aralarındaki ihtilafların çözümü için anlaşmaya vardıklarını ve ibraname imzaladıklarını, söz konusu ibranamede yazılı şartların gerçekleşmesi koşulu ile taraflar arasında dava ve icra takibi olarak hiçbir uymazlık kalmadığını, şartların gerçekleşmesi üzerine müvekkilinin—-görülen davadan feragat ettiğini ve soruşturma dosyasında şikayetinden vazgeçtiğini, davacı tarafın söz konusu ibranameye ragmen düzenleme tarihi ibranameden önce olan senet ile müvekkili hakkında takibe başlamasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsil edilmesine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmadaki beyanında; “Davamızın kabulüne karar verilsin, ayrıca her ne kadar dava dilekçesinde takibe konu senedin ticari iş sebebiyle verildiği belirtilmiş ise de sonradan öğrendiğimize göre bahse konusu senet bir taşınmazın —–sebebiyle adi işten kaynaklı olarak verilmiştir, bu hususun da dikkate alınmasını talep ederiz, ayrıca karşı dayandığı ibraname yönünden yazılı delille ispat gerekmektedir, karşı tarafın bunu ispatlaması gerekmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 31/05/2022 tarihli duruşmadaki beyanında; “Taraflar arasında herhangi bir alacak borç ilişkisi mevcut değildir, ayrıca kabul anlamına gelmemek üzere karşı tarafın zapta geçen beyanına göre senedin adi işten kaynaklanması sebebiyle mahkemenizin görevli olmadığını düşünüyoruz, davanın reddine karar verilsin, karşı taraf takipten vazgeçtiği için bizce ödemenin ispatı yapılmıştır. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Deliller
Tarafların ——sorguları dosya arasına alınmıştır.
———Mahkemesinin ——-esas sayılı dosyasının ——- kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—– esas sayılı dosyasının —— kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—- esas sayılı dosyasının —- kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyasının —-kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—- esas sayılı dosyasının —– kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ışığında somut olaya gelindiğinde; Her ne kadar davacı tarafça kambiyo senedinden kaynaklanan dava itirazın iptali davası olarak mahkememizde ikame edilmiş ise de, yargılama sırasında davacı tarafça, senedin adi işten kaynaklı olarak verildiğinin beyan edildiği, bu hali ile dava türü bakımından TTK’da sayılan mutlak ve nispi ticari davanın şartlarının oluşmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş olmaması sebebiyle, mal varlığı haklarına ilişkin davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin —- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.