Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/654 E. 2022/735 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/654 Esas
KARAR NO : 2022/735

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketinden —- tutarında ve —–olmak üzere düzenlenen iki fatura ile —– aldığını, söz konusu faturaların —– ödenmemesi üzerine, davalıya ————– yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtar tarihi itibari —– vade farkı alacağından oluşan toplam ——- ödenmesi hususun ihtar edildiğini ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, —- tarihinde, davalı şirket aleyhine ———–Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin yetki itirazında da bulunarak, takipteki borca, faizine ve ferilerine itiraz etmesi neticesinde takibin durdurulduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketin hesabına ————– yaptığını, davalı tarafından yapılan bu ödemenin icra dairesine bildirildiğini ve takibe ilişkin harçların kendileri tarafından dosyaya ödendiğini, müvekkili şirketin adresinin bulunduğu ———nedeni ile davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, taraflarınca dava şartı gereği ———- başvurusunda bulunulduğunu, müzakereler sonucu anlaşma sağlanamadığını, ——- düzenlendiğini, davalının haricen ödemiş olduğu —— kısmi ödemenin gerçekleştirilmiş olduğu tarih itibari ile icra takibine konu borç toplamının—- olduğunu, 45.325,13 TL kısmi ödemenin bu borçtan mahsubu neticesinde bakiye kalan tutarın—- olduğunu, bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının——- sayılı dosyasında yer alan — borcu bakımından teminatsız olarak veyahut teminat miktarı ile taşınırları, taşınmazları, banka hesapları ve mal varlığı üzerinde üzerine ihtiyati haciz kararı vermesine, davalının —— sayılı dosyasındaki itirazının, kısmi ödeme tarihi itibari ile alacak bakiyesi olan —- bakımından iptali ile takibin, kısmi ödeme tarihi itibari ile bu miktar üzerinden devamına, davalı borçlunun borca yapmış olduğu itirazının haksız ve mesnetsiz olması sebebiyle huzurdaki davaya konu tutar olan 15.988,83 TL’nin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, borcu kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkili şirket aleyhine—– Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin, alacaklı tarafından haricen tahsil bildirimi ile tahsil harcı ödenerek kapatıldığını, davanın bu sebeple konusuz kaldığını, müvekkili ——— olduğunu takibin ve davanın —- Ticaret Mahkemelerinde ikame edilmesi gerektiğini, bu sebeple yetkisiz mahkemede açılan davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafın müvekkili şirkete bir takım malzeme satışı yaptığını ve sattığı malzemeninde müvekkili şirkete teslim edildiğinin ispat yükümlülüğü altında olduğunu, satış ve teslimin yazılı belgelerle ispatlanması gerektiğini, —— savunmasının ise, dava dilekçesine konu faturalardaki malların kendisine teslim edilmemiş olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi ile faturaları sunmuş olmasının tek başına malların teslim edilmiş olduğunu göstermediğini, tarafların cari hesap ilişkisine dayalı ticari ilişkisindeki alacağın likit olmadığını, davacı tarafın icra inkar talebinin yerinde olmadığını, cari hesap ilişkisinde faizin işlemeye başlaması ve vade farkının talep edilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi gerektiğini, temerrüt için ise alacaklının borçluya ihtar çekmesi gerektiğini, temerrüt ihtarı bulunmadığı için müvekkili şirketten takip tarihine kadar istenen temerrüt faizinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, temerrüt ihtarı bulunmadığı için icra takibinin tebliğinden önce müvekkilinden faiz talep edilemeyeceğini, bu nedenlerle, davacının taleplerinin haksız olması nedeniyle davanın esastan reddine, takibin iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, ihtiyati haciz talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —— sorgulanarak dosya içerisine alınmıştır.
——– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
———- Esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
——- ———- müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——– müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ————–sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağına dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına—————- sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı vekilinin icra müdürlüğünün ve mahkememin yetkisine itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmasından dolayı bu hususa ilişkin dava şartının olayda mevcut olduğu, mahkemenin yetkisi yönünden HMK 6,10 ile TBK 89.maddeleri uyarınca davanın yetkili mahkemede açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara—–rapora göre dosyadaki bilgi, belge, fatura ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı yan tarafından dosyaya sunulan, davalı tarafından teslim alınan ürünlerle ilgili sevk irsaliyelerinin altında davalı şirketin—- üzerinde imza bulunduğu, davacının davalı adına düzenlediği ——faturanın davacının ticari defterlerine işlendiği, davalı şirketten olan cari hesap alacağının —– itibari ile şüpheli —– kaydedildiği,—– tarihinde ise söz konusu alacağın tahsil edildiği, davacının ticari defter kayıtlarında —- tarihi itibari ile davalı nezdinde borç-alacak bakiyesi bulunmadığı, davalı tarafından ticari defterlerin sunulmaması nedeni ile davacı ile olan cari hesap hareketlerinin incelenemediği, borç-alacak durumu ile ilgili bir kanaat oluşturulamadığı, davacı yan tarafından düzenlenen —– davalı tarafından ——-bildirildiği, söz konusu —— dayanak sevk irsaliyelerinde davalının kaşesinin bulunduğu ve sevk irsaliyelerinin teslim alındığına ——–faturalara ve muhteviyatına itiraz edildiği ya da iptal edildiğine dair davalı tarafından gönderilen bir ihtarnameye ya da belgeye dava dosyasında rastlanmadığı, tüm bu nedenlerle, dava konusu malların davalı tarafından alındığının kaydi olarak kabul edilebileceği, davacının takip dosyasına haricen yatırılan tutarın, davalı adına düzenlenen iki adet fatura tutarı ile uyumlu olduğu, davacı tarafından keşide edilen, muhatabı davalı olan ihtarnamenin, muhataba teslim edildiğine dair tebliğ şerhine dosyada rastlanmadığı rapor edilmiş olup, davacı tarafça rapora itirazların değerlendirilmesi, ayrıca TBK 100.maddesinin irdelenmesi ve ek rapor sunulması amacıyla dosya aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, itirazlar ve istenen hususlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, her ne kadar, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre davalıdan alacak bakiyesi görünmese de, TBK 100. maddesi gereği davalı tarafından takip tarihinden sonra yapılan ödemenin öncelikle borcun faizine, vekâlet ücretine ve ferilerine sayılması gerektiği, bu durumda takip tarihinin ——— davalı tarafından yapılan harici ödemenin ———— olduğu tespit edildiğinden, ———- ödemenin kısmi ödeme olduğu, ödemenin, öncelikle ——— tarihli takipteki borcun faizine, vekâlet ücretine ve diğer ferilerine mahsup edilmesi, kalan kısmın borcun aslından düşülmesi gerektiği, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşmeye dosyadaki mübrez belgeler arasında rastlanmadığı, dava konusu düzenlenen faturalarda vade tarihi ve uygulanacak faiz oranları belirtilse de, bu hususların faturada bulunması gereken ibarelerden olmadığı, tacir olan davalının, yine tacir olan davacı tarafından keşide edilen ihtarname ile —- tarihi itibari ile temerrüde düştüğü, icra dosyasına yapılan kısmi ödemenin takip tarihinden ve itirazdan sonra olduğu, ——— harici kısmi ödemenin öncelikte takip konusu borcun faizinden, vekâlet ücretinden ve ferilerinden mahsup edilmesi, kalan kısmının borcun ana tutarından düşülmesi gerektiği, buna bağlı olarak ——— kalan bakiye borcun ——- dava tarihi itibariyle asıl borçtan kalan bakiye borcun ———–kısmi ödeme tarihi itibariyle asıl borçtan kalan bakiye borcun —- olduğu rapor edilmiş olup, ek raporun genel mahiyetiyle, TBK 100.maddesinin irdelenmesi yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, davalı tarafından teslim alınan ürünlerle ilgili sevk irsaliyelerinin altında davalı şirketin—– üzerinde imza bulunması sebebiyle faturaya konu malları teslim aldığı kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu, dosya kapsamına göre ——- kısmi ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin, TBK 100.maddesi kapsamında mahsup edilerek alacağın hesaplanması gerektiği, her ne kadar bilirkişi tarafından kısmi ödeme tarihi itibariyle asıl borçtan kalan bakiye borcun ———olduğu rapor edilmiş ve davacı tarafça ———üzerinden dava açılmış ise de, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı tebliğ şerhi mevcut olmadığı ve takip ile birlikte temerrüdün gerçekleşmesi sebebiyle takip talebinde talep edilen ———– vade farkı alacağına (faiz) hükmedilemeyeceği, bu bedelin mahsubuyla davacının davalıdan —— kısmi ödeme tarihi itibariyle asıl borçtan kalan bakiye alacağının ——— olduğu, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması sebebiyle asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü —— ——- sayılı takip dosyasında asıl alacak ——-üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —— asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının————esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak —- üzerinden takibin devamına, ——- asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince ——asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen ——- icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken ——- harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 687,33 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç gideri, ——- bilirkişi ücreti ve 60,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.319,40 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak ———— davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ————— ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak ———- davalıdan tahsili ile; ————- davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan———— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ——– vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.