Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/650 E. 2022/5 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/650 Esas
KARAR NO: 2022/5
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 23/02/2018
KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı Müvekkili nezdinde —- sigortalı olan davalıya ait—- tarihinde sürücüsü davalı—–ehliyetsiz olarak kullanımı sırasında meydana gelen trafik kazası neticesinde dava dışı —- isimli şahsın bedeninin zarar görmesine neden olduğunu, iş bu kaza sonucu poliçe kapsamında dava dışı — oranındaki malileyit sebebiyle davacı müvekkili sigorta şirketince —- işgöremezlik tazminatı ödendiğini, dava konusu trafik kazası ve iş bu kaza sonucu dava dışı şahısta meydana gelen kalıcı sakatlık, sigorta poliçesi ile sigortalı olan davalıya ait —- plakalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olarak kullanımı sorasına %100 kusuruyla sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde meydana geldiğini, bu sebeple davalı sigortalının,—– davalı/borçlu, davacı müvekkili sigorta şirketince dava dışı 3. şahsa ödenen işgöremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, davalının sorumluluğu sebebiyle davacı müvekkilinin sigorta şirketi tarafından dava dışı —–dosyasında davalıların borçlu olmadıkları iddiası ile borca itiraz ettiklerini, davalıların itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin dava konusunun tarafı olmadıklarını, —- dosyasından müvekkilleri ile işbu sigorta şirketinden sigorta edildiği belirtilen araç ile ilgili yapılan kaza sonucunda hasar meydana gelmesi neticesinde,— uzlaşma sağlandığını, taraflar arasında ve uzlaştırmacı eşliğinde akdedilen uzlaştırma raporu neticesinde — karşılığında uzlaşma sağlanmasının talep edildiğini ve taraflarca sağlanan bu uzlaşma neticesinde, uzlaşma rakamı olan —- müvekilleri tarafından ödendiğini, daha sonra davacı tarafın müvekillerinden talep etmiş olduğu miktarı icraya koyduğunu, sigorta şirketi ile davacı arasında geçen iş bu davaya konu olan icra dosyasının tarafı olmadıklarını ileri sürerek davanın reddine ve davaya konu icra dosyasının takibinin iptaline, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : ——kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir.
Dosya Mahkememize—-ilamıyla verilen görevsizlik kararı sonucunda gelmiştir. Mahkememizce dosya —-esasta işlem görmüş, taraf vekillerine davetiye gönderilerek duruşma açılmış ve yargılamaya devam edilmiştir. Yargılama sırasında ve sonucunda —tarihinde davalılardan —- görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düşüncesiyle tefrik kararı verilmiş ve dosya mahkememizin — esasa kaydı yapılmış ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari dava haline getirmemektedir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar ve yargılama ışığında somut olaya bakıldığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı—- sigortalı işbu dava dosyası dışı diğer davalı — adına kayıtlı —- Plakalı aracın davalı ehliyetsiz sürücünün sevk ve idaresindeyken 3.kişiye verdiği zararın rucuen tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazlarının iptaline ilişkindir. Söz konusu araç kaza/zarar tarihinde dava dışı——- Burada yeri gelmişken Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı her iki davalıyı birden kapsadığından işbu tek davalıya yönelik tefrik kararı sonucunda verilen görevsizlik kararı kendi başına karşı görevsizlik kararı olarak değerlendirilmemiş ve bu nedenle HMK 21/c maddesine göre doğrudan yargı yeri belirlenmesine tabi tutulmadığı ifade edilmelidir. Binaenaleyh davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 1, 2. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin—- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ —- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/01/2022