Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/634 E. 2022/797 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/634 Esas
KARAR NO: 2022/797
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVANIN İLK AÇILDIĞI TARİH:24/01/2020
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ:14/10/2021
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Mahkememizin—— sayılı görevsizlik kararı üzerine— karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine,—— ilamına göre mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmekle, mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının——– sayılı icra takibi başlattığını, takibe konu senedin varlığından ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduğunu, müvekkilin yanlış yönlendirilmesi sebebi ile itiraz kanalı kullanılamadığını ve takip kesinleştiğinden çalıştığı kuruma maaş haczi geldiğinde takibe devam olunduğu haberinin olduğunu, müvekkilinin davalıyı tanımadığını, herhangi bir ticari ilişkisi de bulunmadığını, icra takibine konu senet incelendiğinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, dava dışı —— imzasının bulunduğunu, dolayısıyla kanunen poliçe sayılmayan senet ile müvekkilin borç altında sokulması hukuken mümkün olmadığını, arabuluculuğa müracaat edilmişse de davalı toplantılara katılmadığından uzlaşma sağlanamadığını, müvekkilin takibe dayanak senette imzasının bulunmamasına dolayısıyla davalıya borcunun olmamasına rağmen hakkında icra takibi başlatılarak borcun tahsiline çalışılmış olmasından dolayı iş bu menfi tespit davası açılması zorunluluğu doğduğunu, tüm bu sebeplerle davanın kabulü ile,—- sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin iptaline, takipte anılan şekilde müvekkilin davalıya ——–borçlu olmadığının tespitine, davalının, işbu icra takibinde imzasız dolayısıyla geçersiz senede dayanarak hakız ve kötü niyetli en azından ağır kusurlu olarak takibe ve tahsile geçmiş olması nedeniyle icra dosyasına konu edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacıya tazminat ödemesine, davalının haksız icra takibi nedeniyle müvekkilin mallarına haciz konulması ve mallarının muhafaza altına alınması suretiyle doğacak telafisi imkânsız zararları engellemek amacıyla takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Kendisinin—- yaptığını, şahsen tanıdığı —– ismindeki şahsın —– ilçesine gidiş dönüş için — istediğini, araç başına —– aracın taşıma bedelinin yarısını peşin yarısını da dönüşte ödeneceği yönünde anlaşıldığını, ancak ödemenin yarısını vermeleri gerekirken —- verdiklerini,——-talep ettiklerini, taleplerini arkadaşı—- sahibinden araç temin ettiğini, parasını peşin istediğini,—– parayı ödemek için 1 hafta süre istediğini, bir miktar para verdiklerini, kalan bakiyenin—- olduğunu, belediye başkanına güvenerek —— geri geldiklerini, ancak alacaklarının bir türlü ödenmediğini——- görüştükten sonra—- birlikte bir senet hazırladıklarını, ancak senedi —– imzalamadığını, kendisinin mağduriyetine sebep olduklarını, senedin günü geldiğinde icra takibi başlattığını, kısmen de olsa her ay —— ödeme yaptıklarını, huzurda açılan menfi tespit davasının reddine, mağduriyetin giderilmesine, avukatlık ücretinin ve mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Deliller
—— sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Takibe dayanak senet fotokopisi dosyaya sunulmuştur.
Tanık —- beyanının alınması için ——Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimata ikmalen yanı verilmiş;
Tanık —– beyanında—- iş ortağım idi. Ben hayatımda —— açtım, hangi tarih olduğu tam olarak hatırlamıyorum , —-yaptık,——–bu işi yaptık, davalı———işletmecisidir, özel belge ile —- gelmişti, şahıs —– nüfusu buraya kayıtlı olan seçmenleri getirdi, şahıs ile araç başı —- anlaştık, yolculuk başlamadan önce ben şahsı arayarak anlaştık, 2 veya 3 arabası vardı, 3 arabası geldi diye hatırlıyorum, işletmenin bu vatandaşa ——- borcu kaldı, ortak olduğumuz için yarısı benim yarısını ——— ödemesi gerekirdi, ——- borcu olduğu için bu borcu kabul etmedi, ödeme yapmadı,—– bu anlaşmadan haberi vardır,——- resmi bir ortaklığımız yoktur , yazıhanenin onun adına mı yoksa firma adına mı kayıtlı olduğunu hatırlamıyorum, ——-yapardı—— firmalarına —— çıkarır, aynı anda tahminen sayısını bilmiyorum ancak birçok firma olurdu, biz şahıs ile senet yaptık, ben —hatırlıyorum, dava dilekçesinde yazan —— de doğru olabilir, senedi ben imzaladım, doğan bedir de imzalayacaktı ama imzalamadığını olaydan sonra şahıs imranlıya geldiğinde öğrendim, borç ikimizin borcudur, bizim ——-borcudur, biz—— ortak —– işletiyorduk, biz —– yolcu terminalinde satılan—— alıyorduk, sonradan bu olaydan sonra ben ayrıldım, kendisiyle çalışmadım, kendisi yazıhaneden yüklü miktarda para almış, yazıhaneye yani bana iade etmedi, kendisinin bana borcu vardır, bizim——- anlaşmamıza karşılık herhangi bir belge yoktur, bize fatura kesmedi, sözlü olarak anlaştık, toplamda 3 arabaya araç başı —- anlaştık, diye hatırlıyorum, davalıya —–civarı ödeme yaptık diye hatırlıyorum, senetteki imza benimdir, ——- imza atmamış, borç bizim gayriresmi ortaklığımızın borcudur, bildiklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
SAFAHAT
Mahkememizin —–görevsizlik kararı üzerine,—- dosyasında da karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine, ——- ilamına göre mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş ve yukarıdaki esasa kaydedilen dosyanın yargılamasına mahkememizce devam edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava,—— icra dosyasında başlatılan takipte, takibe konu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığına dair menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi ara kararla değerlendirilmiştir.
——– tarihli ön inceleme duruşmasında;
“…
Davacı vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, takibe konu icra dosyasında ——– ödeme tahsil edilmiştir, biz bu tutar yönünden davaya İstirdat davası olarak kalan tutar yönünden ise menfi tespit davası olarak devam ediyoruz, ayrıca davalının cevap dilekçesindeki beyanına göre ve duruşmada alınan beyanda dayanak senedin müvekkil tarafından imzalanmadığı ikrar edilmiştir, geçerli bir kambiyo seneti bulunmadığından davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz, deliller için tarafımıza süre verilsin dedi.

GD:

2-İlgili İcra müdürlüğüne müzekkere yazılarak, icra dosyasında borçludan herhangi bir tahsilat yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise buna ilişkin tüm kayıtlarının bir suretinin gönderilmesinin istenmesine,”
Şeklinde yapılan tespit üzerine oluşturulan ara karar yukarıya aynen aktarılmıştır.
——–tarihli celse ara kararına göre ilgili icra müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre davacı tarafça yapılan ödemelere ilişkin makbuzlar dosyamıza gönderilmiştir.
Dosyada, davalı tarafın bildirdiği tanıkların dinlenmesi amacıyla ara karar oluşturulmuş, bildirilen davalı tanığı —- verilen kesin süre içinde——- adresinin bildirilmemiş olması ve karşı tarafın açıkça muvafakat etmemesi sebebiyle, bu tanığın dinlenmesinden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, bildirilen diğer tanık —— beyanının alınması için ——- Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimata ikmalen yanıt verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından, davaya konu edilen senedin davacı tarafça imzalanmadığı, bu hususun, davalı tarafın ve dinlenen tanığın beyanlarıyla sabit olduğu, usulüne uygun kambiyo senet vasfını haiz olmayan ve davacının imzasının bulunmadığı senet yönünden davacı tarafın davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığı, icra müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre, davacı tarafça —– ödemenin icra dosyasına yapıldığı, yapılan bu ödemeler yönünden istirdat talebinde bulunulduğu, netice olarak, davacının davasının sübut bulduğu anlaşılmakla, davacının haklı davasının kabulüne, davacının icra müdürlüğünden gelen cevabi yazı doğrultusunda ödemiş olduğu— istirdatına, bu bedelin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine; bu bedel dışında kalan——— sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar davacı tarafça icra takibinin iptali talebinde bulunulmuş ise de, bahse konu talebin ayrı bir eda davasına konu edilmesi gereken bir talep olmasına bağlı olarak, bahse konu talep hakkında herhangi bir karar verilmemiştir.
Öte yandan her ne kadar davacı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının icra müdürlüğünden gelen cevabi yazı doğrultusunda ödemiş olduğu 6.303,25 TL’nin istirdatına, bu bedelin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine; bu bedel dışında kalan —— sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK 72/5. maddesi uyarınca şartları oluşmadığından davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 597,71 TL harçtan peşin alınan 149,43 TL harcın mahsubuyla bakiye 281,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 149,43 harç gideri ve 60,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 209,43 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —-Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. E-duruşmaya son verildi. 29/11/2022