Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/613 E. 2022/654 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/613 Esas
KARAR NO : 2022/654

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından,—– kapsamında ——–dönem için sigortalandığını,—– sevk ve idaresindeki—– halinde iken önünde aynı istikamete gitmekte olan aracı sollamak istediği esnada sollamayı tamamlayamadığını, karşı şeritten ilerlerken sollama yapmaya çalıştığını gören davadışı sürücü — idaresindeki—- plakalı aracın yavaşladığı esnada arkasında aynı istikamete seyretmekte olan sürücü ——işyerine bırakıldıktan sonra yol testine çıkmış olan — — arka — kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, usulüne uygun olarak tanzim edilen kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere kazada —plakalı otomobil sürücüsü —Karayolları Trafik Kanunu m. 46/2-b gereğince; aksine bir işaret bulunmadıkça — gireceği şeritte sürülen araçların emniyetli geçişini beklemek kuralını ihlal etmesi sonucu %50 kusurlu olduğunu, kaza sonucu hasar gören —- oluşan hasar nedeniyle poliçe kapsamında müvekkili şirket tarafından toplamda rücuya konu —plakalı araç sürücüsünün % 50 oranında kusurları nedeni ile davalı— sigorta şirketinin sorumlu oldukları tutar— olup, ödenmeyen bakiye alacağının da — olduğunu, 6102 sayılı TTK md.1472-1481 uyarınca müvekkil — halef olarak ödemiş olduğu — bedelini sorumlulardan rücuen talep etme hakkına sahip olduğunu, meydana gelen kazada — plakalı davalı araç sürücüsü %50 kusurlu olduğundan, davalı sigorta şirketinin bu hasardan sorumlu olduğunu, bu sebeple ödenen tazminat miktarının davalı borçlulardan rücu edilmesi maksadıyla öncelikle — Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin davalının haksız ve yersiz itirazları nedeni ile durduğunu, konuya ilişkin başvurulan —sürecinden de bir sonuç elde edilemediğini beyan etmiş, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere davanın kabulüne, davalının— dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve sair giderlerin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur oranının tespiti bakımından dosyanın—sevk edilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, zira müvekkili — sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, talep edilen miktar — olup davacı sigortalının aracında talep edilen miktarın hasara uğramasının mümkün olmadığını, meydana gelen trafik kazası her ne kadar ——- kaza da olsa araçlar birbirlerine — çarpmadığını ve büyük çaplı hasar oluşmadığını, bu nedenle araçta davacı — talep ettiği miktar fahiş olup bu durumun— yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını beyan etmiş, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, aleyhe karar verilmesi halinde kusur incelemesi için dosyanın—- gönderilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : Hukuk Uyuşmazlıklarında —- sureti, Kaza Tespit Tutanağı—– Diğer Bilgi Ve Belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava , 6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta —- sigortalısının haklarına halef olması sebebiyle sigortalısına ödediği tazminatın; sigortalısının kusuru nedeniyle davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili için açılmış icra takibine yapılan itiraz nedeniyle 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesi kapsamında açılmış itirazın iptali, takibin devamı ve tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve —-rağmen duruşmaya katılan davacı vekilinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanı üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlem ve incelemeleri yerine getirilip tamamlanmış ve araştırılacak bir husus kalmadığı tespit edilerek, duruşmaya katılan davacı vekilinin sözlü açıklamaları da dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Öncelikle davaya esas — Esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez — tutanağına göre de — dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı olan 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesinde; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:—–4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:— S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Davacının aktif dava ehliyeti yönünden ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun —– tazminatını ödediğinde, —- yerine geçer.— gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar,— intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin,—– uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa,— karşı sorumlu olur. — zararı kısmen tazmin etmişse, — kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılamaya göre somut olayda gelince ; dava dışı—– bulunan—- davacı şirkete ——- sigortalanmıştır. —— tarihinde davacı şirkete — sorumluluğunda bulunan dava dışı sürücü—- plakalı araç ile kaza tarihinde davalı—ve dava dışı ——– sevk ve idaresindeki araçların karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı —sigortalısı araç için ödemiş bulunduğu hasar onarım bedelinin kazadaki davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 50 kusuru oranında kusuru iddiası ile ödenmeyen bakiye alacak için genel haciz yoluyla icra takibi başlatmış ve itiraz üzerine takip durmuş ve bir yıllık hak düşürücü yasal süre içinde işbu dava açılmıştır. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın yukarıda anılan trafik kazasındaki sürücülerin kusur durum ve oranı üzerinde yoğunlaştığı ve aslında sürücülerin kusur oranının tespiti halinde uyuşmazlığın — ortadadır. Mahkememizce bu kapsamda dosya alanında uzman bir bilirkişiye verilerek kazadaki kusur ve davalının sorumluluğundaki araç sürücüsüne kusur izafe edilmesi ihtimaline göre araçtaki hasar onarım gideri yönünden de rapor düzenlenmesi istenmiştir. Bilirkişi —-tarafından hazırlanan raporda davacının sigortalısı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu tespiti ile beraber davacının sigortalısı araçtaki hasar onarım bedelinin de toplam —– olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı vekilinin tebliğ edilen bilirkişi raporundaki özellikle kusur tayin ve oranına yönelik itirazları doğrultusunda dosya kusur durum ve oranı hakkında tekrar rapor düzenlenemesi—- gönderilmiştir. Daire tarafından düzenlenen — tarihli raporda da davacıya sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu yönünde tespit ve görüş bildirilmiştir. Davacı vekili benzer gerekçelerle işbu rapora da itiraz etmesine rağmen itirazları haklı ve yerinde görülmeyerek başka delil ve kusur araştırmasına gidilmemiştir. Zira, Mahkememizce hayatın olağan akışı, araçların —aracın kaza sırasında test sürüşü için trafikte bulunması gibi objektif hususlar birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporunda gösterilen kusur oranının ve—- Dairesinin kusur raporunun olaya ve oluşa uygun olduğu ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacıya sigortalı araç sürücüsünün kazada asli ve tam kusurlu olduğu kabul ve takdir edilmiştir. — Dolayısıyla eldeki olay haksız fiil ve kusur sorumluluğuna tabi olduğundan davacının davalı sigorta şirketine rücu edebileceği bir alacağının bulunmadığı sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh, TTK, 1472, TBK,49, KTK,91/1,85/1-son ,—- Genel Şartları, TMK, 6 ve HMK, 190. maddeleri nazarında ispat edilemeyen ve yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen davacı şirket sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ——— ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-) Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta alınan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davalı — tarafından —dışında (HMK. 323/1/ğ) yapılmış yargılama gideri bulunmadığından işbu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-)Davalı, davada kendisini — ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —13/1 ,13/2 maddeleri gereğince 1.754,21 TL nispi vekalet ücretinin ve——-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ——- —ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansın yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın, miktar yönünden—- kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.