Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/584 E. 2022/493 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/584 Esas
KARAR NO: 2022/493
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 23/09/2021
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından, dava dışı —– numaralı—–tarihleri arasında sigortalandığını, —- istikametinde; sürücü — sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın seyir halinde iken, — mevkinde orta refüjde bulunan ve davalı ——- kapağının açılarak yerinden çıktığını ve sigortalı aracın alt kısımlarına çarparak hasar verdiğini, bu şekilde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu olayda müvekkili sigorta şirketinin, poliçe ile teminat altına alındığı üzere sigortalısının zararını giderdiğini ve sigortalısının haklarına halef olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında da kazanın oluşumunda, yol üzerinde bulunan rögar kapağını monte eden ve alt yapı çalışmasını yürüten —- kusurlu olduğunun belirtildiğini, meydana gelen kaza sonucu sigortalı araçta —- hasar meydana geldiğini, oluşan hasar sonucunda müvekkil sigorta şirketinin, sigortalının aracını tamir ettirdiğini ve —– tamiratı yapan firmaya ödemek durumunda kaldığını, müvekkili şirket tarafından sigortalıya yapılanan ödeme rücu edilmek üzere öncelikle rücu mektubu gönderildiğini, devamında davalı/borçlu aleyhine —— dosyasından icra takibine girişildiğini, ödeme emrinin davalıya tebliğ olduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz şekilde takibe itiraz ettiğini ve bu sebeple takibin durdurulduğunu, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı mağdura yapılan bu ödeme ile zarar doğduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalının yaptığı itirazın iptaline, alacağın likit olduğu da gözetilerek %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, mevzuat kapsamında yol, meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, iş bu yerlerin bakım ve onarımını yapmak büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumluluğu olduğunu, hizmet kusurundan kaynaklı zararlardan dava dışı idarenin/ belediyenin sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin kamu hizmeti niteliğinde mevzuatın öngördüğü usulde çalışmalarını yürüttüğünü, kazaya sebebiyet verecek şekilde onarım ve bakım eksikliğinden dava dışı —— sorumlu olduğunu, davanın ——ihbarına, öncelikle davanın husumetten reddine, aksi halde, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından ihbar talebinde bulunulmuş olup, ihbar olunan——- gerekli tebligatlar yapılmış.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetli; Dava konusu olan yolda ilgili tarih ve öncesinde herhangi bir çalışma yapılmadığını, kazaya neden olduğu belirtilen kapağın —— ait olduğu polis tutanağı ve dava dilekçesinde belirtildiğini, kapağın onarımı ve bakımının davalı kurumun yetki ve sorumluğunda olduğunu bu nedenle yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ——- dosya arasına alınmıştır.
——dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, otomotiv alanında uzman makine mühendisi bilirkişi ve sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, —– tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan dava dışı —–irdelenmesi hususlarına bağlı olarak TTK 1472.maddesi uyarınca başlatılan takibe davalı tarafça —— sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, —– değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında, trafik kazasından kaynaklı alacağa ilişkin ——ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi ve ——- alanında uzman makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —– tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, kusur yönünden yapılan irdelemede;
“Dava dışı —–, yasa gereği yapımı görev alanında bulunan karayollarının bakım ve onarımının da yine görevli ve sorumlu bulunduğu; dava konusu olayda —— görevini tam olarak yerine getirmediği, rögar kapağının yapımında ve devamında (kontrolünde/yol güvenliği için tehdit oluşturup oluşturmadığının tespiti ve gerekli önlemlerin alınmasında) üzerine düşen görev ve sorumlulukları gerektiği gibi yerine getirmediği için kazanın oluşmasında kusurlu olduğu; ayrıca,—— bir kamu tüzel kişisi olması, yapım ve bakım görevi kendisine ait olan yollarda yurttaşların rahat ve güven içinde seyrini sağlamakla yükümlü olduğu, yükümlülüğünün ihlali nedeniyle de oluşan zarardan sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Bununla birlikte, Sayın Mahkemece yazılan müzekkereye ———tarafından verilen cevapta; kaza tarihinde kazanın gerçekleştiği yolda “yağmur bakım ve onarım çalışmalarının yapıldığı” bildirilmekle birlikte, yolun uzun metrajlı olduğu, kaza mahalline ait noktasal tarif yapılmadığı, kaza tespit tutanağı ve adrese dair sair detaylı bilginin gönderilmesi halinde arşiv ve kayıtlarında, ayrıca mahalde inceleme yapılabileceğinin beyan edildiği görüldüğünden, kazaya sebebiyet veren rögar kapağının yerinden çıkmasının başlı başına bahse konu bakım ve onarım çalışmalarındaki hatalı/yanlış uygulamalardan mı kaynaklandığı anlaşılamamıştır. Bir başka deyişle, rögar kapağı yağmur bakım ve onarım çalışmaları sırasında yerinden çıkmış ya da yerinden çıkabilecek bir duruma gelmiş ise, kazanın oluşmasında tüm kusur (%100) kusur dava dışı ——ait olacaktır. Çünkü bu durumda, davalı şirketin bir dahli ve kusuru olmayacaktır.
—– olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olmadığının tespiti halinde; yasa gereği yapım, bakım ve onarımı kendisine ait olan yolla ilgili görevlerini gereği gibi yerine getirmemiş, yurttaşların güvenle seyahat etme imkanlarını ortadan kaldırmış ve kamu otoritesine duyulan güveni de ihlal etmiş olacağından olayın meydana gelmesinde %30 kusurlu olacaktır.
Davalı şirketin kusur ve sorumluluk değerlendirmesine gelince; yukarıdaki yasa hükümleri ve emsal —— uyarınca, davalı şirket de yaptığı tesisatları kontrolle, oluşan arızaları tespit ve gidermekle, yolu trafik akışına uygun hale getirmekle yükümlüdür. O nedenle, olayın gerçekleşmesinde kusuru varsa, sorumluluğu da olacaktır. Kazanın meydana gelmesine yukarıda belirtilen hal (rögar kapağı, olay günü —– çalışmaları sırasında ve o sebeple yerinden çıkmış ya da gevşemiş ise) sebep olmuş ise, davalı şirket ile meydana gelen zarar verici olay (kaza) arasındaki illiyet bağı kesilmiş olacaktır. Aksi halde, dava dışı —- birlikte kusurlu ve zarardan sorumlu olacaktır.
Kazaya sebebiyet veren rögar kapağı ——- bizzat davalı şirket tarafından yapılmış olduğundan, yaptığı tesisatları düzenli olarak denetlemeli, varsa arızaları gidermeli, yolları trafiğe ve trafik güvenliğine uygun hale getirmelidir. Davalı şirket yapmış olduğu tesisatların, hangi tarihte ve nerede yapıldığına da vakıf olduğundan, oluşacak bir arızayı da (yapmış olduğu tesisatları düzenli olarak kontrol etmiş olsa) —– oranla daha çabuk tespit etmesi mümkündür. O nedenle, yapmış olduğu tesisatların denetlenmesi , tamir ve bakımının yapılmasında öncelikli görevin —— davalı şirkete ait olması gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; olayın meydana gelmesinde % 70 kusurlu bulunmuştur.
—– bakım ve onarım çalışmaları sırasında yerinden çıkmış ya da yerinden çıkabilecek bir duruma gelmiş ise;
Söz konusu kazanın meydana gelmesinde dava dışı———%100 oranında kusurlu bulunduğu, Davalı ———kusurunun bulunmadığı,
—- Kazanın meydana geldiği rögar kapağının bulunduğu mevkii de dava dışı —- tarafından çalışma yapılmadığı veya çalışma esnasında rögar kapağına müdahale edilmediğinin tespiti durumunda;
Söz konusu kazanın meydana gelmesinde dava dışı——%30 oanında kusurlu bulunduğu,
Davalı —— %70 oanında kusurlu bulunduğu,” belirtilmiş,
Kaza dolayısıyla oluşturulan hasar dosyasında, tanımı yapılan işçilik hizmet ve bedellerinin, değişimi yapılan parça ve ekipmanların, onarım bedellerinin uyumlu olduğu, araçta ——- hasar meydana geldiği rapor edilmiştir.
—— ilamında; “Mahkemece, kazanın meydana geldiği yolun bakım ve onarımından —- sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, —– denetim ve sorumluluğundaki yolda doğalgaz boru hattı döşeme işini ihale eden davalı —, ihale ile işi alan ve yürüten diğer davalı —- döşenmesi sırasında meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle, az yukarıda yazılı yasa hükmü gereği iddia olunan zararlardan dolayı sorumludurlar.”
——“Uyuşmazlık zarara neden olan—– davalının sorumluluğunda bulunup bulunmadığına ilişkindir. Trafik kazası tespit tutanağında, kazanın oluşumunda yol üzerinde bulunan rogar kapağını monte eden ve alt yapı çalışmasını yürüten —– kusurlu olduğu belirtilmiştir. Trafik kazası tespit tutanakları aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgelerdendir.
—— “Davalı — vekili, belediyenin kusurunun bulunmadığını, kazaya sebep olduğu iddia edilen ———— ait olup bu şirketin teknik elemanlarınca ayar yapılarak takıldığını, kapakların bakım ve onarım sorumluluğunun ilgili kuruma ait olduğunu, davalı belediyenin çevre düzenlemesi yapıyor olmasının meydana gelen kaza ile ilişkisinin bulunmadığını, araç için bilirkişilerce belirlenen fiyatın piyasa fiyatlarından çok —-olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; yoldaki trafik güvenliğini sağlama görevinin —- sorumluluğunda olduğu, ——— daha sağlam bir kapakla değiştirilmesi görevinin ise .—- sorumluluğunda bulunduğu, davalı — birlikte ve %100 oranında kusurlu oldukları, davacının aracında meydana gelen hasar miktarının —, kazanç kaybının– olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, — hasar bedeli ve — kazanç kaybı olmak üzere toplam –maddi tazminatın kaza tarihi olan —-tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davacı tarafın fazlaya dair talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı —– vekili ile davalı — vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranına dair hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı —vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalı —— yönünden hükmün onanması gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Anılan içtihatlar uyarınca, rögar kapağını ayarlayan, yerleştiren ve yasa gereği kapağın bakım ve onarımını yapması gerekenin davalı şirket olduğu, dosyada mevcut kaza tespit tutanağına, aksi ispat edilinceye kadar itibar edilmesi gerektiği, ihbar olunan tarafından yapıldığı iddia edilen yol çalışmasının ise kazanın meydana geldiği noktada yapıldığına ilişkin dosyada somut bir veri bulunmadığı, davalı ile ihbar olunan arasındaki rücu ilişkisinin başka bir davanın konusu olabileceği, TTK 1472.maddesinde öngörülen halefiyet kurallarına ilişkin maddi şartların olayda gerçekleşmiş olduğu, mahkememizce de raporun hesaplama yönüyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda, talep edilen yasal faiz yönünden herhangi bir hesaplama yapılmamış ise de, ödeme tarihinin—- takip tarihinin—- olduğu, ödeme tarihinden takip tarihine kadar geçen —- günlük süreye, talep edilen %9,00 yasal faiz işletileceği, bunun basit bir matematik hesabını gerektirmesi gerçekliği karşısında, hakimin yargılamayı en kısa sürede ve en az masrafla bitirmesine ilişkin usul ekonomisi ilkesi ve yargılamada hedef sürenin sağlanması da gözetilerek bilirkişilerden bu hususta ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, mahkememizce basit matematik hesabı yapılmak suretiyle davacının — asıl alacak için — sürede talep edebileceği işlemiş faizin — olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafça takip talebinde — faiz talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi uyarınca icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya toplam——borcu olduğu, davacının takip talebinde yasal faiz isteminde bulunduğu tespitiyle beraber, davanın kabulü ile ——- işlemiş faiz alacağı olmak üzere) —– üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile toplam ———üzerinden takibin devamına, asıl alacak——– takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesindeki yasal şartlar oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.549,67 harçtan peşin alınan 273,99 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.275,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 273,99 TL harç gideri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 79,35 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.953,34 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2022