Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/574 E. 2023/186 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/574 Esas
KARAR NO: 2023/186
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ: 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin—– model—– sahibi olduğunu, müvekkilinin makinesi, davalı —–projesinde çalışırken — tarihinde —- bahsi geçen projesinde çalışan bir diğer davalı —— ait aracın vinç kısmının, müvekkile ait mini —— üzerine düşmesi sonucu maddi hasarlı bir kaza meydana geldiğini, müvekkilinin, maddi hasara neden olan kaza gerçekleştikten sonra zararının giderilmesi için karşı taraflar ile diyaloğa geçtiğini, ancak her iki davalının da kusurlarının olmadığını savunduklarını, diğer davalı —— gerekli başvuru yapıldığını, ancak sonuç alınamadığını, davalı sigorta şirketinin, kaza tarihinde davalı —– aracının sigortacısı olduğunu, davalıların sorumluluğunun, mütelselsil sorumluluk olduğunu, davalı —–, asıl işveren konumunda olduğunu ve iş güvenliğinden sorumlu olduğunu, olay gerçekleştikten sonra tutulan tutanakta —– proje müdürü —– ıslak imzalarının bulunduğunu, kazanın, taraflarınca bahsettikleri şekilde gerçekleştiğinin tutanaklardan ve fotoğraflardan açıkça anlaşıldığını, müvekkilinin, iş makinesinin tamiratını kendi ekonomik gücü ile yaptırdığını, kaza sonrası ilk olarak—– servisine gidildiğinde —- değerinde bir tamir bedeli hesaplandığını, daha sonra ise bu bedelin —- kadar revize edildiğini, yetkili servisin son raporunda tamir için kullanılan malzemeler, ——oranları açıkça gözükecek şekilde belirtildiğini, müvekkilinin kaza tarihinden itibaren 4 ay boyunca makinesini çalıştıramadığını, müvekkili —– günlüğü 1.000,00 TL olarak çalıştığını, bu nedenle büyük bir ekonomik zarara uğradığını, müvekkilinin iş makinesi aylık —— arası gelir getirdiğini, ayrıca iş makinesinde ciddi anlamda bir değer kaybı da oluştuğunu, bahse konu maddi hasarlı kaza sonucunda ortaya çıkan 65.559,00 TL tamir bedelinin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin makinesinin tamir aşaması 4 ayı bulduğu için şimdilik aylık 1.000,00 TL’den 4.000,00 TL kira bedelinin, kaza sonucu müvekkilin makinesinde oluşan değer kaybı sebebiyle şimdilik 1.500,00 TL değer kaybı bedelinin, davalılardan tahsil edilerek müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —– tarihili beyan dilekçesinde özetle; Bu davayı —- tarihinde ikame ettiklerini, bu tarihten sonra ——-ödeme yapıldığını, ayrıca—- Davalı —–olarak taraflarına ödeme yaptığını, bu tamirat bedelinin ödemesini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kabul etiklerini, bu nedenle bilirkişi incelemesinde bu hususun dikkate alınarak hesaplama yapılmasını talep etiklerini beyan etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesine göre davanın —-yöneltildiğini, —— herhangi bir dahli ve kusuru bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazları olduğunu, gerçekleşen olayda müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davada davalı olarak yer alan müvekkillerinin olayın gerçekleştiği yere dair denetim, gözetim ya da emir talimat verme yükümlülüğü bulunmadığı gibi davacı ile de herhangi bir hukuki ya da fiili bağı bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde davacı ve diğer davalı—- asli kusurlu olduğunu, kazanın meydana geliş nedeni incelendiğinde her iki tarafa ait vincin hareketleri esnasında oluştuğunu, müvekkili firmanın ya da firmaların söz konusu olayın gerçekleşmesinde herhangi bir dahli ya da kusurunun olmadığı açıkça görüldüğünü, —-tarafından verilen cevap dilekçesinin ——- Madde başlığı altında “… Davacının ricası olmasa idi müvekkilin vinci sadece —– anlaşılan hususlarda kullanılacaktı.” şeklinde olayın müvekkili şirketin veyahut şirketlerin bilgisi olmaksızın ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak kullanılmasından kaynaklandığını ikrar ettiğini, bu nedenle müvekkiller yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kazanın meydana gelmesinde söz konusu makineleri kullanan operatörlerin de kusurlarının mevcut olduğunu, bu nedenle ——— de davaya dahil edilmesi gerektiğini, söz konusu olay haksız fiile dayandığından haksız fiili gerçekleşmesinde kusuru bulunanlar müteselsil sorumlu olacağından zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olduğunu, kusur oranının değerlendirilmesinde işbu hususun da dikkate alınmasını talep ettiklerini, davacının tamir bedeli, çalışılmayan süre kiralık bedeli, değer kaybı bedeline yönelik bil cümle talepleri oldukça yüksek ve fahiş olduğunu, bu nedenle talep edilen tutarlara, dosyaya sunulan fatura ve içeriklerine ayrı ayrı itiraz ettiklerini, yapılan onarım ve tamiratın, meydana gelen olay neticesinde oluşan hasarın giderilmesine yönelik olup olmadığının ayrıca tespit edilmesi gerektiğnii, söz konusu makineler ağır işlerde kullanıldıklarından devamlı ve sürekli bakımlarının yapılmaması halinde herhangi bir nedenle arıza verebilmelerinin mümkün olduğunu, beyan ederek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada mahkemenin görevli olmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde, ———- tarihinde meydana gelen kazada davalıların mutlak kusurlu olduğunu ifade ettiğini, ancak, kazaya ilişkin tutanakta yer alan —— firmasına ait ——bölgeye indirme esnasında ——- arka göbeğinin mekanik cıvatalarının kırılması sebebi ile iş kazası olmuştur.” şeklindeki beyan dikkate alındığında; teknik bir arızadan kaynaklı kazada uzman kişiler tarafından herhangi bir inceleme ve tespit olmadan kusur atfedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, meydana gelen kazada, vincin bakımlarının müvekkil firma tarafından düzenli olarak yaptırılmasına rağmen, göbek cıvataları diye tabir edilen, aracın iç gövde aksamında ömürlük garantili olan parçanın kopması neticesinde kaza meydana geldiğini, ömürlük garanti verilen parçanın kopmasında davalı müvekkile atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, ayrıca, davacının ricası üzerine müvekkilinin, davacıya yardım etmek maksadıyla kazanın meydana geldiği yerde bulunduğunu, kazanın da bu şekilde meydana geldiğini, yani, davacı tarafın böyle bir ricası bulunmasaydı müvekkilin—— alanında sadece —— anlaşılan hususlarda kullanılacağını, bir an için müvekkilinin kusurlu olduğu kabul edilecek olsa dahi, davacının ricası üzerine yapılan eylem neticesinde kazanın meydana gelmesinin, mevzuattaki düzenlemeye göre müterafik kusur olduğunu, bu sebeple de, TBK m. 52’ye göre “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” somut olayda davacı kendisine ait mini ekskavatörün davalı müvekkilin vinci ile taşınmasını talep ederek zararın doğmasına sebep olduğunu, bu nedenle, kanun hükmüne göre davacının taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği tutarların kabulünün mümkün olmadığını, araç değer kaybı ikinci el piyasasındaki değeri ifade ettiğinden araç değer kaybının gündeme gelebilmesi için aracın hasar sebebiyle değerinin düşmüş olması gerektiğnii, ancak tam aksine davacının aracının, mevcut durumda parçaları yenilendiğinden değer kazandığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karıştığı ifade edilen —- plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından —tarihleri arasında geçerli olmak üzere ——- sigortalandığını, davacı yanın talep etmiş olduğu maddi hasarın teminat dışı olduğunu, —– gereği araçta bulunan eşyaların uğradığı hasarlar teminat dışı olduğunu, ayrıca dava dilekçesinde açıkça ifade edildiği üzere, dava konusu kaza meydana geldiğinde aracın işletilme halinde olmadığını, davacı tarafın kaza dolayısıyla müvekkili şirketten maddi hasar ödemesi aldığını, harici olarak kasko şirketinden de ödeme alması halinde kaza kapsamındaki zararın giderilmiş olacağını, aynı zarara ilişkin ikinci ödemenin sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, davacının talebinin ——- devamı maddelerinde ifadesi bulunan iyi niyet kurallarına ve çelişkili davranma yasağına aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün mevcut kaza sebebiyle talebi üzerine tazminat talep edilen araçtaki hasar tespiti amacıyla müvekkili şirket tarafından derhal bir eksper görevlendirilmesi yapıldığını, üstelik, bir an için kabul anlamına gelmemek üzere, davacı yan iddia ettiği şekilde bir kısım evrak iletse dahi, özellikle hasarın hangi parçalarda olduğu, boyutu ve değer kaybına esas bilgilerin —— temin edilebilmesi için, hasar ve hasar onarımına ilişkin belgelerin sunulması zorunlu olduğunu, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava dilekçelerinde talep edilen alacak kalemlerinden, kira kazanç kaybı bedeli nedeniyle —— kira kazanç kaybı bedeli olarak ıslah ettiklerini, ıslah edilen kira kazanç kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ederek davalarını ıslah etmiştir.
Davalı ——vekili ıslaha karşı beyan dilekçesinde özetle; Islaha karşı zaman aşımı itirazları olduğunu, dayanarak gösterilen raporda bilirkişi tarafından hiç bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın, ıslahın kabulünün mümkün olmadığını, tameratın ortalama 30 gün süreceği tespitinin de kabülünün mümkün olmadığını beyan ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili ıslaha karşı beyan dilekçesinde özetle; Islah dilekçesine karşı zaman aşımı itirazlarının kabulüne, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ——– sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, ——- alanında uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, —- tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan, davalı —ait aracın vinç kısmının, diğer davalı —- çalışmakta iken, yine aynı projede çalışan davacıya ait ——–düşmesi sonucu, kusurun irdelenmesi, davacıya ait araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, varsa miktarının ne olduğu, kira kaybı alacağı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, yine hasar onarım alacağı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğuna dair HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak 71.059,00 TL’lik maddi tazminat davasıdır.
Dosyada, davalı ——- görev itirazında bulunmuş, ön inceleme duruşmasında mahkememizin görevli olduğu kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyada, —- tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı ——- kendilerinin taraf sıfatı olmadığını belirtmiş, davacı vekili bu hususta beyanda bulunmak üzere süre talep etmiş olup,
“…
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Zapta geçen dava dilekçesinde davalı olarak belirtilen ——– hakkında ve taraf sıfatı hususunda 6100 sayılı HMK madde 31. Uyarınca beyanda bulunmak ve dava dilekçesini açıklamak üzere davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde bu davalı yönünden usule ilişkin gerekli kararın verileceğine ve mevcut dosya kapsamına göre yargılama yapılacağına ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,”
Şeklinde ara karar oluşturulmuş, davacı vekili tarafından 10.03.2022 tarihli beyan dilekçesi ile—– davalı olduğu, —- sehven yazıldığı, arabuluculuk görüşmelerinin —–yapıldığının belirtildiği görülmüştür.
14.06.2022 tarihli celsede,
“…
Celse arasında davalı ——tarihli beyan dilekçesi ile beyan sunulduğu görüldü.
Davacı vekilinden soruldu: Zapta geçen beyan dilekçemizi aynen tekrar ederiz,—-husumet itirazları yersizdir, 24/01/2021 tarihinde tutulan tutanakta —– proje müdürü olarak paraf ve imza attığı görülmektedir, bu kişinin proje müdürü olarak yer aldığı görülmektedir, dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ederiz, dedi.
Davalı ——vekilinden soruldu: Önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, tanıklarımızı bildirdik, dinlenilmelerini talep ederiz, dedi.
Davalı —— vekilinden soruldu: Zapta geçen beyan dilekçemizi aynen tekrar ederiz, müvekkilimizin ayrı bir tüzel kişiliği vardır ve bu tüzel kişiliğe husumet yöneltilmiştir, müvekkilimizin uyuşmazlıkla herhangi bir ilgisi yoktur, ayrıca tarafımıza yöneltilen bir arabuluculuk görüşmesi bulunmamaktadır,—- davacı ile yaptığı herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır, sözleşme ——– ortaklığı tarafından yapılmıştır ve davanın bu kişilere karşı açılması gerekmektedir, bu sebeplerle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ederiz, dedi.
Dosya incelendi.
G.D:

4-Davalı—– husumet ve sair usuli itirazının nihai kararda değerlendirilmesine,

Şeklinde ara karar oluşturularak davalı —– usuli itirazının nihai kararda değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Dosyada, davanın mahiyeti, miktarı, HMK 202 ve devamı maddelerinde düzenlenen ispat kuralları bir bütün olarak değerlendirildiğinde tanık dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek, dosya trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, otomotiv alanında uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 29.07.2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, söz konusu kazaya, ekskavatörü taşımakta (yer değiştirme) olan vinç sistemindeki ekipman kontrollerinin zamanında ve ehil bir kişi gözetiminde yapılmaması ve aynı zamanda ilgili kişilerce denetim ve gözetim görevlerinin layıkıyla yerine getirmemesinin sebebiyet verdiğini (Kaldırma işlemleri nedeniyle tehlike arz eden makineler, meydana gelebilecek tehlikelerin bertaraf edilmesine yönelik temel sağlık ve güvenlik gereklerini karşılamalıdır.Vinçler çalışmaları sırasında dış etkiler ve yük salınımlarından kaynaklanan dinamik yüklerin etkisine maruz kalırlar.—— ve vincin gövdesinin hareketi esnasında oluşan atalet kuvvetlerine neden olur. Vinç montajının hatalı yapılması, bağlantı elemanlarının hatalı / eksik donatılması, vincin hatalı kullanımı güvensiz durumlara sebebiyet vermektedir.——- İşyerinde kullanılan iş ekipmanının kontrolü ile ilgili; “İş ekipmanının güvenliğinin kurulma şartlarına bağlı olduğu durumlarda, ekipmanın kurulmasından sonra ve ilk defa kullanılmadan önce ve her yer değişikliğinde uzman kişiler tarafından kontrolü yapılacak, doğru kurulduğu ve güvenli şekilde çalıştığını gösteren belge düzenlenecektir. İş ekipmanı işletme dışında kullanıldığında, yapılan son kontrol ile ilgili belge de ekipmanla birlikte bulunacaktır.” şeklinde 7. Madde ile hüküm altına alınmıştır.), izah edilen nedenlerden dolayı olayın iş kazası olduğu, operatör yaralanması dışında iş makinesinde de hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, kazanın meydana gelme şekli değerlendirildiğinde inşaat sahasından sorumlu olan———– kullanımından sorumlu olan —— müştereken sorumlu oldukları, ayrı ayrı %50 oranında kusurlu bulundukları kanaatine varıldığı, kazaya uğrayan iş makinesinin dosya içeriğinde bulunan kaza öncesi ve kaza sonrası fotoğraflarının birlikte incelenerek değerlendirilmesi neticesinde, kazanın meydana gelme şekli, malzeme ve hizmet tutarı ile iş makinesinde kaza sonrası oluşan hasarın uyumlu ve toplam onarım bedeli olan —— kaza tarihi itibarıyla uygun bulunduğu, söz konusu iş makinesinin normal koşullarda tamir süresinin ortalama 30 gün olabileceği kanaatiyle kira kazanç kaybının 16.800,00 TL olabileceği, kazaya karışan ——– bulunmadığı/dosyaya sunulmadığı, iş makinesinin değer kaybı hesabının teminat dışında kaldığı, onarım işlemlerinin yetkili serviste yapıldığı, orjinal parçaların kullanıldığı, iş makinesinin kullanım şartları değerlendirildiğinde söz konusu kazanın iş makinesi modeli de göz önünde bulundurularak değer kaybı meydana getirmeyeceği, olayın trafik kazası olarak değerlendirilemeyeceği dolayısıyla davalı —- sorumluluğunun bulunmadığı rapor edilmiş olup, rapaora itirazların değerlendirilmesi amacıyla dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edildiği, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre bilirkişilerin ek rapordaki genel görüş ve kanaatlerinin kök rapordaki ile örtüştüğü görülmekle birlikte, toplam onarım bedeli olan —— bakiye alacağın bulunduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda —– tarihli talep artırım dilekçesi ile, dava dilekçelerinde talep edilen alacak kalemlerinden, kira kazanç kaybı bedeli nedeniyle ——- tarihli celsede alınan beyanında, hasar bedeli yönünden, yapılan ödemelerin mahsubu ile kalan bedel yönünden davanın kabulüne, kira kazanç kaybı yönünden de ıslah dilekçeleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu araçta kaza tarihinden önce herhangi bir hasar yok ise; aracın kazasız piyasa rayici belirlenip buna göre hasarlı hali arasındaki fark değer kaybı kabul edilmelidir.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, değer kaybının oluşmadığına yönelik olarak yapılan tespitin, bakiye hasar onarım hesabının ve kiraz kazanç kaybı hesabının hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
———–karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının ——- asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç minibüs olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan——- uyarınca davacı tarafça ticari faiz talebinde bulunulmuş olup, iş makinesi ticari araç olduğundan ticari faize hükmetmek gerekmiş, her ne kadar hasar onarım alacağı yönünden kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davadan önce temerrüdün gerçekleştiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu hali ile dava tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş, yine her ne kadar talep artırımından sonra beyanda bulunan davalılar vekilleri tarafından zaman aşımı def’inde bulunulmuş ise de, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması sebebiyle zaman aşımının gerçekleşmediği, davacı tarafça ilk başta 71.059,00 TL ve daha sonra 12.800,00 TL’nin talep artırımına konu edilmesine bağlı olarak toplam 83.859,00 TL üzerinden dava açıldığı ancak, bilirkişi heyeti tarafından yapılan kusur ve hesaba yönelik mahkememizce de itibar edilen tespitlere göre, davacının 15.646,38 TL hasar onarım alacağı, 16.800,00 TL kira kaybı alacağı olmak üzere toplam 32.446,38 TL alacağı bulunduğu, bu alacaktan davalı—–sorumluluğunun bulunduğu, olayın trafik kazası olmamasına bağlı olarak davalı ——– sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından; davalı ——-yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile toplam 32.446,38 TL’nin (15.646,38 TL hasar onarım alacağı, 16.800,00 TL kira kaybı alacağı olmak üzere) dava tarihi olan 20.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı —– yönünden açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı —–yönünden açılan davaya gelince;
Az yukarıda da karara derc edildiği üzere, taraf sıfatı yönünden davacı tarafça HMK 31 maddesi uyarınca sunulan beyan dilekçesine göre, —- davalı olduğu, —— ibaresinin sehven yazıldığı, arabuluculuk görüşmelerinin —- yapıldığının” belirtildiği görülmüş olup, bahse konu bu beyanın, HMK 124 vd. maddeleri uyarınca tarafta iradi değişiklik kapsamında kalmasına bağlı olarak, davalı —– tarafından sunulan 26.05.2022 tarihli beyan dilekçesine göre, taraf değişikliğine açıkça muvafakat edilmediği, —- birbirinden ayrı tüzel kişilikleri bulunduğu, arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığı —- davalı olarak gösterilmesinin, ilgili maddede belirtilen “maddi hata” ve “kabul edilebilir yanılgı” olarak kabul edilemeyeceği, buna bağlı olarak da tarafta iradi değişiklik için karşı tarafın açık rızası arandığından ve bu rıza da davalı —- tarafından verilmediğinden, davalı——yönünden açılan davanın HMK 124 vd.maddeleri uyarınca husumet nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı——-yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile toplam 32.446,38 TL’nin (15.646,38 TL hasar onarım alacağı, 16.800,00 TL kira kaybı alacağı olmak üzere) dava tarihi olan 20.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı —- yönünden açılan davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
3-Davalı —— yönünden açılan davanın HMK 124 vd.maddeleri uyarınca husumet nedeniyle usulden REDDİNE,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.216,41 TL harçtan peşin alınan 1.213,52 TL ile 218,60 TL ıslah harcının toplamı olan 1.432,12 TL harcın mahsubuyla bakiye 784,29 TL harcın davalı —- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan, peşin alınan 1.213,52 TL harç ile 218,60 TL ıslah harcının toplamı olan 1.432,12 TL harç gideri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 226,20 TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.258,32 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 2.050,74 TL’sinin davalı ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 514,80 TL’sinin davalı —— tahsili ile; 805,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı—- verilmesine,
9-Davalı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 13.417,44 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —- verilmesine,
10-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı—- verilmesine,
11-Davalılar tarafından yapılan yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı—-vekilinin, davalı — vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —–Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/03/2023