Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2022/257 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/569
KARAR NO: 2022/257
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ: 16/03/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından ibraz edilen tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; davacıların babası— davalı şirketin kurucu ortağı olduğu ve —-tarihinde vefat ettiği, murisin ölümünden sonra davalı şirketin —–kimler tarafından oluşturulduğunun ve hangi kararların alındığının bilinemediği, yetkisiz—– alınan kararların iptali için açılan davanın—- dosyası üzerinden işlem gördüğü ve bu davaya karşı sunulan cevap dilekçesinden davalı şirketin —yılına ilişkin —- tarihinde yaptığının ve kararlar alındığının öğrenildiği, bunun üzerine — tarihli genel kurul kararının iptali için ayrı bir dava açılmış olduğu; davalı şirketin —-yaptığı, ancak davacıların, davalı şirketin hissedarı olan —–ortağı ve — —- olmalarına rağmen davalı şirkete girmelerinin davalı şirketin mevcut yönetimi tarafından engellendiği, davalı şirketteki çalışmaların sürdürülmesine izin verilmediği, bilgi edinme ve inceleme hakkının kullanılmasına engel olunduğu, bunun üzerine —— tarihli ihtarnamesinin keşide edildiği, davacıların davalı şirketin genel kurulunun yapılıp yapılmadığı veya yapıldıysa hangi kararların alındığından dahi bilgi sahibi olamadıkları için haklarının halale uğradığı, davalı şirket yönetiminin yetkisizce ve kötü niyetle ortakların menfaatleri hilafına iş ve işlemler yaptığı; —- tarihli —- toplantısının da ortaklardan habersiz yapılan işlerden biri olduğu, ortaklar devre dışı bırakılarak ve davacılar şirkete alınmayarak davacıların paylarını da etkileyecek şekilde kararlar alınması nedeniyle, kanunun aradığı iyi niyet şartının sağlanmadığını açıkça gösterdiği, alınan kararların iyi niyeti ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, —tarihli —– kararlarının iptali ayrı bir dava konusu edilmiş olmasına rağmen —- tarihli —- yetkisiz yönetim kurulunca yapıldığı ve sonuçta dilekçede ileri sürülen sebeplere bağlı olarak —-tarihli genel kurul toplantısının TTK. Madde 445 ve devamı maddeleri hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülerek — tarihli —- ve alınan kararların tedbiren durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde davacıların pay sahibi olmadıkları belirtilerek TTK. Madde 446’da sınırlı sayıda sayılmış kişiler arasında yer almayan davacıların TTK. Madde 445 uyarınca böyle bir davayı açmalarının mümkün olmadığı; davacıların davalı şirketin hissedarı olup dava dışı olan —- pay sahibi olmalarının da böyle bir davayı açma imkanını vermediği, pay sahibi olmayan davacıların genel kurula davet edilmemeleri sebebi ile davacıların yakınmalarının da anlaşılamadığı ileri sürülerek davanın ve tedbir talebinin reddine, TTK. Madde 448 uyarınca davacılardan teminat alınmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İbraz edilen veraset belgesine göre davacıların murisi olan —— tarihinde vefat etmiş olduğu ve geriye mirasçı olarak veraset belgesinde belirtilen mirasçıları bıraktığı ve davacıların bu mirasçılardan ikisi olduğu anlaşılmıştır.
——-cevabına ve dosya kapsamına göre davalı şirketin adresinin —- olduğu, davacıların davalı şirkette hissedar olmadıkları, davalı şirkette hissedar olan dava dışı—— hissedarları olmalarının söz konusu olduğu ve ayrıca —– tarihli pay devrine ilişkin sözleşmeye göre de davacıların davalı şirketteki paylarını dava dışı söz konusu ——–devreden paydaşlar arasında yer aldıkları belirlenmiştir.
Tedbir talebi yönünden tensiben oluşturulan ara kararlara bağlı olarak talebin ön inceleme duruşmasında ele alınmasına yönelik kararlar oluşturulmuştur.
Dava şartı irdelemesinin yapıldığı ve taraf vekillerinin bu konudaki beyanlarının yer aldığı —- tarihli ön inceleme duruşması tutanağı:
—–
Davacı —- duruşmaya katıldı. Belli yerde açık duruşmaya başlandı.
Tebligatların yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldı.
Tedbir talebi yönünden tensip ara kararlarına göre —— adına,—- numaraları olmadığı için davetiye çıkarılamadığı ve yapılan yoklamada yöneticilerden gelen de olmadığı anlaşıldı.
Davacı —— soruldu; dava dilekçesini tekrar ediyoruz, cevap dilekçesi istifa eden vekile tebliğ edilmiş olmakla birlikte cevapları kabul etmiyoruz dedi.
Davacı —— soruldu; dava dilekçesini tekrar ediyoruz, cevap dilekçesi istifa eden vekile tebliğ edilmiş olmakla birlikte cevapları kabul etmiyoruz, dedi.
Davalı vekillerinden soruldu; cevap dilekçemizi tekrar ederiz, cevap dilekçesi istifadan önce davacılar vekiline tebliğ edilmiştir, ayrıca dava basit usule tabidir, bu yönden bir eksiklik yoktur dediler.
Dosya kapsamına göre davacıların davalı şirkette hissedar olmadıkları, davalı şirkette hissedar olan bir —– hissedarları olmalarının söz konusu olduğu anlaşılmakla bu hususlar yönünden ve cevap dilekçesi ekinde örneği sunulan —– tarihli pay devrine ilişkin sözleşme yönünden soruldu;
Davalı vekillerinden soruldu; zapta geçen tespit doğrudur, bir diyeceğimiz yoktur, bu konudaki cevap dilekçemizde yer alan beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz, ayrıca belirtmek istiyoruz ki davacıların da bu yönde bir iddiaları ve delilleri yoktur, dediler.
Davacı —— vekilinden soruldu; zapta geçen tespite bir diyeceğimiz yoktur, —- kayıtlarına göre de davacılar davalı şirkette paydaş değillerdir, ancak dava konusu genel kurul öncesinde vefat eden murisin vefatı sonrasında dava dilekçesinde ileri sürülen yönetime ilişkin süreçlerin aydınlatılmasına ihtiyaç duyulmuş olup zapta geçen —– tarihli pay devir sözleşmesinin irade fesadına bağlı olması yönünden dava açmak için süre istiyoruz, ayrıca belirtmek istiyoruz ki davalının ——-olmakla birlikte bu——- davalı şirkette paylarının temsili yönünden henüz yetkilendirme yapıldığına dair bir —— alınmamıştır, bu konuda müvekkile bir bildirim olmamıştır, —- tarihinde yapılan dava konusu ——ilişkin olup söz konusu holdingi temsilen —- listesinde görülmekle birlikte bunlardan — bu konuda payları temsil etme yetkisi verilip verilmediği dava dışı —– karar defterlerinin dosyaya celbi ile anlaşılabilir, o nedenle dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle dava konusu genel kurulun iptali gereklidir, dedi.
Davacı —- soruldu; zapta geçen tespit doğrudur, bir diyeceğimiz yoktur, ancak diğer davacı vekilinin zapta geçen beyanına biz de aynen iştirak ediyoruz, dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle dava konusu genel kurulun iptali gerekmektedir, ayrıca belirtmek istiyoruz ki dava dışı—–hakim ortak pozisyonunda olup bağlı ortak olan davalı şirketi denetleme imkanına sahip olduğu için davalı şirkette hissesi olmayan davacıların dava açamayacağını kabul etmek doğru olmayacaktır, bu davada husumet ve davacıların yararının varlığı açıktır, kaldı ki müvekkilim hakim şirket konumunda olan —– vekilidir, ve müvekkilimin dava konusu genel kurul kararının iptalini dava açma hakkı vardır, alınan kararlar hakim şirketi de etkilemektedir, aksi halde bağlı şirkete sınırsız bir alan açılması anlamına gelecektir, bu nedenle genel kurul kararının iptalini talep ediyoruz, hisse devir sözleşmesinin iptali davası açmak üzere de süre istiyoruz dedi.
Davalı vekilleri söz aldı; davacıların davalı şirkette pay sahibi olmadıklarının anlaşılması karşısında incelenecek başka bir husus kalmamıştır, ifade edilen şekilde —– pay sahibi olunması veya yönetici olunması nedeniyle davacılara eldeki bu davayı açma hakkı vermez, cevap dilekçemizde belirttiğimiz emsal —- ilamı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini istiyoruz, hisse devir sözleşmesinin iptali ile ilgili dava açılmak üzere süre istenmesi samimi bir beyan değildir, davayı uzatmaya yöneliktir, mevcut durumda geçerli ve ayakta olan bir sözleşme vardır, samimi olunsaydı dava açılırken bu talep edilir ve açılan davanın beklenmesi dile getirilirdi, dediler.
Dosya incelendi.
GGD :
A)ÖN İNCELEME YÖNÜNDEN:
1-Davacılar vekillerine zapta geçen talepleri gibi —– tarihli pay devir sözleşmesinin iptali yönünden dava açılması halinde dosya numaralarını bildirmeleri için 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde dava açılmadığı kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılacağına ilişkin kesin süre sonuçlarının davacılar vekillerine huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
2-Yukarıdaki karara göre süresinde dava açıldığına dair bilgi verildiğinde ilgili dosyaya veya dosyalara müzekkere yazılarak dava dilekçesi, tensip tutanağı ve yapılmış ise duruşmaya ilişkin tutanak örneklerinin istenmesine,
3-Yukarıdaki kararlar dava şartına yönelik olup ön inceleme duruşmasını doğrudan etkilediğinden ön inceleme duruşmasının ötelenmesine,
4-Süresinde dava açılması ihtimalinde dava veya davaların bekletici mesele yapılması hususunun gelecek duruşmada irdelenmesine,
B)TEDBİR TALEBİ YÖNÜNDEN:
1—— cevabına göre — bulunduğundan sonuçta tensiben alınan—- ara kararının aynen tekrarı ile —- yazılı görüşlerinin sunulması yönünden adlarına meşruhatlı davetiye çıkarılmasına,
2-Yukarıdaki karara bağlı olarak yazılı görüş ibraz edildiğinde bir örneğinin davacılar vekillerine tebliğine, tebliğden başlamak üzere istiyorsa inceleyip beyanda bulunması için davacılar vekillerine —— süre verilmesine,
3-Yukarıdaki kararlar yerine geldikten sonra ve bu konuda davacılar vekillerinin hatırlatıcı yazılı başvurusuna bağlı olarak işlem yapılmak üzere tedbir talebinin karara bağlanması için dosyanın kalemce incelemeye sunulmasına, aksi halde bu hususun gelecek duruşmada ele alınmasına,
C)TEMİNAT ALINMASI TALEBİ YÖNÜNDEN:
Bu talep tedbir talebi ile de bağlantılı olarak değerlendirileceğinden yukarıdaki —– ara karar kapsamında işlem yapılmasına,
—–
şeklinde olup, yukarıya aynen aktarılmıştır.
Bir sonra ki duruşma olan —- tarihli son duruşmada alınan beyanlar ve yapılan irdeleme:
“Belirli gün ve saatte celse açıldı.
—— duruşmaya katıldı. Belli yerde açık duruşmaya başlandı.
—- tebligat yapıldığı, herhangi bir yazılı beyanda bulunulmadığı, yapılan yoklamada hazır bulunan bir yönetim kurulu üyesinin de olmadığı anlaşıldı.
Önceki duruşmada alınan—- nolu ara karar yönünden herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşıldı.
Davacı — soruldu: söz konusu —- karar yönünden herhangi bir dava açmadığımız için beyanda bulunmadık, önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, talebimiz gibi karar verilmesini istiyoruz dedi.
Davacı — soruldu: söz konusu —- yönünden herhangi bir dava açmadığımız için beyanda bulunmadık, önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, talebimiz gibi karar verilmesini istiyoruz dedi.
Davalı vekillerinden soruldu, müşterek beyanlarından: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, dava şartı yönünden davanın reddine karar verilmesini istiyoruz dediler.
Dosya incelendi. Davacıların davalı şirkette paydaş olmadıkları anlaşıldığından dava şartı eksikliği nedeniyle yargılamanın bittiği bildirildi.
—–
şeklinde olup, yukarıya aynen aktarılmıştır.
TTK. Madde 445 ve 446 düzenlemelerine göre genel kurul kararlarının iptali davasını yönetim kurulu, kanunda belirtilen sebeple yönetim kurulu üyelerinden her biri ile pay sahipleri açabilirler.
Davacıların davalı şirkette paydaş olmadıkları ve söz konusu —– tarihli pay devir sözleşmesi hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Yukarıya aynen aktarılan duruşma tutanaklarına yansıyan beyan ve kesin süreli ara karar akıbetine göre de davacı taraf söz konusu —– tarihli pay devri sözleşmesinin iptali yönünden dava açmamıştır.
Sonuç olarak söz konusu yasal düzenleme, davacıların davalı şirkette pay sahibi olmamalarına, söz konusu devir sözleşmesi, devir sözleşmesi ile davacıların pay sahibi olmamaları yönünden taraflar arasında bir ihtilaf bulunmaması, söz konusu pay devri sözleşmesinin iptali yönünden herhangi bir dava açılmamış olması, söz konusu TTK. Madde 446 düzenlemesindeki pay sahipliğinin bu dava yönünden özel dava şartı niteliğinde olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacıların paydaş olmamaları nedeni ile dava şartı eksikliğine bağlı olarak davanın usulden reddine; aynı sebeplerle tedbir talebinin reddine ve herhangi bir tedbir kararının alınmamış olması da gözetilerek teminat alınması talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından bu doğrultuda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacıların paydaş olmamaları nedeniyle dava şartı eksikliğine bağlı olarak davanın usulden reddine,
2-Tedbir talebinin reddine,
3-Davalı tarafın teminat alınmasına yönelik talebin reddine,
4-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davacılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 5.100,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacılardan müştereken alınarak davalıya verilmesine,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2022