Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/567 E. 2023/22 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/567 Esas
KARAR NO : 2023/22

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile——- yıl boyunca sürecek olan ——— Anlaşması” imzalandığını ve davalı şirketin bu sözleşmeden doğan ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu sebeple —— dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını ve davalı tarafından süresi içinde ancak haksız ve tamamen ödemeyi ertelemeye, zaman kazanmaya matuf olarak itirazda bulunulduğunu, davacı şirket ve davalı arasında akdedilen davaya konu takibe dayanak, ———— özetle davacı şirket tarafından —————–makinesi, sözleşmede kararlaştırılan ————– üzerinden fiyatlandırılmak üzere bakımı, onarımı ve mülkiyeti davacı şirkette kalmak kaydıyla davalı ——- hizmetine 1 yıl süreyle sunulmasına ilişkin şartları düzenlediğini, davacı şirketin ilgili sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın davalı kurum bu yükümlülüklere aykırı davrandığını, sözleşmeden kaynaklı olarak kendisine fatura edilen bedelleri ödemediğini, davacı—– tarafından sözleşmede belirtildiği üzere —– değerleri esas alınarak belli aralıklarla kesilen ve toplamda —– bedelli faturaların doğurduğu borçtan sadece toplamda ——– ödeme yaptığını, bakiye kalan ve icra yoluyla talep ettiği ——— borcu ödemediğini ve muacceliyet kazandığı borcunu ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğünü beyan ederek; ihtiyati haciz talebinin kabulüne, —————–Sayılı dosyasında davalı tarafından yapılmış haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine ve davacı şirket lehine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
6100 Sayılı HMK’nin 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:
———— Sayılı dosyası, ———–Dairesi müzekkere cevapları,
——— tarafından düzenlenen ——tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacı taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından yerinde inceleme talebinde bulunulmadığından defter incelemesi yapılamadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacı —— başladığı, davacı satıcının —— tarihine kadar davalı tarafa —— bedelli satışı yaptığı, bu süreçte davalı taraftan —-itibariyle davalı taraftan —- alacaklı olduğu, dosya kapsamında ——- borcunun ödendiğine ilişkin belge bulunmadığının tespit edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, ——– dosyasına vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; taraflar arasında —- tarihinde—– davalı ———- tarafından sözleşme gereği ödemesi gereken bedelin ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine—– dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür. ve davalı tarafından süresi içinde ancak haksız ve tamamen ödemeyi ertelemeye, zaman kazanmaya matuf olarak itirazda bulunulmuştur. İşbu nedenlerden ötürü huzurdaki davayı açma gerekliliği hasıl olmuştur.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin —- başlıklı kısmının 1. maddesi; ‘Müşteri(Davalı) —– kendisine fatura edilecek tüm ücretleri ödeyecektir. ————–karşılığını çekilen kopya adedi ve anlaşmaya varılan ön sayfada belirtilen fiyat üzerinden hesaplayarak faturalandıracaktır. Müşteri ayda bir aranacak ve ——- değeri istenecektir. Müşteri ———–vermediği takdirde ——ortalamasını baz alarak fatura kesecektir.’
3. Maddesi, ”Servis Bedelleri ve müteferrikleri fatura tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenecektir”
4. Maddesi ise, ‘…Temerrüt için ayrıca ihtara gerek yoktur. Müşteri ödemeyi gününde yapmayı kabul ve taahhüt eder’ şeklindedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.
6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında imzası inkar edilmeyen yazılı sözleşme ve irsaliyeli faturalar taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğunu göstermektedir.
——- tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinin 3.fıkrası ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ancak buna rağmen davalı taraf ticari defterlerini sunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı taraf adına toplam —– tutarlı muhtelif tarihlere ait fatura ve işbu faturalara istinaden irsaliyeli —— hariç) düzenlendiği, bu haliyle davacı tarafça dava konusu hizmetin sunulduğunun ispat edildiği, bununla birlikte 7251 sayılı kanunla ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin yapılan değişiklik ekli ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle davacının iddiasını ispat etmiş olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun —–Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 36.247,61 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan ——–% 20 si olan—– inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken——-karar ve ilam harcından baştan alınan 619,02 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 1.857,05‬ TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 619,02 TL peşin harç toplamı olan 678,32 TL ile yargılama gideri olarak yapılan 868‬,00 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan ——nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile—– arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.