Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/566 E. 2021/648 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/566 Esas
KARAR NO: 2021/648
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVANIN İLK AÇILDIĞI TARİH: 18/09/2020
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ: 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
—–kesinleşen görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi olunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– plaka sayılı araç ile meydana gelen kaza sonucunda basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek şekilde yaralandığını, geçirilen bu kaza neticesinde müvekkilin ——— kaldırılmış burada yapılan muayenesi sonucunda kalça kemiğinde kırık olduğunun görüldüğünü, tedavisi bittiği halde ayaklarda fiziksel görüntü bozukluğu kaldığını, çenesi ve dişlerinin de kaza sırasında kırıldığını, dişlerini henüz yaptıramadığını, bu nedenle —– iyi beslenemediğini, sağ gözde görme kaybı meydana geldiğini, kaza neticesinde idrar kesesinde yırtılma meydana geldiğinden daha sık tuvalete çıkma durumuyla karşılaştığını, kaza neticesinde —- hayatına ara vermek zorunda kaldığını, kaza sonrası müvekkilinin kazanın psikolojisinden kurtulamadığından yolda karşıdan karşıya geçerken bir aracın kendisine çarpacağından korkmaya başladığını, kazanın oluşuna sebebiyet veren —- cezası verilmiş bu cezayı da mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılması kuralını uygulayarak — plakalı kamyon üzerine satılamaz şerhi konulmasını ve yapılacak yargılama sonucunda— manevi, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik —- tazminat ödenmesine, dosyanın adli yardım talepli olarak kabul edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletlerinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine——- olarak kabul ettiği arabuluculuğa ilişkin hükümleri gereğince, davacı tarafından arabulucuya başvuru zorunluluğu yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, müvekkil sigorta şirketine, başvuru yapılmamış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın —- gönderilmesine, davacının maluliyetinin ve illiyet bağının tespitinin —– dava konusu kazaya ilişkin ceza dosyasının celbine karar verilmesine, Mahkeme tarafından kusur ve maluliyetin tespitinin ardından aktüeryal hesaplamanın ——- getirilmesine, davacının zararının daha fazla olduğunun ispatı halinde yapılan ödemenin güncellenerek tazminat miktarından indirilmesine, davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, aksi takdirde hesaplanacak olan tazminat tutarından dilekçelerinde belirtilen indirim sebepleri göz önüne alınarak indirim uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki görülen davanın konusunu, diğer davalı —— tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle tazminat oluşturduğunu, işbu dava konusunun olay hakkında görevli mahkemenin ——- düzenlemesiyle yer aldığını, işbu davanın konusunu da belirtilen hükümler oluşturmakla birlikte, davacı tarafın yalnızca— tazminatına ilişkin müvekkil —talepte bulunmadığını, aynı zamanda — dayanarak diğer davalı —- de talepte bulunarak, dava ikame ettiğini, —-yapan şirkete açılacak tazminat davasına bakmaya görevli mahkemenin ise —– olduğunu——çünkü, sigorta şirketinin sorumluluğu ticari bir işten kaynaklandığını, bu nedenle, trafik kazası nedeniyle aracın sürücüsü ile birlikte aracı sigortalayan sigorta şirketine birlikte dava açılacaksa; tüm sorumlular hakkında Asliye Ticaret Mahkemesi’nde tazminat davası açılması gerektiğini, öncelikle, 6102 sayılı Kanunun dava şartı olarak kabul ettiği arabuluculuğa ilişkin hükümleri gereğince, davacı tarafından arabulucuya başvuru zorunluluğu yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAFAHAT
——-1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK.nun 114/1-c ve 115/2 . maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, 2-Dosyanın hükmün kesinleşmesini müteakip taraflardan birinin iki hafta içinde mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde görevli ve yetkili —— gönderilmesine,” karar verilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
— tarihinde yürürlüğe giren —sonra gelmek üzere eklenen —– maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen 18/A maddesine göre: “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Tüm dosya kapsamından; dava arabuluculuğa el verişli olmakla beraber dava şartı arabuluculuk kapsamında kalabilmesi için uyuşmazlık konusunun para alacağının ödenmesine ilişkin olması ve talep sonucunun tazminat veya alacağa ilişkin olması ya da her ikisini birlikte içermesi gerekir. TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, tazminat davalarının esas itibariyle bir miktar paranın ödemesine ilişkin olmaları da dikkate alındığında dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekmiştir. Aksinin kabulü halinde hem kanun koyucunun amacına aykırı yorum yapılmış olacak hem de uygulamada büyük bir kargaşa yaşanacaktır.
Bu hali ile davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı ve dava konusu tazminat talebi bakımından davanın ilk açılış tarihi olan ——- tarihi itibarıyle zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu, dava şartının gerçekleşmediği, bu hususun da hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken ve eksikliği giderilemeyecek bir konu olduğu, 6100 sayılı HMK 114/2 maddesi gereğince özel kanunlardaki dava şartlarının da incelenmesi gerekeceğinden HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.——-
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz ön inceleme günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı ile davanın ilk açılışında davacı tarafın adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiş olması sonucu dava açılış yılı olan 2020 senesi için 54,40 TL başvuru harcının toplamı olan 113,70 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı —–tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı—- tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar vekille temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi —— İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2021