Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/565 E. 2021/958 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/565
KARAR NO : 2021/958

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından ibraz edilen tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; davacıların babası—— tarihinde vefat ettiği, murisin ölümünden sonra davalı —— —- tarafından oluşturulduğunun ve hangi kararların alındığının bilinemediği, yetkisiz yönetim kurulunca alınan kararların iptali için açılan davanın ——– sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü ve bu davaya karşı sunulan cevap dilekçesinden davalı —- yılına ilişkin ———— kararlar alındığının öğrenildiği ve dilekçede ileri sürülen sebeplere bağlı olarak —— tarihli genel kurul toplantısının TTK. Madde 445 ve devamı maddeleri hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülerek ——alınan kararların tedbiren durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde davacıların pay sahibi olmadıkları belirtilerek TTK. Madde 446’da sınırlı sayıda sayılmış kişiler arasında yer almayan davacıların TTK. Madde 445 uyarınca böyle bir davayı açmalarının mümkün olmadığı; davacıların davalı şirketin hissedarı olup dava dışı olan ——— sahibi olmalarının da böyle bir davayı açma imkanını vermediği, pay sahibi olmayan davacıların——– davet edilmemeleri sebebi ile davacıların yakınmalarının da anlaşılamadığı ileri sürülerek davanın ve tedbir talebinin reddine, TTK. Madde 448 uyarınca davacılardan teminat alınmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İbraz edilen veraset belgesine göre davacıların murisi ———vefat etmiş olduğu ve —— —- belirtilen mirasçıları bıraktığı ve davacıların bu mirasçılardan ikisi olduğu anlaşılmıştır.
——-cevabına ve dosya kapsamına göre davalı şirketin adresinin —- davacıların davalı şirkette hissedar olmadıkları, davalı şirkette hissedar olan dava dışı —– olmalarının söz konusu olduğu ve —– tarihli pay devrine ilişkin sözleşmeye göre de davacıların davalı şirketteki paylarını dava dışı ——- arasında yer aldıkları belirlenmiştir.
Tedbir talebi yönünden tensiben oluşturulan ara kararlara bağlı olarak talebin ön inceleme duruşmasında ele alınmasına yönelik kararlar oluşturulmuştur.
Dava şartı irdelemesinin yapıldığı ve taraf vekillerinin bu konudaki beyanlarının ————ön inceleme duruşması tutanağı:
”Belirli gün ve saatte celse açıldı.
Davacı ….——- duruşmaya katıldı. Belli yerde açık duruşmaya başlandı.
Tebligatların yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldı.
Tedbir talebi yönünden tensip ara kararlarına göre ——- olmadığı için davetiye çıkarılamadığı ve yapılan yoklamada ——– olmadığı anlaşıldı.
Davacı …—— soruldu; dava dilekçesini tekrar ediyoruz, cevap dilekçesi istifa eden vekile tebliğ edilmiş olmakla birlikte cevapları kabul etmiyoruz dedi.
Davacı ….—— soruldu; dava dilekçesini tekrar ediyoruz, cevap dilekçesi istifa eden vekile tebliğ edilmiş olmakla birlikte cevapları kabul etmiyoruz, dedi.
Davalı vekillerinden soruldu; cevap dilekçemizi tekrar ederiz, cevap dilekçesi istifadan önce davacılar vekiline tebliğ edilmiştir, ayrıca dava basit usule tabidir, bu yönden bir eksiklik yoktur dediler.
Dosya kapsamına göre davacıların davalı şirkette hissedar olmadıkları, davalı şirkette ——-olmalarının söz konusu olduğu anlaşılmakla bu hususlar yönünden ve cevap dilekçesi———— yönünden soruldu;
Davalı vekillerinden soruldu;—— geçen tespit doğrudur, bir diyeceğimiz yoktur, bu konudaki cevap dilekçemizde yer alan beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz, ayrıca belirtmek istiyoruz ki davacıların da bu yönde bir iddiaları ve delilleri yoktur, dediler.
Davacı … —– soruldu; zapta geçen tespite bir diyeceğimiz yoktur,—– davacılar davalı —– değillerdir, ancak dava konusu —- öncesinde vefat eden murisin vefatı sonrasında dava dilekçesinde ileri sürülen yönetime —- ihtiyaç —– tarihli pay devir sözleşmesinin irade fesadına bağlı olması yönünden de dava açma hakkımızı saklı tutuyoruz, ayrıca belirtmek istiyoruz ki davalının %99 hissedarı—-birlikte —– davalı şirkette paylarının temsili yönünden henüz yetkilendirme yapıldığına —– alınmamıştır, bu konuda müvekkile bir bildirim olmamıştır, —–yapılan dava konusu——ilişkin olup söz konusu —– listesinde görülmekle birlikte bunlardan——- bu konuda payları temsil etme yetkisi verilip verilmediği dava dışı —– karar defterlerinin dosyaya celbi ile anlaşılabilir, o nedenle dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle dava konusu genel kurulun iptali gereklidir, dedi.
Davacı … —–soruldu; zapta geçen tespit doğrudur, bir diyeceğimiz yoktur, ancak diğer davacı vekilinin zapta geçen beyanına biz de aynen iştirak ediyoruz, dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle dava konusu —— iptali gerekmektedir, ayrıca belirtmek istiyoruz ki dava dışı ————— olup bağlı ortak olan davalı —— sahip olduğu için davalı şirkette hissesi olmayan davacıların dava açamayacağını kabul etmek doğru olmayacaktır, bu davada husumet ve davacıların yararının varlığı açıktır, kaldı ki —- —- vekilidir, ve müvekkilimin dava konusu —kararının iptalini dava açma hakkı vardır, alınan kararlar —- etkilemektedir, aksi halde bağlı şirkete sınırsız bir alan açılması anlamına gelecektir,—–kararının iptalini talep ediyoruz dedi.
Davalı vekilleri söz aldı; davacıların davalı——- pay sahibi olmadıklarının anlaşılması karşısında incelenecek başka bir husus kalmamıştır, ifade edilen şekilde—— olunması——nedeniyle davacılara eldeki bu davayı açma hakkı vermez, cevap dilekçemizde belirttiğimiz —– dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini istiyoruz dediler.
Dosya incelendi. Davacıların davalı şirkette ——- anlaşıldığından dava şartı eksikliği nedeniyle yargılamanın bittiği bildirildi.”
şeklinde olup, yukarıya aynen aktarılmıştır.
TTK. Madde 445 ve 446 düzenlemelerine ——- iptali davasını ——, kanunda belirtilen sebeple —– üyelerinden her biri ile pay sahipleri açabilirler.
Davacıların davalı —— tarihli—– hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Sonuç olarak söz konusu yasal düzenleme, davacıların davalı şirkette pay sahibi olmamalarına, söz konusu devir sözleşmesi, devir sözleşmesi ile davacıların pay sahibi olmamaları yönünden taraflar arasında bir ihtilaf bulunmaması, söz konusu TTK. Madde 446 düzenlemesindeki pay sahipliğinin bu dava yönünden özel dava şartı niteliğinde olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacıların ——- nedeni ile dava şartı eksikliğine bağlı olarak davanın usulden reddine; aynı sebeplerle tedbir talebinin reddine ve herhangi bir tedbir kararının alınmamış olması da gözetilerek teminat alınması talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından bu doğrultuda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların ——— nedeniyle dava şartı eksikliğine bağlı olarak davanın usulden reddine,
2-Tedbir talebinin reddine,
3-Davalı tarafın teminat alınmasına yönelik talebin reddine,
4-Harç peşin alındığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen ——– davacılardan müştereken alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.