Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/564 E. 2023/321 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/564 Esas
KARAR NO: 2023/321
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 16/09/2021
KARAR TARİHİ: 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Temlik eden davacı —- vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı —- düzenlendiğini, sözleşmeye diğer davalı —- borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, kefaletinin alındığını ve davalıların işbu — doğan borçlarını ödemediklerinden, ——- dosyası ile davalılar aleyhine icra takibinin başlatıldığını, ancak davalıların, başlatılmış olan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini beyan ederek davanın kabulü ile; davalıların ——— sayılı dosyasına yapmış oldukları haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin, aynı şartlar altında, ödeme emrinde belirtilen faiz türü ve tutarları uyarınca devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Temlik alan vekili tarafından 24/02/2022 tarihli beyan dilekçesi ile alacağın—– tarihinde temlik alındığına ilişkin bir sayfadan ibaret temlik sözleşmesi ile bir sayfadan ibaret ekinin vekaletname ile birlikte sunulduğu görülmüştür.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar davaya cevap vermemiştir.

Deliller
Tarafların——- dosya arasına alınmıştır.
——– sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Bankacılık hukuku alanında uzman bilirkişi kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, ——- dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında —– kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin——esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davacı ——- alacağın devrine ilişkin noter evrakı ile alacağını —– temlik etmiş olup,—- kayıtları bu verilere göre güncellenmiştir.
Dosya, bankacılık hukuku alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve genel kredi sözleşmesi ışığında, temlik eden banka ile davalı şirket arasında — tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı —– müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, kredi borcunun doğmasından kaynaklı her iki davalının müteselsil olarak borçtan sorumlu olduğu, sözleşme kapsamında davalı şirkete ticari kredinin kullandırıldığı, davalıların hesabın kat’ına bağlı olarak tebliğden sonra ödeme yapmamaları sebebiyle 02.03.2021 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davacının, davalılardan 5.752,12 TL asıl alacak, 664,69 TL temerrüt faizi ve 33,23 TL —– olmak üzere toplam 6.450,04 TL alacağın tespit edildiği, 5.752,12 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %40,00 oranında temerrüt faizi uygulanabileceği rapor edilmiş olup, davacı tarafça dosyaya sunulan itirazların irdelenmesi ve varsa maddi hataların giderilmesi amacıyla aynı bilirkişiden ek rapor alınmış, 21.10.2022 tarihli ek rapora göre, kök raporda, hesaplama şablonu üzerinde, ödeme vadelerindeki bakiye üzerinden değil de,—–sehven kaydırılması sonucu hesaplama yapılmasının hatalı hesaplamaya sebebiyet verdiği, maddi hata ve sapma giderilerek yapılan hesaplamaya göre, davacının, davalılardan—- alacağın tespit edildiği, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %40,00 oranında temerrüt faizi uygulanabileceği rapor edilmiş olup, her ne kadar temlik eden tarafça 8.973,94 TL üzerinden dava açılmış ve bilirkişi tarafından asıl alacak tutarı 6.952,96 TL olarak hesaplanmış ise de, takip talebinde asıl alacak tutarının 6.737,58 TL olarak belirtilmesine bağlı olarak asıl alacak yönünden taleple bağlı kalınması ve talepten fazlasına hükmedilemeyeceği gerektiği, yine her ne kadar bilirkişi raporunda noter masrafları hesaplamaya dahil edilmemiş ise de, buna ilişkin makbuz fotokopisinin sunulmasına bağlı olarak 544,52 TL noter ihtarname masrafının da hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği, sonuç olarak, bilirkişice yapılan hesaplamaya ve mahkememizce de belirtilen bu yönleriyle denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınmaya uygun bulunan bilirkişi ek raporuna göre az davacının davalılardan alacağı olduğu tespitiyle beraber ve temlik edilmeye bağlı olarak davanın kısmen kabulü ile davalıların —— sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, toplam 8.125,72 TL (6.737,58 TL asıl alacak, 803,45 TL temerrüt faizi, 40,17 TL BSMV, 544,52 TL ihtarname masrafı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 6.737,58 TL asıl alacağa yıllık %40,00 oranında temerrüt faizi (her ne kadar takip talebinde %50,00 oran üzerinden talepte bulunulmuş ise de, bilirkişice yapılan hesaplamaya göre %40,00 oranında temerrüt faizi talep edilebileceğinden bu oran esas alınmıştır.) ve bunun %5,00’i oranında—— uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalılardan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 6.737,58 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne, davacının teselsül talebi olmadığından bedelin davalılardan müştereken alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar dava kısmen kabul edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk görüşmelerine davalıların katılmadığı, mazeret de göndermediği anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinden davalılar sorumlu tutulmuş ve dava öncesi—- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalıların ——- sayılı takip dosyasına yaptıkları İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 8.125,72 TL (6.737,58 TL asıl alacak, 803,45 TL temerrüt faizi, 40,17 TL BSMV, 544,52 TL ihtarname masrafı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 6.737,58 TL asıl alacağa yıllık %40,00 oranında temerrüt faizi ve bunun %5,00’i oranında BSMV uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 6.737,58 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 1.347,52 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken alınarak temlik alan davacıya verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 555,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 108,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 446,68 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gereğince davacı tarafından yapılan 108,39 TL peşin harç gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 440,20 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.749,59 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ———bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.125,72 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023