Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/558 E. 2021/655 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/558 Esas
KARAR NO : 2021/655

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

İstanbul Anadolu — Asliye Hukuk Mahkemesinin —- karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edilen ve yukarıda bildirilen sırasına kaydedilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında ——– imzalandığını, bu sözleşmeye dayanılarak ——şeklinde vekaletname tanzim edildiğini ve müvekkilinin şirket vekili tayin edildiğini, müvekkilinin sözleşmeye güvenerek bir —-üçüncü kişilerden satın aldığını, bedellerini ödediğini, ancak davalının —- kanalıyla haksız — tebliğ edildiğini beyanla davalı tarafından yapılan haksız azil ve fesih sebebi ile müvekkilinin uğradığı müspet zararının belirsiz alacak davası yoluyla — alınarak davacıya verilmesini, —- haksız azil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER: Dava dilekçesi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasıdır.
—— Karar sayılı kararıyla “Tüm dosya kapsamından; davanın, taraflar arasındaki “——- kapsamında davacı vekilin haksız azli sebebiyle uğradığı zararın ve zorunlu masrafların tazmini istemine ilişkin olduğu, sözleşmenin niteliğinin yukarıda değinilen yasal düzenleme kapsamında — sözleşmesi kapsamında bulunduğu, — Türk Ticaret Kanunu’nda göreve ilişkin olarak sayılan 4. maddesinde yer alan hususlardan olması sebebiyle ticari dava niteliğinde olduğu, bu yönüyle yukarıda değinilen yasal düzenleme gereği uyuşmazlığın— Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği” kanaatine varılarak görevsizlik kararı verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre——— olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
6102 sayılı TTK madde 5/3 maddesi gereğince Asliye Hukuk -Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin işbölümü değil artık görev ilişkisi olduğu hususu da tartışmasızdır.
Somut olayda; taraflar arasında, 08/07/2015 tarihinde imzalanan —– istinaden——-düzenleme şeklinde vekaletname tanzim edildiği, bahse konu sözleşmenin konusunun; ——- bulunan davalının—- taşınmazın davalı adına ——— yasal işlemleri tamamlamak ve davalı adına tescilini sağlamak yine —–menkul ve gayrimenkullerin tespitinin, hukuki ve idari yollardan araştırılarak tespit, tescil ve tahsilinin yapılması… şeklinde tanımlandığı, davalının — kanalıyla davacıyı azletmesi nedeniyle davacının uğradığı müspet zararının tazmininin talep edildiği, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin —– kararında belirtildiği şekilde — sözleşmesi olmadığı, bahse konu sözleşmenin —-sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme, niteliği itibariyle — sözleşmesidir. 6762 sayılı TTK’nın 100 ve devamı maddelerinde ticari işler —- düzenlenmiş olsa da, 6102 sayılı yasada bir düzenleme bulunmadığından, uygulamada —- — ortadan kalkmıştır. Bu durumda 6098 sayılı TBK’nın 520. vd. madde hükümleri uygulanmalıdır.
—–sözleşmesi, —- —kurulur. Sözleşme ile ——- müvekkili ile üçüncü kişi arasında herhangi bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanması veya kurulacak sözleşmeye aracılık etmeyi ücret karşılığında üstlenir. ———- asıl edimi, kural olarak ticari iş niteliğinde olan veya olmayan sözleşmelerin yapılmasına aracılık etmesidir. — borcu, müvekkili ile üçüncü kişiler arasındaki sözleşme kurulması imkanını araştırma, her iki tarafı bir araya getirerek sözleşme yapılmasına aracılıktır. Yapılan bu iş karşılığında —- hakkı da ücret talep etmektir. Bu açıklamaların dışında sözleşme serbestliği sınırları içerisinde tarafların başka hususları kararlaştırması da mümkündür.
6762 sayılı TTK’nun 100. maddesinde düzenlenen—-6102 sayılı TTK’da yer almasa da, —- söz edebilmek için; —— meslek haline getirmiş bir kişi niteliği taşıması ve —– yüklendiği edimin de ticari iş niteliğinde olması koşullarının birlikte bulunması zorunludur. Bu nedenle ticari aracılık işinin geçici nitelik taşıdığı durumlarda— olanaksızdır. Eldeki davada, davacının ticari —-işini sürekli olarak yapmadığı, davalıya şirkete geçici olarak yukarıda bahsedildiği şekilde hizmet verdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı tacir de değildir. Bu durumda uyuşmazlık ticari nitelik — davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin—– vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz duruşma günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli Mahkemenin —— OLDUĞUNA,
4-Dava hakkında daha önceden— tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın —–GÖNDERİLMESİNE,
5-Dava hakkında daha önceden—- tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli——- GÖNDERİLMESİNE,
6-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
7-Süresinde başvuruda bulunulması halinde HMK’ nın 331/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.