Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/548 E. 2023/155 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/548 Esas
KARAR NO: 2023/155
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/09/2021
KARAR TARİHİ: 27/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı, — plakalı aracının—- seyir halindeyken davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait —– plakalı aracın çarpması sonucu ——- tarihinde maddi hasarlı trafik kaza meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, işbu kaza sebebi ile müvekkiline ait aracın—- %100 kusurlu bulunduğunu ama alınan uzman mütalaa raporunda—- plakalı araç sürücüsünün KTK 52-a maddesini ihlal ederek (%25 ) kusurlu olduğunu, müvekkiline ait —- plakalı aracın ise KTK 84/h , 109/b-8 maddesini ihlal ederek %75 kusurlu olduğunun belirlendiğini, kusur oranının tespiti amacı ile alınan hizmet sonucunda müvekkilinin aracında meydana gelen toplam değer kaybı tutarının 11.000,00 -TL kusur oranına göre 2.750,00 -TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL ) değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olacağını, müvekkili tarafından söz konusu değer kaybı için ekspertiz incelemesi yapılmış olduğunu, 531,00 TL ekspertiz ücreti ödemesi yapıldığını, işbu masraflardan da TTK 1426. maddesi uyarınca sigorta şirketi sorumlu olduğunu, müvekkilinin değer kaybı tazminatı için 15.12.2020 tarihinde sigorta şirketine başvurulmuşsa da taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu olaya ilişkin ekspertiz raporunda da görüleceği üzere davalının sigortalısı olan sürücüye ait aracın müvekkiline ait araca çarpmış olduğunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre, %25 kusurlu olduğunu, ——– gereğince değer kaybı tutarının teminat kapsamında yer aldığı iddiası ile 26.10.2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile yeniden tespit edilecek kusur oranına göre müvekkilinin aracında meydana gelen şimdilik 100,00 -TL değer kaybı tutarı, 531,00 TL Ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 652, 31-TL tutarındaki maddi tazminat miktarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkile şirket nezdinde —– poliçe no ile—– arasında —–ile —–plaka sayılı aracın ——- tarihinde karıştığı iddia edilen kazada hasarlanan—– plaka sayılı aracın ekspertiz ücretinin ve değer kaybı bedelinin karşılanması amacıyla, davacı yanca işbu davanın açıldığı anlaşıldığının,——–hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 41.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, zorunlu trafik sigortasında sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararların işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işletenin sorumlu bulunması gerektiğini, dolayısıyla KTK.86.madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, kazanın 26.10.2020 günü saat 19.30 sıralarında —- plakalı —– sürücüsü davacının bulunduğu —— düz seyirle gelip sola ——- dönüş yapmak istediği esnada aracının—– düz seyirle gelmekte olan sigortalının sevk ve idaresindeki —– plakalı —–ön kısmı ile çarpması sonucu meydana geldiğini, hasara konu kazaya ilişkin sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, başvurucunun sevk ve idaresindeki—– plakalı araç ile dönüş yapmak istediği kesişim kavşağında durmasının, yolun dönüş için boş ve müsait olduğundan tam emin olduktan ve önceliği düz seyir ile devam etmek isteyen sigortalı araç sürücüsüne verdikten sonra seyrine devam etmesi gerekirken, gerekli kontrolleri yapmaksızın ve düz devamla kavşağa yaklaşan sigortalı araç sürücüsünün mesafe ve hızını göz önünde bulundurmaksızın dönüş manevrasına başlamak suretiyle, objektif olarak öngörülebilir ve önlenebilir zararlı sonucu önlemeyip trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, 2918 KTK Madde 84/c ve KTY Madde 109/b ‘ yi ihlal ettiği , kabul anlamına gelmemekle birlikte uzman raporuna göre müvekkilinin hızını azaltmadığı düşünülse bile davacı kontrolündeki aracın hızını azaltıp azaltmadığı yönünde herhangi bir tespite yer verilmeden hız konusunda yalnızca sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilmiş olunmasının hatalı olduğunu, söz konusu raporda ‘’kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçleri yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak ve geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermediğinden kazanın oluşumunda kusurlu olduğu’’ şeklindeki ibarelere yer verilmiş olması raporun eksik ve hatalı olduğunu gösterdiğini, dava konusu talebin hesaplanmasına dair uygulanacak kurallara ilişkin olarak ——yönelik iptal kararı vermişse de iptal kararları geriye yürümeyeceği için huzurdaki uyuşmazlığın —–yürürlükte olan hukuk kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğini, —— geçmişe etkili olmama kuralı bulunduğunu, başvuru dilekçesinin ekinde mübrez ekspertiz raporunun sigorta şirketine başvuru yapılmadan düzenlendiğini, eksper tayini ile alakalı olarak —– tarihinde ——- yürürlüğe girdiğinin, buna göre——– kapsamında sigorta ettiren ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin eksper atama usulünin yeniden düzenlendiğinin, bu kapsamda —–denetiminde —- çalışır konuma getirildiğini, ancak burada sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayacak kişinin atamayı —- sistemi üzerinden yapmaksızın gerçekleştirdiğinin görüldüğünü, bu durumda da kanunun ilgili maddesinin uygulama şekli ve esasını belirleyen genelgeye aykırı hareket edildiği ortada olduğunu, Ekspertiz ücretini ödeme mükellefiyeti ile ilgili olarak “Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği” nin 11/4.md. yer alan düzenlemede atanan eksperin ücretinin atama yapan tarafından ödeneceğinin düzenlendiğini, başvuran her aşamada eksper atayabilmek hakkına sahip ise de, atadığı eksperin ücreti kendisine ait olduğu—–, Sigorta şirketinin ekspertiz ücretinden sorumluluk halleri —– durumların varlığı halinde sigorta şirketinin ödeme mükellefiyeti doğduğunu, başvuru sahibi tarafından atanan eksperin —– sisteminden atanmadığını, bunun yanı sıra başvuru sahibi sigorta şirketine başvuru dahi yapmadan eksper ataması yapmış olduğunu, bu durumda atanan eksperden alınan raporun uzman görüşü niteliğinde olup, ücretinin de görüş alan tarafından ödenmesi gerektiğini, diğer taraftan talep değerlendirilecekse bile TTK 1426. madde kapsamında makul gider olup olmadığı bakımından ele alınmasını gerekeceğini, zira burada ekspertizin yalnızca ibraz edilen evrak üzerinde gerçekleştirilmekte olduğunu, maddi hasarlarda yapılan emek ve mesai harcamasına katlanılmamış olduğunun görüleceğinin cevaben beyan edildiğini, tüm haksız istemler ile, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

DELİLLER: —–, —-Müdürlüğüne, — Müdürlüğüne, ————Merkezine yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
Trafik bilirkişisi ve Makina Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 31/08/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; 26.10.2020 günü davacı sürücünün sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı araç ile sürücü —- sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelişinde; davacının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/c,d, Madde 53/ b-5, Madde 57/a,b, 84/h, ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin Madde 95/c,d, Madde 102/b-7 Madde 109/a, Madde 109/b-8, Madde 157/a-8, Madde 157/b son paragrafında açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde % 75 ASLİ KUSURLU olarak kazaya sebebiyet verdiği, karşı araç sürücüsünün ise 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 52/a ve 52/b bentlerinde açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden, kazanın meydana gelişinde %25 TALİ KUSURLU olarak kazaya sebebiyet verdiği, ——- plaka sayılı aracın dava konusu kazadan 8 ay önce 11.02.2020 tarihinde aynı yerden kaza geçirdiği ve onarım gördüğü, bu nedenle Borçlar kanunu piyasa araştırması neticesinde değer kaybı oluşmadığı tespit edilmiştir.Makina Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 30/01/2023 tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde; kök rapordaki kanaatin korunduğu belirtilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle, kazaya karışan aracın ———aleyhine açılan maddi tazminat talebine ilişkindir————- yerleşmiş içtihatları ile ——– değer kaybının, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark esas alınarak belirlenmesi kriteri getirilmiştir.
Somut olayda; davacıya ait—- plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketine sigortalı — plaka sayılı araç arasında 26.10.2020 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, mahkememizce kusur oranının tespitine ilişkin aldırılan kusur raporu ile meydana gelen kazada davalı karşı araç sürücüsünün %25 oranında, davacı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği; değer kaybının tespitine ilişkin kök rapor ve ek raporda davacı tarafa ait —— plaka sayılı aracın dava konusu kazadan 8 ay önce 11.02.2020 tarihinde aynı yerden kaza geçirdiği ve onarım gördüğü, bu nedenle piyasa araştırması neticesinde değer kaybı oluşmadığının tespit edildiği anlaşılmakla hükme esas alınmaya elverişli bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 179,90 TL olmakla baştan alınan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 120,60 TL nin davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 631,00 TL nispi vekalet ücretinın davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2023