Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/528 E. 2023/418 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/528 Esas
KARAR NO: 2023/418
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/09/2021
KARAR TARİHİ: 05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun çerçevesinde, —– Yakasında —— Devlet Yolu —– ile —– Yakasında tarihi yarımadadaki —–Caddesini birleştiren—– Projesi yapım ve işletmesi ile görevli olduğunu, Proje, süre sonunda —— devredileceğini, davalı adına kayıtlı araçlar ile çeşitli tarihlerde —— ücret ödemeksizin geçişler gerçekleştirildiğini, işletme hakkı ve görevi müvekkili şirkette bulunan tünelden yapılan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulanmakta, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulanmadığını, davalının maliki bulunduğu —– plakalı aracın ücret ödemeksizin geçiş yaptığını, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkili şirket alacağı —— sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça —— sayılı dosyasına yasal süresi içinde soyut ve gerekçesiz şekilde borca ve yetkiye itiraz edildiğini, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durduğunu, müvekkili şirket tarafından arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığını, bu nedenle haksız itirazlarının iptali için işbu davanın ikamesi zorunlu olduğunu, davalının icra takibine yaptığı itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle; müvekkili şirketin fazlaya ilişkin ve başkaca tüm yasal talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile, davalı tarafın —— sayılı dosyasına yapmış olduğu İtirazın iptaline ve takibin devamına, davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan—– sayılı dosyası ile aleyhine takip başlatmış olduğunu, işbu takibe konu borca müvekkili şirket tarafından süresi içinde itiraz edildiğini, takibe ve huzurdaki davaya konu borç —– plakalı aracın —– ücret ödemeksizin geçiş yapması sebebiyle araç sahibi hakkında 6001 sayılı Kanun uyarınca uygulanan cezaya İlişkin olduğunu, ancak davaya konu aracın sahibi davalı müvekkili olmadığını, davalı müvekkile ait —— plakalı bir araç bulunmakta olup gerek icra takibi gerekse huzurdaki bu dava sehven müvekkili şirkete yöneltildiğini, davalı müvekkili şirkete kendisine ait araçlar için her daim —– bakiye bulundurmaya özen gösterdiğini, ücretli geçiş olan her noktada herhangi bir uyarı almasını müteakiben 15 günlük süreç içerisinde —– yükleme yaptığını, ne var ki ücretsiz geçişlerde sıklıkla uyarı sisteminin çalışmadığı da bilinen bir gerçek olduğunu, davacı sunmuş olduğu hizmet kapsamında, geçiş öncesi ücreti tam ve net bir şekilde yolculara bildirmekle yükümlü olduğu gibi ücretsiz geçiş halinde yolculara uyarıcı her türlü sistemi de uygulamakla yükümlü olduğunu, ancak davacı şirket herhangi bir uyarı mesajı göndermemekte ve fakat kusuru yolculara aksettirdiğini, geçiş esnasında yolcuları uyarmadığını, yolculara geçişin ücretsiz gerçekleştirildiğine/ihlale dair herhangi bir uyarı mesajı ya da ihtarı da göndermediğini, nitekim davalı müvekkili şirkete de ücretsiz geçiş yapıldığını bildirir bir mesaj yahut yazılı ihtar gönderilmediğini, davacının kusurlu davranışı nedeniyle, davalı müvekkile kusur atfedilemeyeceğini,davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi kanaatte olunması halinde; davacının geçiş ihlali nedeniyle davalıya herhangi bir uyarı mesajı göndermediğini, bildirim yapılmadan ceza uygulamasının yapıldığı nazara alınarak geçiş ihlali ceza bedelinin talep edilemeyeceğinden bu kısım açısından davanın reddine, takibe itirazın kötü niyetli olmamasından dolayı icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasına ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 166/1 maddesinde ‘Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar ,aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar’ hükmü bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK’nin 166/4 maddesinde ise ‘Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır’ düzenlemesi bulunmaktadır.Davanın birleştirildiği ve incelenen mahkememizin —– Esas sayılı dosyası ile dosyamızın taraflarının aynı olduğu, her iki davanın aynı hukuki sebepten ve yangın olayından kaynaklandığı, diğer davanın daha önce açıldığı ve dosyanın derdest ve yargılamanın devam ettiği ve böylece iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu ve hassaten birleştirme koşullarının gerçekleştiği değerlendirilmiştir.Yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalar, vaki birleştirme talebi ve tetkik edilen birleştirme yapılan dosyaya göre mahkememizin işbu dosyası ile mahkememizin —– Esas sayılı dosyasının aynı hukuki ilişki ve sebepten doğduğu, birinden verilecek kararın diğerini etkileyebileceği, ayrı görülmeleri halinde çelişkili kararlar ortaya çıkabileceği, ikisi arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu ve davaların birlikte görülmesinin her iki taraf yönünden hukuki dinlenilme hakkı ve usul ekonomisi ilkesine uygun ve yerinde olacağı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Binaenaleyh, dosyamızın mahkememizin —- Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve yargılamaya mahkememizin —– Esas sayılı dosya üzerinden devam edilmesine; dosyamız esasının birleştirme kararı nedeniyle kapatılmasına da karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizin işbu dava dosyası ile Mahkememizin —— Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla işbu dava dosyasının Mahkememizin —– Esas sayılı dosyası ile 6100 sayılı HMK’nin 166/1 MADDESİ GEREĞİNCE BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-)Birleştirme kararı nedeniyle dosyanın Mahkememizin —— esas sayılı dosyasına gönderilmesine ve yargılamaya bileştirilen dosya üzerinden devam edilmesine,
3-)6100 sayılı HMK’nin 166/3 maddesi gereğince birleştirme kararının derhal birleştirilen Mahkememizin —– esas sayılı dosyasına bildirilmesine,
4-)Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyadan verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
5-)Mahkememiz dosyasının esasının işbu birleştirme kararı gereğince kapatılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/06/2023