Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/520 E. 2023/266 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/520 Esas
KARAR NO : 2023/266

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket sigortalısı —–ait mutfakta
kullanılan bulaşık makinesine ait tesisatta meydana gelen kısa devre sonucu
makinenin izolasyonunun alev aldığı ve bunun sonucunda yangının meydana geldiği
ve iş yerinde hasar oluşuğu, sigortalıya ait işyerinde meydana gelen hasara ait ekspertiz raporu alınması sonrasında davacı şirketin sigortalısına 14.373,00 TL hasar tazminatı ödemesi yapmış
olduğunu, meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi ile Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine ve dosyaya sunulmuş olan belgelere göre zarara uğrayan taraf yerine kaim olduğu ve davalı şirket aleyhine mevcut hakların davacı şirkete intikal ettiğini,davacı şirket tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatının davalıdan tahsili için davalıya 19.09.219 tarihli rücu mektubu gönderildiğini, davalının Türk Ticaret Kanununun 1472 ve 2918 Sayılı Trafik Kanunu ve Sigorta Genel Şartları uyarınca ödeme yapması istendiğini, ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını, bunun üzerine
—– Esas sayılı dosyası le ilamsız icra takibi başlatıldığını ve davalının bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek,davanın kabulü ile davalı borçlunun yasal dayanaktan yoksun ve haksız itirazının iptali ve takibin devamına,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 18.01.2019 tarihinde davalı şirket müşterisinin konutunda yangın çıktığını ve bu yangının çıkış sebebinin davalı şirketin ürünü olan bulaşık makinesinden çıkması nedeniyle yangın sonucu oluşan zarara ilişkin olarak müşterinin başvurusu üzerine davalı şirket tarafından —–yapmış olduğu inceleme sonucunda
18.305.99 TL olarak tespit edilen hasar bedelinin ödenmiş olduğunu, davacı şirketin, sigortalı —— 14.373,00 TL hasar tazminatı ödediğini,—— 8.268,00 TL tahsil edildikten sonra
ödenmeyen 6.105,00 TL’nin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan halefiyet
hükümleri kapsamında 19.09.2019 tarihinden davalı şirketten talep ettiğini, davacı şirkete 01.10.2019 tarihinde bu konuda bilgi verildiği ve 6.105,00 TL’lik ödeme talebinin reddedildiğini, ancak buna rağmen davacı şirket tarafından icra takibinin başlatılmış olduğunu, müvekkili şirket tarafından müşteriye hasar ödemesinin yapılmış olduğunu,davalı şirket sigortacısı tarafından 8.268,00 TL ek ödemenin davacı şirkete yapılmış olduğunu, bu nedenlerle davacı şirkete takip konusu borç ilişkin ödeme yapılmadığını, davalı şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
—–. İcra Müdürlüğünün —–sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—–Sigortaya yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Elektrik elektronik mühendisi bilirkişi, makine mühendisi bilirkişi ile yangın sigortası hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 07.01.2019 tarihinde davacının sigortalısına ait mutfakta meydana gelen yangın sebebiyle, yangının neden kaynaklandığı, kusurun izafesi, dava dışı sigortalının yangının meydana gelmesinde mütefarik kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa zararın miktarının ne olduğu, zarardan davalının sorumlu olup olmadığı hususlarının aydınlatılmasına bağlı olarak davalı tarafça—– esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —- İcra Müdürlüğünün —– takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında sigortadan kaynaklı rücu ödemesine dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —–. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Dosyada, 11.01.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı tarafça görev itirazında bulunulmuş, her iki taraf ile dava dışı sigortalının tacir olması ve davanın sigortaya karşı açılmış olması da nazara alınarak Mahkememizin görevli olduğu tespitiyle yargılamaya devam olunmuş, dosya elektrik elektronik mühendisi, makine mühendisi ve yangın sigortası hukuku alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 17.10.2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, icra dosyası ve deliller ışığında, dava dışı—– davacı sigorta şirketine 12.11.2018-12.11.2019 tarihli sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, hasardan sonra —–tarafından 07.01.2019 tarihinde düzenlenmiş olan yangın raporuna göre yangının başlama sebebinin bulaşık makinesinin elektrik-elektronik devrelerindeki kablolardan kaynaklandığı,—— programlı bulaşık makinesinin periyodik bakım programının bulunmadığı, garanti süresinin bitmiş olduğu, dosya içeriğindeki belge ve bilgilerden kullanıcı kusurunun tespit edilemediği, davalının bu anlamda rücu muhatabı olduğu, meydana gelen hasar sebebiyle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına bina hasarı için 14.373,00 TL ödeme yapıldığı, davalı şirketin sigorta poliçesi kapsamında —–Sigorta tarafından, konutta kiracı olan müşterinin 24.05.2019 tarihinde ibra edildiği ve davalı şirket tarafından 31.05.2019 tarihinde hesaplanmış olan eşya hasar bedeli olarak 18.305,99 TL’nin ödenmiş olduğu,—– 8.268,00 TL tahsil edildikten sonra ödenmeyen 6.105,00 TL tutarın 19.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte rücuen Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan halefiyet hükümleri kapsamında davalıdan talep edebileceği rapor edilmiş, davalı tarafın rapora itirazları üzerine aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınması cihetine gidilmiş, itirazlar irdelenerek sunulan 23.01.2023 tarihli ek rapora göre, kök rapora ilave edecek veya değiştirilecek bir hususun bulunmadığı rapor edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça 6.104,03 TL ana alacak ve 790,18 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 6.894,21 TL üzerinden takip yapılmış ve bu miktar yönünden itirazın iptali talep edilmiş ve yine her ne kadar bilirkişi raporunda faiz hesabı yapılmamış ise de, 19.09.2019 tarihinden 16.06.2020 takip tarihine kadar geçen 8 ay 28 günlük süreye %9,00 yasal faiz işleyeceği, bunun basit bir matematik hesabını gerektirmesi gerçekliği karşısında, hakimin yargılamayı en kısa sürede ve en az masrafla bitirmesine ilişkin usul ekonomisi ilkesi ve yargılamada hedef sürenin sağlanması da gözetilerek bilirkişilerden bu hususta yeniden ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, mahkememizce basit matematik hesabı yapılmak suretiyle davacının, taleple bağlılık ilkesi gereği 6.104,03 TL asıl alacak için 8 ay 28 günlük sürede talep edebileceği işlemiş faizin 408,97 TL olduğu tespit edilmiş olup, tespit edilen tüm alacak miktarının toplam 6.513,00 TL (6.104,03 TL asıl alacak, 408,97 TL işlemiş faiz olmak üzere) olduğu, bu miktar yönünden davacının rücuen alacak şartlarının oluştuğu, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki işin ticari iş olmasına bağlı olarak ticari faiz talep edilebilmesinin mümkün olduğu ancak davacı tarafça takip talebinde yasal faiz talep edildiğinden, taleple bağlı kalınarak yasal faize hükmedilebileceği tespitiyle beraber, davanın kısmen kabulü ile davalının —-İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam 6.513,00 TL (6.104,03 TL asıl alacak, 408,97 TL işlemiş faiz olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 6.104,03 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmamış olup İK 67/2. Maddesine göre bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir….”şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, derkenar yazısı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken 34,47 TL peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu derkenara bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —– İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 6.513,00 TL (6.104,03 TL asıl alacak, 408,97 TL işlemiş faiz olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 6.104,03 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 444,90 TL harçtan peşin alınan Mahkeme veznesine yatan 83,27 TL peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu 34,47 TL’nin toplamını oluşturan 117,74 TL’nin mahsubu ile EKSİK 327,16 TL’nin davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Gerekçede açıklanan sebeple davacı tarafından İcra veznesine ve Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 117,74 TL harç gideri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 105,35 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.823,09 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 3.593,70 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.240,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 79,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.513,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 381,21 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.