Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/517 E. 2021/978 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/517 Esas
KARAR NO : 2021/978

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ——-arasında —– tarihinde sözleşme imzalandığı, müvekkili şirketin davalı yan ile işbu sözleşme kapsamında 9 ay süreyle; ——— tadilat atıkları,—— atıkları yüklenmesi taşınması ve dökümü işlerinin yapılması konusunda anlaştıkları, sözleşmeye göre aylık düzenlenecek hak edişlere göre davalı tarafça davacı müvekkili şirkete ödemeler gerçekleştirileceği, müvekkili şirket sözleşmeye ilişkin tüm şartları yerine getidiği, düzenli olarak iş teslimlerini yaptığı, hakedişlerini düzenleyerek davalıya zamanında teslim ettiği, bunların dışında da bunlara ilişkin faturaları keşide ederek davalı/borçlu yana ilettiği ancak davalı/borçlunun faturaları ödemediği, hukuki bir gerek olmamasına rağmen ticari ilişkilerin bozulmaması adına davalıya ödeme hususunda bir ihtarname de gönderilmiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığı, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında yüklenici sıfatıyla hizmet verdiği, sözleşme kapsamında yerine getirdiği tüm işlerin hakedişlerini teslimlerini yasaya uygun şekilde yaptığı, dönemlik olarak faturalarını keşide ederek davalı yana ilettiği, İhale şartnamesi ve sözleşme uyarınca hakediş yapılması alacağın muaccel olması anlamına geldiği,—– tarihinde tebliğ olduğu, davalı yana gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kalmasıyla—- esas sayılı dosyasıyla 23.07.2020 tarihli icra takibi başlatıldığı, müvekkilinin haklı alacağını almak için 23.07.2020 tarihinde icra takibi başlatması üzerine davalı tarafın iş bu takibe kısmi itiraz yaptığı ileri sürülerek davalının yapmış olduğu takip öncesi faiz türü ve faiz başlangıç tarihi itirazının iptali ile takip öncesi fatura tarihinden 10 gün sonra olacak şekilde asıl alacağa takip tarihine kadar ticari temerrüt faizi işletilerek icra takibinin devamı, takip tarihinden itibaren davalının faiz türüne itirazının iptali ile, takip tarihinden itibaren, kısmi ödemeler dikkate alınarak borca ticari temerrüt faizi işletilmesi, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen ticari temerrüt faizle ödemesi ve davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesi, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın Türk Ticaret Kanunu m.4/1’de sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi nisbi ticari dava da olmadığı, işbu dava konusu icra takibiyle müvekkilinin idareden istenilen asıl alacağın 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında müvekkili idare ile davacı şirket arasında muhtelif atıkların yüklenmesi, ——– sözleşmeden kaynaklandığı, bu sözleşme kapsamında yapılan işin, mutlak ticari davalardan olamayacağı yasa ile sabit olduğu, müvekkilim …nın, bir kamu kurumu olduğu ve tacir ya da ticari işletme olmadığı da açıkça ortada olduğu, müvekkili —- olmadığından, 1530/2. madde hükmü nedeniyle, müvekkilinin idarenin bir kamu kurumu olması ve kamu zararına mahal verilmemesi açısından kötü niyetten ari bir şekilde istenilen faiz miktar ve oranına taraflarınca itiraz edildiği ileri sürülerek davanın görev yönünden reddi, davanın esastan reddi, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi, dava masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ———- esas sayılı dosyası, Arabuluculuk Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un 5/3. maddesi ile ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Dava, taraflar arasında imzalanan —- kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin iptaline ilişkindir. Somut olayda her ne kadar davacı taraf tacir ise de, davalı ..—- Kanunu’na göre kamu tüzel kişiliğine sahip kamu kurumudur. Dolayısıyla davalı … tacir olmadığı için davanın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmetedir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilir. HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu durumda dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan HMK’ nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan — Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Yargılama harç ve giderlerinin HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi