Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2023/16 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/508
KARAR NO : 2023/16

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları :

1.Müvekkil, davalı şirketin ortağı olarak bulunmaktadır. Müvekkilin ortağı olduğu davalı şirket Yönetim Kurulunun 19 Kasım 2020 tarihinde almış olduğu çağrı kararı uyarınca davalı şirket tarafından 14 Aralık 2020 tarihinde, şirket merkezinin bulunduğu adreste açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması, Yönetim Kurulunca hazırlanan yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi ile denetçi raporlarının okunması gündemlerinin de yer aldığı toplamda 13 gündem maddesinin görüşülmesi hususunda toplanacağı müvekkile ihtaren bildirilmiştir.14.12.2020 tarihinde gerçekleştirilen söz konusu Genel Kurul toplantısında müvekkil, toplantının TTK 420. Maddesi temelinde ertelenmesi talebinde bulunmuş ve erteleme gerekçeleri toplantı tutanağına şerh düşülmüştür. Toplantı başkanı tarafından müvekkilin erteleme talebi uyarınca genel kurulun 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 11 ve 12. Maddelerinin finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular dahilinde olduğu belirtilerek söz konusu gündem maddeleri hakkında erteleme kararı verilmiş ancak Denetçi seçilmesine ilişkin gündem maddesinin görüşülmesine karar verilerek denetçi seçimi yapılmıştır.
Akabinde davalı şirket tarafından —–. Noterliği’nin 12.05.2021 tarihli ve——yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; Türk Ticaret Kanunu’nun 420’nci maddesi gereği finansal tabloların ve buna bağlı konuları ertelenmiş olan “——- 2019 Yılı OlağanGenel Kurul Toplantısı”nın şirket Yönetim Kurulu’nun 3 Mayıs 2021 tarihinde almış olduğu çağrı kararı uyarınca, 24 Mayıs 2021 tarihinde şirket merkezinin bulunduğu adreste, denetçi raporlarının okunması, finansal tabloların okunması, müzakeresi ve tasdiki, şirketin lojistik ve depolama ihtiyaçları doğrultusunda toplamda tüm vergiler hariç olmak üzere azami net 15.000.000,00- TL satış bedeli mukabilinde taşınmaz satın alması amacıyla genel kurul tarafından yönetim kuruluna yetki verilmesi, şirketin lojistik ve depolama ihtiyaçları doğrultusunda toplamda tüm vergiler hariç olmak üzere azami net 1.000.000,00- TL birinci yıl kira bedeli mukabilinde taşınmaz kiralaması amacıyla genel kurul tarafından yönetim kuruluna yetki verilmesi gibi gündemlerinin de yer aldığı toplamda 12 gündem maddesinin görüşülmesi hususunda toplanacağı müvekkile ihtaren bildirilmiştir. (EK-1).Ancak davalı şirket tarafından ihtarnamenin keşide edildiği tarih 12.05.2021 olup söz konusu ihtarname müvekkile 20.05.2021 tarihinde bir başka deyişle toplantı tarihinden yalnızca 4 gün önce tebliğ edilmiştir. Sayın Mahkemeniz tarafından bilindiği üzere anonim şirketlerde genel kurul hükümleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 407 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Bu doğrultuda Genel Kurul Toplantısına ilişkin çağrı şekli T.T.K.’nın 414. Maddesinde düzenlenmiş olup T.T.K.’nın 414. Maddenin 1. Fıkrası aynen şu şekildedir:
“MADDE 414- (1) Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve —— yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.”Görüleceği üzere davalı şirket tarafından 24.05.2021 tarihinde yapılmasına karar verilen toplantıya ilişkin çağrı, kanunda belirlenen sürelere riayet edilmeksizin ve toplantı tarihinden 4 gün önce müvekkile bildirim yapılmak suretiyle ivedi bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Kanunun belirlediği sürelerin dışına çıkılmak ve sürelere riayet edilmeksizin toplantıdan yalnızca 4 gün önce müvekkile bildirim yapmak suretiyle gerçekleştirilen söz konusu toplantının ertelenmesine karar verilmesi gerekmekteyken toplantının gerçekleştirilmesi kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğinden 24.05.2021 tarihli Şirket Genel Kurul toplantısının Sayın Mahkemeniz tarafından iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
2.Müvekkil, davalı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olarak bulunan——tarafından uygulanan hukuka aykırı işlemler nedeniyle son 10 yıldır şirket nezdinde aktif olarak görev alamamaktadır. Bu doğrultuda şirket nezdinde gerçekleştirilen iş ve işlemler hakkında müvekkile bilgi verilmediği gibi davalı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ——- tarafından şirkete ait defter ve kayıtlar ile şirket nezdinde bulunan hiçbir belge de müvekkilin incelemesine açılmamaktadır. Bu doğrultuda müvekkil, 14.12.2020 tarihli şirket genel kurul toplantısına hazırlanabilmek ve toplantı neticesinde alınacak kararların sıhhati açısından şirkete ait tüm faturaların, ticari defter ve kayıtların, bilançoların, mizanların, yeminli denetim raporlarının, sözleşmelerin, personel listeleri ile onlara yapılan ödemeleri gösterir listelerin ve müvekkil tarafından davalı şirkete bildirilen tüm evrakların müvekkil tarafından incelenebilmesi için hazır edilmesi gerektiği gerekçesi ile ertelenmesini talep etmiştir. İşbu husus müvekkil tarafından davalı şirkete gönderilen ——Noterliği’nin 07.12.2020 tarihli ve —— yevmiye numaralı ihtarnamesinde açık bir şekilde belirtilmiştir. (EK-2)Müvekkil tarafından tüm şirket defter ve kayıtları ile evrakların müvekkilin incelemesi için hazır edilmesi gerektiği talebi ile 14.12.2020 tarihli toplantı ertelenmişse de 24.05.2021 tarihli toplantı tarihine kadar söz konusu bilgi ve belgeler ile şirket defter ve kayıtları müvekkilin incelemesi için hazır edilmemiş olup hazır edildiğine dair herhangi bir bildirim de davalı şirket tarafından müvekkile yapılmamıştır. Ancak buna rağmen davalı şirket tarafından 14.12.2020 tarihinde ertelenen toplantı gündem maddelerinin görüşülmesi için karar alınmış ve toplantı tarihine ilişkin çağrı kağıdı (ihtarname) toplantı tarihinden 4 gün önce 20.05.2021 tarihinde müvekkile tebliğ edilmiştir.
Dolayısıyla 14.12.2020 tarihinde müvekkilin talebi ile ertelenen toplantının yine müvekkilin talepleri yerine getirilmemesine rağmen gerçekleştirilmesi kötü niyetli olup 24.05.2021 tarihinde gerçekleştirilen şirket genel kurul toplantısı açıkça kanuna ve hukuka aykırılık teşkil etmektedir. 3. 24.05.2021 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda; şirket finansal tabloları müvekkilin olumsuz oyuna karşın oy çokluğu ile tasdik edilmiştir. Müvekkil, söz konusu karara ilişkin toplantıya muhalefet şerhi düşmüştür. Sayın Mahkemeniz tarafından da taktir edileceği üzere söz konusu toplantı gündemine ilişkin müvekkilin sağlıklı bir karar verebilmesi ve bu doğrultuda oy kullanabilmesi için toplantı gündem maddesini oluşturan tüm hususlara ilişkin bilgi ve belgelerin toplantıya katılacak şirket pay sahiplerine toplantı öncesinde inceleyebilmeleri için teslim edilmesi gerekmektedir. Ancak buna rağmen denetçi raporları, şirket yıllık faaliyet raporları ve finansal tablolar gibi toplantı gündemini oluşturan işbu belgeler, davalı şirket tarafından belirlenen toplantı tarihinden önce müvekkile teslim edilmemiş olup toplantı sırasında kendisine verilmiştir. Bu nedenle söz konusu belgelerin müvekkil tarafından incelenmesi mümkün olmamış, davalı şirket tarafından müvekkilin söz konusu belgeleri inceleme ve bilgi alma hakkı açıkça kısıtlanmıştır. Davalı şirket tarafından müvekkile söz konusu belgeleri inceleme ve bilgi alma fırsatı tanınmadığı açık olduğundan müvekkilin söz konusu gündem maddesine ilişkin oy kullanabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu doğrultuda işbu genel kurul toplantısının ertelenmesi gerekmekteyken hukuka ve yasalara aykırı şekilde oy çoğunluğu ile finansal tabloların tasdik edilmesi açıkça hatalıdır. Ayrıca davalı şirket Yönetim Kurulu tarafından yapılmış olan ve 24.05.2021 tarihli toplantıda müvekkilin bilgisine sunulan denetim raporu ve faaliyet raporunun kabul edilebilmesi de mümkün değildir. Zira yukarıda açıkça bahsetmiş olduğumuz üzere müvekkil, birçok kez şirket defter ve kayıtları ile şirket nezdinde gerçekleştirilen iş ve işlemlere ilişkin bilgi ve belgelerin kendisi tarafından incelenmesi için hazır edilmesini davalı şirketten talep etmişse de davalı şirket tarafından müvekkilin işbu talebi hiçbir şekilde kabul edilmemiş ve müvekkil, şirket defter ve kayıtları üzerinde gerekli incelemeleri gerçekleştirememiştir. Bu nedenle söz konusu denetim raporu ve faaliyet raporunun toplantı sırasında müvekkile sunulması ve müvekkilin inceleme hakkının açıkça çiğnenmesi nedeniyle denetim raporu ve faaliyet raporunun müvekkil açısından kabul edilebilmesi mümkün olmayıp söz konusu raporların içeriklerine açıkça itiraz ederiz. Müvekkil, söz konusu gündem maddeleri hakkında itirazı bulunduğunu belirtilerek itiraz gerekçelerini toplantı tutanağına muhalefet şerhi olarak eklemiştir (EK-3).4.24.05.2021 tarihli toplantıda; denetçi ve yönetim kurulu başkanı —– ibra edilmesine ilişkin gündem maddesi görüşülmüştür. Ancak Yönetim Kurulu Başkanı —— tarafından şirket ticari defter kayıtları, banka kayıtları, stok kayıtları, ticari alım satım sözleşmeleri ve şirket nezdinde gerçekleştirilen iş ve işlemlere ilişkin hiçbir belge müvekkilin incelemesi için hazır edilmediğinden müvekkil tarafından denetçi ve yönetim kurulu başkanı ibra edilmemiştir. Ancak buna rağmen şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapan ——-şirket pay çoğunluğunu elinde bulundurması nedeniyle denetçi oy çokluğu ile ibra edilmiş olup işbu hususa açıkça itiraz ederiz.5.24.05.2021 tarihli toplantıda; şirket kar payı dağıtılmasına ilişkin olarak da görüşme yapılarak karar alınmış olup şirket pay çoğunluğuna sahip—— oyu ile kar payının olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir. Ancak verilen karar, açıkça müvekkilin haklarını zedeleyici nitelikte ve kötü niyetli olup hukuka ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Şirket kar payının dağıtılmama gerekçelerinden biri şirket ile pay sahipleri arasında ve pay sahiplerinin kendi aralarında ihtilaf bulunması olarak belirtilmiştir. Ancak belirtilen gerekçenin dayanak yapılarak şirket nezdinde kar payı dağıtımı yapılmamasının kabul edilebilmesi mümkün değildir. Zira pay sahipleri ile şirket arasında ve pay sahiplerinin kendi aralarında ihtilaf bulunduğu ve derdest davalar olduğu hususu tartışma konusu değildir. Ancak pay çoğunluğunu elinde bulunduran——tarafından müvekkil aleyhine haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle davalar ikame edilmiş olup işbu davalar ile müvekkilin maddi olarak zor durumda kalması amaçlanmakta ve bu doğrultuda müvekkil aleyhine işlemler gerçekleştirilmektedir. Aynı şekilde davalı şirketin, pay çoğunluğuna sahip ——aynı saikle müvekkilin hakkı olan şirket kar payını almasını da engellemek amacıyla toplantıda asılsız gerekçeler ileri sürerek şirket pay çoğunluğuna sahip olmasını da kullanarak pay sahiplerine şirket kar payı dağıtımı yapılmaması hususuna oy çokluğu ile karar vermiştir.
Sayın Mahkemeniz tarafından taktir edileceği üzere anonim şirketlerin kuruluş amaçlarından biri şirket ortaklarına kar payı dağıtmaktır. Ancak davalı şirket, kurulduğu tarihten itibaren şirket ortaklarına kar payı dağıtımı yapmamaktadır. Dolayısıyla pay sahipleri arasındaki ihtilafın mevcut olduğu ve pay çoğunluğuna sahip —–tarafından müvekkilin ekonomi olarak zor durumda kalması amacıyla işlemler yapıldığı da göz önünde bulundurulduğunda 24.05.2021 tarihli toplantıda bu hususa dair alınan kararın hakkaniyete aykırılık teşkil ettiği açık bir şekilde görülmektedir.Ayrıca şirket kar payının olağanüstü yedek akçe olarak ayrılması hususundaki bir başka gerekçe ise pandemi koşullarının yarattığı risklerin devam etmesi ve davalı şirketin istikrarlı kar payı dağıtımının temini için zorunlu yatırım ihtiyaçları olduğu belirtilmiştir. Ancak işbu gerekçeler asılsız ve dayanaksız olup kabul edilebilmesi mümkün değildir.Sayın Mahkemenize öncelikle müvekkilin, davalı şirketin ortağı ve eski yönetim kurulu başkan vekili olmasına rağmen şirket nezdinde yaklaşık son 10 yıldır aktif bir şekilde görev alamaması, şirket nezdinde diğer ortak ve yönetim kurulu başkanı olan ——- tarafından hukuka aykırı iş ve işlemlerin gerçekleştirildiğini tespit etmesi gibi nedenlerle —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——Sayılı dosyası ile “Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma” davası ikame ettiğini ve işbu davanın halen derdest olduğu hususunu önemle belirtmek isteriz. Öyle ki müvekkilin, söz konusu davayı ikame etmesi ile birlikte şirket hisse çoğunluğunu elinde bulunduran —— tarafından müvekkilin Yönetim Kurulu Başkan vekilliği görevine de son verilmiştir. İşbu husus dahi müvekkilin, şirket nezdindeki haklarının diğer ortak tarafından açık bir şekilde ihlal edildiğini göstermektedir. Müvekkilin şirketteki hisse oranının diğer ortak —— az olması nedeniyle müvekkilin şirketteki azınlık hakları hiçe sayılmakta ve kararlar —— hisse oranı nedeniyle oy çoğunluğu ile alınmaktadır. Ancak müvekkilin haklarının hiçe sayıldığı ve aleyhine işlemler gerçekleştirildiği hususu müvekkilin “Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılma” davası ikame etmesi akabinde Yönetim Kurulu Başkan vekilliği görevine son verilmesi ile de açık bir şekilde görülmektedir. Dolayısıyla işbu dava devam ederken toplantının (10.) ve (11.) gündem maddesi ile 15.000.000,00-TL bedel karşılığında taşınmaz satın alınması ve 1.000.000,00- TL bedelli birinci yıl kira bedeli mukabilinde taşınmaz kiralanmasına karar verilmesi hatalıdır. Zira yüksek miktarlı taşınmaz alımı ve taşınmaz kiralanması gibi hususlar müvekkilin azınlık haklarının yok edilmesi anlamına gelmektedir. Kaldı ki pandeminin oluşturduğu risklerden söz edilerek şirket ortaklarına kar payı dağıtımı yapılmamaktayken pandeminin devam ettiği süreç içerisinde ülke genelinde ticaretin de zor bir döneme girdiği bir dönemde bu denli yüksek bir bedelle taşınmaz alınması ve yüksek bedelli bir taşınmazın kiralanması açıkça kar payı dağıtılmamasına ilişkin belirtilen gerekçelerle çelişmektedir. Kaldı ki işbu dava tarihine kadar bu miktarla bir taşınmaz satın alınması ve taşınmaz kiralanması gibi bir husus hiçbir şekilde gündem konusu olmamıştır. Şirketin gerçekleştirdiği ticari faaliyet alanı da göz önünde bulundurulduğunda bu ölçekte fahiş bedelle gayrimenkul alımının gerçekleştirilmesi ve gayrimenkul kiralanmasının akla ve mantığa uygun herhangi bir tarafı bulunmamaktadır. Dolayısıyla açıkladığımız tüm hususlar doğrultusunda 24.05.2021 tarihli şirket genel kurul toplantısına ilişkin çağrı usulünün yasada belirlenen süre içerisinde yapılmadığı, toplantıda alınan kararların müvekkilin haklarını ihlal ettiği, diğer ortağın yetki sınırlarını aştığı, alınan kararların kötü niyetli, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, belirtilen gerekçelerin birbiri ile çeliştiği, pandemi sürecinde ticaretin de bu süreçten oldukça etkilendiği bir dönemde fahiş bedellerle taşınmaz alımına karar verilmesi ve yüksek bedelli taşınmaz kiralanmasına karar verilmesinin kabul edilebilir olmaması gibi nedenlerle söz konusu 24.05.2021 tarihi genel kurul toplantısının iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırı olmasından dolayı T.T.K.’nın 445. ve 446. maddeleri gereğince iptaline karar verilmesi için işbu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız ve Sayın Mahkemeniz tarafından re’sen tespit edilecek sair nedenlerle; 24.05.2021 tarihli genel kurul kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. 23.08.2021”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle 24/05/2021 tarihli genel kurul toplantısının iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu ileri sürülerek TTK 445 ve 446.maddeleri gereğince iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı vekili duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir. Davalı vekili tarafından ibraz edilip duruşmada da tekrar edilen ve gerekli- yeterli kısımları:”——Davalı—— Şirket, esas (maddi hukuka) ve usule (muhakeme hukukuna) dair savunmalarını toplam dört bölüm dâhilinde dosyaya takdim edecektir.
İptal Talebine (Davaya) Konu Olağan Genel Kurul Toplantısı Hakkında İzahatlar:Davalı —-Şirket’in 24 Mayıs 2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı, Davacı Pay Sahibi’nin bizzat ileri sürmüş olduğu bir erteleme talebi üzerine Türk Ticaret Kanunu’nun (« TTK ») 420’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ertelenmesine karar verilmiş olan 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısının devamı niteliğini haizdir. Toplam 13 (on üç) gündem maddesini ihtiva eder usulde toplanmış olan 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında mezkûr toplantıya başkanlık etmiş toplantı başkanı, bağımsız denetime tabi Davalı—— Şirket’te münhasıran müteakip (bir sonraki) yılda yasa gereği görev ifa etmesi zaruri olan bağımsız denetçinin seçimine ilişkin gündem maddesini (bir adet gündem maddesini) genel kurulun oyuna sunmuş, bunun haricinde gündemde yer alan toplam 12 (on iki) maddenin müzakere ve oylamalarını ise -Davacı Pay Sahibi’nin erteleme istemi uyarınca- ertelemiştir (Ek-1).Mamafih Davacı Pay Sahibi, erteleme talebi kabul olunmasına rağmen huzurdaki davada ileri sürmüş olduğu mesnetsiz iddiaların (özetle şahsına hiçbir bilge ve belge verilmediği yönündeki iddiaların) birebir aynılarını ileri sürmek suretiyle huzurdaki davaya konu 24 Mayıs 2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile bir bütün teşkil eden 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınmış bağımsız denetçi seçimi hakkındaki kararın da iptali talebiyle —– Asliye Ticaret —— esas sayılı davayı ikame etmiştir. Mezkûr dava derdesttir.——- esas sayılı ticari davada bilirkişi tarafından yapılan incelemenin sonuç bölümü ise aşağıdaki tespitleri havidir (Ek-2):
« Davalı şirketin 14-12-2020 tarihli genel kurulunda, gündemin 10’uncu maddesine istinaden alınan bağımsız denetçinin seçimine ilişkin kararın, Kanun’a veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kurallarına aykırı yönü bulunmamaktadır »Bir diğer anlatımla Davacı Pay Sahibi’nin, bir bütün teşkil eden 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul (« Birinci Genel Kurul ») ile mezkûr genel kurulun devamı niteliğini haiz 24 Mayıs 2021 tarihli olağan genel kurul (« İkinci Genel Kurul ») kararlarının iptallerine gerekçe olarak ileri sürdüğü iddialarının ehemmiyetli bir bölümü, ——Asliye Ticaret Mahkemesi nezdindeki——-esas sayılı ticari davada değerlendirilmişler ve aynı davanın dosyasına arz olunmuş bilirkişi raporunda Davacı Pay Sahibi’nin mevzubahis iddiaları kabule ve himaye edilmeye şayan bulunmamışlardır.
Davacı Pay Sahibinin İptal Talebine Gerekçe Olarak İleri Sürmüş İddiaları Hakkında İzahatlar :
Aşağıda Davacı Pay Sahibi’nin iptal gerekçelerinin her biri, Davalı —— Şirket tarafından ayrı ayrı değerlendirilecekler ve çürütüleceklerdir.Mamafih bu aşamada belirtmek gerekir ki Davacı Pay Sahibi’nin, gerek 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında, gerekse aynı toplantının devamı niteliğindeki 24 Mayıs 2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınmış tüm kararların iptal edilmelerine yönelik olarak —— esas sayılı dosyası ile işbu dava dosyasındaki iptal taleplerine gerekçe olarak) ileri sürdüğü en temel -lakin en mesnetsiz- iddia, Davacı Pay Sahibi’nin on (10) yıldır şirket nezdinde aktif görev alamadığı ve de Davacı Pay Sahibi’ne Davalı ——- Şirket’in hiçbir bilgi ve belgesinin gösterilmediği yönündeki iddiadır.Mevzubahis iddia, samimiyetle ve ehemmiyetle vurgulamak gerekir ki -hukuk bir yana- bütünüyle hakikate ve ahlaka aykırı bir iddia teşkil etmektedir:Bir alt bölümde işaret edileceği üzere Davacı Pay Sahibi, bir aile şirketi niteliği haiz olup sadece iki pay sahibi bulunan Davalı ——Şirket’in yine sadece iki üyeden müteşekkil yönetim kurulu organında, 20 Temmuz 2020 tarihine değin, kesintisiz usulde ve de toplamda tam 18 (on sekiz) yıl süreyle yönetim kurulu üyesi (Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı) olarak yer almıştır;Yine bir alt bölümde işaret edileceği üzere kesintisiz usulde 18 (on sekiz) yıl süreyle Davalı ——Şirket’in iki kişilik yönetim kurulunda üye olarak yer almış olan Davacı Pay Sahibi, yönetim kuruluna tekrar ve son kez seçilmiş olduğu olağan genel kurul toplantısı tarihini teşkil eden 28 Mayıs 2019 tarihi ile 20 Temmuz 2020 tarihi arasında Davalı —— Şirket’in iki üyeli yönetim kurulunu kilitlemiş, kendisine defalarca yapılan yönetim kurulu toplantısı ve bilgi alma ve inceleme toplantısı davetlerine icabet etmeyi bilinçli usulde reddetmiş, olumsuz keyfiyet dolayısıyla da işaret olunan 14 (on dört) aylık süre dâhilinde Davalı —– Şirket’in iki kişilik yönetim kurulu, toplantı nisabı yokluğunda tek bir yönetim kurulu kararı dahi tesis edememiştir;
(Ecza deposu yönetimi ile ilaç tedariki ve dağıtımı faaliyetleriyle iştigal eden Davalı —— Şirket’in aynı dönemde baş gösteren ——salgını esnasında —– emredici talimatlarını bile işleme koymakta zorlanmasına sebebiyet vermiş ve de Davalı—–Şirket’in varlık ve bekasını tehdit etmiş olan olumsuz keyfiyet, ancak ve ancak Davalı —— Şirket’te çoğunluk pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı sıfatlarını haiz -dava dışı- —–, ——Asliye Ticaret Mahkemesi’nden ——– esas sayılı dava marifetiyle TTK madde 410/(2), madde 411 ve madde 412 temellerinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılabilmesi için çağrı izni isteminde bulunması, Sayın ——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin de istemi kabul ederek -dava dışı—– vermiş olduğu izin üzerine toplanabilmiş olan 20 Temmuz 2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı sayesinde aşılabilmiştir (Ek-6). Ancak mahkeme izniyle toplanabilmiş olan mevzubahis olağanüstü genel kurul toplantısında Davalı —— 14 (on dört) ay bilinçli usulde organsız bırakmış Davacı Pay Sahibi, yönetim kurulundan azledilmiş ve bu suretle de Davacı Pay Sahibi, tam 18 (on sekiz) yıl sonra ilk kez Davalı ——- Şirket’te haiz olduğu temsil ve ilzam yetkilerini kaybetmiştir.Daha vahim ve talihsiz keyfiyeti ise Davacı Pay Sahibi’nin, yukarıda özetle izah olunan tüm hukuk ve ahlaka aykırı eylemlerini, münhasıran Davalı —— kilitlemek, bu sayede de kısmen maliki olduğunu, kısmen ise maliki olduğunu mesnetsiz usulde iddia ettiği Davalı ——Şirket paylarını, fahiş bedel mukabilinde çoğunluk pay sahibine zorla satmak amacıyla icra ettiği keyfiyeti teşkil etmektedir)
14 (on dört) ay organsız kalmış ve ancak—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin vermiş olduğu izinle 20 Temmuz 2020 tarihinde toplanabilmiş genel kurulda yeniden görev ifa edebilen bir yönetim kuruluna kavuşmuş Davalı —— Şirket’in yeni yönetim kurulu, 20 Temmuz 2020 tarihli olağanüstü genel kurulu müteakip süratle bağımsız denetime tabi Davalı ——–Şirket’in denetime tabi yıllık faaliyet raporu ile finansal tablolarını düzenlemiş, bunları şirketin bağımsız denetçisine takdim ederek bağımsız denetim raporunun tanzimlerini tamamlattırmış ve de 14 Aralık 2020 tarihinde “2019 Faaliyet Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı”nın gerçekleştirilmesi adına TTK madde 414’e uygun çağrı ilanı ve davet işlemlerini tamamlamıştır (Ek-3).Ehemmiyetle vurgulamak gerekir ki Davacı Pay Sahibi’nin bilinçli eylemleri dolayısıyla yaklaşık 14 (on dört) ay organsız kaldıktan sonra ancak mahkeme izniyle 20 Temmuz 2020 tarihinde toplanabilen Davalı——-Şirket’in olağanüstü genel kurul toplantısında göreve getirilen yeni yönetim kurulu,——-(i) Gerek 14 Aralık 2020 tarihli “2019 Faaliyet Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı”nın (« Birinci Genel Kurul »),(ii) Gerekse Davacı Pay Sahibi’nin bizzat ileri sürmüş olduğu erteleme istemi üzerine akabinde gerçekleştirilen ve de Birinci Genel Kurul’un devamı niteliğini haiz 24 Mayıs 2020 tarihli “2019 Faaliyet Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı”nın (« İkinci Genel Kurul »)—— çağrı kararlarını alırken, hiçbir yasal zorunluluk bulunmamasına karşın “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik”in (kısaca « Yönetmelik ») “Bakanlık Temsilcisi Bulundurma Zorunluluğu” kenar başlıklı 32’inci maddesinin, 2’inci fıkrasının son cümlesi uyarınca her iki toplantıda da bakanlık temsilcisinin görevlendirilmesi talebinde bulunulmasına karar vermiştir (Ek-3).Nitekim gerek 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısı (Birinci Genel Kurul) gerekse 24 Mayıs 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısı (İkinci Genel Kurul), (i) Bakanlık Temsilcisi, (ii) Yönetim Kurulu Başkanı ve de (iii) 2019 faaliyet yılında görev ifa etmiş olan Bağımsız Denetçinin iştirakinde gerçekleştirilmişlerdir.İlave olarak birbirini tamamlayan her iki genel kurul toplantısına da, Davalı —— Şirket ve de her iki pay sahibiyle hiçbir irtibatı bulunmayan,—— No’lu Baro levhasına kayıtlı ve de tarafsız avukat şahıslar davet edilmişler ve aynı avukat şahıslar, genel kurul tarafından toplantı başkanı olarak tayin edilmişlerdir.
Davalı——–Şirket’in yönetim kurulu, yukarıda işaret olunan tüm tedbirlere Davacı Pay Sahibi’nin anonim şirket hukukundan kaynaklı tüm haklarını kötü niyetli usulde, şahsi ve gayrimeşru menfaatleri doğrultusunda tüketmesinden dolayı başvurmak zorunda kalmıştır.Davalı ——Şirket’in yönetim kurulu, 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısı (Birinci Genel Kurul) öncesinde TTK madde 414 ile Yönetmelik’te öngörülmüş çağrı usulü hakkındaki hükümler dâhilinde icra olunmuş usul ve ilan işlemleri marifetiyle her iki pay sahibini de mezkûr olağan genel kurul toplantısına davet ettiği gibi, 14 Aralık 2020 tarihinden 15 (on beş) gün önce,—–Bağımsız denetime tabi Davalı——Şirket’in bağımsız denetimden geçmiş toplam 39 sahifeden müteşekkil finansal tabloları, bunların dipnotları ile finansal tablolar hakkındaki bağımsız denetçi raporunu,Bağımsız denetime tabi Davalı——-Şirket’in, bağımsız denetimden geçmiş toplam 7 sahifeden müteşekkil yıllık faaliyet raporu ile faaliyet raporu hakkındaki bağımsız denetçi raporunu,Nihayet toplam 2 sahifeden müteşekkil kâr dağıtım öneri metnini,——gerek Davalı ——-Şirket’in merkezinde gerekse şubelerinde incelemeye açmış ve de aynı belgelerin örneklerini pay sahiplerinin teslim alması için hazır bulundurmuştur. Keyfiyet, her iki genel kurul toplantısının TTK madde 414 uyarınca 15 (on beş) gün önceden ilan olunduğu —— izah edilmiştir (Ek-3, Ek-7).Her iki genel kurul toplantısının tarihleri ve gündem maddeleri ile ilgili ——- Davacı Pay Sahibi’ne noter marifetiyle de tebliğ edilmiştir. Nitekim hem 14 Aralık 2020 tarihli “2019 Faaliyet Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı” (Birinci Genel Kurul), hem de mezkûr toplantının bütünleyicisi ve de devamı niteliğini haiz 24 Mayıs 2021 tarihli “2019 Faaliyet Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı”, Davalı——- Şirket’in her iki pay sahibinin iştirakinde (%100 toplantı nisabıyla) gerçekleştirilmiştir.
Belirtmek gerekir ki Davalı —– Şirket, 14 Aralık 2020 tarihli Birinci Genel Kurul toplantısı öncesinde Davacı Pay Sahibi’ni mevzubahis genel kurul toplantısına noter marifetiyle ve üst üste iki defa davet etmek zorunda kalmıştır. Zira Davacı Pay Sahibi, Birinci Genel Kurul toplantısının hemen öncesinde Davalı —–Şirket’in tüm tüm resmi defterleri ile geriye dönük devasa kapsamdaki belge ve evraklarının 3 (üç) iş günü içinde kendisine teslim edilmelerini, aksi keyfiyette toplantının ertelenmesi gerektiğini, hukuka aykırı usulde ihtar etmiştir. Keyfiyet üzerine de Davalı ——-Şirket, izah olunan usulde bir erteleme isteminin himaye edilemeyeceğini, genel kurulla ilişkili evrakların ise toplantı öncesinde ve esnasına incelemeye açık olduklarını Davacı Pay Sahibi’ne bir kez daha bildirmiştir (Ek-4).Davacı Pay Sahibi, gerek 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısına (Birinci Genel Kurul’a) gerekse 24 Mayıs 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısına (İkinci Genel Kurul’a) asaleten lakin şahsi avukatı eşliğinde iştirak etmek istemiştir.Her ne kadar bu yönde bir istem ve genel kurula katılım, TTK ve Yönetmelik uyarınca mümkün değilse de Davacı Pay Sahibi’nin istemi, nezaketen, gereksiz münakaşalara sebebiyet vermemek adına ve de her iki genel kurul toplantısında hazır bulunan tüm tarafların (Avukat Toplantı Başkanlarının, Bakanlık Temsilcilerinin, Yönetim Kurulu Başkanının, 2019 faaliyet yılında görev ifa etmiş olan Bağımsız Denetçinin ve de çoğunluk pay sahibinin temsilcisinin) olur ve onaylarıyla kabul edilmiştir ve de Davacı Pay Sahibi, her iki genel kurul toplantısına da şahsi avukatı eşliğinde iştirak etmiştir.(Öyle ki Davacı Pay Sahibi, normal şartlarda toplantıya iştirak etmek hakkı dahi bulunmayan şahsi avukatını huzurdaki davada tanık olarak göstermiştir).14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısından (Birinci Genel Kurul’dan) 15 (on beş) gün önce Davalı—– Şirket’in merkez ve şubelerinde incelemeye açılan tüm genel kurul evraklarını bilinçli usulde incelemeyi reddeden Davacı Pay Sahibi ile şahsi avukatı, 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısı esnasında kendilerine hiçbir evrak verilmediğini iddia etmek suretiyle erteleme isteminde bulunmuşlardır.Aynı toplantıda Davacı Pay Sahibi ve şahsi avukatı, ——Bağımsız denetime tabi Davalı—— Şirket’in bağımsız denetimden geçmiş toplam 39 sahifeden müteşekkil finansal tabloları, bunların dipnotları ile finansal tablolar hakkındaki bağımsız denetçi raporunu,
Bağımsız denetime tabi Davalı ——– Şirket’in, bağımsız denetimden geçmiş toplam 7 sahifeden müteşekkil yıllık faaliyet raporu ile faaliyet raporu hakkındaki bağımsız denetçi raporunu,
Nihayet toplam 2 sahifeden müteşekkil kâr dağıtım öneri metnini,
——-belgelerin kendilerine ilk kez verildiği söylemi altında- teslim almışlardır (Ek-7).
Hatta bu esnada hazır bulunan bağımsız denetçi ile de münakaşa yaşayan Davacı Pay Sahibi ile şahsi avukatına, bağımsız denetçi tarafından bir flash bellek marifetiyle (elektronik ortamda) bağımsız denetim raporuna dayanak teşkil etmiş tüm bilgi ve veriler dahi teslim edilmiştir.
Mevcut tablo ve de Davacı Pay Sahibi’nin erteleme istemi karşısında 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısına (Birinci Genel Kurula) başkanlık eden avukat toplantı başkanı, toplam 13 (on üç) gündem maddesiyle toplanmış olan genel kurulun toplam 12 (on iki) maddesinin müzakere ve oylamalarını ertelemiştir (Ek-1).Buna karşın aynı toplantı başkanı, münhasıran yasa gereği bir sonraki faaliyet yılında görev ifa etmesi zaruri olan yeni bağımsız denetçinin seçimine ilişkin gündem maddesini (bir adet gündem maddesini) aynı toplantıda genel kurulun oyuna sunmuştur (Ek-1).Lakin bu esnada da -daha önce yönetim kurulu üyeliği sıfatını suistimal etmek suretiyle Davalı ——–Şirket’in iki üyeli yönetim kurulunu 14 (on dört) ay kilitlemiş olan- Davacı Pay Sahibi ile şahsi avukatı, toplantıda arz olunan 3 (üç) farklı bağımsız denetçi teklifinin daha önce kendilerine gönderilmediğini iddia ederek teklifleri incelemeyi ve oy kullanmayı reddetmişlerdir.
(Anonim şirket yönetim kurulunun, bir sonraki faaliyet yılında görev yapması adına farklı bağımsız denetçilerden teklif temin etmek ve de bu teklifleri, olağan genel kurul toplantıları öncesinde tüm pay sahiplerine tebliğ etmek gibi yükümlülüklerinin bulunmadığı ise izahtan varestedir)
Bir diğer ifadeyle daha önce Davalı—– 14 (on dört) ay yönetim organından mahrum bırakmış olan Davacı Pay Sahibi, 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında da (Birinci Genel Kurulda da) bu kez Davalı —— denetçisiz bırakmanın mücadelesi içinde olmuştur.Ehemmiyetle belirtmek gerekir ki Davacı Pay Sahibi, bir buçuk yılı aşkın süreyle (Mahkeme izniyle toplanabilmiş olan 20 Temmuz 2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı öncesindeki dönemde hem “pay sahibi” hem de “yönetim kurulu başkan vekili” sıfatıyla) mütemadi ve müteaddit usulde Davalı ——– Şirket’in geriye dönük tüm resmi ticari defter, belge ve evraklarının kendisine veya şahsi vekiline teslim edilmelerini ihtar etmiştir.
Davalı ——. Şirket’in yönetim kurulu başkanı -dava dışı——-Davacı Pay Sahibi’nin 14 (on dört) ay süreyle yönetim kurulunu bilinçli usulde kilitlediği dönemde (28 Mayıs 2019 ile 20 Temmuz 2020 tarihleri arasında) Davacı Pay Sahibi’ne, defalarca istediği bilgi ve belgeyi gerek TTK madde 392/(1) uyarınca yönetim kurulu toplantıları dâhilinde gerekse TTK madde 392/(3) uyarınca yönetim kurulu toplantıları haricinde inceleyebileceğini bildirmiştir.İlave olarak yönetim kurulu başkanı -dava dışı——Davacı Pay Sahibi’nin Şirket’in geriye dönük tüm ticari defterleri ile belge ve evraklarını, her seferinde soyut ve afaki usulde talep etmesi karşısında Davacı Pay Sahibi’nden bilgi alma ve inceleme haklarını, Davalı——- Şirket’in faaliyetleri ve işleriyle ilişkili usulde ileri sürmesini talep etmiştir.Keyfiyete ilişkin her türlü resmi bilgi, belge ve evrak, Sayın ——-sayılı dosyasına mübrezdir;Mamafih taraflar arasındaki ihtilafın çözümlenemediği ve de Şirket’in yönetim kurulundan mahrum (organsız) kaldığı nihai koşullar karşısında,
(i) Davacı Pay Sahibi “yönetim kurulu üyeliği” ve “pay sahipliği” sıfatlarından kaynaklı “bilgi alma ve inceleme haklarının ihlal edildiği” iddiasıyla ve de Davalı ——Şirket ile -dava dışı——husumet yöneltmek suretiyle 22 Mayıs 2020 tarihinde Sayın —–Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde ——. sayılı ticari davayı ikame etmiştir. Sayın ——-Asliye Ticaret Mahkemesi, son derece isabetli ve teferruatlı 6 (altı) sahifelik bir gerekçeli karar eşliğinde Davacı Pay Sahibi’nin kötü niyetli ve de hukuka aykırı iddialarını -süratle- 16 Haziran 2020 tarih ve ——- sayılı kesin kararıyla REDDETMİŞTİR;
(ii) Dava dışı ——-ise -yukarıda da işaret edildiği üzere- 14 (on dört) ay süreyle Davacı Pay Sahibi’nin bilinçli usulde kilitlediği yönetim kurulunun görev ifa edemez hale dönüşmesi (Şirket’in organsız kalması) karşısında “olağanüstü genel kurul çağrısı için şahsına izin verilmesi talebi”yle 17 Mayıs 2020 tarihinde—–Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde—– sayılı ticari davayı ikame etmiştir. Sayın —–Asliye Ticaret Mahkemesi, 4 Haziran 2020 tarih ve——- sayılı hükmüyle -dava dışı——-haklı bularak davayı KABUL ETMİŞ ve ——-genel kurulu olağanüstü usulde toplaması için izin vermiştir. Keyfiyeti müteakip Şirket’in genel kurulu, 20 Temmuz 2020 tarihinde olağanüstü usulde toplantıya çağrılabilinmiştir..Huzurdaki Dava ile İrtibatı Bulunan Kesinleşmiş veya Derdest Dava Dosyaları Hakkında İzahatlarDavalı ——- Şirket, aşağıda takdim olunan tüm dava dosyalarını, huzurdaki dava bakımından delil olarak ileri sürmektedir:
——Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- sayılı dosyası (Ek-2):
Dosya, huzurdaki davada iptali talep olunan ve de bizzat Davacı Pay Sahibi’nin erteleme istemi üzerinde gerçekleştirilmiş olan 24 Mayıs 2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı (İkinci Genel Kurul) ile bir bütün teşkil eden 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında (Birinci Genel Kurul’da) oy çokluğu ile kabul olunmuş bağımsız denetçi seçimi kararının iptali taleplidir ve de derdesttir.
İki dosyanın birleştirilmeleri hakkındaki takdir, Sayın Mahkeme’ye aittir.
—— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin——ve 16 Haziran 2020 tarih ——sayılı kesin kararı ile neticelenmiş ticari dava dosyası (Ek-6):Davacı Pay Sahibi’nin, aynı zamanda Davalı ——- Şirket’in iki kişilik yönetim kurulunda üye sıfatını haiz olduğu dönemde ikame edilmiş davada Davacı Pay Sahibi, yıllardır Davalı ——-Şirket’te hiçbir defter, bilgi ve belgenin kendisine gösterilmediğini (on sekiz yıl süreyle tüm yönetim kurulu kararlarına iştirak etmiş olmasına rağmen) iddia etmiştir.Sayın——. Asliye Ticaret Mahkemesi, davalıların (Davalı —– Şirket ve de çoğunluk pay sahibi ——- savunmalarını dahi almaksızın, lakin 6 (altı) sahifelik son derece teferruatlı gerekçelerle Davacı Pay Sahibi’nin davasını reddetmiştir (Ek-6)——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–ve 4 Haziran 2020 tarih ve ——– sayılı kesin kararı ile neticelenmiş ticari dava dosyası (Ek-6):
Yukarıda da izah olunduğu üzere Davacı Pay Sahibi, 18 (on sekiz) yıl süreyle Davalı——- Şirket’in iki üyeli yönetim kurulunda yer almış mamafih 28 Mayıs 2019 tarihi ile 20 Temmuz 2020 tarihi arasında Davalı —— Şirket’in iki üyeli yönetim kurulunu -şahsi ve gayrimeşru menfaatleri doğrultusunda, somut ifadeyle kısmen maliki olduğu, kısmen ise maliki olduğunu iddia ettiği Davalı ——Şirket paylarını fahiş bedelle çoğunluk pay sahibine satmak amacıyla – kilitlemiş, kendisine defalarca yapılan yönetim kurulu toplantısı ve bilgi alma ve inceleme toplantısı davetlerine icabet etmeyi bilinçli usulde reddetmiş, olumsuz keyfiyet dolayısıyla da işaret olunan 14 (on dört) aylık süre dâhilinde Davalı ——–Şirket’in iki kişilik yönetim kurulu, toplantı nisabı yokluğunda tek bir yönetim kurulu kararı dahi tesis edememiştir;
Olumsuz keyfiyet, ancak ve ancak Davalı——–Şirket’te çoğunluk pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı sıfatlarını haiz -dava dışı- ——-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden——– esas sayılı dava marifetiyle TTK madde 410/(2), madde 411 ve madde 412 temellerinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılabilmesi için çağrı izni isteminde bulunması, Sayın —— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin de istemi kabul ederek -dava dışı——- vermiş olduğu izin üzerine toplanabilmiş olan 20 Temmuz 2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı sayesinde aşılabilmiştir.—– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——. sayılı derdest dosyası Dava dışı çoğunluk pay sahibi —— tarafından Davacı Pay Sahibi’ne husumet yöneltmek suretiyle ikame edilmiş dava, -dava dışı- çoğunluk pay sahibi —— Davalı——– Şirket’te %78,19, Davacı Pay Sahibi’nin ise %21,81 oranla pay sahibi olduklarının tespit ettirilmesini amaçlamaktadır
(Davacı Pay Sahibi ise, Davalı—— Şirket’te %40 oranla pay sahibi olduğu iddiasındadır).
Mamafih belirtmek gerekir ki Davalı——- sermayesini temsil eden nama yazılı pay senetlerinin hâlihazırdaki zilyetleri dikkate alındığında -dava dışı- çoğunluk pay sahibi —– Davalı ——- Şirket’te %78,19 pay sahibi olduğu görülmektedir.Lakin -dava dışı- çoğunluk pay sahibi —— -maliki ve zilyedi olduğu pay senetlerini yönetim kuruluna ibraz etmek suretiyle pay defteri kayıtlarının düzeltilmesi talebinde bulunmadan evvel- keyfiyeti, bir ticaret mahkeme kararına da tespit ettirmek iradesini haiz olduğu anlaşılmaktadır.
——–sayılı derdest dosyası:
Dava, Davalı ——Şirket’in yönetim kurulundan azledilecek olması karşısında Davacı Pay Sahibi tarafından ikame olunmuş olup konusunu TTK madde 531 temelli “haklı sebeplerle fesih” oluşturmaktadır.
Davacı Pay Sahibi, mevzubahis dosyada Davalı——Şirket’te %40 oranla pay sahibi olduğu iddiasını ileri sürerek maliki olduğunu iddia ettiği tüm payların rayiç değer üzerinden şahsından satın alınmalarını talep etmektedir.Mamafih pay sahipliği oranlarının -dava dışı- çoğunluk pay sahibi —— ile Davacı Pay Sahibi arasında ihtilaflı olduğu ve de ihtilafın, bir üst bentte işaret olunan —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– sayılı derdest dosyasında incelenmeye başladığı dikkate alındığında —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— sayılı derdest dosyasında “bekletici mesele” kararına hükmedilmesi muhtemeldir.——. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——-. sayılı derdest dosyasıDavacı Pay Sahibi, Davalı —– Şirket’in maliki olduğu ve toplamda 1.000.000 TL değeri haiz üç adet lüks motorlu taşıtın zilyetliğini hukuka aykırı usulde Davalı——- Şirket’e iade etmemektedir.Haksız el atmanın önlenmesi talebiyle Davalı —– Şirket tarafından ikame olunmuş ——Asliye Hukuk Mahkemesi’nin——sayılı derdest dosyasında Sayın Mahkeme, Davalı——- Şirket’i haklı bularak her üç aracın trafikten men edilmeleri için ihtiyati tedbir kararı vermiştir. Dosya derdesttir.
Yukarıda işaret olunan uyuşmazlıklar haricinde Davalı ——— Şirket ile Davacı Pay Sahibi arasında kira alacakları, şirketin ortaktan olan alacakları gibi sair konularda devam eden takip ve dava dosyaları da derdest ve mevcuttur.
——-
II – Esasa (Maddi Hukuka) ve Usule (Muhakeme Hukukuna) Dair İlave İzahatlar
II.I – İptal Talebine (Davaya) Konu Olağan Genel Kurul Hakkında İlave İzahatlar
Davalı ——-Şirket’in 2019 faaliyet yılına ilişkin olağan genel kurulu, Davacı Pay Sahibi’nin 14 Aralık 2020 tarihinde bizzat ileri sürmüş olduğu erteleme istemi uyarınca iki aşamada gerçekleştirilmiş olup, ——
Birinci olağan genel toplantısını, 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısı,
İkinci olağan genel toplantısını ise, 24 Mayıs 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısı,
——-teşkil etmektedirler.
Aşağıda her iki genel kurul toplantısının gündem maddeleri hatırlatılmaktadır (Ek-3):
14 Aralık 2020 tarihli Olağan Genel Kurul
24 Mayıs 2021 tarihli Olağan Genel Kurul
1- Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması.
2- Yönetim kurulunca hazırlanan yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi.
3- Denetçi raporlarının okunması.
4- Finansal tabloların okunması, müzakeresi ve tasdiki.
5- Yönetim kurulu üyelerinin ibrası.
6- Kârın kullanım şeklinin, dağıtılacak kâr ve kazanç payları oranlarının belirlenmesi.
7- Yönetim kurulu üyelerinin ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi hakların belirlenmesi.
8- Faaliyet yılı içinde yönetim kurulu üyeliklerinde eksilme meydana gelmiş ve yönetim kurulunca atama yapılmış ise atamanın genel kurulca onaylanması.
1- Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması.
2- Yönetim kurulunca hazırlanan yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi.
3- Denetçi raporlarının okunması.
4- Finansal tabloların okunması, müzakeresi ve tasdiki.
5- Yönetim kurulu üyelerinin ibrası.
6- Kârın kullanım şeklinin, dağıtılacak kâr ve kazanç payları oranlarının belirlenmesi.
7- Yönetim kurulu üyelerinin ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi hakların belirlenmesi.
8- Faaliyet yılı içinde yönetim kurulu üyeliklerinde eksilme meydana gelmiş ve yönetim kurulunca atama yapılmış ise atamanın genel kurulca onaylanması.
9- Görev süreleri sona ermiş olan yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi, şayet esas sözleşmede görev süreleri belirtilmemişse görev sürelerinin tespiti.
10- Denetçinin seçimi.
11- Şirketin lojistik ve depolama ihtiyaçları doğrultusunda toplamda tüm vergiler hariç olmak üzere azami net 15.000.000,00 Türk lirası satış bedeli mukabilinde taşınmaz satın alması amacıyla genel kurul tarafından yönetim kuruluna yetki verilmesi.
12- Şirketin lojistik ve depolama ihtiyaçları doğrultusunda toplamda tüm vergiler hariç olmak üzere azami net 1.000.000,00 Türk lirası birinci yıl kira bedeli mukabilinde taşınmaz kiralaması amacıyla genel kurul tarafından yönetim kuruluna yetki verilmesi.
13- Dilek ve temenniler ile kapanış.
9- Görev süreleri sona ermiş olan yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi, şayet esas sözleşmede görev süreleri belirtilmemişse görev sürelerinin tespiti.
10- Şirketin lojistik ve depolama ihtiyaçları doğrultusunda toplamda tüm vergiler hariç olmak üzere azami net 15.000.000,00 Türk lirası satış bedeli mukabilinde taşınmaz satın alması amacıyla genel kurul tarafından yönetim kuruluna yetki verilmesi.
11- Şirketin lojistik ve depolama ihtiyaçları doğrultusunda toplamda tüm vergiler hariç olmak üzere azami net 1.000.000,00 Türk lirası birinci yıl kira bedeli mukabilinde taşınmaz kiralaması amacıyla genel kurul tarafından yönetim kuruluna yetki verilmesi.
12- Dilek ve temenniler ile kapanış.
Görüldüğü üzere 2019 faaliyet yılına ilişkin usulde gerçekleştirilmiş olan ve bir bütün teşkil eden her iki genel kurul toplantısı arasındaki yegâne fark, 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısı (Birinci Genel Kurul) gündeminde yer alan “denetçinin seçimi” konulu gündem maddesidir.Zira yukarıda da izah olunduğu üzere toplam 13 (on üç) gündem maddesini ihtiva eder usulde toplanmış olan 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında (Birinci Genel Kurul’da) mezkûr toplantıya başkanlık etmiş toplantı başkanı, bağımsız denetime tabi Davalı ——Şirket’te münhasıran müteakip (bir sonraki) yılda yasa gereği görev ifa etmesi zaruri olan bağımsız denetçinin seçimine ilişkin gündem maddesini (bir adet gündem maddesini) genel kurulun oyuna sunmuş, bunun haricinde gündemde yer alan toplam 12 (on iki) maddenin müzakere ve oylamalarını ise -Davacı Pay Sahibi’nin erteleme istemi uyarınca- ertelemiştir (Ek-1).
Mamafih Davacı Pay Sahibi, erteleme talebi kabul olunmasına rağmen huzurdaki davada ileri sürmüş olduğu mesnetsiz iddiaların (özetle şahsına hiçbir bilge ve belge verilmediği yönündeki iddiaların) birebir aynılarını ileri sürmek suretiyle huzurdaki davaya konu 24 Mayıs 2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile bir bütün teşkil eden 14 Aralık 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınmış bağımsız denetçi seçimi hakkındaki kararın da iptali talebiyle——-esas sayılı davayı ikame etmiştir. Mezkûr dava derdesttir (Ek-2).
Dosyaların birleştirilmeleri hakkındaki takdir, Sayın Mahkeme’ye aittir.
Ehemmiyetle belirtmek gerekir ki Davacı Pay Sahibi’nin asıl gayesi ne 2019 faaliyet yılı olağan genel kurul evraklarını incelemek, ne de 2019 faaliyet yılına ilişkin yönetim kuruluna somut bir soru yöneltmektir.
Sayın Mahkeme,
(i) Davacı Pay Sahibi’nin, Davalı——- Şirket’te “yönetim kurulu üyesi” ve “pay sahibi” sıfatlarından kaynaklı bilgi alma ve inceleme haklarının ihlal edildikleri iddiaları üzerinden çok yakın zamanda ikame etmiş olduğu ve —— sayılı kesin kararı ile neticelenmiş ticari dava dosyasını (Ek-6);
(ii) Davacı Pay Sahibi’nin defalarca yönetim kurulunu bilinçli usulde kilitlememesi adına üst üste Davalı ——- Şirket’in yönetim kurulu toplantılarına ve de bilgi alma ve inceleme toplantılarına davet edildiğinin tüm resmi belgeleriyle sabit olduğu, lakin Davacı Pay Sahibi’nin bilinçli usulde Davalı ——14 (on dört) ay organsızlığa itmesi karşısında olağanüstü genel kurul çağrı izni istemiyle ikame olunmuş —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin——-sayılı kesin kararı ile neticelenmiş ticari dava dosyasını (Ek-6);
(iii) Nihayet Davacı Pay Sahibi’nin 14 Aralık 2020 tarihli ve 24 Mayıs tarihli -bir bütün teşkil eden- olağan genel kurul toplantıları öncesinde Davalı—–Şirket’e keşide etmiş olduğu,—–
(a) ——. Noterliği’nin 7 Aralık 2020 tarih ve——- yevmiye numaralı,
(b) —— Noterliği’nin 30 Aralık 2020 tarih ve——-yevmiye numaralı,
—– ihtarnameler ile Davalı——Şirket’in, Davacı Pay Sahibi’ne cevaben keşide etmiş olduğu —–
(c) —– Noterliği’nin 10 Aralık 2020 tarih ve —–yevmiye numaralı,
(d) ——. Noterliği’nin 8 Şubat 2021 tarih ve ——–yevmiye numaralı,
——- cevabi ihtarname ve “Türk Ticaret Kanunu madde 420 uyarınca Bilgilendirme ve Cevabi İhtarname” başlıklı belgelerini (Ek-4 ve Ek-5),
——-incelediğinde Davacı Pay Sahibi’nin devasa kapsamda şirket defter, evrak ve bilgisini, -bir Cumhuriyet Savcısı edasıyla ve son derece soyut ve afaki usulde- Davalı——Şirket’ten yaklaşık 2 (iki) yıla yakın süredir talep ettiğini tespit edecektir.
II.II – Davacı Pay Sahibinin İptal Talebine Gerekçe Olarak İleri Sürmüş İddiaları Hakkında İlave İzahatlar :
II.II.I – Davacı Pay Sahibine Noter Marifetiyle Gönderilmiş Olan Genel Kurul Davet Metninin, Genel Kurul Toplantısından En Az 15 (On Beş) Gün Önce Gönderilmesi Gerektiği Yönündeki İddia:
Meri mevzuatımızda 15 (on beş) günlük süre şartı,—— ilan hakkındadır.
Bunun haricinde meri mevzuatımız, pay defterine kayıtlı nama yazılı payların sahiplerine, iadeli taahhütlü mektupla bildirim yükümlülüğü getirmektedir.Mamafih mektup bildirimi herhangi bir süre sınırlamasına tabi değildir. Aksinin kabulü halinde hiçbir anonim şirkette usulüne uygun genel kurul toplantısı tertiplenmesi mümkün olmayacaktır.Kaldı ki gerek 14 Aralık 2020 tarihli, gerekse 24 Mayıs 2021 tarihli genel kurullar, Davalı——-Şirket’in iki pay sahibinin iştirakinde ve de %100 toplantı nisabıyla gerçekleştirilmişlerdir.
Dolayısıyla Davacı Pay Sahibi’nin çağrı ilanları ve tebligatları dolayısıyla uğramış olduğu en ufak bir hak kaybı bulunmamaktadır.
II.II.II – Davalı ——- Şirket’te Yıllardır Kâr Payı Dağıtılmadığı Yönündeki İddia:
Davacı Pay Sahibi’nin bizzat ileri sürmüş olduğu erteleme istemi dolayısıyla iki aşamalı usulde tamamlanmış olan (14 Aralık 2020 tarihli ve 24 Mayıs 2021 tarihli) genel kurullar, Davalı ——Şirket’in 2019 faaliyet yılına ilişkindirler.Bir önceki faaliyet yılını teşkil eden 2018 faaliyet yılı dâhilinde alınmış olup -söz konusu dönemde iki üyeli yönetim kurulunda üye olarak yer alan- Davacı Pay Sahibi’nin kendi imzasını taşıyan 1 Eylül 2018 tarih ——sayılı yönetim kurulu kararı marifetiyle 4.046.000 TL Davalı —– Şirket kaynağı, Davalı ——–. Şirket’ten pay sahiplerine nakdî usulde dağıtılmıştır (Ek-7).
1 Eylül 2018 tarihinde Davalı——-Şirket’in esas sermayesi 20.000.000 TL seviyesindedir.
4.046.000 TL kaynağın 4.000.000 TL’lik kısmı, 1 Ekim 2018 tarihinde tahakkuk ettirilerek pay sahiplerine dağıtılmaya hazır hale dönüştürülmüştür ve 2018 faaliyet yılı sona ermeden evvel Davacı Pay Sahibi’ne toplamda 1.600.000 TL nakdi ödeme yapılmıştır (Ek-7).
(Bu esnada Davalı —— Şirket’in nama yazılı pay senetlerinin zilyetlikleri uyarınca Davalı ——Şirket’te %78,19 pay oranına sahip -dava dışı- çoğunluk pay sahibi ——-, kardeşi konumunu haiz Davacı Pay Sahibi’nin daha önce kendisinden satın almak için icapta bulunduğu 18,19% orandaki paydan kaynaklı hakkını ileri sürmemiştir. Konu hakkında tüm teferruatlı izahatlar ve deliller, —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- sayılı derdest dosyasına mübrezdir).19 Kasım 2018 tarihli Davalı ——- Şirket’in genel kurulu toplantısında ise Davalı Şirket’in esas sermayesi 20.000.000 TL’den 30.000.000 TL’ye yükseltilmiş ve bu esnada Davacı Pay sahibi de dâhil olmak üzere tüm pay sahiplerine bedelsiz pay dağıtılmıştır.İzleyen 2019 faaliyet yılında ise Davalı——-Şirket’in yönetim kurulu, biri yasal zorunluluktan, diğer ise ihtiyatlı olmaktan kaynaklanan iki temel sebep dolayısıyla genel kurula istisnai olarak (bir faaliyet yılı için) kâr payı dağıtılmamasını önermiştir.Sayın Mahkeme’nin malumları olduğu üzere 16 Nisan 2020 tarih ve 7244 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle ihdas olunmuş TTK geçici madde 13 uyarınca sermaye şirketlerinde 30 Eylül 2020 tarihine kadar alınacak kâr dağıtım kararlarına, -yeni (—–) salgınının ekonomik ve sosyal hayata etkilerinin azaltılması amacıyla- sınırlama getirilmiştir. Akabinde ise TTK geçici madde 13/(1), son cümlede öngörülmüş dayanak yetki kuralı ve de 17 Eylül 2020 tarih ve—– sayılı Cumhurbaşkanı Kararı marifetiyle mezkûr kâr dağıtımı sınırlanması, üç ay süreyle uzatılmıştır.Dolayısıyla 2019 faaliyet yılı kârından kâr payı dağıtılmaması, yasal bir zorunluluk ve ihtiyatlılık teşkil etmektedir.Diğer taraftan halihazırda Davalı —— Şirket’in iki pay sahibi arasındaki sermayede sahip oldukları pay oranlarına ilişkin ihtilaf mevcuttur ve mevzubahis ihtilaf, -yukarıda işaret olunduğu üzere- derdest bir davaya da konu olmuştur.Nitekim Davalı ——Şirket, 2020 faaliyet yılının kârından kâr dağıtımı yapmadan evvel, pay sahipleri arasındaki pay oranına ilişkin ihtilafın derdest olduğu—– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— sayılı derdest davasında Sayın——– Asliye Ticaret Mahkemesi’nden konu hakkında görüş veya tedbir talep edecektir.Sonuç olarak Davacı Pay Sahibi’nin Sayın Mahkeme -ve de taraf olduğu diğer tüm davaların adli yargı organları huzurunda- ileri sürmüş olduğu “Davalı ——Şirket’te yıllardır pay sahiplerine tek kuruş ödenmediği” ve benzeri yöndeki tüm iddiaları gerçek dışıdır.2018 faaliyet yılında Davalı ——-Şirket’ten milyonlarca TL nakdi kaynak ve bedelsiz pay iktisap etmiş Davacı Pay Sahibi ile diğer şirket pay sahibine (çoğunluk pay sahibi dava dışı ——–) sadece 2019 faaliyet yılı kârından, meri yasal düzenleme dolayısıyla ve istisnai usulde kar payı dağıtılmamasına -genel kurulda- karar verilmiştir.
II.II.III – Dava Konusu Genel Kurul Toplantısı’nın Taşınmaz Kiralanması veya Satın Alınması Hakkındaki Gündem Maddesine Yapılan İtirazlar Hakkında İzahatlar
Davalı —— Şirket’in merkez adresinin yer aldığı taşınmaz dolayısıyla Davalı ——Şirket, gerek Davacı Pay Sahibine, gerekse diğer pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı konumunu haiz -dava dışı——-halihazırda her ay 20.000 TL (Toplamda 40.000 TL) kira ödemesinde bulunmaktadır.Mamafih Davacı Pay Sahibi, mütemadi usulde kira artış miktarlarına itiraz etmektedir. Keza Davalı——- Şirket, Davacı Pay Sahibi’nden olan alacaklarını kira bedelleriyle takas etmek yönünde beyanlarda bulunduğunda icra takipleri ve davalar ile karşı karşıya kalmaktadır.Keyfiyetin Davalı —— Şirket’in işleyişine olumsuz etkileri dolayısıyla yönetim kurulu, ihtiyatlı usulde konuyu Davalı——- Şirket’in genel kuruluna taşımıştır.Kararlar da genel kurulda çoğunluk oyla kabul olunmuştur. Dolayısıyla Davacı Pay Sahibi’nin şahsi menfaatleri uğruna keyfiyete itiraz etmesi, hukuken himaye edilebilir bir keyfiyet teşkil etmemektedir. Şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan cevap dilekçesinde ileri sürülen savunmalara bağlı olarak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir. Birleştirme talebine konu olan ——Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyasına yazılan müzekkereye verilen 02/11/2021 tarihli cevabı yazıda ayrıntılı ve gerekçeli olarak birleştirmenin uygun olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.Ön inceleme duruşmasının 03/11/2021 tarihli duruşmada oluşturulan ara karar ile birleştirmenin uygun olmadığına dair söz konusu görüş yazısı, o davanın aşaması, davaların konusunun farklı genel kurul kararları olması, yasal zorunluluk bulunmaması, bu konuda taraf vekillerinin duruşmada alınan beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek bu davanın söz konusu ——-Esas sayılı dava ile birleştirilmesine yer olmadığına karar verilerek ön inceleme duruşması yapılarak davanın konusunun 24/05/2021 tarihli ertelenmiş olan olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar olduğu ve 23/08/2021 dava tarihi ile TTK madde 445 düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde davanın üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı belirlenerek söz konusu toplantıda alınan kararların yasa, ana sözleşme ve dürüstlük kuralına uygun olup olmadığı ile buna bağlı olarak iptalin gerekip gerekmediği yönündeki ihtilaf tespit edilerek tahkikata geçilmek suretiyle davanın niteliğine bu konuda taraf vekillerinin duruşmadaki beyanlarına ve dosya kapsamına nazaran tanık dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen rapora karşı davacı vekili tarafından ibraz edilerek yeni bir heyetten rapor alınması talep edilmiş olup, davalı vekili duruşmadaki beyanında rapora bir itirazları olmadığını ifade etmiştir.Davacı vekilinin itirazlarının aydınlatılması için ek rapor temini yoluna gidilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen dosya kapsamına uygun, itirazları tek tek irdeleyip aydınlatır, Mahkememizce de yeterli görülen ek rapor:
”.
BİLİRKİŞİ GÖREVLENDİRME KONUSU :
——-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2022 tarihli celse kararı ile, itirazların aydınlatılması amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Ayrıca aynı karada, şirketin bilahare gerçekleştirilen genel kurul kararlarının da dosyaya sunulduğu ve bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi gerekeceğinden dosyaya eklenmeleri yönünde ara karar oluşturulmuş bulunmaktadır. Bu ara karar gereğince dosyaya sıınulu bulunan sonraki tarihlerde gerçekleştirilen toplantılara ilişkin tutanaklar da aşağıda ayrıca değerlendirilmiştir.
KÖK RAPOR
Sayın Mahkemenize bunulan 18.04.2022 tarihli kök raporumuzda,
Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak beraber, İncelenmesi istenen hususlarda yapılan inceleme tespit ve değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki görüş ve kanaatler oluşmuştur.
1.Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu,
2.Şirketin 24.05.2021 tarihinde alınan 2019 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığıSonucuna varılmış olup, görevlendirme kapsamında olmak üzere itirazlar değerlendirilecek ve cevaplanmaya çalışılacaktır.
İTİRAZLAR
Davacı dilekçesinde belirtilen itirazların ayrı başlıklar halinde sunulması gerektiği düşünülerek, itirazlar aşağıda belirtilmiştir:
• Çağrının süresinde gerçekleşmemiş olmasına ve bilirkişi raporunda bu hususun tespit edilmesine rağmen iptal sebebi olarak görülmediği,Davalı şirketin toplanan 14.12.2020 tarihli genel kurulda görüşülmesinin ertelenmesini istediği hususların dava konusu 24.05.2021 tarihli genel kurulda görüşüldüğü, davacıya bilgi verilmesi gereken hususlarda bilgi verilmediği ve kötüniyetli olarak karara bağlandığı, bu hususun dahi 24.05.2021 tarihli genel kurul kararının iptalini gerektirdiği,
•Bilgi alma hakkına yönelik olarak 07.12.2020 tarihli ve ——yevmiye nolu ihtarname dışında genel kurul tutanaklarına yansıyan beyanları olduğu, belirtilen talep yerine getirilmeden genel kurulda karar alınmasının alınan kararların sıhhatini etkileyeceği,
•Toplantının 2 ve 3 nolu gündem maddelerine yönelik olmak üzere gerekli bilgilerin verilmeden bu gündem maddelerinin görüşülebilmesi mümkün olmadığından müzakere edilmelerinin ve karara bağlanmalarının da mümkün olmadığı, bilirkişi raporunda bu hususun hatalı değerlendirildiği,
•Gündemin fınansal tablolara yönelik bölümünde muhalefet şerhi bulunmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğu, oysa muhalefet şerhlerini içerir davacı imzalı dilekçede fınansal tablolara ilişkin dava haklarının saklı tutulduğu ve faaliyet raporuna da itiraz edildiğinin bildirildiği, buna rağmen muhalefet şerhinin sunulmadığı yönündeki değerlendirmenin doğru olmadığı,
•İbraya ilişkin karara yönelik olarak muhalefet şerhinin bulunmadığı yönündeki tespitin doğru olmadığı,
•Kar dağıtımına ilişkin olmak üzere uzun yıllardın kar dağıtımı yapılmadığı yönünde iddia bulunmadığı, karın Pandemi sebebiyle dağıtılmaması yönündeki kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğu,
•10 ve 11. Gündem maddelerinde yer alan yetki vermeye yönelik işlemlerin istişari nitelik taşıdığı ve icrai olmaması sebebiyle iptal edilebilir kararlar olmadıkları yönündeki bilirkişi değerlendirmesinin doğru olmadığı beyan edilmiştir.
DOSYAYA SUNULU BULUNAN SONRAKİ GENEL KURUL TOPLANTILARINA İLİŞKİN TUTANAKLAR
Dosyaya sunulmuş bulunan sonraki tarihli genel kurul tutanakları incelendiğinde;
•19.11.2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı İncelendiğinde;Söz konusu toplantının % 100 toplantı nisabı ile icra edildiği, toplantıya bakanlık temsilcisinin katıldığı, davacı pay sahibi tarafından TTK md. 420 hükniü gereği erteleme talebinde bulunduğu, bağımsız denetçi seçimine ilişkin gündem maddesi dışındaki maddelerin görüşülmesinin ertelendiği, bu maddenin görüşülmesi sırasında davacının muhalefet şerhi içerir dilekçe verdiği ve bu dilekçesinin tutanağa eklendiği belirtilmektedir.
•29.12.2021 tarihli genel kurul19.11.2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının ertelenmesi üzerine gerçekleştirildiği anlaşılan 29.12.2021 tarihli genel kurul toplantısında, gündem maddelerinin görüşüldüğü, yapılan oylamalarda fınansal tabloların oy çokluğu ile onandığı, yönetim kurulu üyesinin ibra edilmediği, denetçinin oyçokluğu ile ibra edildiği, 6. Maddede kar dağıtımı kararının oybirliği alındığı, yönetim kurulu üyelerine mali hak ödenmemesi yönündeki kararın oybirliği ile alındığı, şirketin ihtiyaçlarına yönelik alım yapma ve ——- yetkisi konusunda oyçokluğu ile karar verildiği görülmektedir. Toplantı ayrıca/bakanlık temsütisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir.
DEĞERLENDİRME
İtirazlara yönelik değerlendirildiğinde, her bir itiraz için ayrı başlıklar altında değerlendirme yapılmasının uygun olacağı benimsenmiştir.Çağrının Usulüne Aykırı Olması Hakkında İtirazlarKök raporda da belirtildiği üzere çağrının süresine ilişkin kurallara uyulmamış olmasına rağmen davacının toplantıya katılmış olmasının kararların doğrudan iptalini gerektirecek bir husus olmadığı, kararların iptali için ayrıca bunların kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık şartının da aranması gerektiği belirtilmiştir. Bu yönde takdir yetkisinin Sayın Mahkemeye ait olduğu belirtilmelidir.
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kullanılmasına İzin Verilmediği
Davacının itirazlarının ve dava dilekçesinde ortaya konan hususların önemli bir kısmı, bilgi alma hakkının kullanılamadığına ilişkindir. Bilgi alma ve inceleme haklarına yönelik olmak üzere yeni düzenleme ile pay sahibinin haklarını koruyucu düzenlemeler getirilmiş bulunmaktadır. Bu kapsamda TTK md. 437 vd. hükümlerinde bilgi alma ve inceleme hakkı ihlal edilen pay sahibinin imkanları ortaya konulmaktadır. Somut olayda davacı bilgi alma ve inceleme haklarının usulüne uygun kullanılamamış olması sebebiyle alınan kararların iptal edilebilir nitelik taşıdığı iddiasındadır.Kanuni düzenleme bilgi alma ve inceleme hakkı bakımından birden fazla imkanı ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu kapsamda fınansal raporların incelemeye sunulması, genel kurulda talepte bulunulması, genel kurul kabul etmez İse mahkemeye başvurulması suretiyle hakkın kullanılması, özel denetçi atanmasının istenmesi gibi hususlar bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu hususlarda davacının başvurabileceği hukuki yollar da 437 ve 438 hükümlerinde ortaya konulmuştur. Ancak bu düzenlemelerde bilgi alma hakkının usulüne uygun kullanılmamış olması halinde tanınan haklar İle genel kurul kararının iptali arasındaki bağlantı, özellikle bilgi alma hakkını ihlal eden genel kurul kararlarına yönelik olarak ortaya çıkabilir. Diğer bir ifadeyle genel kurul tarafından bilgi alma hakkını ihlal eden kararın varlığı halinde, bu kararın iptali ve hatta aykırılığın niteliğine göre butlanından (TTK md. 447) bahsedilebilir.Somut olayda alınan kararlar, davacının bilgi alma ve inceleme hakkını sınırlayan veya kısıtlayan bir nitelik göstermemektedir. Davacı bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamadığı gerekçesi ile alınan genel kurul kararlarının geçersizliğini iddia etmektedir. Bu husus ise
Muhalefet Şerhi Bulunmadığından Dava Şartı Oluşmadığına
Davacı vekili tarafından verilen dilekçede muhalefet şerhine yönelik olarak bilirkişi raporunda yer alan hususların açıkça gerçek durumu yansıtmadığı belirtilmektedir. Bu açıdan kök raporda iki karar bakımından muhalefet şerhinin bulunmadığı belirtilmiştir.
•Gündemin 4. Maddesinde yer alan fınansal tablokfın görüşülmesine ilişkin gündem maddesi, f y
•Gündemin 5. Maddesinde yer alan ibraya ilişkin karar.Bu açıdan genel kurul tutanağında açık bir biçimde muhalefet ve muhalefet şerhi bilgisi bulunmadığı, Sayın Mahkemeye sunulan kök raporda ortaya konulmuştur. Davacının iddiası, söz konusu tutanağa ekli olduğu belirtilen ve davacının imzasını taşıyan belgedir. BU açıdan muhalefet şerhinin peşin olarak verilmesi ve bilahare muhalefet şeri içerir dilekçe verilmesinin aynı ayrı incelenmesi gerekmektedir.Eğer söz konusu dilekçe toplantının başında verilmişse, Yargı karaları ile genel kurul kararlarına peşinen muhalefet etmenin dava açma bakımından yeterli olmadığı vurgulanmaktadır. Söz konusu toplantı sonrasında verilmesi bakımından da, bunun ne şekilde yapılacağı konusunda ikincil mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Aşağıda belirtilen hüküm bu açıdan önemlidir:
Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları île Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik m. 26, f. 4
“Toplantıda alınan kararlara muhalif kalarak, muhalefet şerhi yazmak isteyenlerin şerhleri tutanağa yazılır veya yazılı olarak verilen muhalefet şerhleri tutanağa eklenir. Tutanağa şerh koyan pay sahibinin adı ve soyadı yazılarak, muhalefet şerhinin ekli olduğu belirtilir, Tutanağa eklenen muhalefet şerhi de toplantı başkanı ve Bakanlık temsilcisi bulunan toplantılarda Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır
Somut olayda genel kurul tutanında muhalefet şerhi konulduğuna ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. Diğer taraftan davacı tarafından sunulan dilekçe altında toplantı başkanı ve bakanlık temsilcisi tarafından da imzalanmış değildir. Bu haliyle söz konusu düzenlemelere uygun bir biçimde muhalefet şerhinin sunulduğu sonucuna varılması mümkün görünmemektedir.Belirtilen sebeplerle dava şartının oluşmadığı sonucuna varılmış olup, takdiri Sayın Mahkemenindir.
Diğer taraftan söz konusu iki karar bakımından kök raporda da belirtildiği üzere, davacının gerek fınansal tabloların görüşülmesine, gerek denetçinin ibrasına yönelik olmak üzere kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılık yönünde spesifik bir iddiasının bulunmadığı, dava dilekçesinin temelinin bilgi alma ve inceleme haklarından yararlanamadığına ilişkin bulunduğu, belirtilen hakların kullanılmasının yukarıda belirtildiği gibi, TTK md. 437 vd hükümlerinde düzenlendiği ve bu düzenlemede alınan kararlara ve eylemlere karşı özel başvuru yöntemleri öngörüldüğü belirtilmelidir. Somut olayda bilgi alma hakkının kullanılmamış veya kullanılamamış olmasının alınan genel kurul kararlarının iptali bakımından tek başına gerekçe oluşturup oluşturmayacağı, Sayın Mahkemenin takdirindedir.
Kar Dağıtımına Yönelik Olmak Üzere
Sayın Mahkemenize verilen kök raporda, alınan karar sonrasında (bir yıl sonra) kar dağıtımı kararı alındığı, önceki yıllarda bir kısım kar dağıtıldığı, bir kısım dağıtılmayan karın sermayeye eklenmesi yönünde karar verildiği belirtilerek, davacının talebi ile kar dağıtılmaması yönündeki kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğunutrdeğerlendirilmeyeceği belirtilmiştir. Bu konuda dosyaya sunulu bulunan 01.09.2018 tarihli yönetim kurulu kararında davacının da imzası bulunmakta olup, 7143 Sayılı K^anun ile ortaya/çıkan stok artırımı hükümlerinden kaynaklanan 4.046.000 TL miktarlı fonun pay sahipbnne dağıtımına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus uzun süredir şirket karından yararlanılamadığı yönündeki iddia ile uyumlu kabul edilmemiştir. Bu hususta takdir Sayın Mahkemeye aittir.

Yönetim Kuruluna Yetki Veren Karar Yönünden
Kök raporda ortaya konulan yönetim kurulunun yetkisinde bulunan hususlarda verilen kararların uygulanabilir nitelik taşımadığı hususu, şirketin önemli miktarda malvarlığının TTK md. 408 gereği genel kuruluna ihtiyaç duyması dışında açıktır. Diğer bir ifadeyle genel kuruldan belirtilen satın alma ve kiralama konularında yetki alınmış olması, yönetim kurulunun asli yetkili olduğu hususunda farklı düşünmeyi gerektirmediği gibi, yönetim kurulunun sorumluluk doğran işlemlerinden dolayı sorumluluğunu kaldırıcı bir nitelik de taşımayacaktır. Dolayısıyla söz konusu kararların icra edilebilir nitelikte olmadığı tekrar vurgulanmalıdır.
SONUÇ
Kök raporda ortaya konan görüşlerde bir değişiklik bulunmadığı yönünde görüşlerimizi Saygılarımızla arz ederiz.12.12.2022”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile aynı itirazlar tekrar edilerek yeni bir heyetten rapor alınması talebi de tekrar edilmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında önceki beyanlarını tekrar ederek davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması talebinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu ifade etmiştir.
Temin edilen rapor ve kök raporu teyit eden ek rapor davanın aydınlanması yönünden yeterli görüldüğünden itirazların mahiyeti, davalı vekilinin beyanı ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ek rapora itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığına karar verilerek tahkikat bitirilmiştir.
Sonuç olarak ticaret sicil kayıtlarına, dava konusu toplantıya ilişkin tutanağa, hazirun listesine, temin edilen dosya kapsamına uygun ve Mahkememizce de yeterli görülen rapor ve kök raporu teyit eden ek rapora, davacının toplantıya katılmış olmasına, dava dilekçesinde ileri sürülen genel mahiyetteki sebeplere, bu sebepler yönünden de iddiaların sübuta ermemiş olmasına, cevap dilekçesinde ileri sürülen savunmalara, esasen usulüne uygun ve tartışmasız muhalefet şerhinin de söz konusu olmamasına, bilirkişi heyetinin isabetli görülüp iştirak edilen kanaatine ve tüm dosya kapsamına nazaran yasa, ana sözleşme ve dürüstlük kuralına aykırılık bulunmadığı ; iptali gerektirir somut ve geçerli bir sebebin sübuta ermediği kanaatine varıldığından sübut bulmayan davanın reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki karar verilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Maktu karar harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik 121 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
5- Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.