Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2022/478 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/50
KARAR NO: 2022/478
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe taraflar arasında düzenlenen——- tarihli ve—–sözleşmeler gereğince davalı şirkete ait —– hizmetlerinin davacı tarafça sağlanmasının üslenildiği, davacı şirketin sözleşmesel edimlerini yerine getirerek buna ilişkin faturaları davalı şirkete teslim edildiği halde dava dilekçesinde dökümü yapılan — adet faturaya ilişkin ödeme yapılmadığı, sözlü ve yazılı bildirimlere rağmen yanıt alınamadığı, bunun üzerine —- yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek ihtarname tarihi itibari ile son ödeme tarihi geçen toplam – adet faturanın ödenmemiş bakiye tutarının işlemiş temerrüt faizi ile birlikte ödenmesi talep edildiği ve ihtarnamenin —– tarihinde tebliğ edildiği halde davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı; bunun üzerine her iki sözleşmede yer alan ——– tarihinde tebliğ edilen ve —— tebliğ edilen ihtarnameler ile her iki sözleşmenin de derhal hüküm ifade etmek üzere ayrı ayrı fesih edildiği ve devamında ödenmeyen tüm hizmet bedeli faturalarının tahsili amacıyla —esas sayılı icra dosyası üzerinden işlemiş faizi ile birlikte toplam —– tutar yönünden takibe geçildiği itiraz üzerine arabuluculuğa başvurulduğu ve anlaşmaya varılamadığı, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Cevap dilekçesinde davalı tarafın sözleşme süresince sözleşme hükümlerine uygun olarak yapması gereken tüm ödemeleri yaptığı halde davacı tarafın ——- düzenlemeye aykırı olarak fazla mesai ve bayram ücreti faturaları kestiği, davacının eksik personelle hizmet verdiği ve personelini tamamlamak yerine davalıya fazla mesai faturası kestiği, davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi bu aykırılığın bedelini de davalıya fatura ettiği, bu hususların düzeltilmesi ve fazla kesilen fatura miktarlarının tespiti ile tespit edilen rakamın davalıya iadesi için davacı ile görüşmeler yapıldığı, bu görüşmeler devam ederken Covid-19 pandemisi ortaya çıkınca —-kapanması nedeni ile davalının kira geliri elde edemediği bir dönemde kötü niyetli olarak sözleşmelerin feshinin ihbar edildiği, davacının böyle bir davayı açmaya hakkının olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiye bağlı olarak ve faturalara dayalı itirazın iptali davasına ilişkindir.
İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağına göre——- tarihinde yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığı ve anlaşma sağlanamadığına dair —— tarihli son tutanak düzenlendiği, arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.
Celp edilip incelenen söz konusu — sayılı icra dosyası üzerinden işlem gören takibin taraflar arasında görülen takip olduğu,———– tarihinde başlatılan takibe süresinde yapılan itirazla takibin durmuş olduğu belirlenmiştir.
Ön inceleme duruşması yapılarak tahkikata geçilmiş olup, deliller toplandıktan sonra temin edilen bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda tarafların defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapılmış olduğu, davacı tarafın cari hesap ekstresine göre davalıdan —- alacaklı göründüğü; davalı tarafın cari hesap ekstresine göre ise davalının davacıya — borçlu göründüğü, bu ekstreler arasındaki farkın— olduğu; dökümü raporda belirtilen şekilde takibe ve davaya konu — adet belge karşılığında —— fatura düzenlendiği, buna karşılık ise davalı firmadan —- kısmi ödeme alındığı, bu kısmi ödeme düşüldüğünde kalan asıla alacak tutarının icra takibinde ileri sürüldüğü gibi — olduğu; tarafları—– bildirimlerine ilişkin — belgenin birbirine uyumlu olduğu ve buna göre —– hizmet alımı/satımı bildiriminde bulunulmuş olduğu; taraflar arasında ——- niteliğinde hizmet sözleşmesi söz konusu olduğu, dava konusu faturaların davalıya teslim edildiği ve davalı tarafından defterlerine işlenmek suretiyle kabul edilmiş olduğunun anlaşıldığı ancak raporda dökümü yapılan bazı faturalara konu kalemlerin —— anlamında mal ve hizmet niteliğinde bulunmayan hususlara ilişkin olup, davacının çalışanlarına ödediği rakamları davalıya yansıtması niteliğinde olduğu ve taraflar arasındaki —- hükmünde yer alan düzenlemesi ile uyumlu görülmediği, takdir mahkemeye ait olmak üzere söz konusu faturaların bir mal ve hizmete yönelik olmaması ve——kararı ışığında bu faturaların davalı defterlerine işlenmiş olmasına bir sonuç bağlanmaması gerektiği kanaati ile birlikte ihtimali hesap ve değerlendirme yapılarak buna göre sonuçta anılan fatura kalemlerine itiraz edilmediği ve defterlere kaydedilmesine sonuç bağlanması ihtimali yönünden davacının davalıdan —- alacaklı olduğu; anılan fatura kalemlerine itiraz edilmediği ve defterlere kaydedilmesine sonuç bağlanmaması ihtimaline göre ise çalışanlara ödenen rakamlara ilişkin söz konusu fatura bedellerinin toplamı olan — düşüldükten sonra davacının davalıdan—- alacaklı olduğu; takibe dayanak — yönelik olmak üzere keşide edilen —– tarihinde tebliğ edildiği, —maddesinde ön görülen — günlük süreye bağlı olarak — tarihinde sürenin dolduğu ve fakat takip talebine esas alınan tarihin —-olması nedeni ile bu tarihe göre işlemiş faiz hesaplamasının yapıldığı, ihtarnamede yer almayan faturalar yönünden temerrüdün takip tarihi itibari ile gerçekleştiği açıklanmak suretiyle sonuçta birinci ihtimale göre bulunan asıl alacağın işlemiş faiz miktarının —— ve ikinci ihtimale göre bulunana asıl alacağın işlemiş faiz miktarının ise —- olduğu ihtimali olarak hesaplanıp açıklanmak suretiyle kanaat belirtilmiştir.
Taraf vekilleri rapora karşı dilekçeler sunmuşlardır.
Sonrasında davacı vekili tarafından ibraz edilen —– tarihli dilekçe ile dilekçede belirtilen sebeplerle ihtiyati haciz talebinde bulunulması üzerine söz konusu —– tarihli ihtiyati haciz talebi yönünden dosya ele alınarak icra dosyası, dayanak faturalar, temin edilen söz konusu bilirkişi raporu, rapordaki ihtimali hesap ve değerlendirmeler, rapora karşı sunulan dilekçeler ve davalı vekilinin itirazları, cari hesap ekstreleri, taraflar arasındaki ihtilafsız sözleşmeler, İİK. Madde 257 düzenlemesi, dayanılan belgeler, yakın ispata ilişkin kurallar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, —ve bunun işlemiş faiz miktarı — olmak üzere toplam —- yönünden ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu miktar yönünden istemin yerinde olduğu sonucuna varıldığından söz konusu—–üzerinden takdiren —— teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne ilişkin olmak üzere —– tarihinde karar verilmiş olup ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine bu itiraz yönünden tayin edilen duruşmada taraf vekilleri dinlendikten sonra ——- tarihinde verilen ara karar ile ihtiyati hacze itirazların reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından rapora karşı dilekçe sunularak rapordaki sonuç kısmında yer alan ——ihtimaline göre karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile rapora itiraz edilerek geçmiş faturaların incelenmesi, tanıkların dinlenmesi ve ek rapor alınması talep edilmiş ise de davanın niteliğine ve dosya kapsamına nazaran tanık dinlenmesine yer olmadığına ve itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığına karar verilip duruşmada hazır olan vekilin tahkikatın tümü hakkında beyanı sorulduktan sonra tahkikat tamamlanarak sözlü yargılama hüküm duruşmasına geçilip yargılama bitirilmiştir.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
…TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi—— yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz—— Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
A İTİRAZIN İPTALİ :
Madde 67 – ——
—–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
—- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —-yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
—–
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
——Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 18/A- ——-
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre —bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. —–bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere —- bütçesinden karşılanır.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Sonuç olarak celp edilip incelenen icra dosyası, dayanak faturalar, cari hesap ekstereleri, taraflar arasındaki ihtilafsız sözleşmeler; dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmasına elverişli olup Mahkememizce de dosya kapsamına uygun ve yeterli görülen rapor; rapora itirazların yerinde görülmemesi, yukarıya aktarılan ilgili yasal düzenlemeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın söz konusu raporun sonuç kısmındaki —- ihtimali çerçevesinde davanın kısmen sübuta erdiği, bilirkişi heyetinin bu ihtimali tercihe ilişkin kanaatinin isabetli olduğu ve buna göre takibe konu asıl alacak miktarının —– işlemiş faiz miktarının —— olmak üzere toplam —- olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı adı altında talep ettiği icra tazminatı yönünden yukarıya aynen alınan İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmü, bu konuda yerleşen yargısal uygulama, davanın niteliği, davalının takibe itirazının haksız çıkması, kabule konu asıl alacak yönünden alacağın davalı tarafça hesaplanabilir-bilinebilir olması nedeni ile likit ve belirli olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı aleyhine icra tazminat şartlarının somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığından kabule konu asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra tazminatına da karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup, bu konuda yasal düzenleme ve yerleşen yargısal uygulamaya bağlı olarak kabule konu asıl alacak miktarı olan — %20 oranına tekabül eden —- icra tazminatına da hükmolunmuştur.
Son olarak belirtmek gerekir ki harç yönünden kabule konu toplam alacak —– üzerinden işlem yapılmış ve avukatlık ücreti hesabı yönünden de harca esas alınan bu bedel gözetilmiş olup; davanın niteliğine karşılık gelen 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, derkenar yazısı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken— peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu derkenara bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuştur.
Kabule konu toplam miktar — olup, redde konu miktar ise — olduğundan aşağıdaki hesaplamalarda bu miktarlar dikkate alınmıştır.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile;
—-sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibin — işlemiş faiz kalemleri üzerinden ve takip tarihinden sonra işletilecek faizin asıl alacak miktarı üzerinden işletilmek suretiyle takibin yürütülmesine; itirazın belirtilen çerçevede iptaline ve takibin belirtilen şekilde devamına,
2-Kabule konu asıl alacak miktarı üzerinden %20 icra tazminatı —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Gerekçede açıklanan matrah üzerinden hesaplanan —– nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan — peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu —- toplamını oluşturan ‬— mahsubu ile EKSİK 51.970,72 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak ——–tarafından yapılan ve ——– Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL zaruri giderin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından İcra veznesine yatırılan söz konusu peşin harç da dahil olmak üzere Mahkeme veznesine yatırılan harçlarla birlikte toplam 18.683,23 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından harç dışında yapılan toplam 2.505,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 2.380,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; geri kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
9-Davacı vekili için kabule konu toplam değer üzerinden tarife gereğince hesap ve takdir edilen 68.717,00 TL nispi avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı vekili için gerekçede açıklanan redde konu değer üzerinden tarife gereğince hesap ve takdir edilen 8.176,00 TL nispi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2022