Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/496 E. 2023/368 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/496 Esas
KARAR NO: 2023/368
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/08/2021
KARAR TARİHİ: 23/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete ait —– ve ——plakalı araçların 07.03.2017-25.01.2019 tarihleri arasında —— Tünelinden ücret ödemeksizin geçişler gerçekleştirdiğini ve bu nedenle ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça soyut ve gerekçesiz şekilde borca itiraz edildiğini beyan ederek davanın kabulüne, davalı tarafın —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirkete ait ve ihlalli geçiş yapan —– ve —– plakalı araçların, —— için adet, —– için adet ihlalli geçişin olduğunun görüldüğü, her iki araçta —– barkodu bulunduğunu, bu barkodların içerisinde yeterli miktarda para bulunan banka hesabına bağlı olduğu, bu araçların —— Tüneli dışında diğer otoyolları da kullandığı ve bunların hiç birinde ihlalli geçiş olayı ile karşılaşılmadığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete bu ihlalli geçişler ile ilgili bir bildirimde bulunulmadığı, 4 yıl sonra icra takibine başlandığı beyanla davacı tarafça tam bir kötü niyet tahtında ikame edilen işbu haksız, hukuksuz ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli olarak itirazın iptali davası ikame eden davacı tarafın takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller:
Tarafların ticaret sicil kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Davacı şirkete yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Elektrik elektronik mühendisi/bilişim sistemleri uzmanı bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava tünel geçiş ihlali alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi,——-sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, davacı taraf davalıya ait —— ve —— plakalı araçlar ile kendi işletmelerinde olan —— Tünelinden ihlalli geçişler yaptığını, bu nedenle 1.181,00 TL’nin tahsili için takip başlattıklarını beyan etmiş olup davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Dosyada, ön inceleme aşamasında davacının ihtiyati haciz talebi ara kararla değerlendirilmiştir.Anayasa Mahkemesi’nin 18.01.2018 tarih, —— ve —— sayılı kararında:”…işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında itiraz konusu kural kapsamında gerçekleşen eylem kanun koyucu tarafından kabahat olarak nitelendirilmemiş ve bu eylem dolayısıyla öngörülen ve doğrudan geçiş ücreti ile irtibatlandırılan on katı tutarındaki cezanın da idari para cezası olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir…””… Karayolları Genel Müdürlüğünün işletimindeki otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayolları ile 4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde özel hukuk hükümlerine tabi şirketlerin işletimindeki otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarının yapım ve işletme usul ve esaslarındaki farklılıklar dikkate alındığında, itiraz konusu kural kapsamında ücret ödenmeden geçiş yapılması şeklinde gerçekleşen eylemin kabahat olarak nitelendirilmesi ve bu sebeple ödenecek cezanın da kolluk faaliyeti içinde yer alan idari nitelikte bir yaptırım olarak kabul edilmesi mümkün değildir…” “…işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü —— bir niteliğe sahip olduğu anlaşılmaktadır…” belirtilmiştir.Dosya, elektrik elektronik mühendisi/bilişim sistemleri uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, 11.03.2023 tarihli rapora göre —– ve —– plakalı araçların geçiş bilgilerinin olduğu, herhangi bir —— hareketinin bulunmadığı, ihlalli geçişlere dair herhangi bir ödeme belgesinin bulunmadığı, 15 gün içinde ödemenin yapılmamasına bağlı olarak uygulanan cezanın kanuna uygun olduğu, 11 adet ihlalli geçişten kaynaklı 236,20 TL geçiş ücreti ve 944,80 TL ceza bedeli olmak üzere toplam 1.181,00 TL’den davalının sorumlu olduğunu beyan ettiği görülmüştür.Dosyaya sunulan geçiş kayıtları, müzekkere cevapları ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalıya ait —– ve —— plakalı araçların çeşitli tarihlerde toplam 11 kez ihlalli geçiş yaptığı, davacının geçiş bedeli ve 4 katı tutarında ceza bedelini isteme hakkını haiz olduğu, sunulan bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davalı tarafça, mülkiyet hakkının ihlali olduğundan bahisle cevap dilekçesinde beyanda bulunulmuş ise de, beyanda atıf yapılan —- kararının idari para cezasına ilişkin bir karar olduğu, az yukarıda değinilen —— içtihadı ışığında, davacı tarafın alacağının özel hukuk alacağı olduğu, sağlanan hizmete yönelik ücret talebinin, idari para cezası kapsamına girmediğinden mülkiyet hakkının ihlali sonucunu da doğurmayacağı tespitiyle beraber, davacının haklı talebinin kabulüne, ——- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline asıl alacak 1.181,00 TL üzerinden takibin devamına, 3095 sayılı yasaya göre tarafların ticari şirket olduğu dikkate alınarak faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari faiz talep edilebilmesinin mümkün olması sebebiyle alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz ve faizin KDV’si uygulanmasına (takip talebindeki taleple bağlı kalınarak) karar vermek gerekmiştir.Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 1.181,00 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —— sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak 1.181,00 TL üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz ve faizin KDV’si uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 1.181,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 236,20 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 61,45 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.120,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.181,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.E-duruşmaya son verildi.23/05/2023