Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/489 E. 2023/456 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/489
KARAR NO: 2023/456
DAVA: Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ: 12/08/2021
KARAR TARİHİ: 14/06/2023

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından tedbir talepli olarak verilen dava dilekçesi ile davalılar … ile … ünvanlı davalı şirket aleyhine açılan ve dilekçede ileri sürülen sebeplerle davalı şirketin TTK. madde 636/3 uyarınca feshine karar verilmesi ve davalı şirkete ait mallarla ilgili olarak TTK. madde 636/4 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalı … yönünden dava şartı irdelemesinin de yapıldığı ve tedbir talebinin karara bağlandığı 03/11/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı … hakkındaki dava tefrik edilerek Mahkememizin —— Esasına tevzi edilen dava hakkında —– Karar sayılı kararla bu davalı yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğuna bağlı olarak dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Eldeki —– Esas sayılı dava başlıkta belirtilen söz konusu davalı şirket yönünden şirketin feshi davası olarak görülmekte olup bu dava yönünden dava dilekçesinde ileri sürülen tedbir talebi yönünden söz konusu ön inceleme duruşmasında duruşmaya katılan davacı vekilinin beyanı da alındıktan sonra yerinde görülmeyen tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup bu ara karara karşı istinaf yoluna gidilmemiştir.Davalıya gerçekleşen şartlara bağlı olarak TK. madde 35′ e göre tebligat yapıldığı halde gelen olmamış ve cevap verilmemiştir. Örneği celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre yapılan irdelemede davalı şirketin adresinin yukarıda karar başlığında belirtildiği gibi ve Mahkememizin yargı alanı içinde olduğu; davacı ile … olmak üzere iki ortaktan müteşekkil olduğu, … münferiden temsile yetkili olduğu, ortakların eşit paylı oldukları belirlenmiş olup UYAP’ tan yapılan sorgulamaya göre de şirket adına kayıtlı araç ve taşınmaz kaydının bulunmadığı anlaşılmış olup bu konuda ilgili tensip ara kararı ile davacı vekiline verilen süreye rağmen davacı vekili tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.Deliller toplandıktan sonra davacı vekili tarafından 26/12/2022 tarihli dilekçe ile yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de bu konuda oluşturulan 28/12/2022 tarihli ara kararda belirtilen gerekçelere bağlı olarak tekrar edilen tedbir talebinin yeniden reddine karar verilmiştir.Deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiş olup bilirkişi tarafından düzenlenen ön rapor doğrultusunda vergi dairesine müzekkere yazılarak davalı şirketin vergi dosyasının tamamının örneğinin temini sağlanarak davalı şirketin münferiden temsile yetkilisi dava dışı … evde çalışma düzenine geçilmiş olması nedeni ile bilirkişinin şirket adresinde defterleri inceleyemediğini öğrendiğini belirtir ve defter ibrazı için ek süre talebini içerir dilekçe de gözetilerek buna göre davalı defterlerinin incelenmesini mümkün kılacak ara kararlar oluşturulduktan sonra nihai rapor temini yoluna gidilmiş olup, bilirkişi tarafından dava defterleri de incelendikten sonra düzenlenen 11/12/2022 tarihli nihai raporun gerekli-yeterli kısımları:
”…
5.) S O N U Ç : Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile vergi dairesinden gele kurumlar vergisi beyannameleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle,
Sayın Mahkemenin kabulü halinde; 1. Sayın mahkeme 29.06.2022 tarihli celsesinde, ‘’Zapta geçen dilekçe ve dosya kapsamı gözetilerek davalı şirket temsilcisi … güncel mernis adresine bu tutanak örneği eklenmek suretiyle meşruatlı davetiye çıkarılarak tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde defterlerin ibraz edilmesinin, aksi halde defter ibrazından kaçınılmış sayılarak dosya kapsamı ve —– Vergi Dairesine yazılacak müzekkere cevabı ileyetinilerek temin edilecek nihai raporla yetinileceğine ilişkin kesin süre sonuçlarının
ihtarına’’ karar verilmiştir. Sayın mahkemenin duruşma zaptı, —– tebliğ edilmiştir. Davalı … —— tarafından diğer davalı —— Şti.nin ticari defterleri Sayın Mahkemeye ibraz edilmediğinden, davalı defter incelemesi yapılamamıştır.2. —— Vergi Dairesi tarafından 19.07.2022 tarihli yazı cevabı ekinde gönderilen, davalı şirketin 2019, 2020 ve 2021 yılları Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin incelemesinde; Davalı Şirketin net aktiflerin 2019 yılında pozitif (+) 333.023,04 TL, 2020 yılında pozitif (+) 1.783,414,38 TL, 2021 yılında (+) 1.776.088,24 TL olarak, sermayenin özkaynaklar içerisindeki payını koruduğu şirketin borca batak durumda olmadığı görülmektedir. Davalı şirkettin 2019, 2020 ve 2021 yılları bilançosunda dönem varlıklar içerisinde yer alan kasa hesabının sırasıyla, 659.232,48 TL, 628.668,48 TL, 628.668,48 TL olduğu görülmektedir. Kasada yüksek tutarlarda para tutmasında, davalı şirketin iktisadi ve ticari icaplara uymadığını göstermekle, takdir sayın mahkemenindir. Davalı şirkettin 2019, 2020 ve 2021 yılları bilançosunda dönem varlıklar içerisinde yer alan Ortaklardan Alacak Hesabı sırasıyla, 1.218.811,33 TL, 1.218.811,33 TL ve 1.218.811,33 TL olarak görülmektedir. 131. Ortaklardan Alacaklar Hesabının da yer alan tutar ortağın işletmeye borçlu olması anlamını taşımaktadır. Özellikle sermaye şirketlerinde, şirket ortağının şirkete borçlu durumda bulunması, şirketin fonlarının daha başka bir anlatımla şirket sermayesinin ortak tarafından kullanılmış olması anlamını taşır. Davalı şirketin ticari defterleri incelenemediğinde, hangi ortağın şirkete borçlu olduğu tespit edilememekte olup, takdir sayın mahkemenindir. Davalı şirkettin 2019, 2020 ve 2021 yılları bilançosunda Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar içerisinde yer alan Alınan Sipariş Avansları sırasıyla 1.810.138,73 TL, 1.806.034,79 TL ve 1.806.034,79 TL olarak görülmektedir. Alınan sipariş avansları, işletme satışlarına ilişkin olarak mal veya hizmet tesliminden önce alınan bir ön tahsilat niteliği taşır. Alınan avanslar işletme için bir borç niteliğindedir. Buna göre, davalı şirket tarafından 2019, 2020 ve 2021 yıllarında üçüncü kişilerden alınan avanslar yani paralar karşılığında üçüncü kişilere satışların gerçekleştirilmediği görülmektedir. Davalı şirkettin 2019, 2020 ve 2021 yılları bilançosunda Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar içeririnde yer alan Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler sırasıyla 626.352,25 TL, 965.938,72 TL ve 965.938,72 TL olarak görülmektedir. Buna göre davalı şirket adına tahakkuk eden vergi, resim, harç, kesinti, sigorta primlerini işletme sorumlu veya mükellef sıfatıyla ödenmediği, görülmektedir .Görüş ve kanaati ile tarafımdan düzenlenen işbu raporu Sayın Mahkemenin takdirlerine saygılarımla arz ederim. … şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.Davacı vekili tarafından rapora karşı ibraz edilen dilekçe ile karar verilmesini talep etmiştir.Sonuç olarak ticaret sicil kayıtları, temin edilen dosya kapsamına uygun ve Mahkememizce de yeterli görülen nihai rapor, TTK.M.636/3 düzenlemesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ortaklar arasında güven kalmadığı, iki ortaklı şirketin feshinin talep edilebilmesi için davacı yönünden haklı sebeplerin gerçekleşmiş olduğu, fesih dışındaki başka bir çözümün varit olmadığı ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından bu doğrultuda davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş olup, kararın niteliği ve dosya kapsamı gözetilerek mali müşavir —— tasfiye memuru olarak atanmasına yönelik hükümler de oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜ ile, 6102 s. TTK’nin 636/3. Maddesi uyarınca —— Ticaret Sicil Memurluğunun —— sicil numarasında kayıtlı davalı … ünvanlı şirketin FESİH VE TASFİYESİNE,
a) Tasfiye memuru olarak mali müşavir —— atanmasına,
b) Tasfiye memuru ücreti olarak maktuen 15.000 TL taktirine ve nihai sorumluluk şirkete ait olmak üzere davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılmasına,
c) Tasfiye avansı olarak ise 15.000,00 TL’nin davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılmasına,
d) Tasfiye memuru ücreti ve tasfiye avansı yatırıldığında ve karar kesinleştiğinde tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 121 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere davacı tarafça yapılan toplam 1.534 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 9.200 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere, e-Duruşma sistemi üzerinden yapılan duruşmada, davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2023