Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/464 E. 2023/315 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/464 Esas
KARAR NO : 2023/315

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından davalı şirkete enerji verimliliği hizmeti verildiğini, bu hizmete istinaden davacı şirket ile davalı şirket arasında 22.03.2019 tarihli sözleşme akdedildiğini, söz konusu sözleşmenin; “sözleşmede belirtilen cihazların bakımı ve onarımı ile cihazlara bağlı sistemlerin enerji-verimlilik çalışmalarının davacı şirket ve/veya onun tarafından görevlendirilen ve yönetilen üçüncü taraflarca yapılması, ayrıca varolan ısıtma ve soğutma sistemlerinin optimizasyon incelenmesi ve inceleme sonuçlarına göre bu alanlara ait cihaz envanterleri ile birlikte işlem sicil kayıtlarının” oluşturulduğunu, tesisin aksiyon planının belirlenmesi ve optimum konfor standartlarında işletilmesini kapsadığını, davalı tarafa da iş bu hizmetlerin bedelini karşılama ediminin yüklendiğini, davacı şirketçe kesilen faturaların davalı tarafça ödenmemesi üzerine, 17.03.2020 tarihli ihtarname ile davacı şirket tarafından sözleşme yükümlülüklerine aykırılık sebebiyle iş bu sözleşmenin feshedildiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında oluşan bu cari hesap ilişkisi sonucu davalının, takip tarihi itibariyle davacı şirkete 256.380,92 TL asıl alacak, 1.390,78 TL işlemiş faiz toplam 257.771,70 TL borçlu olduğunu, yapılan çağrılara rağmen borçlu, şirketin borcunu ödemeye yanaşmaması sonucu taraflarınca alacağın tahsili için—- İcra Müdürlüğünün—— esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirket tarafından borca itiraz edildiğini beyan ederek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin ticari faiz yönünden en yüksek oranda işleyecek faizle devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 22.03.2019 tarihinde “—Sözleşmesi” adlı hizmet sözleşmesi niteliğinde bir sözleşme akdedildiğini, davalı şirketin sözleşme kapsamındaki yükümlülükleri gereği gibi yerine getirdiğini, sözleşme süresince ödenmesi gereken tüm hizmet bedelleri eksiksiz olarak ödendiğini, dosyaya dava dilekçesinin eki olarak davacı tarafından sunulan —– Noterliğinin 17 Mart 2020 tarihli —– yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde de görüldüğü üzere ihtarnamede yalnızca davacı şirket tarafından davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği iddia edilerek sözleşmenin derhal feshedilmesi yoluna gidildiğini, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 12.2 maddesi gereği sözleşmenin herhangi bir maddesinin ihlal eden tarafa diğer tarafça durumun düzeltilmesi için 15 günlük bir süre verilme zorunluluğu bulunmasına rağmen bu sürenin davalı şirkete verilmeksizin sözleşme feshedilme yoluna gidildiğini beyan ederek, davanın esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
—– İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—– Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——-Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi, enerji uzmanı bilirkişi ile sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, beyan dilekçeleri, —-İcra Müdürlüğünün —-takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında sözleşmeden ve cari hesaptan kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —-.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, tensip ara kararı uyarınca, davacı tarafça eksik peşin harç tamamlanmıştır.
Dosya, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak sözleşme yorum ve denetim uzmanı ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; defter incelemesinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, 05.05.2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, fatura, sözleşme ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve sahipleri lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında 22.03.2019 tarihinde —– Sözleşmesi kapsamlı, 2 yıl süreli karşılıklı borç doğuran bir sözleşme imzalandığı, davacı-yüklenici üzerine düşen görev ve hizmetleri yaptığını ancak, karşı tarafın edimlerini tam ve zamanında yapmadığından bahisle ——. Noterliğinin 17.03.2019 tarih ve —- sayılı ihtarnamesiyle, sözleşmeyi süresinden önce ve kendi gerekçesine göre de haklı nedenle feshettiği, cevap dilekçesinde, söz konusu ihtarnamenin, sözleşmenin 12.2. maddesine aykırı olduğu ve 15 günlük düzeltme süresi tanınması gerektiği, düzeltme olmazsa ancak ondan sonra feshin yapılabileceği savunmasının ileri sürüldüğü, haklı fesih ihtarındaki ifadelere göre ise, davalının ödeme güçlüğü içine düştüğü, borcunu ifa edemeyeceğini alacaklıya beyan ettiğinin iddia edildiği, sözleşmenin süresinde ya da haklı feshedilmiş olup olmadığının ayrı bir tartışma konusu olduğu, davacının vermiş olduğu hizmet var ise ve bedeli ödenmemişse, bahse konu tartışmadan ari olarak bu bedeli talep etme hakkı olduğunun açık olduğu, huzurdaki davanın konusunun da bu olduğu, dosyada mübrez delillere göre taraflara arasındaki sözleşme ilişkisinden doğan 175.041,67 TL alacağın davalı kayıtlarında yer aldığı, ödenmemiş ve davacı tarafından talep edilebilir ve ihtilaf dışı olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın (fark) 81.339,25 TL (256.380,92 -175.041,675=81.339,25 TL) üzerinde kaldığı, bu rakamı oluşturan faturalara davalı tarafından yasal sürede itiraz edilmediği ve içeriklerinin kesinleşmiş olduğu, faturaların içeriklerinin kesinleşmiş olmasının, alacağın ispatı için yeterli olup olmadığının hukuk literatüründe ve Yargıtay kararlarında tartışmalı olduğu, yeterli olduğunun Mahkemece kabulü halinde, davacının 256.380,92 TL anapara alacağının mevcut olduğu, yeterli olduğunun kabul edilmemesi halinde ise, 81.339,25 TL bedelli ve taraflar arasında ihtilaflı olan iş ya da hizmetin davacı tarafından yapılmış olduğunun belirlenmesin gerekeceği; bu belirlemeninde konunun teknik olması, enerji uzmanlığı gerektirmesi sebebiyle ayrı bir uzman değerlendirmesi ve hesaplamasını gerektireceği rapor edilmiştir.Bilirkişi raporunun sonuç kısmının 9. ve 10. sayfalarında bir takım hususlarda enerji uzmanı bilirkişinin değerlendirme yapması gerektiği kanaati belirtildiğinden, aynı bilirkişi heyetine bir enerji uzmanı bilirkişi eklenmek sureti ile, taraflarca dosyaya sunulan rapora karşı itirazları karşılar mahiyette ek rapor sunulması amacı ile dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmış, sunulan ek rapora göre, sözleşmenin 8. maddesinde hizmet bedelinin nasıl hesaplanacağının belirtildiği, yine bu maddede hesaplamaların davacı tarafından yapılacağı belirtildiği, sunulan tüketim değerlerinin—-sistemi (Uzaktan Sayaç Okuma Sistemi) üzerinden aylık olarak alınmış olduğu, ilgili tüketimlerden mağazalara yansıtılan tüketimler düşülerek ortak alan tüketimlerinin hesaplandığı, ilk üç aylık dönemde bir yıl öncesine göre toplam 169.327,16 KWh enerji (elektrik) tasarrufu (bedeli 111.822,61 TL) ve ikinci üç aylık dönemde de bir yıl öncesine göre 328.098,94 KWh enerji (elektrik ve doğal gaz) tasarrufu (bedeli 105.417,45 TL) sağlandığı, sözleşmeye göre tasarruf edilen bu miktarların yarısı (birinci dönem için 55.911,31 TL+KDV) (ikinci dönem için 52.708,72 TL+KDV) sözleşme uyarınca—–. Payı olduğu, 3. faturanın “asgari aylık hizmet bedelinin” 18 günlük kısmı olduğu ve fatura içeriği tasarrufların gerçekleştiğinin belirlendiği, faturalara davalı tarafından yasal sürede itiraz edilmediği ve içeriklerinin kesinleşmiş olduğu, faturaların içeriği olan hizmetin davalıya verilmiş olduğunun yapılan incelemeden anlaşıldığı, davacının 256.380,92 TL anapara alacağının mevcut olduğu ve talep edebileceği rapor edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre, davacı tarafça sözleşmede kararlaştırılan edimlerinin yerine getirilmesine bağlı olarak davalı yandan alacağı bulunduğunun sabit olduğu, her ne kadar davacı tarafça asıl alacak ve faiz alacağının toplamı olan 257.771,70 TL üzerinden dava açılmış ise de, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı tebliğ şerhi mevcut olmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceği ve davacının davalıdan 256.380,92 TL asıl alacağı bulunduğu, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması sebebiyle asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi (icra takibindeki taleple bağlı kalınarak) talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile davalının —-.İcra Müdürlüğünün—–esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, toplam 256.380,92 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 256.380,92 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —-İcra Müdürlüğünün ——esas sayılı takip dosyasına yaptıkları İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 256.380,92 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, 256.380,92 TL alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 256.380,92 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 51.276,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 17.513,38 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL tamamlama harcı olarak yatırılan 4.345,00 TL harcın toplamı olan 4.404,30 TL mahsubuyla bakiye 13.109,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan, peşin alınan 59,30 TL harç ile 4.345,00 TL tamamlama harcının toplamı olan 4.404,30 TL harç gideri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 67,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 8.071,80 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 7.991,08 TL’sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.306,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 13,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 38.893,33 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.390,78 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.