Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/463 E. 2022/884 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/463
KARAR NO: 2022/884
DAVA: Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ: 21/12/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı ——- üyesi olduğunu,—– adresinde bulunan kooperatifte müvekkile ——- adet bağımsız bölüm tahsis edildiğini, Müvekkilin ortaklığının halen devam ettiğini, ——- diğer ortaklarına dairelerini —- sonlarından itibaren fiilen teslim ettiğini ve ortakların dairelerini kullanmaya başladığını, —- itibaren de ferdileşme yapılarak, tapuların ortaklar adına tahsis yoluyla tescil edildiğini ancak müvekkiline ait —– fiilen teslim edilmediği gibi, tapuların da verilmediğini, —- müvekkiline ait bağımsız bölümlerin tapularını haksız ve hukuka aykırı olarak vermediği gibi ——- numaralı bağımsız bölüm yönünden müvekkilin üyelikten çıkarılmasına karar verildiğinden bahisle söz konusu —— adına kayıtlı taşınmazın kaydına HMK 389. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, —— iptaline, yoklukla malul olduğunun tespitine, ——– tarihinde alınan ihraç kararının yok hükmünde olduğundan ihraç kararının iptaline, müvekkilinin ——- ortaklığının (kesintisiz) devam ettiğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tedbir talebi yönünden —– tarihinde oluşturulan ara karar ile tedbir talebine konu taşınmazın dava konusu olmaması nedeni ile tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, İstinaf yoluna başvurulması üzerine——— sayılı kararı ile İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı temsilcileri tarafından ibraz edilen ve duruşmada da tekrar edilen cevap dilekçesinde davalı kooperatifin daha başlangıçta proje aşamasında iken 2+1, 3+1 ve dubleks olmak üzere üç tip konut üretimi gerçekleştirmek üzere faaliyete başladığını, konutlar dışında kendi ortakları için —— payı oluşturularak her bir ortaklık payının karşılığı bir konut olmak üzere —– konut üretip ortaklarına teslim etmek yükümlülüğü altına girdiğini, inşaatların bitiminden sonra kura çekimi sonucu daire tahsisi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, konut ihtiyacı nedeniyle kooperatife üye olmak isteyen kişilerin daha başlangıçta hangi tip konut edinmek üzere üye olacaklarını ve —- şeklinde üretilecek konutların hangi blokta hangi nolu daire karşılığı ortaklık payı sahibi olduklarını isteyerek ve bilerek üye olduklarını, bu şekilde davacı için —— pay ortaklığının oluşturulduğunu, kooperatifin konutları inşa edeceği arsanın sahiplerinden biri olan —— yönetimi arasında düzenlenen satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca —– teminatını teşkil etmek üzere —— ortakları için üretilen —— konutun tapu kayıtlarının şirket üzerinde bırakılarak kooperatifin şirkete karşı yükümlülüğünün yerine getirildiğini, davacıya ait —— tapusunu arsa payı sahibi şirket tarafından üçüncü kişiye satılıp tapuda devir işlemlerinin yapılması nedeniyle tapu iptal tescil davası açılmayıp satış yapan şirket aleyhine —— davası açıldığını, ——- dosyası üzerinden yürütüldüğünü, ayrıca arsa sahibi şirket aleyhine tazminat davası açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, davacının bulunduğu her üç ortaklık payı yönünden bu ortaklık paylarının karşılığı olan konutların kendisine teslim edilmemesi nedeniyle uğradığı zararlar yönünden davalı —— aleyhine tazminat davası açıldığını, bu davanın—– sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, davacının konusu ortadan kalkan —— ortaklık payı yönünden ısrarlı olarak ortaklığının devam ettiğini ileri sürmesinin genel kurul gündemine getirildiğini, genel kurulda ortaklığın konusunun ortadan kalkması nedeniyle ortaklık adedinin —— indirilmesine büyük çoğunlukla karar verildiğini savunarak ve nihayetinde önceki yönetimin basiretli davranmaması nedeni ile davacıya ait —–kişiye satılmış olduğu, buna bağlı zararın tazmini için —— tarafından satışı yapan şirket aleyhine açılan davanın ———–üzerinden işlem gördüğü, davacı konumunda olan başka üyeler yönünden de aynı şekilde açılan davaların da söz konusu olduğu, genel kurul kararının adaletli bir çözüme ulaşılmasını sağlamaya dönük olduğu, davacının hak kaybına yol açılmaması için her türlü özenin gösterildiği, genel kurul kararının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edildiği gibi yargılama aşamalarında davacının —— üyeliğinin devam ettiği, ihraç kararının söz konusu olmadığı da ifade edilmiştir.
Celbedilen tapu kaydına göre dava konusu —- tarihli satışa bağlı olarak —– isimli şahsa intikal ettiği ve bu şahıs adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı —– keşide edilen —— yevmiye nolu ihtarname ile davacıya tahsis edilen dairelerin tesliminin ihtar edildiği, ——- yevmiye nolu ihtarname ile de aidatların ödenmesi yönünden takas-mahsup talep edildiği ve ayrıca ödemelerin ihtirazi kayıtla yapılacağının ihtar edildiği ve ——– tarihinde yapılacak ——- yönünden ihtarda bulunularak gündemden çıkarılmasının ve bu itirazın muhalefet şerhi olarak genel kurul tutanağına eklenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı ——- tarafından dava dışı arsa sahibi şirket aleyhine açılan ve —– davacı tarafından —— aleyhine açılan tazminata ilişkin —— tarafından şirkete karşı açılan tazminata ilişkin —— sayılı davasının da birleşmiş olduğu yine—– şirkete karşı açılan———sayılı dosyalarına müzekkereler yazılarak yeterli —— celbedilmiş olup, yargılamaların devam ettiği anlaşılmıştır.
Davalı kooperatifin ana sözleşmesi ve dava konusu genel kurul kararı dahil olmak üzere ticaret sicil kayıtlarının örneği celbedilerek deliller toplandıktan sonra oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor temini yoluna gidilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ——— tarihli genel kurul toplantısında alınan —- numaralı kararla birlikte alınan ihraç kararının 1163 Sayılı Kanunun 16. Maddesi, ——- ana sözleşmesinin ——- ve ayrıca TMK. Madde 2 düzenlemesi yönünden mevzuata aykırı olduğu kanaati açıklanmış ise de davanın konusunun salt ihraç olarak yorumlanan söz konusu 14 numaralı karar olmayıp, bunu da kapsayacak şekilde ———- tarihli genel kurulda alınan kararlar olması nedeni ile görev tanımını karşılamayan rapora karşı ileri sürülen itirazlar da gözetilerek sonuçta itirazları ve görev tanımını karşılar şekilde ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen görev tanımını karşılar ve itirazları da aydınlatır nitelikte ————– tarihli ek rapor:
”…1 ) BİLİRKİŞİ İNCELEME KARARI:
Sayın Mahkeme’nin —- dosyasının duruşmasının bırakıldığı —— tarihli celsesinde verilen—— nolu ara karar ile “… ileri sürülmesi halinde davalı tarafın itirazları, zapta geçen itiraz dilekçesinde ileri sürülen itirazları aydınlatır ve görev tanımını karşılar sekilde ek rapor düzenlenmesinin istenmesine,…” karar verilmesi üzerine Mahkeme’ce tarafımıza verilen görev çerçevesinde tarafımızca hazırlanan işbu ek rapor Sayın Mahkeme’ye saygılarımızla sunulmaktadır:
– Davacı tarafın sunmuş olduğu——–tarihli Bilirkişi Raporu’na İtiraz dilekçesindeki itirazlar aşağıdaki noktalarda toplanmaktadır:
Sayın Bilirkişi heyeti tarafından raporun III) Sonuç ve kanaat başlıklı- Dava hukuki niteliği itibari ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53.maddesi gereğince iptal davasıdır. başlıklı kısmında ———— tarihinde gerçekleştirilen ——-numaralı karar haricindeki diğer kararlar hakkında dava açılmadığından diğer kararların geçerliliğini koruduğu ve ihtilaf konusu olmadıkları da görülmüştür.’şeklinde tespitte bulunulmuştur.
3-Sayın Heyet tarafından yapılan bu tespit doğru değildir. Dava dilekçemizin netice ve talebin;
1.bendinde ———adına kayıtlı taşınmazın satışına dair alınan genel kurul kararının iptali de talep edilmiştir.
Bu kararın iptali müvekkilin haklarına kavuşması açısından önemlidir. Müvekkil adına tahsis edilen 3 adet daire halen fiilen teslim edilmediği gibi tapuları da verilmemiştir. ———- karar ile ——- eşitlik ilkesine aykırı olarak mevcudunu eksiltmiş olacaktır. Satışına karar verilen daire hakkında sayın mahkemeden ihtiyati tedbir talebimiz mevcut olup sayın mahkemece taşınmaz mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmadığından talebimiz reddedilmiştir. Talebimizde açıkça 11.maddenin iptali talep edilmiştir.
—–numaralı bendinde ; ——— tamamının iptali talep edilmiş,
—numaralı bendinde —— ihraç kararının yok hükmünde olduğundan iptali, müvekkilimin —— ortaklığının devam ettiğinin tespiti talep edilmiştir.
—- tarihli ön inceleme tutanağında; uyuşmazlığın —— ve kararla birlikte alınan ihraç kararının yoklukla malul olup olmadığının ve genel kurul kararının veya ihraç kararının iptalinin gerekip gerekmediği; gündemin —– dışındaki günden maddeleri yönünden muhalefet şerhi olup olmaması ve bunun davaya etkisinin ne olduğu hususlarının aydınlatılması noktasında toplandığının tespitine, karar verilmiştir.
Sayın heyet tarafından mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti konusunda —— tamamının iptalinin gerekip gerekmediği konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Rapor bu yönü ile eksiktir.
Açıklanan nedenler ile bilirkişi raporunda talebimizin sadece —– ihraç kararına yönelik olduğu ve diğer kararlar hakkında ihtilaf olmadığına, geçerliliğini koruduğuna dair tespite itiraz ediyor kabul etmiyoruz. Bu hususlar hakkında bilirkişiden ek rapor alınmasını talep etmekteyiz.”
– Davalı tarafın sunmuş olduğu —tarihli Bilirkişi Raporu’na İtiraz dilekçesinde itirazlar aşağıdaki noktalarda toplanmıştır:
“… davanın konusunu oluşturan—— ortaklığı yönünden oluşan fiili ve fiziki gerçekliğin ne olduğu ve oluşan bu gerçekliğe göre tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini nasıl sürdürmesi gerektiği konusuna hiç dokunulmamıştır. ——ortaklarına eşit davranma yükümlülüğünün aynı konumda olanlara aynı şekilde davranma yükümlülüğü olduğu aklın ve mantığın gereği olduğu halde, davalı ile aynı konumda bulunan başka bir —– ortaklarının bulunup bulunmadığı ve farklı işleme tabi tutulup tutulmadıkları değerlendirme dışı kalmıştır.
——ortaklık payı yönünden konusu fiilen ve fiziken ortadan kalkmış olduğu halde, bu pay ortaklığı yönünden sahibi olan davacıdan tasfiye süreci sonuçlanıncaya kadar aidat ödemesi yapması istenip onun da kooperatiften olmayan daire için kira tazminatı istemesi gibi akıl ve mantık dışı bir tutumun benimsenmesi istenmeyeceğine göre, bilirkişilerin ——— ortaklığı açısından alınan gerçekliğin tespiti kararının eşitlik kuralına aykırılığı ve iyi niyet kurallarına uygun düşmediği görüşü gülünç kaldığı”
2 ) DOSYA ÜZERİNDE YAPILAN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME:
Davacının dava dilekçesinin “SONUÇ VE İSTEM” kısmı aynen aşağıdaki gibidir:
“1) Müvekkile ait olan taşınmazların tapuları ——— tarafından verilmediği gibi üstüne bir de —- tarihli —– mülkiyeti kooperatife ait olan——– satışına karar verildiğinden, müvekkilin hak kaybının telafisi mümkün olmayacağından ——- adına kayıtlı olan taşınmazın kaydına HMK 389.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, alınan bu kararın iptaline,
2) ——- İPTALİNE, yoklukla malul olduğunun tespitine,
3)—– tarihinde alınan ihraç kararı yok hükmünde olduğundan İhraç kararının iptaline bunun sonucu olarak davacının ——– ortaklığının (kesintisiz) devam ettiğinin tespitine,
4) yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesi saygı ile arz ve talep olunur.”
– Davacı tarafın sunmuş olduğu——-tarihli Bilirkişi Raporu’na İtiraz dilekçesinde,
“…Dava dilekçemizin netice ve talebin ;
l.bendinde ——– kayıtlı taşınmazın satışına dair alınan genel kurul kararının iptali de talep edilmiştir.
Bu kararın iptali müvekkilin haklarına kavuşması açısından önemlidir. Müvekkil adına tahsis edilen 3 adet daire halen fiilen teslim edilmediği gibi tapuları da verilmemiştir. —–numaralı karar ile ——- eşitlik ilkesine aykırı olarak mevcudunu eksiltmiş olacaktır. Satışına karar verilen daire hakkında sayın mahkemeden ihtiyati tedbir talebimiz mevcut olup sayın mahkemece taşınmaz mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmadığından talebimiz reddedilmiştir. Talebimizde açıkça —–maddenin iptali talep edilmiştir.
– Dava Dilekçesinde “Müvekkile ait olan taşınmazların tapuları — tarafından verilmediği gibi üstüne bir de ————– satışına karar verildiğinden, müvekkilin hak kaybının telafisi mümkün olmayacağından ——- adına kayıtlı olan taşınmazın kaydına HMK 389.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, alınan bu kararın iptaline,” talep edildiği görülmüştür; 11. Maddenin iptalinin talep ettiği görülmüştür.-
2.numaralı bendinde; ——– iptali talep edilmiş,
– Dava Dilekçesinde —– —— Kararının İPTALİNE, yoklukla malul olduğunun tespitine,” yazılmış; ancak yazılışından hangi kararların ya da genel kurulda alınmış olan kararların tamamının iptali talep edilip edilmediği dava dilekçesinden anlaşılamamıştır, itiraz dilekçesinde anılan genel kurulda alınan tüm kararların iptalinin talep edildiği yazılmıştır.-
——– bendinde ;—–ihraç kararının yok hükmünde olduğundan iptali, müvekkilimin —— ortaklığının devam ettiğinin tespiti talep edilmiştir.” Şeklinde olduğu yazılmıştır.
Sayın Mahkeme’nin —–dosyasının duruşmasının başlandığı Ön İnceleme niteliğindeki—– tarihli celsesinde -Tarafların anlaşamadıkları hususların; —— Kararının ve bu kararla birlikte alınan ihraç kararının yoklukla malul olup olmadığının ve genel kurul kararının ve/veya ihraç kararının iptalinin gerekip gerekmediği; gündemin —- maddesi dışındaki gündem maddeleri yönünden muhalefet şerhi olup olmaması ve bunun davaya etkisinin ne olduğu hususlarının aydınlatılması noktasında toplandığının tespiti, gerçekleştirilmiş olup,
Sayın Mahkeme’nin —– dosyasında görülmekte olan işbu davada, ——— karar ile “Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir ve bir ——– hukuku öğretim üyesi nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ve cevap dilekçesinde dile getirilen savunmalar dikkate alınıp yukarıda ön incelemede tutanağa geçirilen uyuşmazlık noktalarını aydınlatır şekilde ayrıntılı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlenmesinin istenilmesine,…” karar verilmiş; tarafımıza verilen görev çerçevesinde —– tarihli Bilirkişi Raporu sunulmuştur.
———– aktif pasif tapu kaydının incelemesinde, davaya konu, ——-tarihinden kat irtifakı tesis edildiği, dava dışı —— tarihinde dava ————- üzerine satış işlemi ile tapu devrinin gerçekleştirilmiş olduğu” görülmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 23. Maddesindeki düzenleme “Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler.” şeklindedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik kuralı gereğince ——— ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, ——- aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorundadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, bu ilkenin dışına çıkılmak istendiği takdirde; bu hususun genel kurul gündemine alınarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunulması veya genel kurulun yapılan uygulamayı benimsemiş olması gerekmektedir.
– Davalı tarafın sunmuş olduğu —— tarihli Bilirkişi Raporu’na İtiraz dilekçesindeki “… davanın konusunu oluşturan——— yönünden oluşan fiili ve fiziki gerçekliğin ne olduğu ve oluşan bu gerçekliğe göre tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini nasıl sürdürmesi gerektiği konusuna hiç dokunulmamıştır. —- ortaklarına eşit davranma yükümlülüğünün aynı konumda olanlara aynı şekilde davranma yükümlülüğü olduğu aklın ve mantığın gereği olduğu halde, davalı ile aynı konumda bulunan başka bir ——- ortaklarının bulunup bulunmadığı ve farklı işleme tabi tutulup tutulmadıkları değerlendirme dışı kalmıştır.—— payı yönünden konusu fiilen ve fiziken ortadan kalkmış olduğu halde, bu pay ortaklığı yönünden sahibi olan davacıdan tasfiye süreci sonuçlanıncaya kadar aidat ödemesi yapması istenip onun da kooperatiften olmayan daire için kira tazminatı istemesi gibi akıl ve mantık dışı bir tutumun benimsenmesi istenmeyeceğine göre, bilirkişilerin ——- ortaklığı açısından alınan gerçekliğin tespiti kararının eşitlik kuralına aykırılığı ve iyi niyet kurallarına uygun düşmediği görüşü gülünç kaldığı…” şeklindeki itirazı incelip değerlendirildiğinde; davacı gibi aynı durumda olan başka bir ortağa aynı şekilde davranılıp davranıldığında dair herhangi bir belgeye rastlanılamamıştır.
DAVACININ ——– ortaklık payı yönünden konusu fiilen ve fiziken ortadan kalkmış olduğu” DAVALININ KABULÜNDEDİR. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, bu ilkenin dışına çıkılmak istendiği takdirde; bu hususun genel kurul gündemine alınarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunulması veya genel kurulun yapılan uygulamayı benimsemiş olması gerekmektedir. OYSA Kİ DAHA ÖNCEDEN FİİLEN DAVACI ALEYHİNE OLUŞMUŞ EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI DURUMA DAİR ALINMIŞ BİR GENEL KURUL KARARI BULUNMADIĞI GÖRÜLMÜŞTÜR.
—— tarihinde gerçekleştirilen ——– ait toplantı tutanağında toplantı nisabı için gerekli hazirunun hazır bulunduğu bakanlık temsilcisinin toplantıya eşlik ettiği toplantı , çağrıların usul ve esaslara uygun olarak yapıldığı tutanak altına alınmış gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmiş Gündem’in 7.,8., 11., 12., 13. ve 14. Maddeleri alınan kararlar oy çokluğu ile, diğerleri oybirliği ile kabul edilmiş ve 14. Maddeye ilişkin Davacı tarafın ——— tarihli MUHALEFET ŞERHİ niteliğindeki dilekçe sunmuş olduğu ve dilekçesinin eklenerek toplantının sonlandırılmış olduğu görülmüştür.
– Dava hukuki niteliği itibari ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince iptal davasıdır.
Genel kurulda alınan kararların iptali 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. Maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, ——– merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
2. Yönetim Kurulu;
3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri.”
Yukarıdaki düzenlemeden de anlaşıldığı üzere ——- pay sahipleri kanuna, esas mukaveleye veya afaki iyi niyet kurallarına aykırı genel kurul kararlarına karşı, 1163 sayılı Kooperatifler K. md. 53’te öngörülen iptal davasını ikame etme hakkı vardır. Ancak paysahiplerinin iptal davası açabilmeleri 1163 sayılı Koop. K’nun 53. maddesi uyarınca bazı koşullara tâbi tutulmuştur. Bu koşullar uyarınca, ancak toplantıda hazır bulunup da karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya davetin usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut genel kurul toplantısına iştirake yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmiş bulunduklarını iddia eden pay sahipleri iptal davası açmaya yetkilidir. Bu hususlar davanın dinlenebilme şartıdırlar. BU ÇERÇEVEDE DAVACININ TOPLANTIDA HAZIR BULUNUP DA MUHALİF KALARAK 14. MADDE İÇİN KEYFİYETİNİ TUTANAĞA GEÇİREN KİŞİ OLDUĞUNDAN 14. MADDE İÇİN İPTAL DAVASI AÇMAYA YETKİLİ KİŞİLERDEN OLDUĞU TESPİT EDİLMİŞTİR;
Bir genel kurul kararının iptal edilebilmesi için, söz konusu kararın aynı zamanda Kanuna, esas mukaveleye veya afaki iyi niyet kurallarına aykırı olması gerekmektedir. Böylece iptal sebepleri üç kategori altında toplanmıştır. Buna göre, Kanunun emredici ve yorumlayıcı hükümlerine aykırı olan kararların iptali istenebilir. Kanunun aykırı olan kararların yanı sıra, esas mukavele hükümlerine aykırı olan kararların da iptali istenebilir. Nihayet afaki (objektif) iyiniyet kurallarına aykırı olan kararların iptali istenebilir. Objektif iyiniyet kuralları, MK md. 2 anlamında dürüstlük kurallarıdır —————-
ANILAN — KARAR DAVACIYI DOĞRUDAN İLGİLENDİRİR VE HAKLARINI ORTADAN KALDIRIR NİTELİKTE OLDUĞUNDAN DAVA AÇMASININ MÜMKÜN BULUNDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. Maddesi uyarınca —– tarihinden itibaren bir ay içerisinde —- tarihinde açılmış olduğu tespit edilmiştir,
Davacı taraf bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde —— alınan tüm diğer kararlar hakkında da iptal davası açıldığı belirtilmiş ise de” o karararla ilgili davacının keyfiyetini zapta geçirdiği tespit edilemediğinden dava açmaya yetkili kişilerden olmadığı” tespit edilmiştir; kök rapordaki “diğer kararların geçerliliğini koruduğu ve ihtilaf konusu olmadıkları” görüşümüzü ——– numaralı karar dışında —– alınan diğer tüm kararlar hakkında MUHALİF KALARAK KEYFİYETİNİ TUTANAĞA GEÇİRMEDİĞİNDEN—— MADDE GEREĞİ ALINAN KARAR DIŞINDAKİ KARARLAR BAKIMINDAN DAVACININ İPTAL DAVASI AÇMAYA YETKİLİ KİŞİLERDEN OLMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR;
Dosya kapsamında arz ve izah olunan açıklamalar çerçevesinde,
– Dava hukuki niteliği itibari ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince iptal davasıdır.
—-Hesap yılına ait —- gerçekleştirilen —–ait toplantı tutanağında toplantı nisabı için gerekli hazirunun hazır bulunduğu bakanlık temsilcisinin toplantıya eşlik ettiği toplantı , çağrıların usul ve esaslara uygun olarak yapıldığı tutanak altına alınmış gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmiş Gündem’in—— Maddeleri alınan kararlar oy çokluğu ile, diğerleri oybirliği ile kabul edilmiş ve ——– Maddeye ilişkin Davacı tarafın —- MUHALEFET ŞERHİ niteliğindeki dilekçe sunmuş olduğu ve dilekçesinin eklenerek toplantının sonlandırılmış olduğu görülmüştür. -ANILAN ——— KARAR DAVACIYI DOĞRUDAN İLGİLENDİRİR VE HAKLARINI ORTADAN KALDIRIR NİTELİKTE OLDUĞUNDAN DAVA AÇMASININ MÜMKÜN BULUNDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. Maddesi uyarınca —- tarihinden itibaren bir ay içerisinde ——- tarihinde açılmış olduğu tespit edilmiştir, —-Hesap yılına ait —- tarihinde gerçekleştirilen ———BU ÇERÇEVEDE DAVACININ TOPLANTIDA HAZIR BULUNUP DA MUHALİF KALARAK —- MADDE İÇİN KEYFİYETİNİ TUTANAĞA GEÇİREN KİŞİ OLDUĞUNDAN —- MADDE İÇİN İPTAL DAVASI AÇMAYA YETKİLİ KİŞİLERDEN OLDUĞU TESPİT EDİLMİŞTİR; ——– numaralı karar dışında ———- genel kurulda alınan diğer tüm kararlar hakkında MUHALİF KALARAK KEYFİYETİNİ TUTANAĞA GEÇİRMEDİĞİNDEN ——– MADDE GEREĞİ ALINAN KARAR DIŞINDAKİ KARARLAR BAKIMINDAN DAVACININ İPTAL DAVASI AÇMAYA YETKİLİ KİŞİLERDEN OLMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR;
Diğer hususlarda kök rapordaki görüş ve kanaatimizi değiştirecek bir husus görülmediğine,
Hukuki nitelendirme ve değerlendirme ile Nihai Takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; görüş ve kanaatimizi belirten işbu ek rapor saygı ile arz edilmektedir.———–şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Davacı vekili ek rapora karşı sunduğu dilekçede aleyhe olan hususları kabul etmediklerini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı temsilcileri tarafından ek rapora karşı ibraz edilen ve davalı vekili tarafından duruşmada tekrar edilen ——- tarihli itiraz dilekçesinde davacı tarafın ve bilirkişi heyetinin ihraç kararı olarak yorumladığı —- nolu genel kurul kararında ”ortaklıktan çıkarma” şeklinde hiçbir sözcük kullanılmadığı, konusu ortadan kalkan —— ortaklık payı hakkında oluşan gerçekliğin tespitine ve bu pay yönünden arsa sahibine karşı açılan tazminat davasının sonucu beklenerek sonucuna göre bu ortaklık payının sahibi olan davacı ile ——- arasındaki hukuki durumun değerlendirilmesinin yapılmasına yönelik olarak alınan bir karar olduğu da ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
———- temsilcileri tarafından —– tarihli duruşmada ibraz edilen genel kurul toplantı tutanağına ve eklerine göre bu davanın yargılaması devam ederken —– tarihinde davalı —– yapılmış olduğu ve söz konusu genel kurula davacının da vekil aracılığıyla katılmış olduğu belirlenmiştir.
Temin edilen ek rapor davanın aydınlatılması yönünden yeterli olduğundan itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığına karar verilerek tahkikat tamamlanmıştır.
Dava, davalı kooperatifin —- tarihli genel kurul kararının ve bu kapsamda —- nolu kararın iptaline ilişkin olup, davacı taraf söz konusu —- olarak değerlendirerek buna göre davasını açmış ve bilirkişi heyeti de söz konusu — nolu kararı bu şekilde yorumlamış ise de samimi savunmalarda da ifade edildiği üzere söz konusu —- içeriğinde ———-ihraç iradesinin söz konusu olmadığı ve önceki yönetime bağlı süreç kapsamında arsa sahibinin davacıya tahsis edilen —- satması nedeni ile bu daire karşılığı pay yönünden konusuz kalma meselesine çözüm arama ve bu doğrultuda açılan tazminat davasının sonucuna göre davacının mağduriyetinin önlenmesine yönelik olduğu sonucuna varıldığı gibi yargılama sırasında yapılan —– tarihli genel kurul ve bu genel kurula davacının da vekil aracılığıyla üye olarak katılmış olması karşısında davalı—– bu yöndeki savunması ve üyeliğin devam ettiği yönündeki kabulü isabetli görülerek geçerli bir ihraç kararının söz konusu olmadığı ve davacının —–üyeliğinin devam ettiği, bilirkişi heyetinin bu madde yönünden kanaatinin dayanağı ”kabul”ün isabetli olmadığı, başka deyişle bu madde yönünden ulaşılan kanaatin hatalı kabule dayalı olduğu sonucuna varılmış olup, buna göre ve sonuçta sair hususlar yönünden dosya kapsamına uygun ve Mahkememizce de yeterli görülen bilirkişi heyetinin ek raporu, dava konusu genel kurul kararına ilişkin toplantı tutanağı içeriği, yargılama sırasında yapılan —– tarihli genel kurul, tazminata ilişkin dava dosyaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından davanın reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 121 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 9.200 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekili yönünden huzuren ve davalı vekili yönünden e-Duruşma sistemi üzerinden yapılan duruşmada taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022