Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/459 E. 2023/24 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/459 Esas
KARAR NO : 2023/24

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —–adına davalı ——aleyhine “02.01.2020 tarihli cari hesap alacağının tahsili” talebi ile—— Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile icra takibi yoluna başvurulduğunu, ödeme emrinin davalı şirkete 17.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde icra takibine itiraz edildiğini ve böylece icra takibinin durduğunu, icra takibine itiraz edilmesi akabinde ticari davalarda dava şartı olması sebebiyle zorunlu arabuluculuk süreci başlatıldığını ve bu sürecin anlaşamama şeklinde neticelendiğini, davacı şirketin alacağının cari hesaptan kaynaklanmakta olup faturalar ile sabit olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari alım-satım ilişkisi bulunduğunu, davacı şirketin davalı şirkete fatura karşılığı mal sattığını ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, 01.01.2009-02.01.2020 tarihli cari hesap kayıtlarının incelenmesi ile davacı şirketin 17 adet faturadan kaynaklanan 2.566,21 TL alacağı bulunduğunu, icra takibi ve arabuluculuk sürecinde davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme gerçeklestirilmemiş olduğunu, davalı şirket cari hesap kayıtları ve faturalar ile sabit olan likit bir alacağa itiraz ederek davacı şirketin alacağına kavuşmasına engel olduğunu ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, itiraz sonrasında başlatılan arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle, davanın kabulünü, ——-Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini, itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP /TALEP:
Davalı şirket tarafından 6100 Sayılı HMK’nin 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket temsilcisi duruşmalara katılmamış; şirket kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLER:
——-Esas sayılı icra takip dosyası. Bilirkişi raporu.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında görülmekte olan——-Esas sayılı icra dosyasına davacı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme günü incelemeye sunmaması nedeniyle taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı da tespit edilememiştir.
28/07/2020 tarihli ——- yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinin 3.fıkrası ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ve dava sırasında yapılan ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin bu değşiklik mahkememizce kurulan 17.12.2020 tarihli ihtaratlı ara kararla belirtilmiş ancak davalı taraf ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamıştır.Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla——Esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2.566,21 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde hükme esas alınan denetime elverişli bilirkişi raporunda yapılan hesaplama neticesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2.566,21 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında 7251 sayılı kanunla ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin yapılan değşiklik ekli ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle davacının iddiasını ispat etmiş olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun——Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 2.566,21 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 2.566,21 TL’nin % 20 si olan 513,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin yatırılan 59,30 TL harcın düşümü ile bakiye 120,6‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ve 59,30 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan 859‬,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kalan gider avansının davacı tarafa İADESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.566,21 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.