Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/456 E. 2022/379 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/456 Esas
KARAR NO : 2022/379

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 29/07/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile borçlu ——– Kredi Sözleşmesi düzenlenerek sözleşmeye davalı —- kefil olduğunu, yine aynı sözleşmede —- plaka nolu araca da müvekkili firma lehine rehin şerhinin konulduğu, borçlu firmanın sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı borçlu ve kefiller aleyhine, —– Müdürlüğünde rehnin paraya çevrilmesi usulüyle icra takibinin başlatıldığını ve ihale edilen araç değerinin borca mahsup edildiğini fakat, rehin açığının oluştuğunu, ilgili icra dairesinden alınan rehin açığı belgesine istinaden, —-. sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını ancak, borçlu-kelil —— bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyan ederek fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile davalı tarafından——- ile açılmış takibe ve ferilerine yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki oranlar üzerinden faiz işletilmesine, davalı aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı tarafça süre uzatım talebinde bulunulmuş, süre uzatım kararı ile birlikte cevap süresinin bitimi olan 07/09/2021 tarihinden başlamak üzere iki hafta ek cevap süresi verilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesinin, ön inceleme duruşma günü olan 11/01/2022 tarihinde sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı —– sayılı dosyası ile müvekkilin borcu olduğundan hareketle takip başlatıldığını ve bu takibe süresi içinde haklı bir şekilde itiraz edildiğini, ayrıca müvekkilinin — olmasından dolayı mahkemenin yetkisiz olduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını, aynı kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan, mükerrer başlatılan takibe itiraz ettiklerini beyan ederek davacı tarafından haksız yere açılan davanın reddine, davacının haksız ve kötüniyetli takibi nedeniyle aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Davacının ve dava dışı—- —- sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalının —- dosya içerisine alınmıştır. —–dosyası dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—alanında uzman bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—sayılı dosyası, dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı vekili tarafından süresinden sonra sunulan cevap dilekçesi ile birlikte yetki ve zaman aşımı itirazında bulunulmuş, itiraz ön inceleme aşamasında değerlendirilmiş, yetki ve zaman aşımı itirazlarının cevap dilekçesinin süresinde sunulmamış olması sebebi ile reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuş, dosya, — havale tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve ticari kredi sözleşmesi ışığında, davacı banka ile dava dışı—— kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı————– müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı (dava dışı —— kaydına göre davalının, dava dışı şirketin müdürü olduğu anlaşılmıştır.), kredi borcunun doğmasından kaynaklı davalının müteselsil olarak borçtan sorumlu olduğu, sözleşme kapsamında dava dışı şirkete —– anapara tutarlı —- kullandırıldığı, müşterek borçlu müteselsil kefil olarak davalı — bulunduğu kefillerin kefaleti ile taraflar arasında— sözleşmenin kurulduğu, davacı tarafça,—- sayılı dosyası ile takip başlatıldığı ve rehinli olan— aracın satışının gerçekleştiği, aracın—ile icra ve diğer masraflar mahsup edildikten sonra, kredi hesabına kredi taksitleri ve gecikme faizlerinin tahsilatı için — tahsilat yapılarak kalan borç için rehin açığı belgesi alındığı, kalan taksitlerin dava dışı firmaca ödenmemesi üzerine, davacı tarafça —dosya ile davalı aleyhine — hesap ve— faizi ile toplam 17.675,44 Euro borç üzerinden yeni bir takip başlatıldığı, davalı — takipteki borca itirazı nedeniyle, takibin durduğu, her ne kadar davacı tarafça — asıl alacak—alacağı olmak üzere toplam 17.675,44 Euro üzerinden dava açılmış ise de, bilirkişice yapılan hasaplamaya ve mahkememizce de denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınmaya uygun bulunan bilirkişi raporuna göre davacının, usulüne uygun düzenlenmiş kefalet sözleşmesine bağlı olarak—- toplam— davalıdan alacağı olduğu, davacının, asıl alacağa aylık %10,80 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği tespitiyle beraber, raporun hükme esas alınmaya uygun bulunması sebebiyle, dava dışı şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesinin dosyaya bir yenilik katmayacağı anlaşıldığından yeni rapor/ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, davanın kısmen kabulü ile—–takip dosyasında toplam toplam —– işlemiş faiz olmak üzere) üzerinden takibin, fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesi suretiyle devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —-asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan (takip tarihi olan —nazara alınarak) talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Dava tarihi olan —— olup harç ve vekalet ücreti hesabında bu kur esas alınmıştır).
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —- takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile toplam —-asıl alacak,— olmak üzere) üzerinden takibin, fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesi suretiyle devamına, asıl alacak —itibaren yıllık %10,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince —asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen— efektif satış kuru nazara alınarak) icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 11.376,52 TL harçtan peşin alınan 2.232,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.143,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.232,71 TL harç gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 41,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.473,71 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 3.230,55 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.227,60 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 92,40 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.