Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2022/410 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/420 Esas
KARAR NO: 2022/410
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/07/2021
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —-yevmiye numaralı temliknamesi ile dava dışı——tutarındaki fatura alacağını temlik aldığını, davalıya söz konusu hizmetin sağlandığını, bu hizmetten kaynaklanmış olan hizmet bedelleri kalan bakiye alacağının, temlik eden şirket tarafından borçlu şirket adına faturalandırıldığını, davalı tarafından söz konusu faturaların belirli bir kısmının ödenmemesi üzerine temlik alan alacaklı müvekkilinin, davalı aleyhine—– dosyası ile fatura alacağından kaynaklanan ilamsız icra takibi başlattığını, davalının söz konusu icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek haklı davalarının kabulü ile davalının itirazınını iptaline, takibin, —– sayılı dosyası üzerinden, takip talebinde talep edildiği şekilde devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların —- sorguları dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi,—– dosyası, dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında faturadan kaynaklanan ve temlik edilen alacağa dayalı ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin—– dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, mali müşavir bilirkişiye tarafların ve dava dışı temlik eden —- ticari defterleri yönünden yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak, mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde davacı yanın ve dava dışı temlik eden —- defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ve dava dışı temlik eden —– ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, cari hesap kayıtlarındaki işlemlerin, genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve Vergi Usul Kanununa uygun olduğu, temlik alacaklısı olan davacının borçludan alacak talep edebilmesi için öncelikle temlik edenin alacağının mevcut olması gerektiği, davalı yanın, dava konusu mal ve hizmeti dava dışı temlik eden şirketten almış olduğu, dava dışı temlik eden —- incelenen ticari defterlerinde temlik tarihi itibariyle fatura borçlusu davalı firma adına düzenlenen alacak talep edilen faturalardan kaynaklı —- davacı şirkete temlik ettiği, davacının, davalıdan takip tarihi itibari ile asıl alacağının kaydi olarak —- olduğu, davalının ticari defter ve belgelerini sunmaması nedeni ile ticari hesap kayıt ve cari hesap hareketlerinin incelenemediği ancak beyan ettiği —–davacının temlikname ile temlik aldığı fatura alacak tutarlarının uyumlu olduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15,00 oranında ticari temerrüt faizi talep edilebileceği (icra takibindeki taleple bağlı kalınarak) tespitiyle beraber davanın kabulü ile, davalının —-esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak—- üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —- asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —– takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak 75.636,97 TL üzerinden takibin devamına, 75.636,97 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15,00 oranında ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 75.636,97 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 15.127,39 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.166,76 TL harçtan peşin alınan 913,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.253,24 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 913,52 TL harç gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 137,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.050,52 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 10.632,81 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2022