Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/42 E. 2022/508 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/42 Esas
KARAR NO: 2022/508
DAVA: Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 21/01/2021
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı —— arasında devam eden makina-cihaz ve sarf malzemesi alımının söz konusu olduğunu, bu ticari ilişkide ödemelerinin —–tarafından yapılmak ile birlikte, bir dönem muhasebesel nedenler ile davacı——– —– adına da bir cari hesap oluşturulduğunu, davacının muhatap olduğu şirket muhasebecisinin ayrılması akabinde davacılar aleyhine —–dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davacıların böyle bir borçlarının olmaması nedeni ile takibe itiraz ettiklerini, arabuluculuk toplantısına katıldıklarını, davalı şirket bu toplantı sonrasında davacılar aleyhine herhangi bir dava açılmadığını, bu zorunlu çalışma ile davacıların excel tabloları, bankalardan tüm ödeme dekontları ile oldukça tüm alacak-borcu sistematik bir şekilde görme fırsatına sahip olduklarını ve burada alacakları olduğunu fark ettiklerini, ilk etapta tespit edilen alacak için—–bir icra takibi açıldığını ancak ortaya çıkan diğer banka dekontları ile alacağın —– fazla ödemeden tespiti ile sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili için dava açma zorunluluğu doğduğunu, tüm belgelerin davalı şirkete gönderilmesine rağmen —– keşide edilen ihtarname ile borçlu olmadıkları şeklinde yanıt verildiğini beyan ederek fazlaya dair hakları saklı tutularak—-ödemenin —-
uyarınca davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı — davalı şirket aleyhine —-sayılı dosyası ile başlatılan takipte ——tarihi itibariyle ———–cari hesap alacağı olduğunu iddia ettiğini, davalı şirket tarafından ticari defter ve kayıtlarda yapılan inceleme neticesinde davacının bu miktarda alacağının olmadığı sonucuna ulaşıldığını, icra takibine süresinde itiraz edildiğini, davacılar tarafından—– yevmiye nolu ihtarnamede, davacı tarafın —- alacakları olduğunu iddia ettiğini, davalının davacılara herhangi bir borcu olmadığından taraflarınca ihtarname içeriğine itirazlarını içeren cevabi ihtarname gönderildiğini, dava dilekçesi incelendiğinde ise, bu defa davacılar vekili tarafından, davacılardan—- ödediğini iddia ettiği ——— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacıların, davalı şirkete fazladan ödeme yaptığını iddia ederken süreç içerisinde bu miktarın ne kadar olduğunu dahi belirleyemediğini, sebepsiz zenginleşme iddiasıyla açılan huzurdaki davada, dava dilekçesinin ekinde sunulan belgeler incelendiğinde ise farklı isimler tarafından yapılan ödemeler bulunduğunun görüldüğünü, hangi ödemenin, hangi davacı tarafından, hangi borca istinaden yapıldığının anlaşılmadığını, davalı şirket kayıtlarına göre davalının davacılara herhangi bir borcu bulunmadığını, bilakis, davalının, davacılardan alacaklı göründüğünü beyan ederek haksız ve mesnetsiz olarak açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —- dosya arasına alınmıştır.
—— alınmıştır.
—– kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—-esas sayılı dosyasının —- kayıtları dosya arasına alınmıştır.
——yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalı tarafın davacılar aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, netice olarak davacıların davalıdan ——alacağı olup olmadığı, var ise alacağa faiz işletilip işletilemeyeceği, faiz işletilecek ise hangi tarihten itibaren işletileceğine dair alacak davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, fatura, dekont, —- formları ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı —– tuttuğu defterin serbest meslek defteri olduğu, davacı —- tuttuğu defterin işletme defteri olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davalı defterlerinde, —– davalı şirkete borçlu olduğu, tarafların defterlerinin birebir karşılaştırılmasında, davalının —- tutarlı faturasının davacıların defterlerinde kayıtlı olduğu, davacıların —- tutarlı iade faturalarında davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının —- tutarlı irsaliye bağlı faturasının, davacı —– işletme defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturaya konu ürünlerin davacı—-tarafından teslim aldığına dair belge bulunmadığı, buna göre, davalı tarafından davacılara —- tutarında mal satışının yapıldığı, dosyaya sunulan banka dekontlarının defter kayıtları ile karşılaştırılmasında, davalı şirket tarafından davacı —- ödeme yapıldığı, davacı —- tutarlı,—- tutarında senet ödemesi yapıldığı,—tarafından davalı şirkete —-tutarında ödeme yapıldığı ve —- itibariyle davacıların davalı şirkete —–borçlu olduğu, davalı şirketten alacaklarının bulunmadığı rapor edilmiş olup, davacılar vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine, itirazların irdelenerek ek rapor sunulması amacıyla dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edildiği, itirazlar ayrıntılı irdelenerek iki seçenekli sunulan ek rapora göre, —- seçeneğe göre, davalı tarafından davacıya maille bildirilen —- tutarındaki fatura ve dava dışı bir şahıs tarafından yapılan — tutarındaki ödeme değerlendirmeye alındığında “davacıların davalı şirkete —- turarında borçlu olduğu”, —seçeneğe göre, davalının —- davacı adına yapmış olduğu ——tutarındaki ödemenin davacı alacağından mahsup edilemeyeceğinin kabulü halinde “davacıların davalı şirkete ———– borçlu olduğu” rapor edilmiş, bilirkişi kök ve ek raporlarının gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeni bilirkişi raporu alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak isteminde bulunulmuş ise de, bilirkişi ek raporunda belirtilen ikinci seçeneğe göre, davalının, davacı adına yapmış olduğu bir ödemenin hesaplamaya dahil edilmesi gerekeceği, davalının yaptığı ödemeden sonra davacının aynı ya da farklı bir borca ilişkin ödemeyi dava dışı şirkete yapmış olmasının, davalının, davacıdan olan alacak miktarını etkilemeyeceği, davacılar tarafından, davalı tarafa yapılan fazladan bir ödeme olmadığı, davacıların, davalıya borcu bulunduğunun sabit olduğu, bu hali ile davacıların davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan —- tarihli karar duruşmasına davacılar vekili katılmamış, herhangi bir mazeret bildirmemiş, davalı vekili davanın reddine karar verilmesi talepli mazeret dilekçesi göndermiş, ——– tarihli celsede;
“G.D:
Davalı vekilinin mazeretinin vekil-müvekkil arasında sonuç doğrumak ve talik sebebi olmamak üzere kabulüne karar verilerek tefhim ile açık yargılamaya devam olundu.
Dosya incelendi.
Dosyanın aydınlandığı, HMK 320 gereği tahkikatın bittiği, davanın basit yargılama usulüne tabi bir dava olup dilekçeler teatisinin ve taraf teşkilinin sağlandığı, 7251 sayılı kanun ile getirilen değişikliğe uygun olarak sözlü yargılama duruşması için ayrı bir gün tayinine yer olmadığı anlaşılmakla sözlü yargılamaya geçildi.
Dosya incelendi.
Araştırılacak başkaca bir husus kalmadığı anlaşıldı. Açık yargılamaya son verildi.”
Şeklinde ara kararlar oluşturularak tarafların yokluğunda yargılamaya devam olunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 326,73 TL harcın mahsubuyla arta kalan 246,03 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——–Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.21/06/2022