Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/402 E. 2022/433 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/402 Esas
KARAR NO: 2022/433
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVANIN İLK AÇILDIĞI TARİH: 12/12/2018
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ: 02/07/2021
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
—– görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;— meydana gelen trafik kazasında, — sevk ve idaresindeki —– istikametine doğru seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın takla atarak yoldan çıkması sonucu tek taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, — aracın kaza tarihi itibariyle geçerli —– olması nedeniyle limiti kadar maddi tazminat istendiğini, ancak davalı — yatırmış olduğu — müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatına yetecek derecede olmadığını, müvekkilleri —-çocukları olduğunu ve destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandıklarını, aynı zamanda müvekkilleri —– annesi ve babası oldukları için destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandıklarını, müvekkilinin sigorta şirketinden bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah edilmek üzere toplam — maddi tazminat ve temerrüt tarihinden işletilmek üzere faizin müvekkili adına talep edildiğini, ölümlü trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının, müvekkili—- olmak üzere şimdilik toplam —- fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davalı ——- yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın tazminat talebi yerinde olmadığını, mesnetsiz davanın reddinin gerektiğini, davacıların şirkete başvurusu üzerine —- tutarında ödeme yapıldığını, —- maluliyet tazminatına ilişkin hesaplamanın —- alınarak yapıldığını, dava konusu kazanın, — tarihinde meydana geldiğini, —- tabi olduğunu, —— esas alınarak yapılan ödeme ile müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun net olarak tespitinin gerektiğini, davacı tarafın, davalı yanın sigortalısı olan araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde müvekkili olan şirketin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, müteveffa açısından destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacıların, müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmeleri gerektiğini, yine aktüerya hesaplamasında dikkat edilmesi gereken hususun ölüm tarihi itibariyle müteveffanın yaşı olduğunu, müteveffanın gelir durumunun ispatının ise davacı tarafa düştüğünü, ayrıca müteveffanın herhangi bir —– bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müteveffanın, bir —- bağlı olması halinde, bu kurum tarafından yapılan ödemelerin şirketlerinden talep edilemeyeceğinden, mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun tespitinin gerektiğini, müvekkilinin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili —- havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı tutarak dava dilekçesinde talep ettikleri —- farklı olarak maddi tazminat talebinin, toplam bakiye alacak değeri olarak bilirkişi raporunda tespit edilen — olarak raporda belirtilen şekliyle ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili —– tarihli ıslaha karşı beyan dilekçesinde özetle; Dava yolu ile bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerinin ıslah yoluyla arttırılmasını kabul etmediklerini beyan etmiştir.
SAFAHAT
—- sayılı kararı ile; “Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. Maddesi uyarınca görev nedeniyle usulden reddine, Mahkememizin görevsizliğine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Deliller
Tarafların —-sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı —- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Tarafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuk alanında uzman bilirkişi heyeti raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan ve — sevk ve idaresindeki — plakalı aracın kaza yapması sonucu, araçta yolcu olarak bulunan —- vefat etmesi sebebiyle davacılar yönünden, HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak destekten yoksun kalma maddi tazminat davasıdır.
——sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —– motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı TBK’nın 53. maddesi—— gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Bu yasal düzenleme doğrultusunda hükmedilmesi gereken maddi tazminat, davacıların daha önce aldıkları ancak murisin ölümü sonucu artık alamayacakları destek miktarıdır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması, olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın sağlığında elde ettiği net gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
—- yazılan yazıya verilen cevapta, rücuya dair herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
— yazılan yazıya verilen cevapta, — plaka sayılı araca ait— poliçesi ve hasar dosyasının bir örneği gönderilmiş, davacılara —– ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ve sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, —- plakalı aracın sürücüsünün —- ihlal etmesi sebebiyle %100 asli kusurlu olduğu, kaza sebebiyle müteveffanın çocukları, anne ve babasının, müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları, yapılacak hesaplamada, —- tarihinde — kabul edilerek —– tarihinde —-yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra düzenlenen poliçeleri kapsayacağından, rapor tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan —–sayılı ilamları da dikkate alınarak ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar —– —- hesaplama yapıldığı, davalı tarafından ——- ödeme yapıldığı, yapılan ödemelerin ödeme tarihinden rapor tarihine kadar geçen süre için yasal faiz oranında güncellenerek tenzili edildiği, dava dışı —- tarafından davacılara yapılan rücuya tabi herhangi bir ödemenin olmadığı, kendi kusurundan doğan zarardan faydalanamayacak olan eşin payı hesaplanarak ayrıldığı, — rapor/hesap tarihine göre değerlendirildiğinde, davacı —hesaplanan destekten yoksun kalma zararının— olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili sonrası bakiye zararının — olduğu, davacı— hesaplanan destekten yoksun kalma zararının— olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili sonrası bakiye zararının — olduğu, davacı —- hesaplanan destekten yoksun kalma zararının —olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili sonrası bakiye zararının olmadığı, davacı —- hesaplanan destekten yoksun kalma zararının — olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili sonrası bakiye zararının — olduğu, davacı—- hesaplanan destekten yoksun kalma zararının — olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili sonrası bakiye zararının —olduğu rapor edilmiş olup, raporun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu,
Müteveffa—- vefatı sebebiyle çocukları, anne-babası olan davacılar —-müteveffanın desteğinden yoksun kaldığının kabulü gerekmiş olup, davalı —– maddelerine göre sorumlu kabul edilmiştir.
Davacı—- hesaplanan destekten yoksun kalma zararının —- olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili sonrası bakiye zararının olmadığı anlaşıldığından, davacı —– tarafından açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
—-Davacı vekili; davalı —- poliçesi ile sigortalı bulunan müvekkilinin desteği ve murisi olan eşi —-sevk ve idaresindeki —, dava dışı — sevk ve idaresindeki araçla çarpışması nedeniyle —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin desteğinin kusurlu ve sorumlu olduğunu, müvekkilinin zarar gören 3.kişi konumunda olduğunu beyanla, eşinin desteğinden mahrum kalan müvekkili için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak—- destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde —- poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, —–dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince tazminat için temerrüt faizi olarak ticari faiz— istenilmiş, mahkemece tazminatta davalı —-yönünden avans faizine hükmedilmiştir. Oysa, zarara neden olan araç — olup ticari araç değildir. Bu halde temerrüt faizi olarak davalı — yönünden yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan KTK’nın 97. maddesine göre sigorta şirketinin temerrüdü kendisine müracaat tarihinden sekiz iş günü sonra başlayacağından, müracaat tarihinden —– günü sonrasına tekabül eden — tarihi itibariyle davalı —– temerrüde düştüğü kabul edilmiş ve faiz, bu tarihten itibaren başlatılmıştır. Ayrıca yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar kazaya sebebiyet veren araç—– ise de, aracın ticari faaliyeti sırasında kaza yaptığı tespit edilemediğinden ve davacı yanca, dava ve ıslah dilekçelerinde, “…işleyecek faizi ile birlikte” ibaresi kullanılarak açıkça “ticari faiz” talep edilmediğinden yasal faize hükmetmek gerekmiş ve davacılar —– —- davasının kabulüne, davacı —davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar — açmış olduğu davanın KABULÜ ile toplam —- destekten yoksun kalma tazminatının;
— temerrüt tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı — verilmesine,
— temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı —- verilmesine,
— temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı —- verilmesine,
— temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı —- verilmesine,
2-Davacı — açmış olduğu davanın REDDİNE,
3-Davacılar — davası yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.648,44 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL nispi harcın ile 634,00 TL ıslah harcının toplamı olan 669,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.978,54 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılar —- iadesine,
4-Davacı — davası yönünden, karar tarihi itibariyle alınması gereken 35,90 TL başvurma harcı (dava açılış yılı olan —- yılında ayrıca başvuru harcı alınmamış olması sebebiyle) ile 80,70 TL peşin harcın toplamı olan 116,60 TL harcın davacı —– alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 117,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.117,60 TL yargılama giderinden, davacılar — payına düşen 4/5’i olan 1.694,08 TL ile, peşin alınan 35,90 TL nispi harcın ile 634,00 TL ıslah harcının toplamı olan 669,90 TL’nin toplamından oluşan 2.363,98 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılar — verilmesine,
6-Davacılar — davası yönünden, davacılar — kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.815,64 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılar — verilmesine,
7-Davacı —- davası yönünden, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davacı — tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı — davası yönünden, davacı —- tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı —- üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022