Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2021/870 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/40 Esas
KARAR NO: 2021/870
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/01/2021
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sahibi—— imal ve satışıyla iştigal ettiğini, davalı —— ettiğini, müvekkil şirketin sahibi—— davalı şirketin iştigal konusu ve müşteri ilişkilerini satın almak üzere anlaştığını ve bu anlaşmaya uygun olarak tüm hisseleri kendisine ait olmak üzere müvekkil şirketi kurduğunu, sözleşmenin ifa edileceğine itimat ederek, mülkiyeti davalıya ait olan —— imalathaneyi kiraladığını ve bu adreste imalata başladığını, işin devrine ilişkin anlaşma gereğince davalı şirkete ödemelerde bulunduğunu, —-banka hesabına da ödemelerde bulunduğunu, yapılan ödemelere karşın davalı şirketin, iş alanında bulunan iştigal konusu, müşteri portföyü vb. ticari değerleri teslim etmediğini, bu şekilde satışın gerçekleşmediğini, ödenen bedellerinin tahsili için —— başlatıldığını ödeme emrinin usulüne uygun olarak davalı borçluya tebliğ edildiğini, ancak davalının herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ederek takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulüne ve davalı/borçlunun haksız itirazının iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin —– başlangıç kirası ile müvekkil şirketin kiracısı olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkil şirkete fatura kesildiği gibi, müvekkil şirket tarafından da davacı şirkete gerek kira alacağı nedeni ile gerekse de mal satışı nedeni ile faturalar kesildiğini, ayrıca müvekkil şirketin davacı şirkete banka üzerinden ödemeleri de olduğunu, davacı tarafından müvekkile kesilen bazı faturaların da, fatura kesildiği anda ödemesi nakit olarak alındığı anlamına gelecek şekilde —— olarak kesildiğini, müvekkil tarafından davacıya kesilen kira faturalarının, noterden çekilen ihtarname ile davacıya tebliğ edildiği gibi, söz konusu kira faturalarının davacının faturalarında da yer alan ——- de gönderildiğini, davacı taraf dava dilekçesinde tanık deliline dayandığını, usul kuralları çerçevesinde davacının tanık dinletmesinin mümkün olmaması yanında, davacının tanık dinletmesine muvafakatlerinin olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın öncelikle görevsizlik kararı verilerek reddi ile dosyanın görevli —– Mahkemesi’ne gönderilmesine, devamla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ———-dosya arasına alınmıştır.
—— sayılı icra dosyasının —- dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkememizin —— celsesinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olmakla, dava açan kişinin gerekli delil ve yargılama giderlerini yatırması gerektiği, davacı tarafa defter incelemesi yapılabilmesi için gerekli bilirkişi ücretini yatırmak üzere iki hafta kesin süre verildiği, aksi takdirde bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçilmiş sayılarak dosya kapsamı ile yetinilmek sureti ile değerlendirme yapılacağının ihtar edildiği, davacı tarafça kesin süre içerisinde ve dahi sonraki tarihlerde bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli gider avansını yatırmadığından defterlerin incelenemediği ve bilirkişi incelemesi yapılamadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak davacı tarafça kesin süre içerisinde ve dahi sonraki tarihlerde bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşıldığından davacı bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçilmiş sayılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.567,03TL harcın mahsubuyla arta kalan 1.507,73 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 16.426,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021