Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/398 Esas
KARAR NO: 2023/27
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/06/2021
KARAR TARİHİ: 16/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalının, müvekkili şirketten mal almış olmasına rağmen bu malların bedelini ödemediğini, müvekkili şirketin uzun yıllardır ——–adresinde bulunduğunu ——– imal ettiğini, bu ürünlerin satım işi ile iştigal ettiğini, bahse konu ürünlerin imalatında alanında önde gelen firmalardan olan ve ——– ticari faaliyetlerine devam eden müvekkilinin, bir çok ——alanında birlikte çalıştığını, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında, davalı tarafın müvekkili şirkete siparişi üzerine, müvekkilince üretilip davalıya verilmek üzere çeşitli zamanlarda müvekkili tarafından —— yapıldığını ve ürünlerin davalıya teslim edildiğini, ancak üretilen medical cerrahi yüz maskesi kutusu bedellerinin davalıdan alınamadığını,——— açılmasından evvel müvekkili şirket tarafından davalıya kesilen faturalar için, davalı tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra, cari hesap ekstresindeki borç tutarının oluştuğunu, bu cari hesap özeti gereğince davalının müvekkili şirketine—- borcunun kalmış olduğunu, müvekkili şirket tarafından —- tarihinde kesilen faturadan kalan borçun —– olduğunu, davalının, adına tahakkuk ettirilen faturalardaki bedelleri ödeme süreleri geçmiş olmasına rağmen ödememiş olması nedeniyle, davalı aleyhine ——- sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olunduğunu, karşı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının——— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının itirazında kötüniyetli olması nedeniyle davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyadaki belge bilgi fatura ve banka dekontlarina göre alacaklı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden borcunun ödendiğini, borcunu ödediğine ilişkin mahkeme kararının verildiğini, bu nedenle alacaklının açtığı davanın reddine karar verilmesini tatep edildiğini, ceza yargılaması konusundaki hakkınının saklı tutmuş olunduğu, zira alacaklı bedelsiz kalmış bir alacağı takibe koyarak suç işlemiş olduğunu, açıklanan nedenlerle alacaklı şirketin itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—— Esas, Taraf şirketlere ait —–formları,
SMMM—–eliyle düzenlenerek mahkememize ibraz edilen ——- tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu ve lehlerine delil vasfı bulunduğu, tarafların ticari defterlerine göre dava konusu alacağa dayanak tüm faturaların taraf defterlerinde ve —– aynen kayıtlı olduğu, davalı tarafça davacı tarafa yapılan ödemelerin toplam alacak miktarından mahsubu ile davacı tarafın davalı şirketten bakiye —— alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, —— dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; taraflar arasında davacı tarafça üretilip davalıya teslim edilmek üzere —— imalatı yapıldığı, muhtelif zamanlarda davalı tarafından verilen siparişler üzerine davacı tarafça ilgili malların davalıya teslim edildiği ancak teslim edilen mallara ilişkin bakiye ——- ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine huzurdaki davaya dayanak icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
Türk Medeni Kanunun 6. Maddesinde, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir.
Yine Türk Ticaret kanununun 83. Maddesinde, Ticari uyuşmazlıklarda mahkemenin yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebileceğini belirtmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi; ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——–Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklindedir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Yasanın üçüncü fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının kesin delillerle ispatlanmamış olması ifadelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde 22/7/2020 tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davacı tarafın dava konusu ——- alacağının taraf ticari defterlerinde ve mal/hizmet alım satımına ilişkin düzenlenen —– formlarında kayıtlı olduğu, bu haliyle davacının davasında haklı olduğu kanaati ile likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun——– sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 4.170,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 4.170,00 TL’nin % 20 si olan 834,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 284,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 71,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 213,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatılan 59,30 TL başvuru harcı ve 71,22 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan 762,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/2 maddesi uyarınca 4.170,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kalan gider avansının davacı tarafa İADESİNE,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/01/2023