Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2021/939 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/37 Esas
KARAR NO : 2021/939

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —-, davalının kendisine ait olan araçla ihlali geçişler yaptığı, alacağın tahsili için —–dosyasına yapılan takibe haksız yere itiraz edildiği ve takibin durduğu ileri sürülerek davalarının kabulü ile itirazın iptali, takibin devamı, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP : Dosyada cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLER: Dava dilekçesi ve ekleri, —- sayılı dosyası, bilirkişi raporu,— diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiştir. Taraf vekillerinin beyanına göre tarafların sulh veya arabuluculuk yoluyla çözüme gitmek istememeleri üzerine davaya konu uyuşmazlık belirlenmek suretiyle tahkikata geçilmiş ve tüm deliller toplanıp incelenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olayda —- dosyasından davacının işlettiği ——– tahakkuk eden geçiş ücretleri ve 6001 sayılı kanun uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretlerinin dört katı tutarındaki cezaya ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı, takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri hakkındaki kanunun 30/5 maddesinde “4046,3465 ve 3996 kanunlar—- —uygulandığı — geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmü ile aynı kanunun 30/7.maddesinde ‘Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ,ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan yargılama, yukarıda alıntılanan yasal düzenlemeler ve toplanan delillere göre somut olayda öncelikle davanın dayanağı —– incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Davaya konu ——— plaka sayılı araçların —- getirtilerek, dosya arasına alınmış ve incelenmiştir. Yapılan incelemede bahse konu araçların davalı şirket adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Yine ———yazılarak — yapıldığı tarih aralığında davalı şirkete ait aracın —- ürünü bulunup bulunmadığı sorulmuş verilen yanıtta ihlalli geçişlerin yapıldığı tarihleri arasında herhangi bir kayda ve ilgili araçlara ilişkin bakiye ve tahsilat bilgilerine de ulaşılamadığı bildirilmiş ve ekinde hesap hareketleri gönderilmiştir.
Davacı şirketin—– üstlendiği, davacı şirket tarafından, —– dosyasından—- davalı adına kayıtlı——-geçiş tarihleri arasında ——-geçiş yapması nedeniyle tahakkuk eden geçiş ücretleri ve 6001 sayılı kanun uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretlerinin dört katı tutarındaki cezaya ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı, takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce gösterilen deliller toplanmış, ilgili kayıt ve belgeler celbedilmiş ve dosya bilirkişi raporu verilmesi için bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı bildirilen beyan ve itirazlar değerlendirilmiştir. Bilirkişi tarafından dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda hazırlanan — rapora göre; davalı şirkete ——– geçiş ücreti ve 6.473,60 TL ceza olmak üzere toplam 7.748,40 TL alacak hesaplandığı, taleple bağlılık gereği icra takibinde belirtilen 6.291 TL’nin talep edilebileceği, icra takibinde talep edilen alacaklının alacağına takip tarihinden itibaren avans kredi faizi oranında temerrüt faizi yürütülebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Davaya konu olayda—-niteliği gereği ‘sürücü ehliyeti sahibi’ hizmeti alanlar tarafından şartları ve sonuçları önceden bilindiğinden ve/veya nesnel olarak bilindiği kabul edildiğinden —— sistem tarafından yapılan ücretsiz geçiş yapıldığına dair uyarı ve ödemenin yapılmasına ilişkin bildirim dışında yasal olarak ihlalli geçiş tutanağı veya idari yaptırım karar tutanağı düzenlenerek muhataba ihbar ve tebliğine dair yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Sürücünün eylemlerinden sorumlu olan işleten sıfatındaki davalı şirketin basiretli tacir gibi davranma ve bu kapsamda araçlarına —- ürünü alarak hesabında yeterli para (bakiye) bulundurma ve/veya ihlali geçişten itibaren on beş gün içinde ödeme yükümlülüğü de bulunmaktadır. (KTK,85-TTK,18/2)
Bütün bunlara göre davalı şirketin hesabında yeterli bakiye bulundurmadığı gibi ihlalden itibaren on beş gün içinde herhangi bir şekilde ödeme yapmadığı da gözetildiğinde davalı adına kayıtlı— ihlalli geçiş yapması nedeniyle davacının 1.258,20 TL geçiş ücretli ile birlikte dört katı tutanında ceza miktarı olan 5.032,80 TL olmak üzere toplam 6.291,00 TL alacak talebinde bulunmasında ve davasında haklı olduğu ve davacı tarafın davasını açıklanan delillerle usulüne uygun olarak ispat ettiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu kapsamda dosyaya mübrez bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte davacının davasının kabulü ile, davalının—-dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam 6.291,00 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacak 6.291,00 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalının haksızlığına karar verilmesi ve davalının borcunun varlığı ve gerçek miktarını tahkik ve tespit edebilir durumda olması nedeniyle alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla İcra ve İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan 1.258,20 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine de hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi — arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının —- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 6.291,00 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacak 6.291,00 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına,
2-) Asıl alacağın %20’si olan 1.258,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 429,74 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 75,98 TL harçtan mahsubuyla bakiye 353,76 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 75,98 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 37,80 TL posta masrafı 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 781,58 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- arabuluculuk ücretinden davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.