Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/369 E. 2021/435 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/369 Esas
KARAR NO : 2021/435

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 18/06/2021

Tarafları yukarıda belirtilen ve tefrike bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın tefrik sebebi de gözetilerek tensiben yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacının ———-seyir halindeyken, karşı istikametten—— yolu ayırmak için kullanılan beton bloklara çarptığını ve çarpmanın etkisiyle bloklardan bir tanesi davacının adına kayıtlı olan —- aracın önüne savrulduğunu, savrulmanın etkisiyle beton blok, davacıya ait olan ve —– himayesinde bulunan aracın sağ ön kısmına çarparak — alana savrulmasına sebebiyet verdiğini, kaza davalının % 100 kusurundan kaynaklandığını, davacının herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün kaza olduktan sonra olay yerinden kaçarak uzaklaşması da karşı tarafın tamamen kusurlu olduğunun en büyük ispatı olduğunu, — yaptığı şikayet kazanın oluş şekliyle takipsizlik—–kaza tarihinden itibaren belirsiz alacaktan , diğer giderlerden ,ikame araç bedeli için 10.000,00 TL maddi tazminatı reeskont faizi ile 10.000,00 TL manevi tazminatı yasal faizi ile kaza tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesi için bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, davalılardan müşterek ve müteselsilen şimdilik maddi olarak 10.000,00 TL’sini reeskont faizi ile manevi olarak 10.000,00 TL’sinin yasal — davalıdan olay tarihi olan 27/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek belirtilen faizlerle birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkının ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiğini, haliyle başvurunun tam yapılması gerektiğini, davacı tarafın delillerinin davalı tarafa tebliğini talep ettiklerini, davacı tarafın belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararın olmadığını, davalı — kapsamındaki sorumluluğu , sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ise belirsiz olduğunu, dava dosyasında kusur durumunun tespitine ilişkin hiçbir belge bulunmaması sebebiyle kusur oranlarının tespiti için — — seçilecek kusur konusunda —– bedeli ve masraflar dolaylı zarar olup davalı şirketin sorumluluğunda olmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla aleyhe hesap yapılacak olması halinde aralarında— hukuku konusunda bir —bulunduğu heyetten rapor alınmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için başvurunun haklı olduğu varsayılsa bile, davalı şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki menfaati bulunmadığından davanın usulden reddine, dolaylı zarar taleplerinin esastan reddine, kusur durumunun tespiti —- alınmasına, davalı tarafça huzurda görülen başvurunun ikame edilmesine sebep olunmadığından faiz, harç , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi,—– sayılı dosyası, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasıdır.
Dava, —–sayılı dosyası üzerinden verilen görevsizlik kararı üzerine Mahkememiz —- dosyasına tevzi edilmiş ve yargılama yapılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde Yapılan Değişiklik ile trafik sigortalarına ilişkin açılacak maddi tazminat davalarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 6704 Sayılı Kanun’un 5.maddesi ile değiştirilen 97.maddesine göre; “Zarar görenin, —- sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.— başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Dolayısıyla trafik kazalarından zarar görenlerin sigorta şirketine doğrudan tazminat davası açmadan önce ilgili sigorta şirketine başvuruda bulunma zorunluluğu getirilmiştir. Dosya içerisinde her ne kadar dava dilekçesinde davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmamış ise de bu durum yargılama aşamasında tamamlanabilecek —- “Her ne kadar davalı taraf, davacının sigorta şirketine başvurmadan doğrudan dava açtığını ve bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; gerek— sayılı ilamı ve benzer içtihatları uyarınca bahse konu eksikliğin sonradan giderilebilecek bir eksiklik olduğu da nazara alınarak davacı tarafa —- başvuru yapması/başvuru yaptığına dair belgeleri sunması için 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı),” şeklinde ara karar kurulmuş ancak davacı taraf süresi içerisinde davalı sigorta şirketine başvuru şartını gerçekleştirdiğine dair bilgi ve belgeyi Mahkememize sunmamıştır.
Davacı tarafından davalı sigorta şirketine yönelik bahse konu dava şartı yerine getirilmediğinden —— kararı verilerek Mahkememiz işbu esasına kaydedilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davanın, HMK 114/2, 115/2 ve Karayolları Trafik Kanunu 97.inci maddesi gereğince dava şartı olan dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadan açıldığından usulden reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi— ödenen arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, dava şartı olan dava açılmadan —- başvuru yapılmadan açıldığından USULDEN REDDİNE,
2-Başvurma harcı 59,30 TL ve karar ve ilam harcı 59,30 TL olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Tefriken oluşan bu dava yönünden yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
4-Tefriken oluşan bu dava yönünden yatırılmış bir avans olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
5- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — 4.080 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- bütçesinden — arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.